Uzun zamandır yazmak istiyordum aslında bu albümü. Kısmet Bon Jovi’nin konser haberineymiş. Evet dinlediğim en harika şarkılardan birine (Fallen from Graceland) imza atan güzel insan Richie Sambora’dan bahsediyorum.
Bir blues gitaristini saniyede milyarlarca nota çalan japon kızandan ayıran şey nedir? Belki cevabımı kabul etmeyenler olacaktır “Peh, meh” şeklinde bilmişlik yaparak, belki benimle aynı fikri paylaşmayanlar olacaktır sevmediğinden. Olsun ben yine de bildiğimi söylüyorum. Bence iyi bir gitaristi, iyi bir blues gitaristini başkasından ayıran şey, bir telde tuttuğu notayı gerdirirken size dişlerinizi ne derece sıktırdığı, göz çevrenizdeki kırışıklıkları bir anlık da olsa ne kadar sıklaştırdığıdır. Bu yorucu eylemi bilinçli olmaktan çok içinizde kıpraşan bir şeyler olduğu için yaparsınız. İşte gerçekten de harika düzenlemeler yapan bu adam, öyle gitaristlerden.
Pasifagresif yazarlarından Berca’yla oturup konser izlediğimiz zamanlardan birinde Bon Jovi konserine sıra gelmişti. İkimiz de birbirimize durumla ilgili temelde “Bu kalabalığın karşısında insan tuşesini kaybetmeden, karizmasını bozmadan çalmaktan çok, adım atmak, kalp krizi geçirmemek gibi dertlerle boğuşur” cümlesine yakın yorumlar yapıyorduk. Tabii 3 kelime başına 1 küfür denk gelen şekilde. Bizde işini iyi yapana küfür etmek adettir bilirsiniz. Sevdiğimizden.
“Stranger in this Town” albümünü dinlediğimde şunu anladım ki Richie Sambora, Bon Jovi grubunun öylesine bir üyesi değil. Onu çıkartıp yerine başka bir gitaristi alabileceğiniz türden bir adam değil. Bunu Bon Jovi’nin şarkılarının mimarı olduğu için söylemiyorum, solo albümündeki şarkıların vuruculuğunu gördüğüm için söylüyorum.
Albümü dinlemeye başladığımda kabul edeyim ilk 2 şarkı için herhangi bir şey hissetmedim zira girizgah niteliğindeki Rest in Peace adlı şarkı 3 dakikalık bir doğaçlama gibi. Ardından gelen ve Church of Desire, hâlâ bana bir şeyler hissettirememiş bir şarkı. Fakat, albüme adını veren şarkı başladığında cennete yolculuk var sanki.
Bon Jovi’de yazdığı şarkılara oranla daha farklı, ama bunu anlatmak inanın çok zor. Sanki daha karamsar gibi ama değil gibi. Daha az hit gibi ama değil gibi. Sesinde sanki yılların yükünü taşıdığını anlatıyor gibi. Bon Jovi’deki talkbox şovlar veya modern yapı burada yok. Çok tatlı bir yankı var gitarlarda, davulda, vokalde. Sanki tozlu bir tiyatroda seyircisiz çalıyorlar. (“Seyircisiz” kısmını insan vücudunun ve kumaşın sesin emilimine olan etkisinden dolayı söylemedim, tamamen havalı bir tarif olsun diye dedim.)
Bu koyu dindar abimizin albümünde vokal koçundan perküsyon ekibine kadar dev bir kadro var. Eee insanın çevresi geniş olmasın, toplayabildiği kadar adam topluyor kavgaya gider gibi. Bon Jovi kadrosundan tanıyacağınız davulcu Tico Torres ve David Bryan’ın yanı sıra Eric Clapton ve Tony Levin de eşlik ediyor Richie abimize.
Albümün meşhur şarkılarından Rosie aslında Bon Jovi için yazılmış fakat buraya kısmet olmuş. Yine de gözdelerim The Answer, Father Time ve tabii ki One Light Burning.
Bir blues albümünü anlatmak çok zor biliyorum. O yüzden ne toparlayabiliyorum ne de bitirebiliyorum. Böyle bir çıkmaz işte. Ama şunu dürüstlükle söyleyebilirim ki işin gizemli kısmı burada. Basitlikte. Anlatmaya çalıştığında “Eee… gitar var… vokal güzel, böyle gırtlaktan…” derken buluyorsunuz kendinizi ama gözlerinizi kapatıp dinlediğinizde bu şarkıların geldiği yerin kesinlikle güçlü bir duygu olduğunu anlıyorsunuz. Dinlemeyi deneyin derim. Sevgilerimle.
Kadro Richie Sambora: Gitarlar, vokal
David Bryan: Klavye
Tico Torres: Davul
Dean Fasano: Geri vokal
Tony Levin: Bas, Chapman Stick
Şarkılar 1. "Rest in Peace"
2. "Church of Desire"
3. "Stranger in This Town"
4. "Ballad of Youth"
5. "One Light Burning"
6. "Mr. Bluesman" (Solo Eric Clapton)
7. "Rosie"
8. "River of Love"
9. "Father Time"
10. "The Answer"
Vay anasını hiç beklemiyodum bu kritiği sitede. 10 numara olmuş. Richie Sambora Bon Jovi albümlerinde yaptıklarına bakılarak bile küçümsenmeyecek bi adam zaten, ama bu albüm usta işi kesinlikle.
10/10′luk bir albümdür bu. ben bu 90′ların rock olayına hastayım. sambora’nın dry county’deki solosunu kim unutabilir ki? ah, kritik beni nerelere götürdün?
@b, 90lı yılların başının rock ve türevleri adına (metal, hardcore, punk vs) altın dönem olduğunu düşünüyorum. O kadar kısa sürmesi üzücü olsa da eşşek yükünce kaliteli albüm çıkmış o 2-3 yılda.
o değil de these days gibi bi efsaneyi yapan gurup nasıl sonra böyle sacmaladı anlamıyorum. bırı de demıyor mu lan yanlış yoldasınız yıllardır. neyse iyidir heralde album.
Kralsın Bahadır :)
Favori solocularımdan biri…
Keep The Faith’teki Dry County şarkısındaki soloyu çok severim.
Vay anasını hiç beklemiyodum bu kritiği sitede. 10 numara olmuş. Richie Sambora Bon Jovi albümlerinde yaptıklarına bakılarak bile küçümsenmeyecek bi adam zaten, ama bu albüm usta işi kesinlikle.
10/10′luk bir albümdür bu. ben bu 90′ların rock olayına hastayım. sambora’nın dry county’deki solosunu kim unutabilir ki? ah, kritik beni nerelere götürdün?
25.12.2010
@b, 90lı yılların başının rock ve türevleri adına (metal, hardcore, punk vs) altın dönem olduğunu düşünüyorum. O kadar kısa sürmesi üzücü olsa da eşşek yükünce kaliteli albüm çıkmış o 2-3 yılda.
kapakta karizmaymış hee
o değil de these days gibi bi efsaneyi yapan gurup nasıl sonra böyle sacmaladı anlamıyorum. bırı de demıyor mu lan yanlış yoldasınız yıllardır. neyse iyidir heralde album.