# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Haberler
STEPHEN KING’den metal yorumu
13.04.2011

Yazarken bunları dinliyorum.

Korku romanı denince akla gelen isimlerin başında yer alan Stephen King, yazarken dinlediği şeyler hakkında kısa bir yorum yapmış.

King, The Atlantic‘e verdiği röportajda: “METALLICA, ANTHRAX, hâlâ dinlediğim gruplar. Bir de LIVING THINGS diye çok sevdiğim bir grup var. Çok gürültülüler. Diğer yandan, mesela Ozzy Osbourne’u hiçbir zaman fazla sevmedim. Bu yüzden BLACK SABBATH’tan çok hoşlandığım söylenemez.”

Hem King, hem METALLICA demişken, Tony’den gelsin.

  Yorum alanı

“STEPHEN KING’den metal yorumu” yazısına 54 yorum var

  1. hen says:

    Kendisi aynı zamanda çılgın bir ZZ Top hastası(aşssdlkalkda).

    Karakule’de Anthrax ve Megadeth’e de selam çaktıydı yeri gelince.

    ege tekmen

    @hen, velcro fly. (çat!)

  2. The Shining açık ara en sevdiğim film lan. Ya 13 ya 14 kez izledim.

    Blakkheim

    @Ahmet Saraçoğlu, seni giderek daha çok takdir ediyorum. aramızda bir sevda filizlenmeden bırakayım ben bu pasifagresifi.
    En sevdiğim şeylerden biri yalnız başıma alkol tüketirken Lloyd ile sohbet etmek olabilir.

    minikbalina

    @Ahmet Saraçoğlu, sonunda n’oluyodu kaptan? çocukla anası kaçıyolar da, bizimki arkada mı kalıyodu ölüyo muydu? spoiler’ına gurban.

  3. ege tekmen says:

    en son duma key kitabında slipknot’ın gürültüsünden yakınıyordu. manyak.

  4. saklanan saman says:

    kesin king diamond dinliyodur lan diyodumda şaşırdım.

  5. Aeonian_Lich says:

    Çok büyük bir yazar bence. Sonunda akademi çevrelerinin bile çoğunun önyargılarını kırdı. Bazı okullarda akademik programa dahil edildi kimi eserleri. İstese 10 kadar dünya klasiği olacak edebi eser yazabilirdi. (Atom mühendisi olabilir miydi bilmem) Ama 50 kadar daha hikaye odaklı ve akıcı eser yazmayı, sinema, gösteri gibi sektörlerle ortaklaşa projeler üretmeyi falan tercih etti. Kara Kule serisinin Türkçesini defalarca, ingilizcesini de 3 kere falan okudum. Okumadığım kitabı da 10′u geçmez. Hatta hiç kitap okumayı sevmediğim ortaokul yıllarında bana bunu sevdiren, yetmezmiş gibi dil edebiyat bölümü okumama sebep olmuş da kişidir. Metal sevdiğini pek bilmiyordum aslında, ama klasik rock hayranı olduğu zaten birçok eserinden çıkarılabilecek bişey fazlaca referansa rastlandığından.

    malavuranga

    @Aeonian_Lich, kara kule serisinin film haklarını, lost’un, flashforward’ın vs.. yapımcısı j.j.abrams aldı diye biliyorum.

    Aeonian_Lich

    @malavuranga, Abrams mini seri olarak çekecekti. Ama belli sebeplerden ötürü vazgeçti galiba en son. Şu anda ron howard’ın çekeceği söyleniyor. Hatta pre prodüksiyon aşamasında. Roland karakterini kim oynayacak sorunsalı hala devam ediyor ama. Clint Eastwood çok yaşlı. Christian Bale ismi öncelik kazanmış durumda. Hatta adam gerekirse yeni Batman filmini satıp oynarım diyecek kadar istiyormuş oynamayı. Bence iyi bir yaşlandırmayla süper olur Bale. Zira genç olması şart zaten flashback sahneleri için Roland’ı oynayan kişinin, çok benzeyen iyi oyuncu bir akrabası olan bi aktör değilse.

    Bu arada King seriyi sonlandırdım, ölmeden bitti çok şükür demişti, ama 2012′de yeni kara kule kitabı geliyor müjdeler olsun. :) 4. kitap Büyücü ve Cam Küre ve 5. kitap Calla’nın kurtları arasındaki bir zamanda geçen bir hikaye anlatılacakmış. :)

    malavuranga

    @Aeonian_Lich, iyi çok güzel de ben kitabı okumadım ki, gaza geldin maşallah dıgıdık dıgıdık gidiyon birader :) madem anlattın özet geç bari konuyu :)

    şakabiyana(japon futbolcu), takdir ettim kitaplara olan merakını. bu arada en beğendiğin bilim-kurgu filmleri de sorayım bakalım ne cevap verecen.

    Aeonian_Lich

    @malavuranga, Aklıma ilk gelen sevdiğim bilim-kurgu filmleri: Dark City, Terminator 2 (anısı olmasa süper bi film değil aslında), They Live, Children Of Men, 5. Element, The Prestige, The Matrix (tercihen sadece 1. film), Minority Report, Wall-E, Knowing, Twelve Monkeys, Star Wars Pentology (altılama işte tarzanca), Daybreakers (Aslında özünde distopik bi film ama bilimkurguya da giriyor), Planet Of The Apes (70′lerdeki orjinali), falan diye gider. :)

    Aeonian_Lich

    @Aeonian_Lich, City Of Lost Children’ı nasıl unuttum lan. Hatta o filmde hayatımda gördüğüm en sadistçe cinayet sahnesi vardı. Yani çok gore ya da uzun işkenceler içeren bi sahne değil, ama o şekilde ölündüğünü düşününce içim bi tuhaf olmuştu. Anlatayım bilmeyenler için: Ya da büyüklerimiz demiş bilenler bilmeyenlere anlatsın diye, hadi öyle halledelim. İyi geceler

    Tamam lan anlatıyoz. Cyborgumsu ama gayet insansı hisleri olan bi insansılar var. Tek gözleri var ama o cyborglarınki gibi robotik bi mekanizmaya sahip. Bi kablo var o göz mekanizmasına giriyor. İşte sadist manyak biri kendi kablosunu çıkartıp adamın göz mekanizmasına sokup adamı boğarak öldürüyordu. Yani resmen kendi gözünüzle kendinizi boğulurken seyrediyorsunuz. Korkunç bir hayal gücü bence. Wes Craven’in “gerçek hayatta öylesine sadistçe şeyler oluyor ki, benim Elm Sokağı’nda kullandığım veya sinemada başka kişilerin kullandığı hayalgücü bunların yanında sıfır kalır” sözünü yalanlarcasına. :)

    Aeonian_Lich

    @Aeonian_Lich, pardon adamın kablosunu kendi göz mekanizmasına sokuyordu. Öbür türlü Bush’un kapalı dürbünle bakan fotosu gibi bi epic fail olurdu zaten :D

    malavuranga

    @Aeonian_Lich, ben de Blade Runner’daki çatıda, cyborg’un ömrünün bittiği sahneyi çok seviyorum. cyborg da olsa insan insandır abi, insan üzülüyo valla. bu arada blade runner’ı da arkadaşlarla izlerken sıkılmıştık, sonra ben ekşide yorumlara felan baktım. yorumları okumak daha zevkliydi ne yalan söyliyim valla. Alt kültürü dolu bi film ama izlemesi sıkıcıydı, ne biliyim aq. mesela Inception, felsefik açıdan öyle dolu bi film değil ama izlemesi çok zevkliydi konusuyla, merak uyandırmasıyla felan.

    Aeonian_Lich

    @malavuranga, Katılıyorum, Blade Runner “bişeyler kapmak, öğrenmek için” gayet güzel bir filmdi, ama sıkıcılıktan pek uzaklaşamnadığı çok zamanlar vardı. Inception candır. Aslında o yönetmen 31 yaşında Memento gibi bi eser çekerek herkesi dumur etmişti. Daha iyilerini yapabilir Inception’dan. :) (Kendi kendini boğduğunu gözünden görmen kadar sadist bir sahne düşünemiyorum hala. ) :)

    uykuya yenik adam

    @Aeonian_Lich, bilimkurgu deyince aklına ilk gelen film Dark City olan insanlara sempati beslemek…
    Artı matrix tercihen ilk film…

    Aeonian_Lich

    @Aeonian_Lich, altılama sextology olur lan olsa olsa. Uykum var benim de, Dark City’daşım, nickinin kelamına nail olayım inşallah hemencecik. :)

    Burak

    @Aeonian_Lich, Obaa. nolur geçmişi anlatsın lan. nolur.

  6. heat says:

    hiçbir şeyden nefret etmedim the shining’deki shelley duvall oyunculuğundan nefret ettiğim kadar

    Aeonian_Lich

    @heat, Offfff. Nasıl katılıyorum bir bilsen, aklıma geldi fena oldum birdenbire. :D

    heat

    @Aeonian_Lich, jack nicholson’ın o yarmış mimikleri, oyunculuğunun yanında bu kadının vücut dili beni epey uyuz etmişti :)

    Aeonian_Lich

    @heat, Oyunculuk konusunda tamamen haklısın. Ama hani onu bi film değil de gerçekmiş gibi düşünürsek, kadının suratına patlatma dürtüsü en hümanist ve anti-sexist erkeklere bile zor anlar yaşatacak tahrik unsurları içeriyordu bence. :D

    malavuranga

    @Aeonian_Lich, +18, puan olarak değil ama :)

    uyuz kadın oyunculuklarına 1 tane de ben ekliyim. pulp fiction’daki bruce willis’in sevgilisi rolündeki karıya da az uyuz olmamıştım. adam, chopper diyo bu hala “what is this” diyor ya.

    Ahmet Saraçoğlu

    @heat, biliyorsundur herhalde ama kubrick, performansını gerçekçi kılmak için duvall’in psikolojisini hakkaten bozmuş çekimler sırasında. ne kadarı gerçek ne kadarı söylenti bilmiyorum ama bazı sahneleri sırf onu germek için yüz kere falan çektiği olmuş. daha detaylı bilen vardır mutlaka.

    Aeonian_Lich

    @Ahmet Saraçoğlu, Onu değil ama Stephen King’in bu film uyarlamasını hiç beğenmediğini biliyorum. Gerekçesi de, kitabındaki otelin kendi “evil”liğinin yansıtılmamış olması. Hani kötü ruhlar var falan şeklindeydi film. Kitapta ise bina “pure evil”dı.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Aeonian_Lich, duvarlar kan kusuyor güntekin.

    Aeonian_Lich

    @Ahmet Saraçoğlu, Yo-ho-ho ve bi şişe rom olsa da içsek. Kırmızısından. Köpekbalıklarına yem ettiğimiz esirler değil de, kılıçtan geçirdiğimiz kadın ve çocuklar bizi yordu. Lanet olasıcalar elbiselerimizi de kan içinde bıraktı. Lanet olasıcalar, “may the demons feast on your weak souls!”

    Blakkheim

    @Ahmet Saraçoğlu, Filmin kesilmemiş hali 2,5 saate yakın zaten. Kubrick sonradan duvall’in repliği olan sahnelerin birazını kesmiş aralarındaki bu soğukluk nedeniyle. Filmde çok az konuşuyor o nedenle duvall. Ama jest ve mimikleriyle de yeterince ‘anormalliği’ yansıtmış.
    Aynı şekilde Jack Nicholson da komple doğaçlama oynamasına rağmen Kubrick sahne başına 50 kere tekrar yaptığı için baya araları açılmış.

    Filmin galasından sonra iki oyuncu da gidip “Ululardan uluymuşsun Kubrick, bilememişiz.” diyerek elini öpmüş Kubrick’in hehe.

    Blakkheim

    @Blakkheim, Wikide bir sahne için 127 tekrar yapıldığı yazıyor. OHA!

    Aeonian_Lich

    @Blakkheim, Ki o dönem sinemanın tam post-moderneşmemiş olduğunu, yani sahnelerin kısa kısa değil, modernist sanattaki gibi uzun uzun çekildiğini göz önüne alırsak, cidden OHA!. Duymuştum aslında buna benzer bişeyler çok önceden, ama sebebi ya da oyuncuların ne hale düştükleri hakkında bişeye rastlamışsam da hatırlamıyorum. OHA!

    caksu

    @Aeonian_Lich, A Clockwork Orange’ın sonlarında bilardo topunun her seferinde deliksiz girdiği uzunca bi sahne vardı. Kubrick Mubrick bilmezken dumur halinde izlemiştim. Bir de yine o filmde Alex’in yüzüne tükürüldüğü sahneden bir türlü memnun olmamış. Tüküren adam tüküremeyecek hale gelene kadar tekrar çekmiş. Adam salyam kalmadı deyince başka birine geçmiş. Filmde gördüğümüz tükürük o ikinci adamınmış. Buna da epey gülmüştüm. :)

    Aeonian_Lich

    @caksu, İtinayla sanat uğruna adam harcanır. :D

    Ugur

    @Blakkheim, Oha diyor yeri gelmişken şunu da paylaşmak istiyorum: “Charles Chaplin re-shot the scene in which the Little Tramp buys a flower from the blind flower-girl 342 times, as he could not find a satisfactory way of showing that the blind flower-girl thought that the mute tramp was wealthy.” City Lights (1931)

    heat

    @Ahmet Saraçoğlu, bazı sahnelerin 100 kere falan çekildiğini biliyorum da bu piskoloji bozma amaçlı mıdır değil midir orası dedikodu gibi

    ama bana sorarsanız doğuştan böyle bu kadın =)

  7. heat says:

    o değil de 2001: A Space Odyssey’i ilk izleyişinde, böyle çat diye anlayan var mı ?

    Aeonian_Lich

    @heat, Açıkçası gayet toy ve cahil bi sinema izleyicisiyken izlemiştim, ama karizmaya bok sürdürmemek için “aşmış film” falan şeklinde bahsettiğimi hatırlıyorum. :D

    heat

    @Aeonian_Lich, ben de yıllar önce izlemiştim bu filmi, pek de bişey anlamamıştım zaten, sonra filmin çözümüyle “oha lan”, “vay amk” nidalarıyla bir kez daha izlemiştim

    meğer o monolit neymiş be neleri simgeliyomuş, ah monolit ah…

    Exorsexist

    @heat, kubrick filmlerinin hiç birini ilk izleyişte altında yatan bütün alegorileri metaforları anlamanın imkanı olduğunu sanmıyorum. ama 2001′i ilk izleyişimde gayet keyif aldım ve heyecanla izlemiştim, sıkılarak izleyen çoğunluğun aksine.

  8. In Flames AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAĞĞĞĞĞĞHHHHHHHHHHHHHH!!!

  9. b says:

    kujo kurbanlarına saldırırken keşke fonda heavy metal çalaydı.:)

    Aeonian_Lich

    @b, Deme ya şimdi, aklıma getirme böyle şeyleri. Ne filmdi ama, hatta bir köpeğe oscar verilme ihtimali doğurabilecek tek filmdir belki de. (Lassie demeyin, zira aklınızın köşesinden geçmişse bile, filmde dişi bir köpek sandığımız Lassie’yi farklı şeyleri yapmaya eğitilmiş 9 kadar erkek koli canlandırıyor) :D

    ege tekmen

    @Aeonian_Lich, hahah. şunu sorayım o zaman. cujo’nun filmi nasıldır? kitabını ilkokuldayken okumuştum. hatta ilk okuduğum king romanı. ama filmini izleme şansım olmadı. tavsiye eder misin?

    b

    @ege tekmen, tavsiye eder kesinlikle. filmde ilk yarım saat pek bir şey yok ama o cujo’nun yarım saat sonra ağzından salyalar akıpta hırladığı zaman o ailenin başına bela oluyor. aynı zamanda izleyenin başına da bela oluyor ki ilk izlediğimde 4 sahnede yerimden fırlamıştım.

    ege tekmen

    @b, ahaha. tamam ya, salyalarım aktı. stephen king filmlerinin tırt olması düşündürtüyor genelde. fakat seni dinleyip indiriyorum hemen. teşekkürler (:

    Aeonian_Lich

    @ege tekmen, Filmi de çok güzel. Hatta hani köpek oskarlık falan oynamış dediğim gibi. :D

    ben

    @Aeonian_Lich, Köpek mi abi bu? Nasıl bir köpek. :)

    http://www.dreadcentral.com/img/reviews/cujo1b.jpg

    b

    @ben, öyle bir köpek işte. oscarlık oynamış denmiş ya aynen. o sahne çok fena. bunun gibi 3-4 sahnesi var. hatta filmin sonlarına doğru aniden bir hareket yapıyor ki kalbiniz durmasın heyecandan. aman dikkat!

  10. Dehumanizer says:

    Bu herifi de akıllı sanardım ben. Black Sabbath’ı sadece Ozzy’den ibaret sananlara kafam girsin.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.