“Violent Revolution”… Öncesindeki “Endorama” düşünüldüğünde, daha hazırlık safhasından bir karar alındığını ve o doğrultuda gidildiğini ne kadar da belli eden bir albüm değil mi? “Renewal”la başlayan deneylerine doksanlar boyunca devam eden ve “Endorama”da da amiyane tabiriyle “dinlenen” ve şöyle bir soluklanan grubun, belki de gelen eleştirilerden de etkilenip tekrardan vahşi yüzünü ortaya çıkarma kararı, grubun seksenler ve doksanlarda gördüğü saygının birkaç mislini 2000′lerde görmesine ve KREATOR’ın belki de bir daha asla hedefinden şaşmayacak, “yanlış yapmayacak”, davayı satmayacak bir grup olarak algılanmasına vesile olmuştu.
Yıl neredeyse 2011, KREATOR kurulalı tam 27 yıl olmuş ve grup, her yeni albümünde kendisine duyulan saygıyı ve hayranlığı arttırmayı biliyor. Şöyle bir bakınca görüyoruz ki, her anlamda “İyi ki varsın” dedirten gruplardan biri KREATOR.
“Violent Revolution”, grubun diskografisinde önemli yer tutan bir albüm. Bunun başlıca sebebi, her ne kadar çok sevenleri olsa da, doksanlardaki sound arayışlı albümlerin en aykırısı diyebileceğimiz “Endorama” adlı “yükü” grubun sırtından atmış oluşu. İkinci sebep, grubun sonuna kadar thrash metal yapmasına rağmen, eski usulü terk ettiğini düşündürtmeden, müziğini cillop düzeyde modernize etmiş oluşu. Böylesi akılda kalıcı olup da cıvımayan thrash metal hitleri yazmak her babayiğidin harcı değil. Diğer bir mühim unsur, “Violent Revolution”ın “Tamam tamam kızmayın, Endorama hataydı, ama bakın yine sevdiğiniz gibiyiz” türü bir kolaylığa kaçmayan, yani göz boyama amaçlı bir sertliğe girmeyen, gayet olgun, katmanlı ve kendine ait bir havaya, tada sahip bir albüm oluşu.
Bu özgün tavrıyla “köklere döndük” geyiğine girmeyen albümün eskiye atıflı belki de en bariz yönü, “Coma of Souls” şaheserine selamlarını gönderen albüm kapağı. Onun dışındaki her şey KREATOR ve daha fazlası. Nedir bu daha fazlalık, elbette ki grubun seksenlerdeki sound’uyla kıyaslandığında gayet ön planda olan, IRON MAIDEN’a, hatta sertleştiği yerlerde Göteborg death metaline göz kırpan melodik anlayış. Tabii ki bu da hiçbir zaman ciksliğe, kolay dinlenirlik amacına sapmadan gerçekleştirilmiş.
KREATOR’ın yükselme devrinin startını veren bu güzel albümde, çok etkin bir gitar kullanımıyla karşılaşıyoruz. Bunun başlıca nedeni Petrozza’nın yanına Sami Yli-Sirniö adlı genç kanı alması ve albümde bu arkadaşa büyük bir serbesti tanımış oluşu. Sololar haricinde, aralara sokuşturulan çok ufak nota kalıpları ve müziği nefis şekilde zenginleştiren ufak melodiler de albümün doluluğunu sağlayan unsurlardan. Pek çok şarkı, size bir şekilde güçlü ve doyurucu gelen, aynı zamanda da ne yaptığını bilen adamlarca yazılmış olduklarını belli eden hüviyetlere sahipler.
Şahsen “Enemy of God”dan daha çok sevdiğim “Violent Revolution”, bahsi geçen albüm kadar yırtıcı, tavizsiz ve bodos olmamasına rağmen, size her anında KREATOR dinlediğinizi hissettiren bir çalışma. Albümde Ghetto War ve Mind on Fire gibi adeta hit denebilecek düzeyde akılda kalıcı ve kolay alışılır parçalar olsa da, “Violent Revolution’ın yumuşak karnı” şeklinde bahsedebileceğimiz bir durum, şarkı, herhangi bir şey yok. Her şarkı başka biri tarafından en iyi olarak gösterilebilecek kadar güçlü. Bu gücün bir kısmından da “Violent Revolution”daki enfes sound’u yaratan Andy Sneap sorumlu.
KREATOR bugün, gruba spesifik bir nefret beslemeyen tüm metal dinleyicilerince saygı gören, el üstünde tutulan, ceket ilikleten bir grupsa, bunu doksanların bir noktasından sonraki -göreceli- bocalamasını kırdığı ve düzlüğe çıktığı bu albüme borçlu diye düşünüyorum. Sonrası zaten malûmumuz; grup giderek daha tehditkâr ve dehşetengiz bir şekilde yoluna devam ediyor ve yüz binleri üzecek o son kararını açıklayıp ortadan kaybolmaya da hiç niyetli gözükmüyor.
İğrenç bir adam olup yazının başına atıfta bulunarak “İyi ki varsın KREATOR” diye bitirmek isterdim, ama maalesef iğrenç değilim; oradan kaybediyorum. O yüzden ben de çok deneyimli olduğum şiir alanına başvurarak, yazıyı KREATOR’ın önemini vurgulayan mükemmel akrostiş şiirimle bitirmek ve ne kadar ilginç bir insan olduğumu dosta düşmana kanıtlamak istiyorum. İşte geliyor…
Kreator!!!
Rica: ya hani şu her mısrası bi kelimedeki harflerle başlayan şiir türüne ne deniyodu?
En güzelsin Kreator!
Almanya’nın incisi, metalin birincisi,
Thrash metal!!!!
OMG ur gr8!
Re: Rica: Akrostiş mi diyosun?
Kadro Mille Petrozza: Vokal, gitar
Sami Yli-Sirnio: Gitar
Christian Giesler: Bas
Jurgen "Ventor" Reil: Davul
Şarkılar 1. Reconquering The Throne
2. The Patriarch
3. Violent Revolution
4. All Of The Same Blood (Unity)
5. Servant In Heaven/King In Hell
6. Second Awakening
7. Ghetto War
8. Replicas Of Life
9. Slave Machinery
10. Bitter Sweet Revenge
11. Mind On Fire
12. System Decay
ben herkesin ölüp bittiği bu grubu niye hiç sevemiyorum lan. bana çok prototip geliyor. sıkılıyorum. kötü oldukları gibi bir iddiada bulunup kendimi salak konumuna düşürme niyetim yok yanlış anlaşılmasın. tek dinlediğim albümleri pleasure to kill ama hiçbir şarkıya odaklanamıyorum.
@Ertuna Yavuz, bu grubu sevmeyen saçmalık içerisine girmiştir. ben kreatorun her albümünü eksiksiz seviyorum. böyle gruplara karşı tahammülsüz bir bakış sergilemek yanlış. işitme sorunların olabilir. kulak burun boğazcıya gidip tedavi edilmen gerekir
bana göre de bu albüm kreator’un sıçrama tahtası gibi. enemy of god, hordes of chaos derken bakalım ne önümüzdeki yıllarda nolcak. BENİM FAVORİM DE OUTCAST!!
bence bu adamlar bütün albümü tek bir şarkı olarak yapıyorlar ardından uygun yerlerden kesip bir albüm oluşturuyorlar akıp gidiyor albüm su gibi aziz ol kreator bi akrostişte ben yapayım
Kralsın
Redif yok arama
Ebenin A*ı ali sami
Akrostişine bandım
Tırlatmaya az kaldı
O ne lan öle
Renga Renga Rengarenk
ilk dinlediğim kreator albümü olması nedeniyle çok önem taşır benim için.
yıl 2001; “kreator diye bi grup albüm çıkarmış hacı” diye yanıma akmar çekmesi kasetle gelen çocukluk arkadaşımla salyalarımızı birbirimizin üstüne damlatarak, yarı sapkın yarı coşkun dinledik albümü. sonrasında çıkan enemy of god’dan da hordes of chaos’tan da daha çok severim bunu. ha benim de favorim extreme agression ve coma of souls olarak şekillendi daha sonra o ayrı…
Benim için Kreator bu albümle başlıyor zaten. Son 4 albüm direkt “best of”. Bildiğin her şarkıyı seviyorum, “eh” diyebileceğim bi şarkı bile yok. Sami’nin de ciğerini yerim.
extreme aggression ve coma of souls gibi mükemmelliklerden sonra 4 albümlük bir zıçma dönemine girmişlerdi…fakat bu albümle çok iyi yükselişe geçtiler…enemy of god ve hordes of chaos albümleri ile tavan yaptılar…ama özellikle violet revolution bundan önce çıkan 4 albümden sonra ‘panzer division marduk’ etkisi yaratmıştır…thrash metal adına ölmeden dinlenilmesi gereken albümlerden biridir…
bu albüme sami nin katkısı ne gerçekten bilmek istiyorum, metal arşiv de sami nin gruba katılışı 2001, albüm şubat nisan 2001 arası kaydedilmiş olarak yazıyor. albüm kreator dan beklenmeyecek şekilde melodik, gruba yeni gitarist alınmış kesin etkisi vardır diye bir düşence oluşuyor ama mille ve ventor yeni bir elemana bu kadar rahat hareket imkanı sağlamazlar gibime geliyor. eğer bu albümü böyle melodik ve güzel yapan sami yse elinden öperim, sana puanım dohuz kanka derim, albümeyse notum 9,9. sırf all of the same blood 7 eder tek başına.
Endorama gibi berbat bir albümden sonra Kreator’un; “Biz daha ölmedik! O kadar da ölmedik!” dediği enfes albüm. bir an Endorama’nın klibi hatırladım da, offf çok kötüydü… Petroza reyis Lacrimosa palyaçosuyla yanyana. hakkaten üzücü dönemlerdi onlar. zaten sonradan Petroza Endorama’da yaptığı yanlışı kabul edip; “O dönem piskolojim bozuktu.” tarzı açıklamalar yaptı. bu camiada hatasını kabul eden ender adamlardan biri olduğu içinde ayrıyetten Petroza’ya saygı duyarım.
İlk 5 albümden sonra Kreator’un bariz düşüşü bu albümle toparlandı. gerçekten çok iyi bir albüm ama Enemy Of God’ı buna tercih ederim. hatta 2000lerde çıkan Kreator albümleri sıralamam şöyle;
Enemy Of God > Violent Revolution > Hordes Of Chaos
@Ahmet Saraçoğlu, doğrudur. Pete Sandoval’a da düz davulcu diyenlere rastladım. ondan olabilir böyle şeyler. şaşırmadım hiç.
bu tarz muhabbetlerin iyi davulcu = teknik davulcu mantığından dolayı çıktığını düşünüyorum. ki şahsi fikrim bunun tamamen yanlış bir mantık olduğu yönünde.
@ismail vilehand, bende hellhammer e kötü davulcu diyenlere rastladım şaka gibi…ventor kreator a gayet yakışıo her şekilde…milletin ‘İYİ’ davulcu anlayışı bazen çok ilginç oluyo…:S
Bu albüm için zamanında ”bir Extreme Aggression değil” gibi sopalık bi yorumda bulunmuştum iyi halt yemişim. Kreator’ın en güzel albümlerinden biridir la bu. Reconqering the Throne, Violent Revoltuion, All of the Same Blood, Replicas of Life, Mind on Fire, System Decay aaaaahh ahh nerdeyse her şarkısı bir hit. Yanlız site yönetiminden bi ricam olacak. Extreme Aggression gibi, Coma of Souls gibi, Terrible Certainty gibi, Pleasure to Kill gibi kült olmuş eski klasik albümlerini de yayınlarsanız ben bir Kreator manyak oğlu manyağı olarak çok bahtiyar olacağım. :)
the patriarch ile violent revolution arasındaki geçişi artık her kim akıl etmişse büyüksün usta deyip takdirlerimi iletmek istiyorum. albümün genel havasına uygun son derece melodik adeta bir marş gibi hafifte duygulu the patriarch giriyor ardından hiç kesilmeden sonraki şarkı violent revolutionın giriş rifflerine bağlanıyor ki ben şu yaşımda böyle bir uyum görmedim. adeta endorama denen saçma şebelek şeyden özür dilercesine bir albüm yapmışlarki hem de ne özür dilemek. herkes hata yapabilir önemli olan bunlardan ders çıkarmaktır. bak mesela bugünde mourinho reis yıllardır durduramadığı barçadan bugün bir ders çıkardı ki takdir ettim ve nihayetinde de elini kolunu bağladı barçanın. müziğe dönelim melodic thrash metal diye bir tür varsa bu albüm o türün allahıdır. otur 10.
Ghetto War’a kadar tüm şarkılar birbirinden güzel ancak sonraki şarkılar çok sıradan geldi bana. Birçok kişi de benle aynı fikirdedir diye düşünüyorum. 7 verdim.
Şu albümde All Of The Same Blood ve Second Awakening’i hiçbir şarkıya değişemiyorum. Bildiğin tapma derecesinde hayranım o iki şarkıya. İkisinin de introları efsanevi bu arada.
ahmet saraçoğlu pleasure to kill albümüne kaç puan verirdi?
27.12.2010
@Ertuna Yavuz, ilk 5 albüme 8,5-9 arası veririm sanırım. Ama o ilk dönemden en sevdiğim Coma of Souls.
ben herkesin ölüp bittiği bu grubu niye hiç sevemiyorum lan. bana çok prototip geliyor. sıkılıyorum. kötü oldukları gibi bir iddiada bulunup kendimi salak konumuna düşürme niyetim yok yanlış anlaşılmasın. tek dinlediğim albümleri pleasure to kill ama hiçbir şarkıya odaklanamıyorum.
27.12.2010
@Ertuna Yavuz, bu grubu sevmeyen saçmalık içerisine girmiştir. ben kreatorun her albümünü eksiksiz seviyorum. böyle gruplara karşı tahammülsüz bir bakış sergilemek yanlış. işitme sorunların olabilir. kulak burun boğazcıya gidip tedavi edilmen gerekir
27.12.2010
@melih, bi trol gördüm sanki….
27.12.2010
@Ertuna Yavuz, Ben de pek sevmiyorum bu grubu.
bana göre de bu albüm kreator’un sıçrama tahtası gibi. enemy of god, hordes of chaos derken bakalım ne önümüzdeki yıllarda nolcak. BENİM FAVORİM DE OUTCAST!!
27.12.2010
@Enver Yılmaz, Unirock 2011 + Kreator + Phobia = Ne olur ? :)
27.12.2010
@ben, hoş olur ama black sunrise’ı tercih ederim :)
28.12.2010
@Enver Yılmaz, Tiken tiken.. Bi de harbiden 2000 sonrası her albüm öncekini aşıyor.
Artı yazıyı okumadım da başlık çok güzel lan. :)
Oh yes. siteyi açıp kreator görmek ayrı bi hoş oluyo. Sondaki akrostiş yüzünden 1 puanı basıcaktım az kalsın ama :D puanım 9 gangha.
bence bu adamlar bütün albümü tek bir şarkı olarak yapıyorlar ardından uygun yerlerden kesip bir albüm oluşturuyorlar akıp gidiyor albüm su gibi aziz ol kreator bi akrostişte ben yapayım
Kralsın
Redif yok arama
Ebenin A*ı ali sami
Akrostişine bandım
Tırlatmaya az kaldı
O ne lan öle
Renga Renga Rengarenk
Kreator siker.
9
ilk dinlediğim kreator albümü olması nedeniyle çok önem taşır benim için.
yıl 2001; “kreator diye bi grup albüm çıkarmış hacı” diye yanıma akmar çekmesi kasetle gelen çocukluk arkadaşımla salyalarımızı birbirimizin üstüne damlatarak, yarı sapkın yarı coşkun dinledik albümü. sonrasında çıkan enemy of god’dan da hordes of chaos’tan da daha çok severim bunu. ha benim de favorim extreme agression ve coma of souls olarak şekillendi daha sonra o ayrı…
pleasure to kill 9,5 ise
extreme aggresion 9 ise
bu albüme benden 8 çalışır ancak.
kreator gıraldır gıral galacaktır.
bir extreme aggression değil.
Andy sneap’in parmağı olan işlere baktımda sevdiğim sayısız albüm var.. Nazarımda ikinci rasmussen vakasıdır, artık prodüktörleri de takip lazım.
27.12.2010
@furky, yanlız andy sneap diyince dead heart in dead world ü anmamak olmaz!!
Reconquering The Throne, Violent Revolution, Servant In Heaven/King In Hell, bunlar tanımlanamaz hayvanlıklar açıkçası…
Benim için Kreator bu albümle başlıyor zaten. Son 4 albüm direkt “best of”. Bildiğin her şarkıyı seviyorum, “eh” diyebileceğim bi şarkı bile yok. Sami’nin de ciğerini yerim.
29.12.2010
@Onur Altınay, bu albumle beraber son 3 albumleri var son 4 album derken?
29.12.2010
@Emre, Beynin durduğu an. Yanlış yazmışım, son 3 albüm olacak.
albüm kapağına bakınca birden çoğu kreator albümünde darp almış insan kafası olduğunu farkettim nedense :S
extreme aggression ve coma of souls gibi mükemmelliklerden sonra 4 albümlük bir zıçma dönemine girmişlerdi…fakat bu albümle çok iyi yükselişe geçtiler…enemy of god ve hordes of chaos albümleri ile tavan yaptılar…ama özellikle violet revolution bundan önce çıkan 4 albümden sonra ‘panzer division marduk’ etkisi yaratmıştır…thrash metal adına ölmeden dinlenilmesi gereken albümlerden biridir…
bu albüme sami nin katkısı ne gerçekten bilmek istiyorum, metal arşiv de sami nin gruba katılışı 2001, albüm şubat nisan 2001 arası kaydedilmiş olarak yazıyor. albüm kreator dan beklenmeyecek şekilde melodik, gruba yeni gitarist alınmış kesin etkisi vardır diye bir düşence oluşuyor ama mille ve ventor yeni bir elemana bu kadar rahat hareket imkanı sağlamazlar gibime geliyor. eğer bu albümü böyle melodik ve güzel yapan sami yse elinden öperim, sana puanım dohuz kanka derim, albümeyse notum 9,9. sırf all of the same blood 7 eder tek başına.
Endorama gibi berbat bir albümden sonra Kreator’un; “Biz daha ölmedik! O kadar da ölmedik!” dediği enfes albüm. bir an Endorama’nın klibi hatırladım da, offf çok kötüydü… Petroza reyis Lacrimosa palyaçosuyla yanyana. hakkaten üzücü dönemlerdi onlar. zaten sonradan Petroza Endorama’da yaptığı yanlışı kabul edip; “O dönem piskolojim bozuktu.” tarzı açıklamalar yaptı. bu camiada hatasını kabul eden ender adamlardan biri olduğu içinde ayrıyetten Petroza’ya saygı duyarım.
İlk 5 albümden sonra Kreator’un bariz düşüşü bu albümle toparlandı. gerçekten çok iyi bir albüm ama Enemy Of God’ı buna tercih ederim. hatta 2000lerde çıkan Kreator albümleri sıralamam şöyle;
Enemy Of God > Violent Revolution > Hordes Of Chaos
29.12.2010
ha birde söylemeyi unuttum; Ventor mükemmel bir davulcu.
29.12.2010
@ismail vilehand, “ventor’un düz tarzı ve petrozza’nın aynı tip vokali yüzünden kreator dinleyemiyorum, hemen bayıyorum” diyenler de var.
29.12.2010
@Ahmet Saraçoğlu, doğrudur. Pete Sandoval’a da düz davulcu diyenlere rastladım. ondan olabilir böyle şeyler. şaşırmadım hiç.
bu tarz muhabbetlerin iyi davulcu = teknik davulcu mantığından dolayı çıktığını düşünüyorum. ki şahsi fikrim bunun tamamen yanlış bir mantık olduğu yönünde.
29.12.2010
@ismail vilehand, bende hellhammer e kötü davulcu diyenlere rastladım şaka gibi…ventor kreator a gayet yakışıo her şekilde…milletin ‘İYİ’ davulcu anlayışı bazen çok ilginç oluyo…:S
16.02.2011
@ismail vilehand,
Renewal bir düşüş albümü değil kesinlikle.Çok kaliteli bir albüm ama tarzı farklı.
Bu albüm için zamanında ”bir Extreme Aggression değil” gibi sopalık bi yorumda bulunmuştum iyi halt yemişim. Kreator’ın en güzel albümlerinden biridir la bu. Reconqering the Throne, Violent Revoltuion, All of the Same Blood, Replicas of Life, Mind on Fire, System Decay aaaaahh ahh nerdeyse her şarkısı bir hit. Yanlız site yönetiminden bi ricam olacak. Extreme Aggression gibi, Coma of Souls gibi, Terrible Certainty gibi, Pleasure to Kill gibi kült olmuş eski klasik albümlerini de yayınlarsanız ben bir Kreator manyak oğlu manyağı olarak çok bahtiyar olacağım. :)
Hordes of Chaos > Enemy of God > Violent Revolution
the patriarch ile violent revolution arasındaki geçişi artık her kim akıl etmişse büyüksün usta deyip takdirlerimi iletmek istiyorum. albümün genel havasına uygun son derece melodik adeta bir marş gibi hafifte duygulu the patriarch giriyor ardından hiç kesilmeden sonraki şarkı violent revolutionın giriş rifflerine bağlanıyor ki ben şu yaşımda böyle bir uyum görmedim. adeta endorama denen saçma şebelek şeyden özür dilercesine bir albüm yapmışlarki hem de ne özür dilemek. herkes hata yapabilir önemli olan bunlardan ders çıkarmaktır. bak mesela bugünde mourinho reis yıllardır durduramadığı barçadan bugün bir ders çıkardı ki takdir ettim ve nihayetinde de elini kolunu bağladı barçanın. müziğe dönelim melodic thrash metal diye bir tür varsa bu albüm o türün allahıdır. otur 10.
Ghetto War’a kadar tüm şarkılar birbirinden güzel ancak sonraki şarkılar çok sıradan geldi bana. Birçok kişi de benle aynı fikirdedir diye düşünüyorum. 7 verdim.
25.11.2012
@aguero, Abi Replicas of Life ama.
REPLICAS OF LIFE gibi bir şaheser adına 10′u bastım.
Şu albümde All Of The Same Blood ve Second Awakening’i hiçbir şarkıya değişemiyorum. Bildiğin tapma derecesinde hayranım o iki şarkıya. İkisinin de introları efsanevi bu arada.