Bu albüme uzun bir yazı yazmayacağım. Müziğin gücünden dolayı sayfalarca da yazabilirim, ancak böylesi bir albüme ancak onun gibi kısa bir yazı gider diye düşünüyorum. Zira anlatacak değil, duyulacak çok şey var.
“Heirs to Thievery” MISERY INDEX’in dördüncü albümü.
Bilmeyen varsa, MISERY INDEX, DYING FETUS‘un “Destroy the Opposition” başyapıtının ardından kurulan, bu yüzden de DYING FETUS geleneğini devam ettiren bir grindcore/death metal grubu.
Albüm gibi açık sözlü ve bodos devam edersek, “Heirs to Thievery” 2010 yılının tartışmasız en iyi albümlerinden biri. Başyapıt demek için şu an elbette erken ancak benim için baştan sonra bir kusursuzluk abidesi. Sözlerinden, kapağından, her notasına kadar. [Sonradan yapılan ekleme: Bu yazıyı yazdığım sırada albüme 9 vermiştim ancak sonradan yanlışımdan döndüm]
Neden 10 vermediğim sorusunun cevabını kendime “Daha iyisini yapma ihtimalleri de var, buna 10 verirsem ona kaç vereceğim?” şeklinde açıklasam da, aslında böyle bir şeyin olabileceğinden de emin değilim. Zira bundan daha iyisini yaparlarsa, işte o albüm türün başyapıtları arasına girecek, 2000′ler sonrasının en önemli albümlerinden biri olarak anılacak bir albüm olur.
Bu ise sadece olağanüstü bir grindcore/death metal albümü olmakla kalıyor. MISERY INDEX’in en iyi albümü olmakla, on bir adet hit şarkı barındırmakla, bu sene içinde dinlediğim en iyi üç, dört albümden biri olmakla yetiniyor. Yıl sonu listemde en tepede görürseniz de şaşırmayın, o derece iyi.
“Heirs to Thievery” içindeki on bir şarkının tümü dahil olmak üzere kusursuz bir dinleti sunuyor. Isırıyor, parçalıyor, adeta 35 dakika içerisinde pestilinizi çıkarıyor. Dediğim gibi fazla uızatmayacağım (ki bilirsiniz, uzun yazmak istersem can yakarım, göz yorarım), birkaç detaydan bahsedip kapatacağım.
Albümdeki davul işçiliği, size Adam Jarvis’in death metal dünyasının adı az anılan davulcularının en iyisi olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Tek kelimeyle muhteşem bir davul çalımı söz konusu. Hız, yaratıcılık, hışım, kan, ter, her şey var bu albümdeki davullarda. Netherton’un vokalleri ve gitarların vahşeti de duyulmadan anlaşılmayacak cinsten. pasifagresif yaklaşık 15 aydır açık ve belki de ilk kez yeni çıkan bir albümdeki tüm şarkıları yazıya koymamak için kendimi zor tuttum diyebilirim.
Grup bodos riflerle daha DYING FETUS öykünmeli teknik rifleri nasıl kaynaştıracağına çok iyi karar vermiş ve ortaya türe meraklıysanız kayıtsız kalamayacağınız bir şölen çıkmış. “Heirs to Thievery”, bence “Destroy the Opposition”dan beri çıkan, DYING FETUS’la o ya da bu şekilde ilişkisi olmuş insanlarca yapılmış en iyi albüm.
Albüme dair üzücü tek detaysa, gitarist Sparky Voyles’un albümün hemen ardından gruptan ayrılmış olması. Sebebini bilmiyorum ancak Jason Netherton’un DYING FETUS’tan beri süregelen on iki yıllık grup arkadaşını kaybetmekten dolayı çok da mutlu olduğunu sanmıyorum.
Evet. Yazı bitti, bakıyorum beşinci şarkının ortalarına gelmişiz. Huh… Klavyemin parmaksal blast beat’e doyduğu an diyelim.
Kadro Jason Netherton: Bas, vokal
Mark Kloeppel: Gitar, vokal
Sparky Voyles: Gitar
Adam Jarvis: Drums
Şarkılar 1. Embracing Extinction
2. Fed to the Wolves
3. The Carrion Call
4. Heirs to Thievery
5. The Spectator
6. The Illuminaught
7. The Seventh Cavalry
8. Plague of Objects
9. You Lose
10. Sleeping Giants
11. Day of the Dead
Tam da bu albümden bi şarkının tablarını coverlamak üzere hazırlayıp çalışmaları için gruba gönderdiğim anda albümün kritiğiyle karşılaşmak yüzümü güldürdü. gitaristin ayrıldığını yeni öğrendim kötü olmuş umarım tekrar aynı enerjiyi yakalarlar. şu iki vokal olayı grubun en sevdiğim yanlarından biri keza.
bu yaz belkide en çok dinlediğim albümdü decrepit birth ile birlikte. ilk gördüğüm anda indirip dinlediğimde kulaklarıma inanamadım. hem de inanmak istemedim. daha bikaç sene evvel Traitors gibi hayvansal albüm yapıp insanların hayatıyla oynamışlardı. fakat traitors’da bir kopukluk vardı. 2. yarısında birden grindcore’a geçiyodu. Heirs’de bunu yapmamışlar. çok fena şeyler yapmışlar. Heirs to the Thievery’nin son nakaratı mı desem, you lose’un insanlık dışılığı mı desem, Day of the Dead mi desem bilmiyorum.. anlatılacak bişey değil dinlemek lazım.
Gerçekten çok güzel bir albüm ancak benim beklentilerimi karşılayan bir albüm olamadı bu. (sanırım yeterince bodoslama olmadığı için ehah)Şaka bi yana bence Misery Index gittikçe daha kompleks şarkı yapıları kullanırken diğer taraftan kodumu oturtan mosh riffleri yazma kabiliyetini kaybediyor. Başka bir grup yapmış olsaydı bu albüm için söyleyecek olumsuz bişey bulamazdım ama..Söz konusu Misery Index olunca farklı beklentiler oluyor haliyle.Büyük bir olumsuzluk da değil aslında bahsettiğim şey.Albümü de kötü yapmıyor.Hatta sıkıcı bulduğum Traitors’dan çok çok daha iyi bir albüm.Sadece benim aradığım o öküzümsü hissiyat “yeterince” yok.
Hazır Dying Fetus, Misery Index denmişken şöyle de güzel bir olay var bilmeyen varsa diye: http://www.myspace.com/criminalelementdc
sevgili ahmet, nasılsın iyi misin? yengemgil nasıllar. hepinizin, ellerinden sıkar, diğer türlerin gözlerinden ve ellerinden öperim. öhöm ne diyoduk. cephalic carnage albümü çok güzel ahmet. onu bi kritikleyiver bir ara. öptüm, kib, bye..
albüm çıktı uzun süre düşündüm bu mu Traitors mı diye ama sonunda anladım ki bu albümü daha çok seviyorum. grindcore ve hardcore/punk yönü en ağır basan Misery Index albümü olmasından dolayı sanırım. The Carrion Call, Fed To The Wolves, Sleeping Giants ve You Lose başta olmak üzere baştan sona leziz bir albüm.
Yeteri kadar baştan sona dinledim albümü.Yılın iyi albümlerinden biri ama bence 9.9 verilecek bir albüm kesinlikle değil.Dahası “Destroy The Opposition”dan sonra o kadrodan birinin yaptığı en iyi albüm denmiş ama bence “Descend Into Depravity”nin bile önünde değil bu albüm.
Birde Adam Jarvis’e laflar hazırladım.Ne Twin pedal arsızıymışsın be Jarvis…
@Ertuna Yavuz, bayık demeyelimde abartılıyor diyelim[eğer bayık kelimesini kullanacaksak Spectator-Seventh Cavalry gibi şarkılar için kullanalım.Zira albümde bi Fed To The Wolves gerçeği var].Kesinlikle 9.9 alacak değil.Ve kesinlikle Destroy The Opposition’dan sonra o kadroda yer almış biri tarafından yapılmış en iyi albüm değil.Descend Into Depravity her türlü tokatlar bu albümü..
bu albümü yeniden keşfettim resmen. ilk dinlemede ısınamadığım albümler arasına girmişti. albümün theocracy gibi bir şarkıyla
başlamıyor oluşu da ertelememe neden olmuş olabilir.
Bu albüm, pasifagresif tarhinin en abartılan albümü olabilir (tabi dinlediğim albümler arasında ) .Güzel şarkılar var ( Fed to the Wolves – Heirs To Thievery – Sleeping Giants ) ama albümün geri kalanı oldukça sıradan . Benzer özelliklere sahip Burning Skies’ın ” Greed Filth Abuse Corruption ” albümü , bu albüme kıyasla daha çekici geliyor bana. Aynı türde ama çok daha kaliteli .
Bu albüme söyleyecek söz bulamıyorum. Abartılıyor diyenler de çok ama benim hayatımda en çok zevk aldığım 3-5 albümden biri olsa gerek. 1-3-5-9-10 numaralı isimlerini yazmaya üşendiğim şarkılar duvardan duvara vurdu lan beni. Yıllardır arayıp bulamadığım tarzı bulmuş gibiyim. Albümde elemanlar yokuş aşağı giden freni patlamış kamyon gibiler, frenleyemiyor kendini albüm öyle bir şey.
(8.81/10, Toplam oy: 159)
Loading ...
Tam da bu albümden bi şarkının tablarını coverlamak üzere hazırlayıp çalışmaları için gruba gönderdiğim anda albümün kritiğiyle karşılaşmak yüzümü güldürdü. gitaristin ayrıldığını yeni öğrendim kötü olmuş umarım tekrar aynı enerjiyi yakalarlar. şu iki vokal olayı grubun en sevdiğim yanlarından biri keza.
10.09.2010
@zafer, davulcumuz iyi diyosun. :)
10.09.2010
@Ahmet Saraçoğlu, ahahah artık orasına şarkıyı çalıştıktan sonra karar vericez
Albüm baya güzel ama bence yılın en iyilerinden değil. Fazla bodos sevmediğimden olacak.
bu yaz belkide en çok dinlediğim albümdü decrepit birth ile birlikte. ilk gördüğüm anda indirip dinlediğimde kulaklarıma inanamadım. hem de inanmak istemedim. daha bikaç sene evvel Traitors gibi hayvansal albüm yapıp insanların hayatıyla oynamışlardı. fakat traitors’da bir kopukluk vardı. 2. yarısında birden grindcore’a geçiyodu. Heirs’de bunu yapmamışlar. çok fena şeyler yapmışlar. Heirs to the Thievery’nin son nakaratı mı desem, you lose’un insanlık dışılığı mı desem, Day of the Dead mi desem bilmiyorum.. anlatılacak bişey değil dinlemek lazım.
12.09.2010
@Exorsexist, Day of the Dead’in nakaratındaki çift vokalli İspanyolca kısım nası bi şeydir.
12.09.2010
@Ahmet Saraçoğlu, bdsm.
Gerçekten çok güzel bir albüm ancak benim beklentilerimi karşılayan bir albüm olamadı bu. (sanırım yeterince bodoslama olmadığı için ehah)Şaka bi yana bence Misery Index gittikçe daha kompleks şarkı yapıları kullanırken diğer taraftan kodumu oturtan mosh riffleri yazma kabiliyetini kaybediyor. Başka bir grup yapmış olsaydı bu albüm için söyleyecek olumsuz bişey bulamazdım ama..Söz konusu Misery Index olunca farklı beklentiler oluyor haliyle.Büyük bir olumsuzluk da değil aslında bahsettiğim şey.Albümü de kötü yapmıyor.Hatta sıkıcı bulduğum Traitors’dan çok çok daha iyi bir albüm.Sadece benim aradığım o öküzümsü hissiyat “yeterince” yok.
Hazır Dying Fetus, Misery Index denmişken şöyle de güzel bir olay var bilmeyen varsa diye: http://www.myspace.com/criminalelementdc
sevgili ahmet, nasılsın iyi misin? yengemgil nasıllar. hepinizin, ellerinden sıkar, diğer türlerin gözlerinden ve ellerinden öperim. öhöm ne diyoduk. cephalic carnage albümü çok güzel ahmet. onu bi kritikleyiver bir ara. öptüm, kib, bye..
13.09.2010
@tahir, sağolasın. cephalic batuhan’dan gelecek. hatta sevip de kavuşamayanlar için gelecek.
albüm çıktı uzun süre düşündüm bu mu Traitors mı diye ama sonunda anladım ki bu albümü daha çok seviyorum. grindcore ve hardcore/punk yönü en ağır basan Misery Index albümü olmasından dolayı sanırım. The Carrion Call, Fed To The Wolves, Sleeping Giants ve You Lose başta olmak üzere baştan sona leziz bir albüm.
Şu albümün de kıymetini bilmemişim zamanında.
bu günlerde dinliyorum, iyi bir albüm ama bazı yerlerde rif yazımı fazla tahmin edilebilir geldi bana. özellikle sceptator parçasında
Yeteri kadar baştan sona dinledim albümü.Yılın iyi albümlerinden biri ama bence 9.9 verilecek bir albüm kesinlikle değil.Dahası “Destroy The Opposition”dan sonra o kadrodan birinin yaptığı en iyi albüm denmiş ama bence “Descend Into Depravity”nin bile önünde değil bu albüm.
Birde Adam Jarvis’e laflar hazırladım.Ne Twin pedal arsızıymışsın be Jarvis…
herhangi bir iddiam yok ama acayip bayık geldi bana bu albüm.
31.08.2011
@Ertuna Yavuz, bayık demeyelimde abartılıyor diyelim[eğer bayık kelimesini kullanacaksak Spectator-Seventh Cavalry gibi şarkılar için kullanalım.Zira albümde bi Fed To The Wolves gerçeği var].Kesinlikle 9.9 alacak değil.Ve kesinlikle Destroy The Opposition’dan sonra o kadroda yer almış biri tarafından yapılmış en iyi albüm değil.Descend Into Depravity her türlü tokatlar bu albümü..
27.04.2014
@Avcı, The Spectator? Bayık?!
5 şarkı halihazırda imiş ellerini çabuk tutsalar bari hazır tur mur yokken yazıp 2013 olmadan çıkartsalar.
bu albümü yeniden keşfettim resmen. ilk dinlemede ısınamadığım albümler arasına girmişti. albümün theocracy gibi bir şarkıyla
başlamıyor oluşu da ertelememe neden olmuş olabilir.
Yahu bu nasıl hayvan bir albümdür cidden.
Bu albüm, pasifagresif tarhinin en abartılan albümü olabilir (tabi dinlediğim albümler arasında ) .Güzel şarkılar var ( Fed to the Wolves – Heirs To Thievery – Sleeping Giants ) ama albümün geri kalanı oldukça sıradan . Benzer özelliklere sahip Burning Skies’ın ” Greed Filth Abuse Corruption ” albümü , bu albüme kıyasla daha çekici geliyor bana. Aynı türde ama çok daha kaliteli .
Bu albüme söyleyecek söz bulamıyorum. Abartılıyor diyenler de çok ama benim hayatımda en çok zevk aldığım 3-5 albümden biri olsa gerek. 1-3-5-9-10 numaralı isimlerini yazmaya üşendiğim şarkılar duvardan duvara vurdu lan beni. Yıllardır arayıp bulamadığım tarzı bulmuş gibiyim. Albümde elemanlar yokuş aşağı giden freni patlamış kamyon gibiler, frenleyemiyor kendini albüm öyle bir şey.
Killing gods (2014) bundan net daha iyi
13.03.2019
@taylor momsen, +1 Rituals da dahil daha bütün ve iyisini yapana kadar en ölümcülleri odur bence de.
A.kodumun albümü
Of. Çok ses bu ya.
Hayatımda dinlediğim en gaz birkaç şeyden biri. Yıllardır doyamadım. Köpeğiyim.
13.05.2022
@Ahmet Saraçoğlu, Ben de 2 yılda bir buraya gelip durduğumu fark ettim, saçmalık düzeyinde bi gaz var gerçekten hahahahh
Duyduğum en ”dinlenebilir” grindcore/death albümü. İki türün de en katıksız hallerine pek bayılmazken bu gruba bitiyorum. Kusursuz albümlerden biri.
Güzelmiş lan, ilk kez dinledim.
Bayılıyorum ya bu albüme, benzer kafada işler biliyorsanız bana yazın.
16.08.2023
@şeyh hulud, kendileri bile bu albümün emsalini yapamazlar.
Arkadaş bu nedir ya? Bu albüm kafamdaki ekstrem metalin tanımı gibi bir şey.
Ekstrem müziğin zirvelerinden biri, belki de en iyisi