Gecenin bu saatinde ne dinlesem diye düşünürken karşıma Megadeth’in “The World Needs a Hero” albümü çıktı. Şu aralar sık sık muhabbetini döndürdüğümüz Mustaine Bey’in benim gözümde yaptığı en arada kalmış işlerden biriydi bu albüm.
“Countdown To Extinction” albümüyle ne kadar akılda kalıcı ve dinlemekten sıkılınmayacak bir iş yaptığını bilen biz dinleyiciler, “Youthanasia” albümüyle ise “Hmm bu da iyi yani” demekle yetinmiştik. Ardından “Cryptic Writings” gelmişti ve bu seferki yorumumuz“Yani güzel şarkılar tabii de…” şeklindeydi. Bu tavrı biz küstahlığımızdan yapmıyorduk, bizler “Rust in Peace” görmüştük, bizler Lucretia, Take No Prisoners, Good Morning – Black Friday gibi şarkılar dinlemiştik. Denkleme Metallica katmak istemesem de Mustaine’in kendi ağzıyla söylediği gibi, onların başarısını bir nebze olsun alaşağı edebilmek için verdiği güzel bir mücadelenin sonuçlarıydı belki de bunların hepsi.
Bunun yanında çok ilginç olmayan bir sonuç olarak, müziğinin dönemine göre evrilmesinden dolayı artık Megadeth daha çok heavy metal yapmaya başlamıştı.
“Countdown To Extinction” albümünün açılış şarkısında dediği “I’m not trash any longer but that it doesn’t kill me, it only makes me stronger” lafındaki “trash”, “thrash” kelimesiyle yapılmış bir laf oyunu gibi gelmiştir hep kulağıma. Kelimelerle arası iyi olan Mustaine bu alt metni bize sözlerin yanında müziğiyle de zaten veriyordu.
“Cryptic Writings” albümünden aklımda Trust ve She-Wolf hitlerinin dışında yalnızca Use the Man şarkısının başındaki Smokie’nin Needles and Pins şarkısı kalmış. “Risk” albümünden ise neredeyse hiçbir şey. Peki bu kısa diskografi özetinden sonra, sıra bu kritikteki esas oğlana geldiğinde aklımda neler var bakalım.
Bence bu albümün önemli ilk özelliği kadro. “Risk” albümündeki davullardan sorumlu Jimmy DeGrasso aynı fakat Megadeth’in efsane gitaristi Marty Friedman bu albümde yok. Yerine Savatage, Trans Siberian Orchestra, Alice Cooper gibi isimlerle çalışmış Al Pitrelli var.
“Rude Awakening” DVD’sini izleyenler hemen hatırlayacaktır bu adamı. Gitarı aletinin (sikinin) seviyesinde tutmasına rağmen en zorlu partileri bile bana mısın demeden çalmasıyla ona ayrı bir saygı duymuşumdur her zaman. Mustaine Bey şimdi olduğu gibi eskiden de hep harika gitarist seçimleri yapmış birisi.
Albüm Disconnect isimli orta tempo bir şarkıyla açılıyor. Müzikte basit olmak zordur bence, bir partiyi yavaş çalmak gibi tehlikeli bir iştir. Mustaine bu albümde o işi öyle güzel yapmış ki bazen gitarın ne çaldığını unutuyorsunuz, bazen aklınızdan çıkmıyor. Yani ortada bir gitar işi ya da vokal şovu yok.
Her zaman bir şarkının canlı bir organizmaya benzediğini düşünen biriyim. Hayat bulduktan sonra kendi yolunu çizer şarkılar. Bu albümde yaşasınlar diye kimse iteklemiyor onları. Losing My Senses isimli şarkıyı bir dinleyin. Anlatmaya çalıştığımın örneği orada bulunmakta.
Öte yandan albüm 1000 Times Goodbye gibi, Recipe For Hate – Warhorse gibi bana fazla kişisel ya da Dave Mustaine’in eline gitarı alıp “Şöyle de bir şey var, bunu da araya koyduk mu tamamdır!” dediği şarkılarmış gibi gelen eserler de mevcut. Ama burada da kurtarıcı Al Pitrelli ve Jimmy DeGrasso ikilisi giriyor devreye. Birisi yerinde ve güçlü, diğeri de bir o kadar yaratıcı çalıyor.
Albümden klip çekilen MotoPsyco şarkısı dinlemesi zevkli ama çerez bir şarkı. Mustaine’in üstünde durmayan cinsten. Albümün tanındık diğer bir şarkısı Promises ise Suzie Katayama isimli müzisyenin yaylı aranjmanıyla kendine gelmiş.
Hangar 18’in devamı niteliğinde olan ve ilkinde olduğu gibi her bir yanı gitar solosu dolu Return to Hangar ve yapısı tıpkı Symphony of Destruction gibi olan Dread and Fugitive Mind isimli eserleri de barındıran albüm, Am i Evil?’ın değişik versiyonu olan When adlı şarkıyla bitiyor.
Özetle “The World Needs a Hero” albümü çoğumuz gibi benim de favori Megadeth albümüm değil, ama yapılan işin başarılı olduğunu ve dinlemesi eğlenceli bir albüm olduğunu düşünüyorum. Sevgilerimle.
Kadro Dave Mustaine: Vokal, gitar
Al Pitrelli: Gitar
David Ellefson: Bas
Jimmy DeGrasso: Davul
Şarkılar 1. Disconnect
2. The World Needs a Hero
3. Moto Psycho
4. 1000 Times Goodbye
5. Burning Bridges
6. Promises
7. Recipe for Hate...Warhorse
8. Losing My Senses
9. Dread and the Fugitive Mind
10. Silent Scorn
11. Return to Hangar
12. When
13. Coming Home (Bonus)
İşte hakkında anlatabilecek gerçek bir anımın olduğu nadir albümlerden. Yıllardan 1897′ydi…
Megadeth’in ilk Türkiye konseri olan 3 Temmuz 2001 İstanbul konserinden önce, o zamanın Kiss FM’i bir yarışma düzenlemişti. Gruptan Ellefson ve sanırım birisi daha Kiss FM’de yayına katılacaktı ve o gün yayından önce saat 17.00-20.00 arasında Kiss FM’in sitesine girip Megadeth’e en iyi soruyu soracak kişiye tüm grubun imzaladığı bu CD verilecekti.
Ben de soruyu yolladım, akşamına mail geldi kazandınız, şu adrese gelip alın diye. Ertesi gün Kiss FM’in ofisine gidip albümü almıştım imzalı mimzalı. Zaten önceden aldığım bi albümdü, iki tane oldu. Hey de hey.
@Exorsexist, evet 10 yıl herkesten gizledim bu başarımı. artık ortaya çıkması gerekiyordu. keşke daha çok sevdiğim bi Megadeth albümünü kazansaydım diye düşünmeden de edemiyorum.
@ali ihsan balı, @Exorsexist, “olayı müzik yaratmaktan ziyade yapmanız gereken bir iş (job) olarak görmeye başladığınız oluyor mu?” gibi bir şeydi.
ama hatırlıyorum, soruyu yollayınca sitenin sayfasında çıkıyodu chat ekranı gibi, çoğu soru “Do you have a girlfriend?”, “”Did you like Istanbul?”, “How did you learn to play guitar?” düzeyinde geziyodu.
Bildiğin bayılıyorum bu albüme. Yazmayı bile düşünüyordum ama daha yüksek verirdim ben muhtemelen. Promises…, The Dread and the Fugitive Mind, Return to Hangar, When gibi şarkılar sayesinde top 3 Megadeth albümünden birisi olur kesinlikle.
Bir de sevmeyenler niye sevmiyor anlamıyorum hiç. Bildiğimiz Megadeth işte kütür kütür.
@Ahmet Saraçoğlu, haha, anlık bir şeye göre iyi sormuşsun. ben de olsam ona benzer bi soru sorardım heralde. “sen mi iyi çalıyosun, masteyn mi?” gibi..
Promises isimli sarkılarını baya baya seviyorum, hatta megadeth in en sevdigim sarkılarından birisidir(metallica nın nothing else matters ı gibi bir şey sanırım benim için).9 verdim.
Disconnect, World needs a hero, Motopsycho, 1000 times Goodbye, Promises eğlenceli anları olan fakat genel olarak vasat üstüne çıkamayan şarkılar. Return to Hangar, When ve Losing my Senses hiç olmamış şarkılar. Burning Bridges nakaratı yüzünden güme giden, çok daha güzel olabilecek bir şarkı. Bitmiş hissi veren şarkılar Recipe for Hate, Dread ve Silent Scorn. 3 şarkıya 8, 6 şarkıya 6, 3 şarkıya da 4 veriyorum. 12′ye bölüyorum….6 ediyor. Bu rakam duygusal olarak da vereceğim puana denk geliyor, o yüzden ellemiyorum. 6/10
bu albümü niyeyse bende bayağı seviyorum, bu albüm çıktığı sıralarda bir müzik markette gezerken görüp “aa megadeth albüm çıkarmış” deyip, albüm hakkında hiç bir şey bilmeden almıştım ne de olsa megadeth ne kadar kötü olabilir ki?Jimmy DeGrasso da harika bir davulcu bence…
melodikliğe dönüşümden sonra klasik megadeth olarak görüyorum. insanın canı rust in peace çekiyor ama madem o günler bitti buna da tamam diyorum. ama belki içimdeki hayvan öyle dediği için olmasın…
gençliğimizde çok dinlerdik bu albümü. (ulan sanki şimdi çok yaşlıyız ha :)) ortalıklarda megadeth kral, metallica kolpa diye caka satardık. ancak şu an megadeth dinleyemememin ya da dinlesem de eski şevkle dinleyemememin tek nedeni dave mustaine’dir. bir insan adamı kendi grubundan bu kadar mı soğutur ya. holy wars’un, peace sells’in falan sözlerini okuyup ”vay anasını adam ne kadar muhalif lan” derdik. sonra yine aynı insanın ”abd nin ırak’a girmesini destekliyorum. onlara özgürlük getirmeye geldik” tarzı demeçlerini okuyunca insan bu grubu dinleyemiyor birader içinden gelmiyor megadeth dinlemek. mustaine bu tarz saçmalamalar yapmadan önce, veya da bizim haberimiz olmadan önce sürekli megadeth yaşa, metallica kolpa çıktı mantalitesinde yaşayan bi insandım ancak şu an bu durum tam tersi yönde bana göre.
@_BlaCkeneD_, bence de dave sadece şarkı soylesin..her ağzı açıldığında erozyon etkisi yapıyo,sevenler kitleler halinde kopuyo bu gruptan ya..rotting christ vakası,senden duyduğum işgal meselesi filan…sonradan bozuldu bu abisi,iki rekat namaz kılınca aurası değişti adamın
demek ki bu albummus. toplama cd leri internet kafeden veya disarda tezgahtan aldigimiz zamanlarda cd nin icinde vardi Megadeth klasoru icin Unkown Track seklinde. Dinlemistim epey ama hic arastirmamistim hangi album diye.
bence açık ara en kötü megadeth albümü. risk, ki bence abartıldığı kadar da kötü değildir, dahi daha önce gelir benim için. tek üzen noktası ise savatage’da harikalar yaratmış al pitrelli gibi bir adamın bu albümde heba edilişidir.
gençken sevgilimden ayrıldığımda 2-3 gün depresif takılıp sonrada “yeter lan” diyip dinlediğim 1000 times goodbye için 10 veririm bu albüme ben. hatta verdim.
allahım nasıl bir şarkıdır bu 25 yıllık karımdan ayrılsam bunu dinleyeyim zerre koymaz. bu arada şarkıdaki pennie’s i bende penis zannetmiştim bi aralar. hatta “ulan adam karıdan öyle nefret etmişki çıkarıp pat pat yüzüne vurucam diyo heralde” demiştim.
bu albüm kötü değil bana kalırsa. yani çok iyi albüm vardır, bir de sıkıcı-kötü albüm vardır. bu albüm ikisi de değil bana kalırsa. yani bir risk dinlerken, system has failed dinlerken sıkılırım açıkçası. ancak bu albümde o hava yok. olağanüstü riffler veya sololar yok ancak solo açısından bana kalırsa friedman döneminden sonra ki en güzel sololar bu albümdedir. megadeth’in en iyisi değildir fakat kötüsü de değildir. bana kalırsa risk’ten, th1rt3en’den, united abominations ve system has failed’dan çok daha iyi bir albümdür. al pitrelli de friedman’in gidişinden sonra en iyi solo yazan adamdır bence megadeth’ de.
dread and fugitive mind, moto psycho, disconnect, recipe for hate warhorse ve return to hangar’ın aşkına bastım 10′u. dinlenesi albüm, sıkmaz. ayrıca verilen puanda tam yerinde objektif bakarsak. megadeth’in en iyisi değildir ancak kötü bir albüm değildir. son 10 yılda yapılan endgame ile birlikte en iyi megadeth albümüdür.
Kesinlikle underrated bir albüm. Risk sonrası Friedman’ın da gidişini hesaba katarsak güzel bir geri dönüş olduğunu söyleyebilirim. Özellikle davul partisyonlarıyla DeGrasso ve sololarıyla Pitrelli oldukça başarılı. Bu kadro istikrarlı bir şekilde devam edebilseydi, belki de grup tarihinin en iyi 2. kadrosu olabilrdi. Özet geçmek gerekirse benim için Megadeth’in 2000′lerdeki en iyi albümü. Hafif kanaat da kullanarak 10 verdim.
2001 yılında bu albümü çıkar çıkmaz almıştım. O zamanlar 1000 Times Goodbye çok sevdiğim bir şarkıydı ama dinlerken bişeye takılıyordum.
“Let me put pennies on your eyes
And kiss your lips one last goodbye”
Kısmını ben:
“Let me put PENİS on your eyes
And kiss your lips one last goodbye”
olarak anlayıp, “lan Mustaine ne sapık adamsın. Karıyı dudağından öpüp gözüne de yarrağını sokuyosun.” diye kara kara düşünüyordum. Bu da böyle bir anımdır.
Ben de MTV Cribs programında ünlüler yatak odalarına sıra geldiğinde “and it’s my master bedroom” cümlesini masturbate room olarak anlayıp “yuh mk rahatlığa bak sırf masturbasyon için adamlar oda yapmışlar ve açık açık söylüyolar” diyodum. Çocukluk…
Bu arada Megadeth’le alakam çok az kaldı ama 1000 Times Goodbye’ı hala çok seviyorum.
@Berca B., Megadeth’i zaten sevmiyorum, Dave Mustaine’in dünyanın en kötü vokallerinden biri olduğunu düşünüyorum ama “1000 Times Goodbye” çocukluğumdan kalan güzel bir anı olduğunu için arada açıp dinliyorum. Aynı şey Manowar için de geçerli. İnsanlık tarihinin en boş beleş grubu ama çocukluğumu hatırlattığı için bazı şarkılarını hala açıp dinliyorum. Hemen hemen herkes bu tarz durumlar yaşıyordur kesin.
@ismail vilehand, bunu benden başka yaşayan birinin olması sevindirdi. Hatta kuzenime bunun bahsi açtığımı da hatırlıyorum, “bir şarkı biliyorum şöyle şöyle söz geçiyor, söze bak hehehe” dediğimi hatırlıyorum. Daha sonra bir gün lyric videosunu açınca orada pennies yazdığını görmemle şoka girmiştim.
Ben de diyordum penis ne alaka, penniesi görünce taşlar yerine oturmuştu
@ismail vilehand, bunu yazman iyi olmuş. çoğumuz gençken yarım yamalak bildiğimiz ve konuştuğumuz ingilizce ile şarkılar dinleyip fimler izlerken bazı kelimeleri yanlış anlayıp cümleyi kendi kafamızda farklı algılıyorduk.
megadeth’in hayatımda hiç dinlemediğim bir albümü. neden ben de bilmiyorum.
İşte hakkında anlatabilecek gerçek bir anımın olduğu nadir albümlerden. Yıllardan 1897′ydi…
Megadeth’in ilk Türkiye konseri olan 3 Temmuz 2001 İstanbul konserinden önce, o zamanın Kiss FM’i bir yarışma düzenlemişti. Gruptan Ellefson ve sanırım birisi daha Kiss FM’de yayına katılacaktı ve o gün yayından önce saat 17.00-20.00 arasında Kiss FM’in sitesine girip Megadeth’e en iyi soruyu soracak kişiye tüm grubun imzaladığı bu CD verilecekti.
Ben de soruyu yolladım, akşamına mail geldi kazandınız, şu adrese gelip alın diye. Ertesi gün Kiss FM’in ofisine gidip albümü almıştım imzalı mimzalı. Zaten önceden aldığım bi albümdü, iki tane oldu. Hey de hey.
12.01.2011
@Ahmet Saraçoğlu, vay be yıllarca beklemişsin
12.01.2011
@Exorsexist, evet 10 yıl herkesten gizledim bu başarımı. artık ortaya çıkması gerekiyordu. keşke daha çok sevdiğim bi Megadeth albümünü kazansaydım diye düşünmeden de edemiyorum.
12.01.2011
@Ahmet Saraçoğlu, soru neydi? merak ettim
12.01.2011
@Ahmet Saraçoğlu, ne sordun ki?
12.01.2011
@ali ihsan balı, @Exorsexist, “olayı müzik yaratmaktan ziyade yapmanız gereken bir iş (job) olarak görmeye başladığınız oluyor mu?” gibi bir şeydi.
ama hatırlıyorum, soruyu yollayınca sitenin sayfasında çıkıyodu chat ekranı gibi, çoğu soru “Do you have a girlfriend?”, “”Did you like Istanbul?”, “How did you learn to play guitar?” düzeyinde geziyodu.
12.01.2011
@Ahmet Saraçoğlu, “hayranlar tarafından müzisyenlere sorulan sorular ortalaması”nın baya bi üstündeymiş.
Bildiğin bayılıyorum bu albüme. Yazmayı bile düşünüyordum ama daha yüksek verirdim ben muhtemelen. Promises…, The Dread and the Fugitive Mind, Return to Hangar, When gibi şarkılar sayesinde top 3 Megadeth albümünden birisi olur kesinlikle.
Bir de sevmeyenler niye sevmiyor anlamıyorum hiç. Bildiğimiz Megadeth işte kütür kütür.
@Ahmet Saraçoğlu, haha, anlık bir şeye göre iyi sormuşsun. ben de olsam ona benzer bi soru sorardım heralde. “sen mi iyi çalıyosun, masteyn mi?” gibi..
12.01.2011
@Exorsexist, deforme olmuş bir post oldu
megadeth’in en sevmediğim şarkıları bu albümdedir herhalde.
dread and the…
moto psycho
1000 Times Goodbye
12.01.2011
@Enver Yılmaz, United Abominations falan dinlemeni öneririm enverim.
1000 Times Goodbye
Moto Psycho
Dread and the Fugitive Mind
Promises
Return to Hangar
parçaları güzeldir. 8 verdim gitti hadi.
Promises isimli sarkılarını baya baya seviyorum, hatta megadeth in en sevdigim sarkılarından birisidir(metallica nın nothing else matters ı gibi bir şey sanırım benim için).9 verdim.
Disconnect, World needs a hero, Motopsycho, 1000 times Goodbye, Promises eğlenceli anları olan fakat genel olarak vasat üstüne çıkamayan şarkılar. Return to Hangar, When ve Losing my Senses hiç olmamış şarkılar. Burning Bridges nakaratı yüzünden güme giden, çok daha güzel olabilecek bir şarkı. Bitmiş hissi veren şarkılar Recipe for Hate, Dread ve Silent Scorn. 3 şarkıya 8, 6 şarkıya 6, 3 şarkıya da 4 veriyorum. 12′ye bölüyorum….6 ediyor. Bu rakam duygusal olarak da vereceğim puana denk geliyor, o yüzden ellemiyorum. 6/10
bu albümü niyeyse bende bayağı seviyorum, bu albüm çıktığı sıralarda bir müzik markette gezerken görüp “aa megadeth albüm çıkarmış” deyip, albüm hakkında hiç bir şey bilmeden almıştım ne de olsa megadeth ne kadar kötü olabilir ki?Jimmy DeGrasso da harika bir davulcu bence…
melodikliğe dönüşümden sonra klasik megadeth olarak görüyorum. insanın canı rust in peace çekiyor ama madem o günler bitti buna da tamam diyorum. ama belki içimdeki hayvan öyle dediği için olmasın…
gençliğimizde çok dinlerdik bu albümü. (ulan sanki şimdi çok yaşlıyız ha :)) ortalıklarda megadeth kral, metallica kolpa diye caka satardık. ancak şu an megadeth dinleyemememin ya da dinlesem de eski şevkle dinleyemememin tek nedeni dave mustaine’dir. bir insan adamı kendi grubundan bu kadar mı soğutur ya. holy wars’un, peace sells’in falan sözlerini okuyup ”vay anasını adam ne kadar muhalif lan” derdik. sonra yine aynı insanın ”abd nin ırak’a girmesini destekliyorum. onlara özgürlük getirmeye geldik” tarzı demeçlerini okuyunca insan bu grubu dinleyemiyor birader içinden gelmiyor megadeth dinlemek. mustaine bu tarz saçmalamalar yapmadan önce, veya da bizim haberimiz olmadan önce sürekli megadeth yaşa, metallica kolpa çıktı mantalitesinde yaşayan bi insandım ancak şu an bu durum tam tersi yönde bana göre.
13.01.2011
@_BlaCkeneD_, bence de dave sadece şarkı soylesin..her ağzı açıldığında erozyon etkisi yapıyo,sevenler kitleler halinde kopuyo bu gruptan ya..rotting christ vakası,senden duyduğum işgal meselesi filan…sonradan bozuldu bu abisi,iki rekat namaz kılınca aurası değişti adamın
demek ki bu albummus. toplama cd leri internet kafeden veya disarda tezgahtan aldigimiz zamanlarda cd nin icinde vardi Megadeth klasoru icin Unkown Track seklinde. Dinlemistim epey ama hic arastirmamistim hangi album diye.
bence açık ara en kötü megadeth albümü. risk, ki bence abartıldığı kadar da kötü değildir, dahi daha önce gelir benim için. tek üzen noktası ise savatage’da harikalar yaratmış al pitrelli gibi bir adamın bu albümde heba edilişidir.
gençken sevgilimden ayrıldığımda 2-3 gün depresif takılıp sonrada “yeter lan” diyip dinlediğim 1000 times goodbye için 10 veririm bu albüme ben. hatta verdim.
allahım nasıl bir şarkıdır bu 25 yıllık karımdan ayrılsam bunu dinleyeyim zerre koymaz. bu arada şarkıdaki pennie’s i bende penis zannetmiştim bi aralar. hatta “ulan adam karıdan öyle nefret etmişki çıkarıp pat pat yüzüne vurucam diyo heralde” demiştim.
bu albüm kötü değil bana kalırsa. yani çok iyi albüm vardır, bir de sıkıcı-kötü albüm vardır. bu albüm ikisi de değil bana kalırsa. yani bir risk dinlerken, system has failed dinlerken sıkılırım açıkçası. ancak bu albümde o hava yok. olağanüstü riffler veya sololar yok ancak solo açısından bana kalırsa friedman döneminden sonra ki en güzel sololar bu albümdedir. megadeth’in en iyisi değildir fakat kötüsü de değildir. bana kalırsa risk’ten, th1rt3en’den, united abominations ve system has failed’dan çok daha iyi bir albümdür. al pitrelli de friedman’in gidişinden sonra en iyi solo yazan adamdır bence megadeth’ de.
dread and fugitive mind, moto psycho, disconnect, recipe for hate warhorse ve return to hangar’ın aşkına bastım 10′u. dinlenesi albüm, sıkmaz. ayrıca verilen puanda tam yerinde objektif bakarsak. megadeth’in en iyisi değildir ancak kötü bir albüm değildir. son 10 yılda yapılan endgame ile birlikte en iyi megadeth albümüdür.
Kesinlikle underrated bir albüm. Risk sonrası Friedman’ın da gidişini hesaba katarsak güzel bir geri dönüş olduğunu söyleyebilirim. Özellikle davul partisyonlarıyla DeGrasso ve sololarıyla Pitrelli oldukça başarılı. Bu kadro istikrarlı bir şekilde devam edebilseydi, belki de grup tarihinin en iyi 2. kadrosu olabilrdi. Özet geçmek gerekirse benim için Megadeth’in 2000′lerdeki en iyi albümü. Hafif kanaat da kullanarak 10 verdim.
2001 yılında bu albümü çıkar çıkmaz almıştım. O zamanlar 1000 Times Goodbye çok sevdiğim bir şarkıydı ama dinlerken bişeye takılıyordum.
“Let me put pennies on your eyes
And kiss your lips one last goodbye”
Kısmını ben:
“Let me put PENİS on your eyes
And kiss your lips one last goodbye”
olarak anlayıp, “lan Mustaine ne sapık adamsın. Karıyı dudağından öpüp gözüne de yarrağını sokuyosun.” diye kara kara düşünüyordum. Bu da böyle bir anımdır.
19.06.2020
@ismail vilehand, ahahahahah.
Ben de MTV Cribs programında ünlüler yatak odalarına sıra geldiğinde “and it’s my master bedroom” cümlesini masturbate room olarak anlayıp “yuh mk rahatlığa bak sırf masturbasyon için adamlar oda yapmışlar ve açık açık söylüyolar” diyodum. Çocukluk…
Bu arada Megadeth’le alakam çok az kaldı ama 1000 Times Goodbye’ı hala çok seviyorum.
19.06.2020
@Berca B., Megadeth’i zaten sevmiyorum, Dave Mustaine’in dünyanın en kötü vokallerinden biri olduğunu düşünüyorum ama “1000 Times Goodbye” çocukluğumdan kalan güzel bir anı olduğunu için arada açıp dinliyorum. Aynı şey Manowar için de geçerli. İnsanlık tarihinin en boş beleş grubu ama çocukluğumu hatırlattığı için bazı şarkılarını hala açıp dinliyorum. Hemen hemen herkes bu tarz durumlar yaşıyordur kesin.
20.06.2020
@ismail vilehand, bunu benden başka yaşayan birinin olması sevindirdi. Hatta kuzenime bunun bahsi açtığımı da hatırlıyorum, “bir şarkı biliyorum şöyle şöyle söz geçiyor, söze bak hehehe” dediğimi hatırlıyorum. Daha sonra bir gün lyric videosunu açınca orada pennies yazdığını görmemle şoka girmiştim.
Ben de diyordum penis ne alaka, penniesi görünce taşlar yerine oturmuştu
02.08.2020
@ismail vilehand, bunu yazman iyi olmuş. çoğumuz gençken yarım yamalak bildiğimiz ve konuştuğumuz ingilizce ile şarkılar dinleyip fimler izlerken bazı kelimeleri yanlış anlayıp cümleyi kendi kafamızda farklı algılıyorduk.
Promises nasıl bir şarkıdır be ya…
Dread and the Fugitive Mind Megaderh’in en iyi şarkılarından biri
19.09.2022
@HaNNibaL, imza