QUEENSRŸCHE vokalisti GEOFF TATE, QUEENSRŸCHE’ın bulunduğu konuma ve metal dünyasındaki yerine dair yorumda bulunmuş.
“Metalin ne olduğunu tanımlayan bizleriz. Metali, metal müzik yapan gruplar tanımlar, hayranlar değil. Onlar sadece yapılan müziği dinlerler. Bunu kibirli görünmek için söylemiyorum, ama metal dediğimiz “kutu”, içinde pek çok parametre barındırır. Metal tek yönlü olmak zorunda değildir ve sayısız grup metali tek yönlü olarak alabiliyor ve daha fazlasını yapamıyor. Tek yapabildikleri zaten olanı devam ettirmek. Oysa QUEENSRŸCHE olarak biz, bunun dışına çıkıyoruz. Bir sürü farklı müzikten etkileniyoruz ve albümlerimize baktığınızda, tarihte yapılmış tüm albümlerin izlerini görebiliyorsunuz. Farklı tür ve zamanlarda yapılmış pek çok müziği kendi müziğimize yedirmesini biliyoruz. İnsanların “metal” dediği şeyi alıyor, onun sınırlarını genişletiyor ve yeniden tanımlıyoruz. Amacımız her zaman bu. Geçmişte yaptığımız veya başka bir grubun yaptığı herhangi bir şeyi tekrardan yapmak değil. QUEENSRŸCHE’taki bir müzisyene söyleyebileceğiniz en kötü şey, ona “Demek siz bir metal grubusunuz”, veya “Siz bir rock grubusunuz”, veya “Siz bir progresif metal grubusunuz” demek. Biz bunlardan hiçbiri değiliz. Biz QUEENSRŸCHE’ız. Kategorize edilmeye ve o sınırlı kutunun içinde kalmaya çalışmaya ihtiyacımız yok.”
demek siz hala bir metal grubusunuz? bunu geoff tate’e söylemek isterdim yüzüne karşı. bu grubun yaptığı rage for order, operation mindcrime, empire ve promised land albümlerini çok severim ve hala dinlerim ama promised land albümünden sonra kusura bakmasın değil metali tanımlamak sınırları içerisine bile girmemişler hear in the now frontier ile günün modası olan grunge’a el sallmaışlardır.
hear in the now frontier sonrası ise tam bir muamma. bunun neresi tanımlamak? neresi etkilemek? tamam bazı müzikal modalardan etkilenmişledir ama bu iyi yönde mi olmuştur, hayır. oysa geoff tate sanırım bunun iyi olduğunun farkında. oysa durum onun tam tersi. bence hayal görüyorlar. önemli olan müziğinize katkı sağlayacak şeylerden etkilenmektir aksi takdirde bugün tepetaklak olabilirsiniz. ki american soldier ile zaten queensryche yerin dibini boylamıştır. bu grubun yapacağı şey çok açıktı. promised land sonrası hiç müzikal farklılıklara girmeden aynen sound korunacak ve üzerine değişik fikirler yaratacaklardı, bu olmadı. ha soundunu değiştirdin al sana queensryche. kim bahsediyor? hiç kimse. metalin sınırlarını genişletmek başka grupların işi. başka topluluklar bunu iyi yapıyor. size mi kalmış?
24.11.2010
@b, birader şöyle geçmişe dönüp baktığımda delisi olduğum 3-4 gruptan birisi olarak görüyorum queensryche’ı. ne yazık ki söylediklerinin hemen hemen hepsine istemeden de olsam katılıyorum. hear in the new frontier’dan itibaren müzikal çizgileri sürekli bir düşüş halinde. tribe’da biraz silkinip ayağa kalkma sinyalleri vermiş olsalarda degarmo anlamış bir yol olmayacağını ayrılmıştı zaten. ama hear in the new frontier’e kadar sürekli doğru hamlelerle yenilendiler, değiştiler, çok büyük grup olmanın eşiğine geldiler. hatta HİTNF’da bir bakıma yenicidir, grup yine kabına sığamamış değişmişti ama herhangi bir yenilikte yoktu. alice in chains, pearl jam ne yapıyorsa aynısını yaptılar. belki şansızlıkları grunge’ın bitmesiydi vs. hatta yenilik adına son dönem mindcrime’dan bazı şarkılarda olmak üzere kabare konseptiyle çalıyorlar, ne kadar yeniliktir, yenilikmidir tartışılır tabii, ama bence değil. herneyse insan çok sevdiği şeyin lafı edlince çenesini kapamayı beceremiyor, öyle işte.
katılmadığım tek şey american soldier’ın grubun dip noktası olduğu yorumun. bence HİTNF’dan beri yaptıkları en adam akıllı müzik american soldier albümünde, tabii konsepti ile sözleri al aşağı.
24.11.2010
@b, Ya tabi Promised Land sonrası yaptıkları deneyin başarısı tartışılır tabi ama adamın orada kastettiği şey bambaşka bence. Tabi ne yaparlarsa yapsınlar Suite Sister Mary’i yapan ekip olarak akıllarda kalacaklardı ama bu baskının altında ezilmek yerine farklı sulara yelken açmayı yeğlediler sanırım (bu sendrom piyasadaki bir sürü grupta da var zaten) ve başarılı/başarısız bunu gerçekleştirdiler. Bu yüzden söylediği şeyde haklılık payı olduğunu düşünüyorum.
Öte yandan, bu vakitten sonra Queensryche’ın umut vadeden bir müzik ortaya çıkaramayacağını düşünüyorum. Çünkü ne “her grupta olması gereken sayko-dahi kategorisinden” Chris DeGarmo grupta, ne de Queensryche’ın şu an yapmaya çalıştığı şeyden hoşlanıyorum.
Tabi Mindcrime-Empire-Rage for Order (ve bilhassa Promised Land) temalı turnelere devam edip bol bol live DVD piyasaya çıkarsınlar bence, o hoş olur… We’ll burn the white house down sonuçta :))
Operation Mind Crime insanıyım. Gerçekten Geoff’un bu dediklerini bir zamanlar yaptılar, aslında o albümleri şu an dinleyen birisi hala o dönemin Queensryche soundunda şu dönemde yapılamayan yaratıcılıkları görebilir ilham kazanabilir diye düşünüyorum. Ama ne olursa olsun bu demeçten dolayı çütenk diye ahkam kesilip infaz edilemeyecek “sanatçı”lardır bu adamlar. Günümüzde böyle bir grubun mevcudiyetini hissetmek bile güzel bir şey benim açımdan, bundan sonra eskisi gibi işler yapamasalarda, yapmayacak olsalarda.
Ya bakıyorum da hemen ahkam kesmeye başladınız. Adam haklı!! Metal müziği bırakın hiç bir müziği kutu içine hapsedemezsiniz ki? Üstelik, metal in bir çok kolunun da bluesdan etkilendiğini yapıştırıverirler suratınıza, yetmediği gibi klasik müzik kökenli olduğunuda. Adam doğruyu söylüyor. Sadece sizin istediğiniz “kalıplara” benzemiyor diye, bir grubun albümlerine bok atmak bizim türk milletine özgü zaten.