Kapağından grup adına, her şeyiyle “Black metaaaaal!” diye bağıran bir albümle karşınızdayız bugün. MÖRK GRYNING 1993′te kurulup 2005′te dünyaya veda eden bir grup. Mevzubahis albüm haricinde gruba dair bilgim olmadığından, MÖRK GRYNING neydi ne oldu, ne tür başarılar elde etti, pek (hiç) bir bilgim yok.
Ama şu an sağ tarafta kapağını gördüğünüz albüme dair baya bir bilgim var. Zira bu albüm, dinlediğim en iyi black metal şarkılarından biri olan Templars’ı barındırıyor.
Eski günlerinde imaj anlamında da klasik bir black metal grubu olan MÖRK GRYNING, sonraki imajsızlığı sayesinde belki de black metal imajına ters baktıkları için türe uzak duran insanların da dikkatini çekebilirdi; tabii eğer dağılmasaydı. Fotoğraflarına baktığınızda, duyduğunuz müziği yapacakları belki de aklınıza gelmeyecek bu adamlar, bilakis türün gereklerini olması gerektiği gibi, hatta zaman zaman gerekenin bile üstünde sergileyebiliyorlar.
Uzatmadan, nasıl bir şeyle karşı karşıya olduğunuzu anlamanız adına Templars’la başlayalım. Evet, ilk dinlediğim 2002 dolaylarında vurulduğum, halen de dinlediğim en iyi black metal şarkıları arasında saydığım bir başyapıt olan, ancak videosu embed edilemediğinden (Lanet olsun YouTube! En gerekli anda!) şarkı isminden ulaşabileceğiniz Templars.
10.000.000. kez dinleyip kafayı yedikten sonra devam ediyorum. Templars’da bir ışık göremediyseniz, zaten gruptan alabileceğiniz bir şey olduğunu sanmıyorum. Ancak hoşunuza gittiyse devam edelim. Templars öküz, tamam; ama albümde daha fazlası da var elbet. Blast beat’ler; akustik gitarlar; yırtıcı black metal vokalleri; buz gibi akorlar; black metal gibi olmak adına kendilerini sınırlamayan melodiler; aynı şarkıda hem ihtişamdan ölen, hem de gizemli tatlar bırakan esrarengiz tatlar; hepsi MÖRK GRYNING evreninde, ya da en azından “Maelstrom Chaos”ta kendilerine yer bulan güzellikler.
Grup, EMPEROR yahut DIMMU BORGIR gibi bir sınıflandırılmayı mümkün kılacak türde yoğun bir senfoniklik barındırmasa da, müziğin her anında bir görkem, ihtişam hissi mevcut. Lâkin bu, kolaya kaçan çoğu grubun aksine minimum klavye, maksimum gitar kullanımıyla yaratılan bir durum. Sadece soğuk melodiler değil, rifler olsun, türün olmazsa olmazı gergin akor bileşimleri olsun, “Maelstrom Chaos” bir black metal albümünden isteyebileceğiniz pek çok şeyi bünyesinde barındırıyor. Aslında albümü güzel yapan ana unsur da bu; ortada ne bariz bir senfonik black metal, ne çiğliği apaçık ortada bir pure black metal, ne de kolay dinlenilirliği hedef bellemiş bir melodik black metal albümü var. Türün tüm bileşenleri dozunda ve akıllıca birbirine yedirilmiş ve bestesel anlamdaki varyasyon da bunun üzerine eklenince, gayet zengin bir albüm çıkmış ortaya.
Epikliği bir an olsun elden bırakmayan albüm, armonik gitarların soğuk akorlar üzerinde kol gezdiği müziğini içinize işlercesine püskürtüyor. Biraz NAGLFAR hissi barındıran, daha klasik bir melodik black metal şarkısı olan Ont Blod’la devam eden “Maelmstrom Chaos”, kuzeyliliğini her fırsatta gözünüze sokmadan edemiyor.
Templars’ı ve Ont Blod’u sevdiyseniz bile, albümün geneli hakkında bir fikir edindiğinizi düşünmeyin. Çünkü altıncı şarkıya geldiğimizde, grup hiç beklenmedik bir şey yapıyor ve adeta FINNTROLL’ü çağrıştıran bir gizem ve alengir eşliğinde, yine videosu embed edilemeyen My Friends‘i sunuyor.
Zaten dağılmış grup, reklama övgüye ihtiyacı yok deyip kısa keselim. “Maelstrom Chaos” gayet sofistike ve her şeyi bilinçli yapan bir albüm. Kapaktaki pentagram sizi korkutmasın. Black metal klişelerinden uzak durma çabasındaysanız ve sırf kapaktan dolayı albümü pas geçerseniz, belki de sizi şaşırtacak bir cevheri kaçırmış olursunuz.
Kadro Johan Ljung: Vokal
Jonas Berndt: Guitar, bas, geri vokal, klavye
Henrik Hedberg: Gitar
Fredrik Boëthius: Bas
Aeon: Klavye
Carl-Gustaf Bäckström: Davul
Şarkılar 1. A Perception of the Ancient
2. Templars
3. Ont Blod
4. The Menace
5. Maelstrom Chaos
6. My Friends
7. The Darkness Within
8. Bloodspring Mirage
9. Forever Unhallowed Preponderance
10. Dödens Skald
en az dissection veya watain kadar iyi bi grup olmasına karşın nedense onlara nazaran çok az ilgi görüyor bu grup nedense. prodüksiyonları genelde kötü, return fire albümününki felaket. bu yüzden olabilir.
Güzelmiş Templars. Ben de kıyıda köşede kalmış bi black grubu kritiği yazmayı düşünüyordum bu ara, tesadüf. :)
Taş gibi Black Metal valla!Bırava
en az dissection veya watain kadar iyi bi grup olmasına karşın nedense onlara nazaran çok az ilgi görüyor bu grup nedense. prodüksiyonları genelde kötü, return fire albümününki felaket. bu yüzden olabilir.