Kuzey Amerika turneleri genelde dört ve üzeri grubun birlikte turladığı, çoğunlukla türdaş toplulukların bir arada görülebileceği güzel doğa olaylarıdır. Hatırı sayılır miktarda tanık olduğum bu turnelerin ortak özelliklerinden biri, grup sayısının fazlalığı dolayısıyla çoğu zaman 19.00 gibi başlayan bu konserleri açan grupların, genellikle dörtte biri ila yarısı dolu salonlara çalmasıdır. DARKANE, ABORTED, HATE ETERNAL, THE HAUNTED, DEW-SCENTED, DEVILDRIVER gibi grupları birkaç yüz kişiye çalarken izlemişliğim var. Bu konserlerin headliner grupları ise, mutlaka 2.000 ve üstü kitleye çalmışlardır. O taraflarda yaşadığım bir sene boyunca gittiğim çok sayıda konserde bu durumu kıran ve saat 19.00’da mekanı neredeyse dolduran tek bir açılış grubu vardı.
AMON AMARTH, yükselişine tanık olmaktan dolayı zevk duyduğum grupların başında geliyor. “The Avenger” ile tanıştığım grubun ta o zamandan günümüze gelişine bire bir tanık olmak, o zamanlar adı pek az yerde geçen bu grubun Viking metalin, hatta melodik death metalin zirvesine çıkışını izlemek, gerçekten de hoş bir tecrübeydi. “Wrath of the Norsemen” DVD’sindeki röportajda “Bir gün başka işlerde çalışmak zorunda olmadan, sadece müzik yaparak yaşayabilmenin hayalini kuruyoruz” diyen Johan Hegg ve grubunun,bu demeçten çok kısa bir süre sonra bu hayaline ulaşmış oluşu, bir müziksever olarak beni memnun ediyor.
Evet. AMON AMARTH bugün dünyanın en meşhur gruplarından biri. Sevmeyeni az, seveni enginlere sığmaz. Kendi tarzlarını, tınılarını oturtmuş olmaları; melodileriyle on binlerce insanı kendilerine bağlamaları; geleneksel heavy metale dayanmış sırtları ve yeterince yaratıcı olmazsanız gayet sıkışıp kalabileceğiniz bir tür içinde hala yaratıcı işler ortaya koyabilmeleri, grubun en büyük artıları.
“With Oden on Our Side”a tapan, ancak “Twilight of the Thunder God”ı şöyle böyle seven bir hayranları olarak, “Surtur Rising”e temkinli yaklaşmayı düşünüyordum. Dediğim gibi, türün fazla denemeye yer bırakmayan keskin çizimli sınırları, AMON AMARTH’ı da pek çok orta ve üstü ölçekteki grubun düştüğü çukurayuvarlanmaya zorlayabilirdi. Zira SOILWORK, ARCH ENEMY ve CHILDREN OF BODOM gibi grupların kendilerini tekrar eder yapıları hepimizin malumuydu. Dahası, bu keskin sınırları kırmaya çalışan IN FLAMES, DARK TRANQUILLITY gibi grupların AMON AMARTH için referans teşkil etmedikleri de açıktı. AMON AMARTH’ın ne yapabileceği, ne yapamayacağı, öz tınısından ne derece uzaklaşabileceği belliydi. AMON AMARTH, sadece AMON AMARTH olabilirdi.
“Surtur Rising” büyük beklenti ve umutlarla çıktı. Grubu az çok dinleyen herkes AMON AMARTH’tan nasıl bir şey bekleyeceğini bildiğinden, kimsede fazla bir şaşırma, şoke olma durumu yaşandığını sanmıyorum. Grubun ilk birkaç dinlemede anlaşılan, hatta ezberlenen şarkı yapıları gereği, çoğu insan abüme dair fikirlerini kısa sürede oluşturmuştur diye düşünüyorum. İlk hissiyatım, grubun kendini tekrar etmeme adına ufak da olsa tatlar katarak müziğini zenginleştirme yoluna gitmiş oluşuydu. Örneğin Slaves of Fear, nispeten Töck’s Taunt – Loke’s Treachery Part II, A Beast I Am ve Doom Over Dead Man, AMON AMARTH’ın önceki şarkılarında sürekli rastlamadığımız fikirler içeren yapıtlar. Diğer yandan AMON AMARTH’ın uzun süreli kariyerinde benzerlerini çok duyduğumuz şarkılar da “Surtur Rising”i onurlandırmayı sürdürüyorlar.
Grubun yıllar boyunca aynı formülü sürdürdüğünün, ya da popüler deyişle köklerinden ayrılmadığının başlıca göstergesi olarak, iTunes’un bana yaşattığı şu küçük örneği verebilirim: Şarkıları iPhone’uma atarken, Search kısmına Surtur yazdım ve bilgisayardaki Surtur kelimesi geçen şarkıları bulup topluca attım. Ancak sonradan dinlerken fark ettiğim şey, “Surtur Rising”deki şarkılarla birlikte grubun “The Crusher” albümünden Releasing Surtur’s Fire’ın da iPhone’a atılmış oluşuydu. Olayı ilginç kılansa, 10 yıllık bu şarkının grubun 2011’de çıkan yeni albümündeki şarkılarla toplu halde dinlendiğinde o kadar da, hatta neredeyse hiç sırıtmıyor oluşuydu. Bu, AMON AMARTH’ın güvenilirliği ve istikrarı adına önemli bir gösterge, zira grup aynı formül içinde kalmasına rağmen en iyi yaptığı şeyi hiç bir saçmalamaya, hedefi vurmayan deneye girmeden sürdürüyordu. Releasing Surtur’s Fire, ufak modifikasyonlarla “Surtur Rising”de pekala kendine yer bulabilirdi.
Sadede yaklaşırken diyebileceğim, albümü “With Oden on Our Side”ın gerisinde, “Twilight of the Thunder God”ın ise ilerisinde bulduğum. Tavır olarak, grubun biraz fazla “sevilesi”, “kolay” ve “yumuşak” olarak nitelediği “Twilight of the Thunder God”dan daha sert mizaçlı olan “Surtur Rising”, yine grubun ifadesiyle bu tarz bir tavizsizlik ilkesiyle vücuda getirilmiş bir çalışmaymış. Din karşıtı sözleriyle albümün genel sözel konseptinden uzak duran ve davulcu Fredrik Andersson imzalı giriş rifiyle DIO’nun Holy Diver şarkısına saygı niteliği taşıyan Slaves of Fear, basit ve etkili rif yazımıyla öne çıkan Töck’s Taunt, melodilerine vurulduğum ve albümün ilk planlanan isim şarkısı olan Destroyer of the Universe, farklı yapısı ve yanılmıyorsam FREAK KITCHEN’dan Matthias IA Eklundh’un gitar solosuyla albümün geri kalanına uzak bir profil çizen Beast I Am ile, özellikle son kısmında depreşen Doom Over Dead Man “Surtur Rising”deki favorilerim.
Bahsetmeden geçemeyeceğim son detay da, albümün bonus şarkısı durumdaki SYSTEM OF A DOWN cover’ı Aerials. Şarkıya dair çeştli fikirler olduğu malum; ben cover’ı başarılı buldum. Bunda şarkının aslını ve AMON AMARTH’ı çok seviyor oluşum yatıyor olabilir. Kulaklar Serj Tankian’ın özgün ses rengine alışık olsa da, Hegg de şarkıya farklı bir hava katmış ve özellikle son kısmında AMON AMARTH şarkıyı sahiplenmeyi bilmiş. Albümü her açtığımda dinlediğimi söyleyemem, ancak arada bir dinlenebilecek, en azından içine bir şeyler katılmış, iyi bir cover.
Konu AMON AMARTH olunca kısa tutmayı başaramadığım yazının son kelamlarında, AMON AMARTH’ın bu yolun dışına muhtemelen tüm kariyeri boyunca çıkmadan, aynen devam edeceğini öngördüğümü söylemek istiyorum. Zira grubun ne daha geniş bir kitleye yayılma adına yapabilecekleri değişikliklere yetebilecek bir müzisyen kadrosu, ne de imajı var. Bunca yıldır sakalından göbeğine bira damlayan, senkronize kafasallayan, neredeyse her üç şarkısının birinde aynı konulardan bahseden bir grubun, bir anda piyasanın çocukları olmayacaklarını, hatta olamayacaklarını tahmin etmek çok da zor değil. Onlar yaptıkları şeyi iyi yapıyorlar, çok iyi yapıyorlar, en iyi yapıyorlar. O yüzden, kendileri sıkılmadığı sürece bize güzel şeyler vermeye devam edecekleri en büyük tahminim ve beklentim.
Umarım fikirsiz ve yanlış yönlendirilmiş sayısız grubun olduğu metal dünyasında, AMON AMARTH gibi kendilerini taze tutabilen, sadece müzikleriyle kendilerini sıfırdan zirveye taşıyan grupları daha sık görürüz; zira dinlemesi kadar bu yolculuklarına tanık olmak da bir o kadar zevkli.
Not: Alttaki ilk 89 yorum albüm kapağı ve yayınlanan şarkı haberleri içindir.
Kadro Johan Hegg: Vokal
Olavi Mikkonen: Gitar
Johan Söderberg: Gitar
Ted Lundström: Bas
Fredrik Andersson: Davul
Şarkılar 01. War of the Gods
02. Töck’s Taunt – Loke’s Treachery Part II
03. Destroyer of the Universe
04. Slaves of Fear
05. Live Without Regrets
06. The Last Stand of Frej
07. For Victory or Death
08. Wrath of the Norsemen
09. A Beast Am I
10. Doom Over Dead Man
11. Aerials (SYSTEM OF A DOWN cover'ı)
Zor dergisinde DVD kritiğinde -kim yazmıştı bilmiyorum ama- dünyanın en Galatasaraylı grubu demişlerdi.Yapıcam bir gün cidden.Amon Amarth’ın orijinal albümlerinden bir tanesini alıcam maçta açıcam bayrak gibi.
Amon Amarth son 3-4 albümdür yardırıyor. grup olarak en verimli çağlarındalar belki de. bu albümden çok ümitliyim 2011′in en güzel albümü bile olabilir. yanlız benim anlamadığım bi şey var. belirlenen tracklistte 2. şarkı da part 2 diyor. ama ben o şarkının part 1 ine rastlamadım hiç. direk part 2 den yardırmış adamlar. :)
@_BlaCkeneD_, edit: la olm teee with oden on our side albümündeki hermods ride to hell’in part 2 siymiş la o. şarkının adı şöyle geçiyor: hermods ride to hell (lokes treachery part 1) diye geçiyor lan. ben de diyom neyin part 2 si bu. hadi ben sazanım siz de hiç uyarmıyonuz ha sadasffaf :))
@Ahmet Saraçoğlu, yihuu, beklemedeyiz o zaman. Bu arada haberde mayıs sonu çıkacak yazıyo ama benim gördüğüm, metalstorm’da filan 29 mart yazıyor.
“”Surtur Rising” will be released in North America on March 29 via Metal Blade Records.”
Bu arada mart ayının son günleri fena olacak. 25 mart Vintersorg ve Kampfar, 29 mart Amon Amarth. Hangi birini dinlicez? 15 mart’da da çok alakasız olsa da deliler gibi beklediğim Rise Against’in yeni albümü var.
Sadece bana heralde fazla hardcore geldi? Hatta açık şekilde amerikan piyasasına oynanmış. Ha kötü mü? Değil. Ama bir “death in fire” bir “pursuit of vikings”le aynı adamlar yapmamış gibi.
uzun zamandır amon amarth’tan duyduğum en farklı şarkı. baya beğendim. ana rifi davulcu holy diver dinledikten sonra yazmış, Dio’ya bi tribute niteliğinde demiş.
Bu şarkıda sanki baltayı elden bırakıp biraz daha nerd takılmışlar, viking mitolojisi kitapları okuyan gözlüklü metalciler olmuşlar. Ben gayet beğendim, neden mi? Bazı şarkılar vardır adamı yormaz, dinlendirir, riffleri akıcıdır. Ondan işte bu da.. (evet)
@Deon, Ve bittabii Amon Amarth çok tatlı değişik bir sound yakalamış. Umarım daha fazla şarkısı vardır böyle.. Bol bol DIO, ACDC, DP vs. ekolleri falan dinlesin böyle olacaksa bu adamlar.. Ama illaki Death In Fire.. O ayrı.. Aklın yolu bir..
Slaves of Fear hepsinden farklı hakkaten. Töck’s Taunt da değişik gibi. Bi de röportajda dediği gibi albümün adı iyi ki Destroyer of the Universe olmamış. :)
Sitede daha çıkmadan bu kadar yorum alan ilk albüm bu olacak gibi. Bu haber kritiğe dönüşünce zaten coşar gider.
Şarkının ana rifi hakkaten “aha Holy Diver!” diyecek kadar benzeşiyor ama tıpatıp aynı değil tabi ve açıkçası gayet güzel olmuş. “Amon Amarth farklı ne yapabilir ki?” sorusunun cevabı belki de.
yalnız sırf haberleri için 50′den fazla yorum var, milletdeki amon amarth sevgisine bak
sonu metalika gibi olmasın ama, ilerde “amon amarth twilight of the thunder god’dan sonra bozdu abi yae” diye gezdiğinizi görürsem kafanızı kırarım he =)
kim dedi hatırlamıyorum, yukarı çıkıp aramaya üşendim, ama ben de Amon Amarth’ın her geçen albümde kötüye gittiğini düşünüyorum. en sevdiğim albümden sevmediğim albüme sıralama tamamen kronolojik yani.
@Mustafa Sakallı, Slaves of Fear’ın farklılığından dolayı kulağım yeni bir şey arıyor olacak, hastası olmadım şimdilik. Ama Amon Amarth sonuçta, ne kadar dayanabilirim ki, elbette sevicem bikaç dinleyişte.
Allaaaaaaaaah !!
Kılıçlı ve ya alevli kapak olmazsa dövüyorlarmış kapağı tasarlayan elemanı.
Zor dergisinde DVD kritiğinde -kim yazmıştı bilmiyorum ama- dünyanın en Galatasaraylı grubu demişlerdi.Yapıcam bir gün cidden.Amon Amarth’ın orijinal albümlerinden bir tanesini alıcam maçta açıcam bayrak gibi.
18.01.2011
@Ugur, karamurat benim.
18.01.2011
@Ahmet Saraçoğlu, tahmin etmiştim zaten sayın SRÇ
18.01.2011
@Ugur, e zaten. :)
http://www.pasifagresif.com/2009/03/amon-amarth-wrath-of-the-norsemen-dvd/
amon amarth albümlerinin kapaklarının aynı tonlarda olması sadece bir tesadüf mü?
valla kapak muhteşem her zamanki gibi.
Amon Amarth son 3-4 albümdür yardırıyor. grup olarak en verimli çağlarındalar belki de. bu albümden çok ümitliyim 2011′in en güzel albümü bile olabilir. yanlız benim anlamadığım bi şey var. belirlenen tracklistte 2. şarkı da part 2 diyor. ama ben o şarkının part 1 ine rastlamadım hiç. direk part 2 den yardırmış adamlar. :)
18.01.2011
@_BlaCkeneD_, edit: la olm teee with oden on our side albümündeki hermods ride to hell’in part 2 siymiş la o. şarkının adı şöyle geçiyor: hermods ride to hell (lokes treachery part 1) diye geçiyor lan. ben de diyom neyin part 2 si bu. hadi ben sazanım siz de hiç uyarmıyonuz ha sadasffaf :))
Odeeeeeeeeeennnnnnnnnnnnn!!!!
önceki albümü fazlasıyla sıkıcı, basit ve ticari bulan biri olarak bundan da ümitli değilim.
İlk şarkının ismini görünce tebessüm ettim resmen.
bu haber de albüm çıkınca kritik olacak. mayıs sonuna kadar dolup taşar hep buralar.
haritanın sonuna shift+a yapmak.
hemen hemen her albümde çıta yükseliyor…bakalım bu albümde ne kadar yükseğe çıkacaklar???bence en iyi kapakları t.o.t.t.g. albünün kapağı…
28.01.2011
@B U R Z U M, bana göre de once sent from golden hall’dan beridir çıtayı geriletiyolar parça yapısı olarak falan.
11.03.2011
@trailblazer, +1
Albüm kapağını görünce ceketimi ilikledim. Reislere Saygı!
Kapak “louder than hell”‘i anımsattı, viking boynuzları hariç.
haftasonu yeni şarkı geliyo.
28.01.2011
@Ahmet Saraçoğlu, yihuu, beklemedeyiz o zaman. Bu arada haberde mayıs sonu çıkacak yazıyo ama benim gördüğüm, metalstorm’da filan 29 mart yazıyor.
“”Surtur Rising” will be released in North America on March 29 via Metal Blade Records.”
Bu arada mart ayının son günleri fena olacak. 25 mart Vintersorg ve Kampfar, 29 mart Amon Amarth. Hangi birini dinlicez? 15 mart’da da çok alakasız olsa da deliler gibi beklediğim Rise Against’in yeni albümü var.
Deli güzel olmuş şarkı. Ağabeyinin izinden gidiyor şarkı bariz şekilde.
Güzel olmuş laaaann. Sürüünüüüüünnnnn.
iyi iyi!!
Sadece bana heralde fazla hardcore geldi? Hatta açık şekilde amerikan piyasasına oynanmış. Ha kötü mü? Değil. Ama bir “death in fire” bir “pursuit of vikings”le aynı adamlar yapmamış gibi.
Gitarın tonunu beğendim,önceki albüme göre çok çok iyi geri kalanı Amon Amarth işte cayır cayır melodilerle aynen devam
baltalari belimize taktirdi şarki, albüm gelsin belgrad ortam akicam
bodoz indirmişler baltayı şarkıda.. orman ağaç çoluk çocuk hiç bir şey kalmamış..
Ana melodi çok “catchy” olmuş. Kafamda dönüp duruyo habire. İyi olmuş demek ki. “Amon ya iyice Amarthmış” iğrençliğini yaptım ve gidiyorum.
yaza girmeden kafayı gözü yarıcaz anlaşılan!
Daha kalitelisi için : http://www.surturrising.com/.
full metal jackie’de yayınlanmış. bu kadını seviyorum ulen. parça da iimiş bu arada, deneme saçmalığı yok aynı yoldan devam güzel.
ULAN ULAN ULAN !
http://www.decibelmagazine.com/uncategorized/streaming-amon-amarth-slaves-of-fear-worldwide-exclusive/
yeni şarkı Slaves of Fear !!!
eskilerin havasını aldım lan.
Solo çok enteresan ve çok iyi !
uzun zamandır amon amarth’tan duyduğum en farklı şarkı. baya beğendim. ana rifi davulcu holy diver dinledikten sonra yazmış, Dio’ya bi tribute niteliğinde demiş.
vay be beklentilerimin çok üstünde bir parça olmuş ! melodi ve solo gerçekten eskilere göz kırpıyor haydi bakalım
Prodüksiyon yine Twilight of the Thunder God’a benziyor. Pek beğendim. gazla bekliyoruz.
grubun şarkının olduğu sayfadaki yeni promo fotoğrafını hiç beğenmedim bu arada. balta çok gereksiz bi tercih bence.
14.02.2011
@Ahmet Saraçoğlu, Abbath’ı getirdi aklıma.
Bu şarkının Amon Amarth’a ait olduğuna inanmak çok güç…
14.02.2011
@_BlaCkeneD_, Aynen , Johan Hegg girene kadar tereddütüm devam etti.
Giriş rifi manyak lan. çok basit ama etkili. 10 kez falan dinledim şarkıyı, Twilight…’tan iyi olur umarım albüm.
yaldır yaldır amon amarth…
Ee yanlız ben çok yavan buldum ikinci şarkıyı.İlk yayınlanan daha güzeldi sanki.
Bu şarkıda sanki baltayı elden bırakıp biraz daha nerd takılmışlar, viking mitolojisi kitapları okuyan gözlüklü metalciler olmuşlar. Ben gayet beğendim, neden mi? Bazı şarkılar vardır adamı yormaz, dinlendirir, riffleri akıcıdır. Ondan işte bu da.. (evet)
15.02.2011
@Deon, Ve bittabii Amon Amarth çok tatlı değişik bir sound yakalamış. Umarım daha fazla şarkısı vardır böyle.. Bol bol DIO, ACDC, DP vs. ekolleri falan dinlesin böyle olacaksa bu adamlar.. Ama illaki Death In Fire.. O ayrı.. Aklın yolu bir..
Ya bu adamların yaptığı herşeyi niye beğeniyorum ben? osursalar dinlicem o derece!
Amon Amon Amarth haldan düştüm yar yar yar yar
Johan baba parçaları tanıtıyor: http://www.youtube.com/watch?v=0mB9w183dg4
Slaves of Fear hepsinden farklı hakkaten. Töck’s Taunt da değişik gibi. Bi de röportajda dediği gibi albümün adı iyi ki Destroyer of the Universe olmamış. :)
Sitede daha çıkmadan bu kadar yorum alan ilk albüm bu olacak gibi. Bu haber kritiğe dönüşünce zaten coşar gider.
Şarkının ana rifi hakkaten “aha Holy Diver!” diyecek kadar benzeşiyor ama tıpatıp aynı değil tabi ve açıkçası gayet güzel olmuş. “Amon Amarth farklı ne yapabilir ki?” sorusunun cevabı belki de.
o değilde şarkı süreleri çok acaip.adamları çok sevmiyorum ama baya ilginç bir şeyler bekliyorum
15.02.2011
@berat mutluhan seferoğlu, onlar şarkı süreleri değil.
15.02.2011
@berat mutluhan seferoğlu, bir anlığına aynı yanılgıya ben de düşmüştüm. :)
slaves of fear ı ne güzel anlatmış öyle sakallı. ılan sakallıı allahsız sakallıı.
16.02.2011
ben bir şey anlatmadım hacı ?
yalnız sırf haberleri için 50′den fazla yorum var, milletdeki amon amarth sevgisine bak
sonu metalika gibi olmasın ama, ilerde “amon amarth twilight of the thunder god’dan sonra bozdu abi yae” diye gezdiğinizi görürsem kafanızı kırarım he =)
kim dedi hatırlamıyorum, yukarı çıkıp aramaya üşendim, ama ben de Amon Amarth’ın her geçen albümde kötüye gittiğini düşünüyorum. en sevdiğim albümden sevmediğim albüme sıralama tamamen kronolojik yani.
http://www.metal-hammer.de/Amon_Amarth_Song_Premiere_For_Victory_Or_Death_SURTUR_RISIGN
ABARİİİ !!!
10.03.2011
@Mustafa Sakallı, Slaves of Fear’ın farklılığından dolayı kulağım yeni bir şey arıyor olacak, hastası olmadım şimdilik. Ama Amon Amarth sonuçta, ne kadar dayanabilirim ki, elbette sevicem bikaç dinleyişte.
System of a Down – Aerials söylüyo 1.20′de:
http://www.youtube.com/watch?v=u3z8mgnUXIo
söylediği her şeyi epik yapabilen bi kişi.
son tadımlık hakikaten tadından yenmiyor çok sağlam parça olmuş ben bu gazla bir çamlıca turu koşayım geleyim soğuk falan işlemez bu gazla
Düştü , asılın. Umarım albüm gecikmeden gelir Türkiye’ye.