- Blues müziğin bir felsefesi var tabii. (bilmişce gözlerini kapayıp kafasını sallar.)

- Neymiş felsefesi? (içimden “hasss… ordan”)

- Amerika’da pamuk tarlalarında çalışan siyahiler bu çileli çalışmaları sırasında kafasını yukarı kaldırır ve mavi gökyüzüne…

- Ne güzelmiş. (Eyvahlar olsun. Yıllardır uyuyan geyiği uyandırdı adam.)

Bu muhabbetin Black Sabbath versiyonunu yaşamıştım, ki dillere destan bir enstantaneydi bence. Bunlar İngiltere’de fabrika çevresinde yaşıyorlarmış ondan karanlık müzik yapmışlar ya, adam bana Lordlar kamarasından muamelesi yaparak anlattı durumu.

Bizler duygusal ve bir şeylere anlam yüklemeye uygun yaratılmış varlıklarız. Bu özelliğimiz bizi bazen klışelere, bazen efsaneler yaratmaya, bazen olayları olduğundan büyük görmeye itiyor. Bazen iyi bazen kötü bir durum bu. “Bebeğim viskim elimde ve beline dolandım, bu gece sorunlar gidiyor seninle” diye yüksek tempo bir şarkı söyleyen adamın karşısına geçip “Hmm… Bizler anlayamayız o kafaları, adamlar çok başka dertler yaşıyor. Büyük insan onlar” diyoruz. Halbuki eğlencene baksana. Sen de al bir viski. Olmadı daha ucuz yollu bir bira. Sen niye Aristo’sun? Herkesi niye Aristo yapmaya çalışıyorsun? Adam bile eğlencesinde, sen kendi derdine düşsene.

İçimi iyicene bir döktükten sonra konuyu Devil’s Hollow grubuna bağlamanın vaktidir.

Kederli değil eğlenceli blues müziğin hakkını fazlasıyla veren genç bir grup. Gitar motiflerinde yer yer
Stevie Ray Vaughan havası aldığım, bol bol Hammond org kullanan Teksaslı Devil’s Hollow, çoğu yerde de kendini funk ritimlerine kaptırıyor. Bu güzelliklerin üzerine bir de bolca wah ve phaser efektleri eklenince grup iyice dikkat çekici bir hal alıyor.

Elemanların Teksaslı olmasından kelli grubun Güneyli havası onlara ayrı bir artı katmış diye düşünüyorum. Country müziğin olmazsa olmazlarından, train beat denen 2/4′lük “çuf çuf” ritmini albümde pek duymasak da, slide gitar ve twang tonları o havayı epey vermiş. Ne de olsa Country’nin her ögesi caizdir.

Son bir şey daha; albümün 3. şarkısı olan Demons Down isimli şarkının gitarları, duyduğum en akılda kalıcı şeylerden biri. Onu da ayrıca selamlıyorum.

Bu albüm grubun ilk yapıtı. 2010 yılında ve ondan da önemlisi ilk albümlerinde çıkardıkları bu kaliteli işe göz atmanızı kesinlikle tavsiye ediyorum. Birçok eski ve yeni blues/funk öğesinin çok ustaca harmanlandığı bir albüm.

İyi dinlemeler.