Belki de Dream Theater’ın vokalistlik pozisyonu için başvuruda bulunup seçilememiş olması, Fates Warning’in ilk 3 albümünde vokal yapmış kısmen kızılderili John abinin hayatındaki dönüm noktasıdır. Neden olmasın ki? 80’lerde “prog metal vokalistliği böyle yapılır” dercesine bir ustalıkla sesini kullanan bu abi, 16 yıl boyunca adeta hiçbir şey üretmemiş müzisyen olarak. Halbuki Dream Theater’da bir kariyer başlatsaydı 10’un üzerinde albümde kafadan yer alacaktı. Ama yıl 2003 olduğunda, Portnoy gibi usta müzisyenlerin de desteğiyle çıkardığı bu tanıttığım albüm hiç de fena değil. Hatta çok iyi denebilir. Tabii 80’lerdeki Arch kadar kararlı değil üst oktavlardaki ses kullanımı. Ama pek kayıplı gibi de değil.
Müzik çok kararlı ve odaklı bestelenmiş, çok tutkulu biçimde de kaydedilmiş. “Images & Words” dönemi Dream Theater etkilerini fark etmemek pek mümkün değil. Kaldı ki tizlere çıkarkenki stilleri de benziyor Arch ve LaBrie’nin. Şarkı sözleri de çok güçlü ve etkileyici albümdeki. İçten içe, doymadığımdan, keşke daha uzun olsaymış diye düşünüyorum, ama 16 yıldır herhangi bir şey üretmemiş bir vokalistin, her ne kadar kabiliyetli biri de olsa, albümünü hangi plak şirketi basma riskine girer onu da düşünmek lazım bence. EP’de olsa, bir şeyler çıkarmış abimiz, buna da şükür.
Dediğim gibi genelde “Images & Words” stili, ağdalı tonlar ve incelikli kurgular barındıran bir albüm olmuş bu. John’un kendi ana sesinin arkasına arka vokalleri yapması da yakışmış. Bazı vokalistler, ne kadar süper sese de sahip olsalar, kendilerine geri vokal seslendirdiklerinde sonuç çok kötü olabiliyor. Arch’da bu durum olmamış, oldukça başarılı geri vokaller yapmış albümde con abi.
70’ler prog rock’ından da ilhamlar alındığını söylemeli miyim bilmiyorum, zira “Images & Words” derken aslında bunu da kastetmiştim. İlham aldığınız kişinin de ilham almış olduğu müziklerden, dolaylı etkilenim tarzında bir durumdan bahsediyorum.
Albümdeki en hoşuma gidenden, en az hoşuma giden şeyleri sıralamam gerekirse, öncelikle albümün vokalistin kendi ismiyle çıkmasına yakışır bir vokal performansı var, şarkı sözleri, prozodiler falan da gayet kalifiye. Sonrasında Portnoy epey öne çıkmış, ve gayet lezzetli davullar yazmış – çalmış.
Gitarlarda Jim Matheos ise zaten bir üstad. Modern prog metal distortion’ları da olması gerektiği gibi, 70’ler prog rock’ı etkili kısımlar da gayet lezzetli. Ama bunları yazmam, klavye, bas ve bir iki yerdeki yaylıların daha altta kalması anlamına gelmemeli.
Fate’s Warning’in Arch sonrası dönemini daha fazla seviyorum aslında. Daha olgun, daha yerli yerinde geliyor bana 1989 ve sonraki dönemleri. Ama Arch ciddi anlamda muazzam bir vokalist. Bu EP’yi prog metal seviyorum diyen herkes dinlemeli bence.
nereden duyup, nasıl atladığımı bilmiyorum ama bu ep’yi uzun uzun dinlemiştim. böyle hnn nasıl desem, şey evet “tokluk”. yani dinlediğimde ep’yi müzikal anlamda gerçekten bir kalite ve tokluk hissetmiştim. sağlamdı gayet.
ahan bir DTsever olarak bunu ben de dinlerim. kritik için teşekkür ederiz. özgürün en kısa kritiği. para kazanmaktan vakit bulamıyor artık kritik yazmaya:P
kritik yazarının avam tabakadan kimseler isyan çıkarmasın diye halk deyimleriyle suni bir samimiyet yaratma çabasını doğru bulmuyorum. artık birtakım hitabet tekniklerine insanlar kanmıyor. kimsenin satın almadığı sol dergilerde yazan türk profları bütün bu dış mihraklardan alınma teknikleri ortaya çıkarmıştır.
nereden duyup, nasıl atladığımı bilmiyorum ama bu ep’yi uzun uzun dinlemiştim. böyle hnn nasıl desem, şey evet “tokluk”. yani dinlediğimde ep’yi müzikal anlamda gerçekten bir kalite ve tokluk hissetmiştim. sağlamdı gayet.
ahan bir DTsever olarak bunu ben de dinlerim. kritik için teşekkür ederiz. özgürün en kısa kritiği. para kazanmaktan vakit bulamıyor artık kritik yazmaya:P
24.05.2011
@Ertuna Yavuz, Ben de teşekkür ederim. Önemli olan kısalık uzunluk değil, işlevi. :P (Ahhh ah, ben böyle klişeler kullanacak adam mıydım) :P
24.05.2011
kritik yazarının avam tabakadan kimseler isyan çıkarmasın diye halk deyimleriyle suni bir samimiyet yaratma çabasını doğru bulmuyorum. artık birtakım hitabet tekniklerine insanlar kanmıyor. kimsenin satın almadığı sol dergilerde yazan türk profları bütün bu dış mihraklardan alınma teknikleri ortaya çıkarmıştır.