MEGADETH diskografisindeki belki de gerçek anlamda tek bir EP varsa, o da grubun yazdığı soundtrack’lerden ve cover’lardan oluşan bu “Hidden Treasures” EP’sidir. Yarım saatlik süresi ve barındırdığı sekiz şarkıyla neredeyse bir albüm kadar materyal barındıran bu çalışma, 1995 yılında çıkmış ve grubun 1989 ile 1994 arasında yazdığı materyallerden oluşmuştu.
Normalde şarkı şarkı kritik yazmam, ama bu EP’nin tek olayı barındıradığı birbirinden alâkasız şarkılar olduğundan, bu seferlik böyle yapacağım. Aksi takdirde şarkı listesi verip kritiği şu an bitirmem gerekiyor.
Bunu istemeyiz değil mi? Değil mi ha değil mi?!!
Evet. Başlayalım.
No More Mr. Nice Guy (Shocker soundtrack): ALICE COOPER’ın 1973 çıkışlı “Billion Dollar Babies” albümünden çıkan bu meşhur şarkının cover versiyonu. Orijinaline sadık kalınarak icra edilmiş, maceraya kaçılmamış bir yorum. Dave Mustaine’in “Mustaine” adlı biyografisinde ayrıntılı şekilde anlattığı Alice Cooper sevgisi ve onu bir manevi baba olarak gördüğü düşünüldüğünde, çok da şaşılacak bir cover olmadığı ortada. Aslı zaten çok güzel, cover’ı da daha canlı kayıt sayesinde gayet eğlenceli bir iş olarak karşımızda duruyor.
Breakpoint (Super Mario Bros. soundtrack): MEGADETH’in en iyi şarkılarından biri olduğunu düşündüğüm bu parçada, enfes rifler, manyak bir groove ve Menza’nın en hayvan performanslarından biri var. “Countdown to Extinction” albümüne gayet de girebilecek olan bu parça, 1992′de yazılmış ve bana biraz Kick the Chair‘in îlham aldığı şarkı gibi geliyor. Öyle olmasa bile, benzer bir hissi olduğu kesin.
Got to Hell (Bill & Ted’s Bogus Journey soundtrack): Filmi hatırlayanlar, şarkının bu film için gayet uygun olduğunu da biliyorlardır. Şarkının başındaki “Now I lay thee down to sleep…” kısmı, bilindiği gibi METALLICA’nın Enter Sandman’inde de bire bir aynı şekilde kullanılan bir tekerlemeden alınma. Mustaine, kendi adını taşıyan otobiyografisinde tekerlemenin önce kendisi tarafından kullanıldığını ve METALLICA’nın Enter Sandman’de kendisinden bir nevi kopya çekmiş olabileceğini söylese de, bunu “bence öyle” türünde bir belirsizlikle dile getirdiğinden, ortada “Fikrimi çaldılar!” türü bir itham olduğunu sanmıyorum. Varsa bile Mustaine bunu iyi dillendirememiş; zaten dillendirmiş olsaydı muhtemelen bazılarınız böyle bir olay olduğunu şu an bunu okudukları sırada öğrenmezdi, çok önceden beri tartışılan bir konu olarak metal geyikleri listesine eklenmiş olurdu. Şarkıya gelince, Breakpoint kadar olmasa da güzel bir şarkı. doksanlar başındaki MEGADETH’i gayet güzel özetleyen bir yapıt. Üstelik klibi de var.
Angry Again (Last Action Hero soundtrack): Giriş rifi az da olsa Almost Honest’ın hızlandırılmış haline benzeyen, Arnold Schwarzenegger taş üstünde taş bırakmazken arkada şöyle bir duyulan MEGADETH şarkısı. “Youthanasia”‘da yer alabilecek türde, akılda kalıcı nakaratını daha bir öne çıkaran, önceki iki şarkının gerisinde duran bir çalışma. Davul ve bas ikilisinin gayet kütür kütür çalıştığı, ancak siparişle yazılmasından mütevellit çok da bir öne çıkarlığı olmayan bir iş. Bunun da klibi var.
99 Ways to Die (The Beavis and Butthead Experience): Kaliteyi tekrardan yükselten, akılda kalıcı ve tam anlamıyla MEGADETH bir şarkı. Yine “Youthanasia”da boy gösterebilecek, arada giren akustik gitar kısımlarının çok şey kattığına inandığım, vasatın üstü bir thrash metal şarkısı. Marty’nin solosu sırasındaki ritim gitar, arkalarındaki sağlam Menza davullarıyla birleşince MEGADETH’in nasıl can bir grup olduğunu hissettiren bir tat çıkıyor. Solo sonrasındaki dur kalklı bölüm de tam anlamıyla Mustaine kokuyor. Yine klip var.
Paranoid: Metal tarihinin en ünlü ve önemli şarkılarından birinin, sayısız grup tarafından yapılan cover’larından biri. Aslen “Nativity in Black: A Tribute to Black Sabbath” toplamasında yer alan bu yorum da aslına uygun olarak yapılan, ortalama bir cover. Fazla bir olayı olduğu söylenemez. Sonundaki “Nick… Nick! Nick!!!” esprisi ise hoş olmuş.
Diadems (Tales from the Crypt Presents Demon Knight soundtrack): Of ki ne of. Bu şarkı EP’nin bence tartışmasız en iyisi olduğu gibi, “Countdown to Extinction” veya “Youthanasia”ya konsaydı da grubun en sevilen şarkılarından biri olabilirdi. O kadar MEGADETH ki, bu kadar olur. Mustaine’in ılımlı vokaliyle başlayan on iki telli akustik girişi, sonraki ritmik mısra kısımları, zehirli melodiler, armonik gitarlar, yaratıcı baslar, varyasyonlu vokal yorumları; her şeyiyle enfes bir şarkı. Hele ikinci dakikaya girilirkenki saf gitarlı kısım ve davulun eklenmesi falan, duymadıysanız mutlaka duyun.
Problems: Daha önce hiçbir yerde yayınlanmayan bu şarkı, SEX PISTOLS’ın efsanevi “Never Mind the Bollocks”ından yapılan bir cover. Yine aslına sadık kalınmış, yine ortalama, hatası ve orijinalinden fazla bir öne çıkarlığı olmayan bir çalışma. EP’nin kapanışını coşkulu yapmak adına sona konmuş olsa da, MEGADETH adına biraz monoton bir şarkı olduğunu düşünüyorum. Dinlemek istediğimde elbette Johnny Rotten’ın nefis İngiliz yorumunu tercih ediyorum.
Velhasılı kelam, “Hidden Treasures” yarım saatlik süresinde orta ve üstü şarkılar barındıran, başarılı denebilecek bir EP. Breakpoint ve Diadems gibi iki adet çok sevdiğim şarkıyı da içeren, artık basılmadığından bulmanızın pek de kolay olmadığı bir ürün. Orijinaline sahip olduğum EP’nin adam gibi bir kitapçığı bile olmadığından, MEGADETH koleksiyoncusu değilseniz çok da elzem olduğu söylenemez. Ama henüz duymadıysanız, içindeki şarkıları duyun elbet.
Site olarak zamanlamalarda muazzamız farkettiyseniz. Önce şaşmaz bir zamanlamayla dredg, şimdi ağızlardaki “şekeri geç biteceğe benzer sakız” tadındaki açıklamasıyla ilgi odağı olmuş Mustaine ve hemen bir Megadeth kritiği. Güneş tutulmalarında ve kozmik önemi olan günlerde de Wiccan ya da pagan içerikli kritikler yapmayı planlıyoruz mesela. :)
Diadems ve Breakpoint resmen “underrated” olmakla beraber, 99 Ways to Die gibi bir delilik ve Angry Again gibi bir hit’i de barındırıyor. Coverları ders niteliğinde olduğu yetmiyormuş gibi Go to Hell’deki “Bla bla” kısmı insanı “of abi yapma bunu ya” diye güldürüyor.
Megadeth şu albümdeki herhangi bir parçanın samimiyetine ve kalitesine ulaşmayı bırak yaklaşsa bile öpüp başıma koyacağım fakat olmuyor olmuyor olmuyor.
@Ahmet Saraçoğlu, ya eskiden Youthanasia’yı Hidden Treasures’dan daha çok severdim ve ona 9 verip buna 8 falan verirdim en fazla. Hidden Treasures Youthanasia’nın küçüğü gibi bişey geliyordu bana (bi ara beraber de satıldılar). Ama çok çok uzun süre dinledikten sonra şu an aynı notu veririm ikisine de.
Youthanasia tabi ki daha bütün, sonuçta Hidden Treasures farklı zamanlarda yapılmış şarkılardan oluşan toplama bir albüm. Ama coverları hesaba katmayıp sadece Megadeth şarkısı olanları ele alsam bile içerik olarak bana çok doyurucu geliyor Hidden Treasures. Kişisel olarak şarkıları dinlediğim zamanlarla ve hissettiklerimle alakalı bu. İçindeki her şarkıyı belli bir dönem takıntı denecek şekilde fazla dinledim herhalde. Ne bileyim 2006′da Angry Again’i, 2007′de Diadems’i, 2008′de 99 ways to Die’ı, 2009′da Breakpoint’ı normalde bir albüme ayıracağım süre kadar dinledim. Duygusal olarak Hidden Treasures önde yani. (“ama Addicted to Chaos?” dersen “saygılar” derim)
Youthanasia’nın sesindeki bişey beni çok uzun süreli dinlemelerde yoruyor galiba, ne bilmiyorum hala. (yeter lan günlük gibi oldu yazı)
Cryptic Writings’in de yeri ayrı bende ama maksimum 8 veririm, ardından gelen hiçbir albüme de 7′den yüksek veremem. Yazdığımı baştan yazamam. Bir daha geri dönemem. (Türkiye’nin Dave Mustaine’i Nejat Yavaşoğulları’nı da burada anıyoruz)
breakpoint’i ilk duyduğumda countdown’dan sanmıştım. çok iyi parça gerçekten. bu arada bu EP’yi gördükten sonra artık bi peace sells kritiğide olmalı diye düşünüyorum
Bu albümden aklımda bir tek Alice Cooper’ın No More mr. Nice Guy ile Black Sabbath Paranoid cover ı kalmış nedense. Fena bi çalışma değil ama ”aha Megadeth bu birader” denebilecek bi albümde değil. Ki zaten cover ve toplama bi albüm. Öyle olmaması normal.
Hemen hemen her şarkısını severim ama angry again bi ayrıdır. Diadems ise kritikte sanki biraz abartılmış gibi. bU kadar numarası var mıydı bilmiyorum. Neyse gidip tekrar dinliyim…
Site olarak zamanlamalarda muazzamız farkettiyseniz. Önce şaşmaz bir zamanlamayla dredg, şimdi ağızlardaki “şekeri geç biteceğe benzer sakız” tadındaki açıklamasıyla ilgi odağı olmuş Mustaine ve hemen bir Megadeth kritiği. Güneş tutulmalarında ve kozmik önemi olan günlerde de Wiccan ya da pagan içerikli kritikler yapmayı planlıyoruz mesela. :)
bu bende var lan
Aşmış toplama albüm.
Diadems ve Breakpoint resmen “underrated” olmakla beraber, 99 Ways to Die gibi bir delilik ve Angry Again gibi bir hit’i de barındırıyor. Coverları ders niteliğinde olduğu yetmiyormuş gibi Go to Hell’deki “Bla bla” kısmı insanı “of abi yapma bunu ya” diye güldürüyor.
Megadeth şu albümdeki herhangi bir parçanın samimiyetine ve kalitesine ulaşmayı bırak yaklaşsa bile öpüp başıma koyacağım fakat olmuyor olmuyor olmuyor.
9/10
10.04.2011
@hen, cryptic writings ve youthanasia’ya kaç verirsin?
10.04.2011
@Ahmet Saraçoğlu, Cryptic’i saymıyorum, youthanasia 8, hidden 6.5′tan 6. (ibnetör öğretmen sendromu)
11.04.2011
@Ahmet Saraçoğlu, ya eskiden Youthanasia’yı Hidden Treasures’dan daha çok severdim ve ona 9 verip buna 8 falan verirdim en fazla. Hidden Treasures Youthanasia’nın küçüğü gibi bişey geliyordu bana (bi ara beraber de satıldılar). Ama çok çok uzun süre dinledikten sonra şu an aynı notu veririm ikisine de.
Youthanasia tabi ki daha bütün, sonuçta Hidden Treasures farklı zamanlarda yapılmış şarkılardan oluşan toplama bir albüm. Ama coverları hesaba katmayıp sadece Megadeth şarkısı olanları ele alsam bile içerik olarak bana çok doyurucu geliyor Hidden Treasures. Kişisel olarak şarkıları dinlediğim zamanlarla ve hissettiklerimle alakalı bu. İçindeki her şarkıyı belli bir dönem takıntı denecek şekilde fazla dinledim herhalde. Ne bileyim 2006′da Angry Again’i, 2007′de Diadems’i, 2008′de 99 ways to Die’ı, 2009′da Breakpoint’ı normalde bir albüme ayıracağım süre kadar dinledim. Duygusal olarak Hidden Treasures önde yani. (“ama Addicted to Chaos?” dersen “saygılar” derim)
Youthanasia’nın sesindeki bişey beni çok uzun süreli dinlemelerde yoruyor galiba, ne bilmiyorum hala. (yeter lan günlük gibi oldu yazı)
Cryptic Writings’in de yeri ayrı bende ama maksimum 8 veririm, ardından gelen hiçbir albüme de 7′den yüksek veremem. Yazdığımı baştan yazamam. Bir daha geri dönemem. (Türkiye’nin Dave Mustaine’i Nejat Yavaşoğulları’nı da burada anıyoruz)
breakpoint’i ilk duyduğumda countdown’dan sanmıştım. çok iyi parça gerçekten. bu arada bu EP’yi gördükten sonra artık bi peace sells kritiğide olmalı diye düşünüyorum
11.04.2011
@Angel of Deth, o da yakında. Mustaine’in biyografisini okudum, Megadeth gazı baş gösterdi. KIMB…ABIG, SFSGSW?, System has failed, hepsi sırada.
Bu albümden aklımda bir tek Alice Cooper’ın No More mr. Nice Guy ile Black Sabbath Paranoid cover ı kalmış nedense. Fena bi çalışma değil ama ”aha Megadeth bu birader” denebilecek bi albümde değil. Ki zaten cover ve toplama bi albüm. Öyle olmaması normal.
Hemen hemen her şarkısını severim ama angry again bi ayrıdır. Diadems ise kritikte sanki biraz abartılmış gibi. bU kadar numarası var mıydı bilmiyorum. Neyse gidip tekrar dinliyim…