“From dream to dream we have always been like an ever flowing stream”
İsveç haftası şenlikleri söz konusu olunca Dismember’ı işin içine katmazsak hem İsveç’e, hem de death metal camiasına büyük ayıp olacağını düşünüyorum. Kuşkusuz Dismemeber, death metalciler için taşı toprağı altın kadar değerli olan isveç’in yetiştirdiği hem ilk, hem de en önemli gruplardan birisi. Belki de İsveç death metalinin en büyüğü.
1987 yılında rezonans etkisi misali ilk Amerikan death/thrash metalinden etkilenen Nihilist’in ilk adımı atmasıyla İsveç metalinin en önemli grupları ortaya çıkmaya başlamıştı. Bu akımı takip ederek kurulan Dismember, birkaç demo denemesi sonrasında ciddi bir vokalist arayışıyla Matti Kärki gibi büyük bir vokalisti gruba alarak temeli sağlam atmıştı. Tabii Matti Kärki o sıralar hem Carnage’ı, hem Therion’u, hem de Carbonized’ı kurup albümler çıkarırken Dismember’ın albüm çıkarması az biraz gecikmiş oldu.
Günümüze gelirsek büyük dörtlü Grave, Dismember, Unleashed, Entombed arasından en çok sıyrılan Dismember oldu diyebiliriz. Grave ilk yıllarında büyük çıkış yakalamışken büyük bir düşüşe geçip yeni yeni toparlanma aşamasında ve hâlâ eski ekole hitap ediyor. Unleashed kurulduğundan beri slayer etkisinde ve günümüzde biraz daha melodik death metale yakın bir tarz yakaladılar. Entombed İsveç’in en önemli grubuyken radikal değişikliklerle kafasına göre hareket etti, şu anda death’n'roll yapıp cepten yiyor. Dismember ise, her İsveçli grup gibi inişli çıkışlı dönemler yaşasa da tahtını bırakmamak için elinden geleni yapıyor ve uzun bir süre daha orada kalacağı kesin.
Albüme geçecek olursak, o dönemde büyük bir kapışma söz konusuydu. Bahsettiğim büyük dörtlü arasında günümüzde yanına bile yaklaşılmayacak kalitede albümler çıkıyordu. Entombed’un “Left Hand Path”i, Grave’in “Into the Grave”i yarışı kızdırıyordu. Dismember ise ön plana çıkmak için çok daha avantajlıydı. Öncelikle David Blomqvist gibi kelle koparan cinsten bir ritim/solo gitariste, Matti Kärki gibi Stokholm’den bağırdı mı Göteborg’dan duyulabilen bir vokaliste ve Fred Estby gibi yetenekli, iyi groove (citation needed) partisyonlar yazabilen bir bateriste sahipti.
Bunların dışında Dismember’ı bu denli özel kılan özellikleri ise müziklerinde en büyük etkilenimi, ilhamı, Possessed, Autopsy ve alâkasız olarak Iron Maiden’dan alıyor oluşlarıydı. Buzzsaw/chainsaw gitar adını verdikleri elektrikli testere gibi cazır cazır tonları ile Iron Maiden tarzı zıt gitar melodilerini birleştirmeleri büyük bir ayrıcalıktı. Bu özellikleri sayesinde birçok melodik death metal grubuna da zemin hazırlıyorlardı.
“Consider me as another victim of their plans
But my choice is not your fucking Jesus Christ”
“Like an Ever Flowing Stream”e dönersek, bu albüm şu ana kadar duyduğum en sert ve en distorte edilmiş gitar tonunu barındırıyor. Kötü bir kopyasını Bloodbath “Resurrection Through Carnage” albümünde yaptı fakat ayarını tutturamadıklarından bir şeye benzemedi. Albümün genel hali agresif ve amatör ruhlu, yani bir nevi çiğlik barındırıyor. Bu amatör ruh aynı zamanda şarkı sözlerine de yansıyor. O dönemin en yaygın konsepti olan gore konular ve din karşıtlığı var. Bu yüzden “Beni kan tutar” diyenler dinlemeyebilir.
Döneme bakınca ve ilk albüm olduğu düşünülünce, “Like an Ever Flowing Stream”de inanılmaz parçalar var. Override of the Overture, Soon to be Dead, Skin Her Alive gibi yüksek tempolu şarkılar, adeta insanın canını çıkarabiliyor. Dismember’ın sonradan alışkanlık haline getireceği her albümde bir adet duygusal, epik şarkı (Dreaming in Red, Casket Garden, vs) bulundurma geleneği “Like an Ever Flowing Stream”de yok, hatta albümde orta tempolu şarkılar bile yok denecek kadar az. Albümde bir de konuk lead gitarist olarak Entombed’dan tanıdığımız Nicke Andersson var. Override of the Overture parçası hariç bütün lead’ler ona ait, ki Dismembered’ın girişindeki harika melodide de kendini belli ediyor. Aslında 32 dakika gibi kısa bir dinleme süresine sahipken, sonradan eklenen 4 parça ile bu süre yaklaşık 50 dakikaya varıyor. Bu eklenen parçalar (Torn Apart hariç) aslında Dismember’ın olup, Carnage’ın kendi albümünde kullandığını da belirtmek isterim. Ekstradan kapağı yapan Dan Seagrave abimizi de tebrik etmek isterim; albüm konseptine uygunluğu ve güzelliğinden ötürü.
Albüm hakkında 4-5 sayfa (yok artık) daha yazabilirim ama yazmamayı tercih ederim. Sonuç olarak belki bu albüm bir başyapıt değil, ya da bana göre en başarılı Dismember albümü olan “Indecent & Obscene” hiç değil, hatta “Massive Killing Capacity” de değil. Fakat bu albüm bir death metal “klasiği”. İsveç death metalinin en iyi albümlerinden birisi. Bundan dolayı klişeyle bitirmek gibi olmasın ama şu güzelim İsveç haftasında arada bir dinleyelim, dinletelim.
Kadro Matti Kärki: Vokal
David Blomqvist: Gitar
Robert Sennebäck: Gitar
Richard Cabeza: Bas
Fred Estby: davul
Nicke Andersson: Solo gitar
Şarkılar 1. Override Of The Overture
2. Soon To Be Dead
3. Bleed For Me
4. And So Is Life
5. Dismembered
6. Skin Her Alive
7. Sickening Art
8. In Death's Sleep
Indecent & Obscene ile beraber en sevdiğim Dismember albümü. isveç tarihinin en mühim albümlerinden biri. birde Carnage – Dark Recollections ile bu albüm birbirlerine kardeş gibi benzerler. zaten bu albümdeki 3 kişi (Matti Kärki, David Blomqvist ve Fred Estby) Carnage albümünde de aynı görevleri üstlenmişlerdir. ve nedense Dark Recollections bana kıl payı daha çekici gelir.
@ismail vilehand, dark recollections dismember’ın temellerini atıldığı albüm, benzerlik açısından eh işte derim. d.r da davullar bu albüme göre feci kötü. bu albümü en çok entombed’in clandestine’sine benzetiyorum.
Bloodbath ve kötü kopya tespitine katılmıyorum. Amaç aynı tonu tutturmak mıydı bilemem ama o albümdeki gitar tonu bence şarkılara gayet iyi gidiyor. Hele hele So You Die girişi ve Mass Strangulation ikinci dakkadan sonraki rif…
Bu albümün kapağındaki elemanlar da sanki yoldan gelmişler de çeşmeyi bulunca bi kolu dayayıp kana kana su içiyolarmış gibi gelir bana hep (Dan Seagrave çarpacak beni).
@hysteresis, amaçlarının birebir bu albümdeki gibi bir ton olacağını sanmıyorum ama en sert tonlardan birinin bu albümde olduğu için dedim. sonuçta istedikleri ton en sertinden chainsaw tonuydu. ayarını tutturamamışlardı. churn’e boğulmuş çok dinamiksiz bir tondu. Nightmares Made Flesh’deki gibi kaliteli bir ton arasında dağlar kadar fark var.
Dismember in soundunda arkada makine çalışıyormuş gibi gelen ses olaya derinlik katıyor ekstra enstrüman gibi böyle gitar tonu yok yahu bu arada kardesleri entombed i unirock ta dinledik salyali sumuklu insan dismemberi istiyor yahu
süper kritik direk albümü dinleme isteği uyandırıyo =) unleashed, dismember yanında bloodbath ve tayfası -çok popüler olduğundan mıdır bilinmez kıyaslandırılsa da- bana göre dismember’ın yanından bile geçebilemez.
Yuzlerce defa dinledikten sonra yazdığım son paragrafa şu anki halimle ancak gülebiliyorum. Geçmişe gitsem kendime bi güzel siktir çekerim. Dismember ın yaptığı en mükemmel albüm. Ve Robert Sennebäck, Richard Cabeza, Fred Estby üçlüsünün gruba dönmesi en büyük hayallerimden birisiydi, gerçekleşti. Çok yakın zamanda albüm haberinin geleceğini şimdiden görebiliyorum. Yıl sonuna kalmaz “Dismember yeni albüm çalışmalarına başladı” haberi gelecektir.
@Exorsexist, bu korona döneminden dolayı bana da pek çok gruptan albüm haberi gelecek gibi geliyor. Milletin yapacak bir şeyi olmadığı için yeni şarkı yazmaya başlayan pek çok kişi vardır.
Aynı şekilde son dönemde herkes konser kaydı ve EP yayınlıyor, muhtemelen o da bu korona döneminden dolayı.
Şurada sırf Nisan’ın ilk 2 haftasında çıkan 35 tane konser albümü, EP ve compilation var.
@Ahmet Saraçoğlu, Geçimini müzisyen olarak sağlayanlar açısından çok sıkıntılı dönemden geçiyorlar. Şirketlerin de çarkı dönmesi gerekiyor. Albüm çıkışları ertelendi, turneler iptal. Her ne kadar büyük festivaller gelecek yıla ertelendiyse de salgının bu süre içinde duracağını veya Sağlık kuruluşlarının 100 bin kişinin aynı ortamda bulunmasına izin vereceklerini zannetmiyorum. Tahmin edilenden çok daha uzun süreceği az çok belli. Umarım yanılırım.
Verdiğin örneğe en uyan grup Coroner. Önce birleştiler, ayak yapıp sonra albüm yapmayacaklarını açıkladılar, şimdi de albüm çalışmalarına başladıklarını söylüyorlar.
Uuuu beybii. Kapağına da ayrı hastayım. 9.5/10
Benim gibi simetri manyaklarını epey tatmin eden bir kapak cidden. de grup logosu ve albüm ismi de ortalansa daha hoş olacağımış. :D
süper isabetli bir kritik olmuş. gelmiş geçmiş en iyi albümlerden biridir.
Her haltlarının hastasıyım. Ama keşke MKC incelenseydi diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
20.10.2010
@Mustafa sakallı, onu da başka zaman yazarım. bu albümün isveç açısından çok daha büyük önemi olduğundan öncelik verdim.
ben de ne zaman bir dismember kritiği göreceğiz diyordum:D eline sağlık!
20.10.2010
@Lefthandpath, ben de ne zaman bir morbid angel ya da deicide kritiği göreceğiz diye merak ediyorum.
20.10.2010
@Ertuna Yavuz, morbid angel yazdım aslında vakti gelince şeedeceğim. deicide ı başkası yapsın.
Indecent & Obscene ile beraber en sevdiğim Dismember albümü. isveç tarihinin en mühim albümlerinden biri. birde Carnage – Dark Recollections ile bu albüm birbirlerine kardeş gibi benzerler. zaten bu albümdeki 3 kişi (Matti Kärki, David Blomqvist ve Fred Estby) Carnage albümünde de aynı görevleri üstlenmişlerdir. ve nedense Dark Recollections bana kıl payı daha çekici gelir.
20.10.2010
@ismail vilehand, dark recollections dismember’ın temellerini atıldığı albüm, benzerlik açısından eh işte derim. d.r da davullar bu albüme göre feci kötü. bu albümü en çok entombed’in clandestine’sine benzetiyorum.
Bloodbath ve kötü kopya tespitine katılmıyorum. Amaç aynı tonu tutturmak mıydı bilemem ama o albümdeki gitar tonu bence şarkılara gayet iyi gidiyor. Hele hele So You Die girişi ve Mass Strangulation ikinci dakkadan sonraki rif…
Bu albümün kapağındaki elemanlar da sanki yoldan gelmişler de çeşmeyi bulunca bi kolu dayayıp kana kana su içiyolarmış gibi gelir bana hep (Dan Seagrave çarpacak beni).
21.10.2010
@hysteresis, amaçlarının birebir bu albümdeki gibi bir ton olacağını sanmıyorum ama en sert tonlardan birinin bu albümde olduğu için dedim. sonuçta istedikleri ton en sertinden chainsaw tonuydu. ayarını tutturamamışlardı. churn’e boğulmuş çok dinamiksiz bir tondu. Nightmares Made Flesh’deki gibi kaliteli bir ton arasında dağlar kadar fark var.
Dismember in soundunda arkada makine çalışıyormuş gibi gelen ses olaya derinlik katıyor ekstra enstrüman gibi böyle gitar tonu yok yahu bu arada kardesleri entombed i unirock ta dinledik salyali sumuklu insan dismemberi istiyor yahu
süper kritik direk albümü dinleme isteği uyandırıyo =) unleashed, dismember yanında bloodbath ve tayfası -çok popüler olduğundan mıdır bilinmez kıyaslandırılsa da- bana göre dismember’ın yanından bile geçebilemez.
albümün orijinal sürümünde kapakta typo var. “everflowing” yazmışlar, sonraki sürümlerde “ever flowing”e dönüşmüş. yazıdaki orijinal sürüm.
30.03.2017
@Ahmet Saraçoğlu, Haha, bak gece gece senin için üşenmedim neyin fotosunu çektim:
http://i.hizliresim.com/ldbLkr.jpg
:)
dismembered ın başındaki gitar solo niye o kadar iyi
E-Bay de bana fellik fellik ucuza Boss HM-2 aratip aldiran album.
Override of The Overture’in introsunu duydugum zaman hala tuylerim diken diken olur.
Ulan ne albüm ama be. Müthiş bir güzellik.
Ne dinleyeceğimi bilemedim yetişti direkt imdadıma.
30.03.2017
@deadhouse, Önceki gün de benim güne başlama albümüm oldu kendileri. Daha ilk parçadan tüyler diken, süper albüm süper.
Yuzlerce defa dinledikten sonra yazdığım son paragrafa şu anki halimle ancak gülebiliyorum. Geçmişe gitsem kendime bi güzel siktir çekerim. Dismember ın yaptığı en mükemmel albüm. Ve Robert Sennebäck, Richard Cabeza, Fred Estby üçlüsünün gruba dönmesi en büyük hayallerimden birisiydi, gerçekleşti. Çok yakın zamanda albüm haberinin geleceğini şimdiden görebiliyorum. Yıl sonuna kalmaz “Dismember yeni albüm çalışmalarına başladı” haberi gelecektir.
19.04.2020
@Exorsexist, bu korona döneminden dolayı bana da pek çok gruptan albüm haberi gelecek gibi geliyor. Milletin yapacak bir şeyi olmadığı için yeni şarkı yazmaya başlayan pek çok kişi vardır.
Aynı şekilde son dönemde herkes konser kaydı ve EP yayınlıyor, muhtemelen o da bu korona döneminden dolayı.
Şurada sırf Nisan’ın ilk 2 haftasında çıkan 35 tane konser albümü, EP ve compilation var.
http://www.metalstorm.net/events/new_releases.php?page=2
Normalde bu oran çok çok daha düşük oluyor.
19.04.2020
@Ahmet Saraçoğlu, Geçimini müzisyen olarak sağlayanlar açısından çok sıkıntılı dönemden geçiyorlar. Şirketlerin de çarkı dönmesi gerekiyor. Albüm çıkışları ertelendi, turneler iptal. Her ne kadar büyük festivaller gelecek yıla ertelendiyse de salgının bu süre içinde duracağını veya Sağlık kuruluşlarının 100 bin kişinin aynı ortamda bulunmasına izin vereceklerini zannetmiyorum. Tahmin edilenden çok daha uzun süreceği az çok belli. Umarım yanılırım.
Verdiğin örneğe en uyan grup Coroner. Önce birleştiler, ayak yapıp sonra albüm yapmayacaklarını açıkladılar, şimdi de albüm çalışmalarına başladıklarını söylüyorlar.
19.04.2020
@Exorsexist, aynen Coroner açısından baya kazançlı çıkacağız sanırım.
Otuzuncu yaşı kutlu olsun.
Indecent & Obscene kritiğinin olmaması çok üzücü. Bence en az bu albüm kadar önemli ve değerli bir albüm.
19.10.2022
@Cryosleep, en sevdiğim Dismember albümü. En sevdiğim death metal albümlerinden biri.
Bir albüme verilmiş en güzel isimlerden biri.