CHILDREN OF BODOM ilk çıktığında yaşanan tür tartışmalarını anımsarsınız.
“Abi adamlar melodik death metal yapıyo.”
“Black metal vokalli power metal yapıyolar.”
“Sert vokalli ekstrem melodik power death’in yeni kralları.”
“METALLICA davayı satalı 47 yıl oldu.”
Grubu “Hatebreeder”la tanıyıp saniyesinde kölesi olan bendeniz, vokaller çıkarıldığında CHILDREN OF BODOM’un gerçekten de black metal ile power metal kırması bir müzik yaptığını düşünüyordum. Klavyeler, melodiler, yırtıcı rifler, her iki türde de karşımıza çıkan unsurlardı.
Bir süre sonra Alexi adlı ibişimiz ve o dönemki manitası Kimberly Goss, IN FLAMES’ten Jesper Strömblad ve ARCH ENEMY ve bilimum grupta çalan basçı Sharlee D’Angelo’yla birlikte yeni bir proje başlatmaya karar verdiler ve Alexi’nin birtakım başka isimleri de yanlarına alarak SINERGY’yi kurdular.
Hatırlanacağı gibi Laiho/Goss çifti 2002′de sade bir törenle dünya evine girip iki sene sonra da ayrıldılar.
Teknik bir power metal olarak özetleyebileceğimiz SINERGY, Goss’un haşin vokalleriyle ilerleyen ve ön plandaki gitar kullanımıyla dikkat çeken bir müzik sunuyordu. Grup 4 yıla 3 albüm sığdırdı ve bir sürelik belirsizliğin ardından ortadan kayboldu.
Bence bu albümlerden en iyisi, grubun veda ettiği “Suicide By My Side”dı. Eğer Goss’un herkese göre olmayan ses rengine alışabilirseniz, karşınızda çok güçlü bir albüm olduğunu ilk andan anlamanız mümkün.
Her şarkısının bir güzellik barındırdığına inandığım albümde, gitar kullanımı adına gerçek bir gövde gösterisine tanık oluyoruz. Gerek rifler, gerek melodiler, gerek de sololar, iş bilen insanlarca yazıldıklarını bağırır nitelikteler.
Bu konuyu böyle rahat konuşmamızı sağlayan isimler, Alexi’yle birlikte, sonradan CHILDREN OF BODOM’a katılan usta insan Roope Latvala. İkilinin gitar uyumu salya akıttıracak cinsten. Onlar haricinde basta NIGHTWISH insanı Marco Hietala, davulda ise AJATTARA’dan Tommi Lillman var.
Vokaller için yukarda Goss’un sesine alışabilirseniz dedim, zira kendisi hırçın bir heavy metal vokali yapıyor ve fazla bir sıradışılığı yok. Işın Karaca metal söylese sanırım bunun aynısı bir vokal duyardık diyeyim, belki bir intiba uyanır.
Müziğe baktığımızda, cıvıtan CHILDREN OF BODOM’a nazaran gayet sofistike bir beste anlayışı görüyoruz. Şarkılar aynı kalıptan çıkmışlıktan çok uzaklar ve başta Goss olmak üzere gruptaki her elemanın beste safhasına katılmış oluşunun yarattığı bir varyasyon seziliyor. Bu da demek oluyor ki, şarkıları Alexi söylese herhangi bir CHILDREN OF BODOM albümüne konabilecek şarkılar olduğu gibi, bu kıstasa uymayan şarkılarda “Suicide By My Side”ı şenlendiriyorlar.
Misal Violated. Tek kelimeyle nefis olan giriş rifi, kanımca CHILDREN OF BODOM’un son iki üç albümündeki riflerin tümünden güzel. Yahut bahsi geçen her ortamda lafı geçtiği üzere, her açıdan olağanüstü bir solo barındıran Passage to the Fourth World. Solo teknikleri açısından ders gibi dinlenebilecek bir şarkı. Goss bestesi Written in Stone, veya Alexi / Goss düetine sahne olan Shadow Island, hepsi de gayet başarılı şarkılar.
“Suicide By My Side”ı, sırasıyla “Hatebreeder”, “Something Wild” ve “Follow the Reaper”dan sonra Alexi imzası bulunan en iyi iş olarak görüyorum. “Hatecrew Deathroll”dan başlayarak heyecanını kaybeden CHILDREN OF BODOM albümlerinin tümünün eline verecek düzeyde varyasyonlu, fikir dolu ve heyecanlı bir albüm “Suicide By My Side”. CHILDREN OF BODOM sevseniz de sevmeseniz de bir denemenizi öneririm.
Kadro Kimberly Goss: Vokal
Alexi Laiho: Gitar, 8 ve 9'da vokal
Roope Latvala: Gitar
Marco Hietala: Bas
Tommi Lillman: Davul
Şarkılar 1. I Spit On Your Grave
2. The Sin Trade
3. Violated
4. Me, Myself, My Enemy
5. Written In Stone
6. Nowhere For No One
7. Passage to the Fourth World
8. Shadow Island
9. Suicide By My Side
10. Remembrance
Yazıda da bahsetmiştim, yıllar sonra da aynı şeyi düşünüyorum: “Passage to the Fourth World”ün 02.30′da giren solosu inanılmaz bir şey. Solo dersi resmen.
@Ahmet Saraçoğlu, Gruptan, albümden, şarkıdan ve solodan haberim yoktu fakat dönüp dönüp şimdi şarkıyı 2.30′a sarıyorum. Gerçekten çok güzel. Müsait bir vakitte albümü dinlemem lazım.
grubun adı da “seaside suicide” olsaymış albüm adıyla harmoni yaratırmış.
Isin Karaca yorumu on numara olmus cuk oturmus haha
Yazıda da bahsetmiştim, yıllar sonra da aynı şeyi düşünüyorum: “Passage to the Fourth World”ün 02.30′da giren solosu inanılmaz bir şey. Solo dersi resmen.
https://www.youtube.com/watch?v=l_wrdyjMo2g
10.03.2020
@Ahmet Saraçoğlu, Gruptan, albümden, şarkıdan ve solodan haberim yoktu fakat dönüp dönüp şimdi şarkıyı 2.30′a sarıyorum. Gerçekten çok güzel. Müsait bir vakitte albümü dinlemem lazım.
11.03.2020
@Ouz, dinle bence, gayet iyi albümdür.