Son on yılın en çok konuşulan albümlerinden biri, hepimizin bildiği üzere 2007 çıkışlı WU-TANG CLAN albümü “8 Diagrams”di. Ben bu kadar geveze bir albüm duymadım yemin ederim. Albüm boyunca iki dakka susmuyorlar arkadaş. Durmadan konuşuyorlar. Bır bır bır bir o anlatıyor bir öbürü… (Ve en başarısız esprili yazı girişi ödülünü kazanan…)
MACHINE HEAD’i her zaman akıntıya göre yön değiştiren bir grup olarak görmüşümdür (Çünkü öyleler). Bir “Burn My Eyes”a bakın, bir “The Burning Red”e, bir de “The Blackening”e. Dönemin etkilerini bir şekilde içlerinde barındıran yapıtlar.
Kartları en baştan masaya açarsak, demeliyim ki bu albüme yönelik övgülerin büyük bir kısmını abartı olarak görüyorum. Gerek metal dünyasından, geren basından, gerekse çoğu dinleyiciden benzeri az görülür türde bir takdir ve övgü aldıysa da, “The Blackening”in ortanın üstü bir albüm olduğunu düşünüyorum.
Hele ki baba dergilerden gelen “Son 10 yılın en iyi albümü” yorumlarına, 10 seneyi bırak, son 3 senenin en iyisi olduğu şüpheli diye karşılık vermek istiyorum.
Girişelim.
Bu kadar çok övgü alan bir albümün aslında o kadar da bir olayının olmadığını kabul ettirmeye çalışan bir yazı yazmak anlamsız olur elbet. Belki albümün olağanüstülüğünü ben göremiyorumdur, belki de pek çok insan basın gazlamasıyla albümü yüceltenler ordusuna katılıyordur. O yüzden görüşümü kısaca özetleyip yerime oturmayı planlıyorum.
MACHINE HEAD’in daha baştan albümün “büyük” olmasını amaçladığı, ona önemli bir kimlik kazandırma niyetinde olduğunu görmek mümkün. Belli ölçüde ticari kaygıları her zaman olan bir grubun, yeni albümünü Clenching the Fists of Dissent gibi on bir dakikalık bir şarkıyla başlatması, bariz şekilde bu amaç için yapılan bir hamle. Aşağıdan da görülebilen ikonik kapak çalışması da yine bu gayeyi destekler nitelikte.
Ay yanlış kapağı koydum; doğrusu, üstteki albümden bir yıl sonra çıkan bu bu kapak olacaktı.
Komiklik yaptım evet ama “Nası ya?” demenize gerek yok; o iskelet figürü 1500′lerde kullanılan ve insanları korkutarak Hristiyanlık propagandası yapılan oyma tabletlerde kullanılan bir figür, yani anonim bir tasarım. Yine de daha önceden bir albüm kapağında kullanılmışlığı var gördüğünüz gibi.
MACHINE HEAD’in bu albümde müzisyenliklerini öne çıkarma çabası sonucunda ortaya çıkan şarkıları, bence albümün en güzel anları. Bir Aesthetics of Hate, misal MACHINE HEAD’in en sevdiğim şarkısı, hatta bana göre grubun kariyerinde yaptığı en iyi şarkı. Onun dışında Slanderous da gayet hoş anlar barındıran, bir altta okuyacağınız paragrafın aksine, hakkaten gayet gaz bir şarkı.
Ancak albümün tümüne baktığımızda bence şöyle bir şey var. İnsan dinleyicilik konusunda profesyonelleştikçe, bir yerden sonra kendisini gaza getiren ve coşturan şeylerin sayısı azalıyor. Hepimiz yaşıyoruzdur bunu. Bir tane film çekip “Artık film izleyemiyorum, hep yönetmen gözüyle baktığım için filmin konusundan zevk alamıyor, çekimine, ışığına, vesairesine bakıyorum” türü lavuk açıklamalar yapan ünlülerimizinki gibi bir “Ay hayatım öylesine uzmanlaştık ki müzik dinleyemez olduk vallahi” mallığından bahsetmiyorum elbet; ancak kabul edersiniz ki müzik dinledikçe insan şarkı içerisindeki kimi olayların “ne amaçla” yapıldığını da anlayabiliyor. Kısacası, demem o ki, bu albümde “çok sert” veya “çok gaz” olması amacıyla yapılan kimi rifler, bölümler, bana o kadar da çekici gelmiyor. Bunun Robb’un rif yazım tarzının bana sıradan geliyor oluşu olarak da geçiştirebilirim tabii, ancak albümün yirmi yıllık dergiler tarafından bile son on yılın en iyisi seçilmesini, onu geçtim yukarıda hiçbir orijinalliği olmadığını gördüğünüz albüm kapağının Roadrunner Records tarihinin en iyi on kapağından biri seçilmesini falan anlamlandıramıyorum.
Tüm grup elemanları üzerlerine düşeni, hatta grubun geçmşine bakınca gördüğümüz üzere üzerlerine düşenden fazlasını yapmışlar. Robb Flynn’in albüm çıkışı dolaylarında “Bu albüm bizim Master of Puppets’ımız” demesinden de bu anlaşılıyor zaten. Albümde amaçlanan ve başarılan bir saf öfke hissiyatı sürekli olarak var, ancak MACHINE HEAD’in o dönemin rüzgârına göre değişen tarzı dolayısıyla, bu öfke hissini seksenler ve doksanların albümlerinde görülen o çiğ, o samimi öfkeyle kıyaslayamıyorum.
Yine de hakkını vermek lazım. “The Blackening” azimli bir çaba. Güzel şarkılar içeren, bence sıkıcı anlar barındırsa da asla kötü denemeyecek, iyi bir dinlemelik.
Kadro Robb Flynn: Vokal, gitar
Phil Demmel: Gitar
Adam Duce: Bas
Dave McClain: Davul
Şarkılar 1. Clenching the Fists of Dissent
2. Beautiful Mourning
3. Aesthetics of Hate
4. Now I Lay Thee Down
5. Slanderous
6. Halo
7. Wolves
8. A Farewell to Arms
10 veriyorum ve kendimi Cleanching The Fists Of Dissent’in hayvanlığına Wolves’un yırtıcılığına bırakıyorum.Ahmet abi hangi bakış açısıyla bkıyor bilmiyorum ama bu albüme 7 vermek bariz biçimde acımasızlıktır.Şahsen son şarkı ve Now I Lay Thee Down hariç hiç de sıkılmadan dinlediğim bir albüm oldu.
Bu arada Slanderous şarkısındaki kadar romantik “I love you” duymadım hayatımda. :P
Baya baya babator bi albüm, 7 notunu haketmediğini düşünüyorum ama naçizane görüştür, saygı duymak lazım.
Benim açımdan da son 10 senenin en iyi albümlerinden biri. Bir Master of Puppets gibi çığır açan, ortaya yeni birşey koyan, bir müzik janrını baştan sona değiştiren bi albüm tabii ki değil, ama Machine Head’in en iyi çalışması ve bestecilik adına her anıyla övgüyü hakediyor.
Bi de kritikte geyik maksatlı da olsa Wu-Tang Clan’den bahsedilmesi kral. Wu-Tang siker
Bence yazarın fikirleri biraz da grubun hep trendleri takip ediyor oluşundan kaynaklanıyor. Tanımam etmem ama böyle bir sallamışlığım vardır yani :) 9 veriyorum , her bir şarkısını ayrı severim. Boş an olmadığını da söylemek istiyorum albümde. Ama orjinal ama değil. İlk 6 şarkı direk kafadan klasik. Wolves’u pek sevemedim , A Farewell to Arms da çok parlak bir şarkı olmamasına rağmen isminden ve barındırdığı duygulardan ötürü severim baya bi.
seviyorum aslında yahu her şarkıyı. sadece wolves’u her zaman dinlemem. Kesinlikle 9luk bir albüm değil lakin çok dinliyorum , çok seviyorum. Teknik olarak gene 7 – 7.5luk bir albüm olsa da benden 1 2 puan daha gideri var.
çok sevildiğini biliyorum bu albümün, ama diğer yandan bi sürü yerde de sıkıcı şarkılardan oluştuğunu söyleyen insanlar var. yani gerçeği göremeyen tek kişi değilim. :) 7 notunu duyup çok vermişsin diyen de oldu meslea.
bu albümleri ne zaman çıkmış ya ben en son burn my eyes’ı dinlemiştim. baktım da şarkılar sıkıcı geldi. besteler dolu dolu değil de daha çok “patlıyoruz beyler” amaçlı yapılmış. bir de robb da phil anselmo’luk sezdim şekil şemal ihtibariyle.
the burning red’den sonraki tüm albümleri dinle&sil oldu benim için. the burning red klasörü hala duruyor.
bu albümün böyle pohpohlandığından haberim yoktu.
aynı şey trivium için de geçerli bu arada. dinleyebileceğim 3 şarkısı bile yok, sond erece tırt riffler, şarkılar, albümler. entrüman yetenekleri beni ilgilendirmez, kötü müzisyenler. ama inanılmaz iteleniyorlar.
@Ahmet Saraçoğlu, Anısal olaylar diyorsan doğrudur.Benimde tümünü dinlediğim ilk metal albümü Biohazard – Urban Discipline’i başkası dinlese benim kadar sahiplenmez albümü.Ama ben kendi adlarını taşıyan albümle birlikte en iyi albümleri olduğunu düşünüyorum.
@Ahmet Saraçoğlu, hahah zaten seninle müzik zevklerimin baya uyumlu olduğunu bildiğim için takılıyorum bu sitede. yeni bişeyler çıkar, seni de sararsa, ben de bi bakayım diye falan. şimdi baya sevdiğim 2-3 grubu metalpit zamanı senin tavsiyenle keşfetmiştim.
bi sorum var, “eğer dinlediysen” deftones – diamond eyes ı nasıl buldun? ben dinleyip de beğenmeyeceğine ihtimal vermiyorum.
@ben, yok ben ahmet’in zevkini biraz bildiğimden direkt d.e. yi önerdim. ben diğer albümlerini de çok severim deftones’un ama ahmet’e en yakın albüm d.e. 8 telli gitara geçmişler, özelikle ilk şarkıda bariz olan bi meshuggah etkileri falan. eski agresifliklerine dönmüşler ama kaliteden ödün vermemişler. en az 5 tane bomba şarkı var albümde. bir de şu var, chino çok büyük vokal. piyasadaki böcek vokalli bilek metal zımbırtılarına scream vokal demeye devam etsinler, bir numaralı screamer (tür ayırt etmeden) chino moreno’dur bence.
@anonim, Mesela bende de Iron Maiden sorunu var. Final Frontier albümü çıktığından beri devamlı dinliyorum.Buradaki yazıyı , yorumları okuyorum yine dinliyorum. I-Ih.Über tırt geliyor bana.Ama şimdi Iron Maiden kötü diyebilir miyiz? Nayn.
@ben, diyebiliriz. benim için iyi benim severek dinlediğim, kötü ise radyoda bile çıktığı zaman kanal değiştirdiğimdir. dinlemediğim müzik iyi değildir. iyi olsa ben dinlerdim. zevkler renkler meselesi mi bilmiyorum artık sen adını ne koyarsan koy. iron maiden, manowar, megadeth vs… genelin ne dediği beni ilgilendirmiyor.
ha ama şu var, atıyorum bi ortamda müzik muhabbeti açılırsa bi iron maiden severe bırak yeaa cacık onlar demiyorum.
benim burada şaşırdığım şey, benim en sevdiğim albümünün en sevilmeyen olması, bu yazının konusu olan, benim için de tırt kategorisinde olan albümlerinin de “son 10 yılın” falan diye övülmesi. biri sever biri sevmez zevk meselesidir de, şöyle “son 10 yılın” falan diye sallamalarına da şaşırıyor insan.
@anonim, Son on yılın tatavası genele baktığın zaman ortaya çıkıyor.Genelin ne dediği seni ilgilendirmiyorsa zaten şaşırmana gerek yok.Kerrang dergisindeki adam beğendim diyorsa genelinde beğenme olasılığı var.Tabi illaki adam dedi diye süper olacak değil.Tamamen ticari de olabilir.Ama mesela 100 metalciyi çeksen köşeye Blackening’mi Burning Red’mi desen büyük ihtimal oran 90 – 10 gibi birşey olur bence.Sen yine Burning Red’i seversin o ayrı.
@Ugur, uuu beybi! fanboylar saldırıya geçmiş ahaha.
uğur burada özgüvenle alakalı bişey yok kardeşim. ben dinlemiyorsam kötüdür herkes için geçerli aslında. müslümcüler dahil. herkesin kendi iyisi doğrusu kötüsü boku püsürü vardır. müzik matematik değil ki tek bi doğrusu olsun. sen kim oluyorsun da benim için bişeyin iyi olduğuna karar veriyorsun?
ha ben bunları söylerken, o “x” grubun çok önemli bir grup olduğunu, milyonları etkilediğini de söylerim. bu kadar adam seviyorsa vardır bi bildikleri derim.
vay arkadaş amma heyecanlısınız yav. allahtan 3 grup ismi vermişim. daha bunun pink floyd’u beatles’ı led zeppelin’i 0lerin progresif roc grupları ofofof… valla savaş çıkartırım bakın burada dellendirmeyin beni ahaha.
son olarak tekrar belirtmek isterim, ben dinlemiyorsam o müzik boktur.
neyse bu muhabbet çok uzayacak sanırım. gerek yok ve ben bu konuda öküzlük derecesinde sabit fikirliyim. adminler istiyorsa -bu dahil- benim “bu tartışmayı başlatan” tüm mesajlarımı silebilir. albüm kritiği altında forum tandansı yakalamaya gerek yok. ayrıca bu albümün altında bu kadar çok yorum olmasına da gıcık olmadım dersem yalan olur :)
çok sıkıcı bir albüm bence de bu. dur durak bilmeyen bir gaz var ama gerçek bir öfke ve enerji değil de, atlara verilen doping misali suni ve içi boş bir öfke ve enrji. aralarda çok güzel anlar ve melodiler olsa da birbiri ardına eklenmiş güzel kısımlardan ibaret bütün olarak baktığımda.
ama şimdi ne yalan söylim, Aesthetics of Hate ile birkaç kez gaza gelmişilğim vardır.
ben seviyorum bu albümü, önemli bir albüm olduğunu düşünüyorum, üzerinde baya uğraştıkları da belli. ama sevmeyenlerin de niye sevmediğini anlayabiliyorum açıkçası, ben de öyle “Clenching the Fists of Dissent”, “A Farewell to Arms” ve “Aesthetics of Hate” hariç kalan şarkıların çok da hastası değilim, açıp dinlemiyorum.
bu albümü abartmayanı döverler bunu en başta kabul edelim bi kere. ama son on yılın en iyi albümü diyeni zor kullanarak susturmak boynunum borcu . son on yılda sadece bu albümü dinleyip yorum yapmış olma ihtimalini düşünmeden dalarım . tersim pistir , sinirden gülüyorum zaten son on yıl ha hey gidi
bu adamların fanatığiyim,supercharger albümü hariç bütün albümlerini çok severim,ama the blackening albümü iyice koparmıştır beni,kendilerinide aştıklarının son halidir.Bu arada BLACKENİNG 2007 yılında çıkmıştır,2010 bırakın 2011 e giriyoruz hala bu albüm konuşuluyor mesajlardan belli değil mi
nerden nereye aq, hastasiyim ilk ciktiginda istinasiz 3 hafta dinlemisligim vardir aq. bu arada hultsfred 2009′da, Robb abimizin Fuuucckk yoo, yoo poserss, I want you to make a circle there and there deyip, Aesthetics Of Hate i girmisti, kuyudan rahat bi yarim saat cikamamamistim, ne gaz ne gaz anlatamam
bu albümü laf söyleyenler kusura bakmasın akıl sağlığı yerinde değildir benim şöyler bir iddaam var garip gelebilir ama tüm zamanların en iyi 10 albümden 1 tanesi
tamam iyi albüm de yani çok yeni bişey yok ve korkunç bir “piyasa olma çabası” var… ben machine head dinlerken bullet for my valentine yumuşaklığında bişey duymak istemiyorum ki… albümün geri kalanı acayip über rifflerle dolu, şu itici melodik yumuşak riffçikler olmasaydı notum 9 da olabirdi… bence machine head’in en iyi albümü…
yazım silindiğine göre daha afif bir yazı yazıyorum bu albümü ve diğer machine head albümünü ilk 20 listesinde görüp hangi güzel arkadaşlarımız 1 basıyor herzaman
Machine Head Albümlerini genelde pek sevmem. Şarkıdan ziyade üst üste atılmış riffler gibi duruyordu. Ama bu albüm herhalde en dinlenilebilesi şarkıları içeren albümü olabilir bu sefer son derece gaz riffleri birbirine bağlamayı becerip bir şarkı havası verebilmişler. Enstrümanları üstündeki yetkinliklerini de gösterdikleri hoş bir albüm çıkmış bence ortaya.
Albümün gazını alıyorum ve arttırıyorum:
8.5′ten 9.
10 veriyorum ve kendimi Cleanching The Fists Of Dissent’in hayvanlığına Wolves’un yırtıcılığına bırakıyorum.Ahmet abi hangi bakış açısıyla bkıyor bilmiyorum ama bu albüme 7 vermek bariz biçimde acımasızlıktır.Şahsen son şarkı ve Now I Lay Thee Down hariç hiç de sıkılmadan dinlediğim bir albüm oldu.
Bu arada Slanderous şarkısındaki kadar romantik “I love you” duymadım hayatımda. :P
Baya baya babator bi albüm, 7 notunu haketmediğini düşünüyorum ama naçizane görüştür, saygı duymak lazım.
Benim açımdan da son 10 senenin en iyi albümlerinden biri. Bir Master of Puppets gibi çığır açan, ortaya yeni birşey koyan, bir müzik janrını baştan sona değiştiren bi albüm tabii ki değil, ama Machine Head’in en iyi çalışması ve bestecilik adına her anıyla övgüyü hakediyor.
Bi de kritikte geyik maksatlı da olsa Wu-Tang Clan’den bahsedilmesi kral. Wu-Tang siker
Bence yazarın fikirleri biraz da grubun hep trendleri takip ediyor oluşundan kaynaklanıyor. Tanımam etmem ama böyle bir sallamışlığım vardır yani :) 9 veriyorum , her bir şarkısını ayrı severim. Boş an olmadığını da söylemek istiyorum albümde. Ama orjinal ama değil. İlk 6 şarkı direk kafadan klasik. Wolves’u pek sevemedim , A Farewell to Arms da çok parlak bir şarkı olmamasına rağmen isminden ve barındırdığı duygulardan ötürü severim baya bi.
25.09.2010
@Mustafa Sakallı, Ben de 2 şarkısını sevmediğim bir albüme asla 9 vermem mesela :) 9 fazla iyi bi not çünkü.
25.09.2010
seviyorum aslında yahu her şarkıyı. sadece wolves’u her zaman dinlemem. Kesinlikle 9luk bir albüm değil lakin çok dinliyorum , çok seviyorum. Teknik olarak gene 7 – 7.5luk bir albüm olsa da benden 1 2 puan daha gideri var.
25.09.2010
@Mustafa Sakallı, Wolves’un 3.10′da giren melodisi ne güzeldir yahu.
çok sevildiğini biliyorum bu albümün, ama diğer yandan bi sürü yerde de sıkıcı şarkılardan oluştuğunu söyleyen insanlar var. yani gerçeği göremeyen tek kişi değilim. :) 7 notunu duyup çok vermişsin diyen de oldu meslea.
27.09.2010
@Ahmet Saraçoğlu, bence de 7,5-8′den fazla almaz bu albüm. machine head’in en iyisi o ayrı.
Taş gibi albüm açıkcası hiç sıkılmadan dinlediğim nadir albümlerden birisiydi bu. Bir ara yaptıkları nu metal saçmalığından sonra ilaç gibi gelmişti.
Sabahları okula gitmek zorunda kalan arkadaşlara alarm seslerini “Beautiful Morning” yapmalarını tavsiye ederim. :D
Klipler yok yahu kritikde.Eklenmesini rica ediyrüm.
http://www.youtube.com/watch?v=wQLQC4ln05o
http://www.youtube.com/watch?v=6RBP8_QSg-c
25.09.2010
@Avcı, now i lay..’i koydum da diğerinin embed özelliği yok.
25.09.2010
@Ahmet Saraçoğlu,
Abi ricam birde şunu koysan.Ezmişin birde güzelim albümü. :)
http://www.youtube.com/watch?v=G-SohL691kc
HEADBANG MOTHERFUCKERS!!!!
25.09.2010
@ben, sizi mi kırıcaz.
bu albümleri ne zaman çıkmış ya ben en son burn my eyes’ı dinlemiştim. baktım da şarkılar sıkıcı geldi. besteler dolu dolu değil de daha çok “patlıyoruz beyler” amaçlı yapılmış. bir de robb da phil anselmo’luk sezdim şekil şemal ihtibariyle.
the burning red’den sonraki tüm albümleri dinle&sil oldu benim için. the burning red klasörü hala duruyor.
bu albümün böyle pohpohlandığından haberim yoktu.
aynı şey trivium için de geçerli bu arada. dinleyebileceğim 3 şarkısı bile yok, sond erece tırt riffler, şarkılar, albümler. entrüman yetenekleri beni ilgilendirmez, kötü müzisyenler. ama inanılmaz iteleniyorlar.
26.09.2010
@anonim, ben de en çok the burning red’i severim, ki en sevilmeyen albümleri de odur.
26.09.2010
@Ahmet Saraçoğlu, Belkide bundan sevilmiyordur.
http://www.dailymotion.com/video/x12hnu_machine-head-from-this-day_music
26.09.2010
@Avcı, benim sevgim zaten müzikaliteden çok anısal olaylardan. yoksa tabii ki şu yolladığına tercih ederim the blackening’deki kimi şarkıları.
26.09.2010
@Ahmet Saraçoğlu, Anısal olaylar diyorsan doğrudur.Benimde tümünü dinlediğim ilk metal albümü Biohazard – Urban Discipline’i başkası dinlese benim kadar sahiplenmez albümü.Ama ben kendi adlarını taşıyan albümle birlikte en iyi albümleri olduğunu düşünüyorum.
26.09.2010
@Avcı, vay lan phil anselmo dedik korn çıktı.
26.09.2010
@Ahmet Saraçoğlu, bu albümden bi süre sonra çıkan stuck mojo – declaration of a headhunter albümünü de severim. hep biri diğerini hatırlatır bana.
26.09.2010
@anonim, Evet lan o da var. Onu da severim baya. Drawing Blood’in köpeğiyim hatta.
26.09.2010
@Ahmet Saraçoğlu, hahah zaten seninle müzik zevklerimin baya uyumlu olduğunu bildiğim için takılıyorum bu sitede. yeni bişeyler çıkar, seni de sararsa, ben de bi bakayım diye falan. şimdi baya sevdiğim 2-3 grubu metalpit zamanı senin tavsiyenle keşfetmiştim.
bi sorum var, “eğer dinlediysen” deftones – diamond eyes ı nasıl buldun? ben dinleyip de beğenmeyeceğine ihtimal vermiyorum.
26.09.2010
@anonim, Valla ayıp bi şey ama bugüne kadar Deftones’un 2-3 şarkısını dinledim onlar da eski albümlerden. Tavsiye ediyorsan dinleyeyim o albümü.
26.09.2010
@Ahmet Saraçoğlu, Bence ilk White Pony’yi dinle.Sonra Diamond Eyes patlat.Eminim anonim arkadaşım da onaylayacaktır.
26.09.2010
@ben, white pony iyi hakkaten bir de s/t da iyidir.
26.09.2010
Around The Fur albümleri de iyidir. favorim Lotion… ne gazdır öyle.
27.09.2010
@ben, yok ben ahmet’in zevkini biraz bildiğimden direkt d.e. yi önerdim. ben diğer albümlerini de çok severim deftones’un ama ahmet’e en yakın albüm d.e. 8 telli gitara geçmişler, özelikle ilk şarkıda bariz olan bi meshuggah etkileri falan. eski agresifliklerine dönmüşler ama kaliteden ödün vermemişler. en az 5 tane bomba şarkı var albümde. bir de şu var, chino çok büyük vokal. piyasadaki böcek vokalli bilek metal zımbırtılarına scream vokal demeye devam etsinler, bir numaralı screamer (tür ayırt etmeden) chino moreno’dur bence.
26.09.2010
@anonim, Mesela bende de Iron Maiden sorunu var. Final Frontier albümü çıktığından beri devamlı dinliyorum.Buradaki yazıyı , yorumları okuyorum yine dinliyorum. I-Ih.Über tırt geliyor bana.Ama şimdi Iron Maiden kötü diyebilir miyiz? Nayn.
26.09.2010
@ben, diyebiliriz. benim için iyi benim severek dinlediğim, kötü ise radyoda bile çıktığı zaman kanal değiştirdiğimdir. dinlemediğim müzik iyi değildir. iyi olsa ben dinlerdim. zevkler renkler meselesi mi bilmiyorum artık sen adını ne koyarsan koy. iron maiden, manowar, megadeth vs… genelin ne dediği beni ilgilendirmiyor.
ha ama şu var, atıyorum bi ortamda müzik muhabbeti açılırsa bi iron maiden severe bırak yeaa cacık onlar demiyorum.
benim burada şaşırdığım şey, benim en sevdiğim albümünün en sevilmeyen olması, bu yazının konusu olan, benim için de tırt kategorisinde olan albümlerinin de “son 10 yılın” falan diye övülmesi. biri sever biri sevmez zevk meselesidir de, şöyle “son 10 yılın” falan diye sallamalarına da şaşırıyor insan.
26.09.2010
@anonim, Son on yılın tatavası genele baktığın zaman ortaya çıkıyor.Genelin ne dediği seni ilgilendirmiyorsa zaten şaşırmana gerek yok.Kerrang dergisindeki adam beğendim diyorsa genelinde beğenme olasılığı var.Tabi illaki adam dedi diye süper olacak değil.Tamamen ticari de olabilir.Ama mesela 100 metalciyi çeksen köşeye Blackening’mi Burning Red’mi desen büyük ihtimal oran 90 – 10 gibi birşey olur bence.Sen yine Burning Red’i seversin o ayrı.
26.09.2010
Bu kadar yerden yere vurulunca “ben mi yanlış albümü dinliyorum lan?!” gibi bi izlenim oluştu bünyede.
26.09.2010
@anonim, ”dinlemediğim müzik iyi değildir. iyi olsa ben dinlerdim.” peki
27.09.2010
@Veracruze, pekiyle okeyle olmuyor bu işler. gerçekler acıdır.
27.09.2010
@anonim, bi ne yazdıklarına bak derim, ayarın kaçmış bence anonim bey
27.09.2010
@anonim, ahahahahah oha bu ne özgüven maşallah.
http://i55.tinypic.com/2h38o7b.png
27.09.2010
@Ugur, uuu beybi! fanboylar saldırıya geçmiş ahaha.
uğur burada özgüvenle alakalı bişey yok kardeşim. ben dinlemiyorsam kötüdür herkes için geçerli aslında. müslümcüler dahil. herkesin kendi iyisi doğrusu kötüsü boku püsürü vardır. müzik matematik değil ki tek bi doğrusu olsun. sen kim oluyorsun da benim için bişeyin iyi olduğuna karar veriyorsun?
27.09.2010
@anonim, Ben dinlemiyorsam kötüdür “herkes” için geçerli değil işte.”Herkes” senin gibi düşünmüyor neyse ki.
Bu arada fanboy dedin de Machine Head’i 2-3 kere dinlemişimdir en fazla.
trafikte çok iyi gidiyor.
ha ben bunları söylerken, o “x” grubun çok önemli bir grup olduğunu, milyonları etkilediğini de söylerim. bu kadar adam seviyorsa vardır bi bildikleri derim.
vay arkadaş amma heyecanlısınız yav. allahtan 3 grup ismi vermişim. daha bunun pink floyd’u beatles’ı led zeppelin’i 0lerin progresif roc grupları ofofof… valla savaş çıkartırım bakın burada dellendirmeyin beni ahaha.
son olarak tekrar belirtmek isterim, ben dinlemiyorsam o müzik boktur.
27.09.2010
@anonim, ormanda bir ağaç düşse ve sen duymasan, ses çıkmış olur mu?
27.09.2010
@Saygın, bunun konuyla ne alakası var?
@Saygın, Bok olur bence.
neyse bu muhabbet çok uzayacak sanırım. gerek yok ve ben bu konuda öküzlük derecesinde sabit fikirliyim. adminler istiyorsa -bu dahil- benim “bu tartışmayı başlatan” tüm mesajlarımı silebilir. albüm kritiği altında forum tandansı yakalamaya gerek yok. ayrıca bu albümün altında bu kadar çok yorum olmasına da gıcık olmadım dersem yalan olur :)
çok sıkıcı bir albüm bence de bu. dur durak bilmeyen bir gaz var ama gerçek bir öfke ve enerji değil de, atlara verilen doping misali suni ve içi boş bir öfke ve enrji. aralarda çok güzel anlar ve melodiler olsa da birbiri ardına eklenmiş güzel kısımlardan ibaret bütün olarak baktığımda.
ama şimdi ne yalan söylim, Aesthetics of Hate ile birkaç kez gaza gelmişilğim vardır.
mükemmel bir albüm bana göre. beğenmeyenleri anlamıyorum arkadaş.
ben seviyorum bu albümü, önemli bir albüm olduğunu düşünüyorum, üzerinde baya uğraştıkları da belli. ama sevmeyenlerin de niye sevmediğini anlayabiliyorum açıkçası, ben de öyle “Clenching the Fists of Dissent”, “A Farewell to Arms” ve “Aesthetics of Hate” hariç kalan şarkıların çok da hastası değilim, açıp dinlemiyorum.
bu albümü abartmayanı döverler bunu en başta kabul edelim bi kere. ama son on yılın en iyi albümü diyeni zor kullanarak susturmak boynunum borcu . son on yılda sadece bu albümü dinleyip yorum yapmış olma ihtimalini düşünmeden dalarım . tersim pistir , sinirden gülüyorum zaten son on yıl ha hey gidi
Bence ortada yeni nesil Thrash’ın doruğu olan bir albüm var.Kötüleyenler ve 1-2′yi acımadan verenler neye dayanarak bunu söylüyorlar bilmiyorum.
Clenching The Fists of Dissent 8.39′dan sonrası konserlerde bayağı kafa göz yardırır.O nasıl riff öyle yahu!
bu adamların fanatığiyim,supercharger albümü hariç bütün albümlerini çok severim,ama the blackening albümü iyice koparmıştır beni,kendilerinide aştıklarının son halidir.Bu arada BLACKENİNG 2007 yılında çıkmıştır,2010 bırakın 2011 e giriyoruz hala bu albüm konuşuluyor mesajlardan belli değil mi
nerden nereye aq, hastasiyim ilk ciktiginda istinasiz 3 hafta dinlemisligim vardir aq. bu arada hultsfred 2009′da, Robb abimizin Fuuucckk yoo, yoo poserss, I want you to make a circle there and there deyip, Aesthetics Of Hate i girmisti, kuyudan rahat bi yarim saat cikamamamistim, ne gaz ne gaz anlatamam
bu albümü laf söyleyenler kusura bakmasın akıl sağlığı yerinde değildir benim şöyler bir iddaam var garip gelebilir ama tüm zamanların en iyi 10 albümden 1 tanesi
tamam iyi albüm de yani çok yeni bişey yok ve korkunç bir “piyasa olma çabası” var… ben machine head dinlerken bullet for my valentine yumuşaklığında bişey duymak istemiyorum ki… albümün geri kalanı acayip über rifflerle dolu, şu itici melodik yumuşak riffçikler olmasaydı notum 9 da olabirdi… bence machine head’in en iyi albümü…
yazım silindiğine göre daha afif bir yazı yazıyorum bu albümü ve diğer machine head albümünü ilk 20 listesinde görüp hangi güzel arkadaşlarımız 1 basıyor herzaman
Bu albüme nasıl bunları der,nasıl 7 puan verirsin..Seni kınıyor ve albümün BAŞYAPIT olduğunu düşündüğümü belirtmek istiyorum.10 puan tabiki
Machine Head Albümlerini genelde pek sevmem. Şarkıdan ziyade üst üste atılmış riffler gibi duruyordu. Ama bu albüm herhalde en dinlenilebilesi şarkıları içeren albümü olabilir bu sefer son derece gaz riffleri birbirine bağlamayı becerip bir şarkı havası verebilmişler. Enstrümanları üstündeki yetkinliklerini de gösterdikleri hoş bir albüm çıkmış bence ortaya.