Kritiğin taslağını hazırlayalı aylar oldu (albüm çıkalı bikaç hafta olmuştu) fakat aklıma bir türlü yatmadığından bitiremedim. Bitirdiysem de yayınlamak için vermeye elim gitmedi. Uzun zaman sonra tekrar düzeltmek için baktığımda “Oha! napmışım lan ben?!” gibi tekpiler verdim. Nedeni ise yeterince dinlemediğimden -ki aslında bayağı fazla dinlemiştim- olsa gerek albümü epeyce yermişim. 6 notu fazla görmüşüm, Ross’a küfürler sallamış, Bob’a düz gitmişim. Immolation’ın büyük bir hayranı olarak yaptığım hataların farkına varıp tek tek grup üyelerini arayıp “Abiler sizin hakkınızda böyle böyle dedim kusura bakmayın” demedim, diyemedim. Onun yerine sil baştan yapıp telafi niteğinde bir kritik yazmak istedim.
Immolation bilenlerin bildiği, bilmeyenlerin öğreneceği gibi binlerce grubu etkilemiş, farklı ve yıllardır değişmeyen karakteristik yapısıyla ölüm metalin en efsanevi gruplarından biridir. Şu anda slam death metal gibi bol breakdown’lı türevler varsa bundaki en büyük pay Immolation’a aittir.
Yıllar geçiyor fakat Immolation eskimiyor ve çaktırmadan büyüyor. “Close To A World Below” gibi limitleri en üst düzeye çeken bir çalışmadan sonra daha üst bir seviyeye çıkamayınca daha büyük etkiler yaratamadılar. Gerçi “çok sevilen yada hiç sevilmeyen” gruplar kategorisine girdiklerinden pek bir şey fark etmedi.
Günümüzde Behemoth gibi (kötülemek amacıyla değil örnek olarak verdim zaten severim kendilerini) son yıllarda çıkış yakalayan grupların en kıytırıktan albümleri bile 50 bin ve üstü satarken Immolation’un sadece 8 bin satmış olması grubun kendi kitlesine hitap ediyor oluşunun en büyük kanıtı.
Immolation’ın kendine has bir tarzı olmasına onu devam ettirmesine rağmen, yine de kendilerine sürekli yeni bir şeyler katmayı da beceriyorlar. “Majesty and Decay”in, “Close To A World Below”dan sonraki en iddialı Immolation albümü olduğu açık Her ne kadar önceki “Harnessing Ruin”, ve “Shadows in the Light” daha sakin parçalar ve fazla hit barındırsalar da, “Majesty and Decay” ile karşılaştırınca yeterince iyi olmadıkları ortada. “Unholy Cult”ı bu kıyaslamaya dahil etmek istemem, o istisnai bir durum. En iyisi uzatmadan albüme geçeyim.
“Majesty and Decay” neye benziyor? Adından da anlaşılabildiği gibi çok uğursuz bir yapıt. Sevenlerin beğeniyle dinleyebileceği, sevmeyenlerin ise başlama noktası olarak uygun bir albüm olarak görüyorum. Çıkmadan evvel Bob Vigna’nın “Şu ana kadar yaptığımız en iyi albüm” yorumuna, “Ulan sizden de şu cümleyi duyacağıma sağır olaydım” demiştim. İyi ki olmamışım.
Immolation albümde derdini anlatabilmiş mi? Evet tabii ki anlatmış. Hatta fazlasıyla anlatmış. Belki şarkı sözleri klişeleşmiş gelse de Immolation’ın zaten amacı bu. İnsanların gün geçtikçe yozlaştıklarını, zarardan başka bir şey vermedikleri, sıkı sıkıya bağlandıkları dinlerin insanları zehirleyip körleştirdiğini, İncil’in Yuhanna bölümünden 8. kısmının 6. ayetine gönderme yaparak falan değil, direkt ve sade bir yolla söylemeyi tercih ediyorlar.
Immolation’un yazdığı en iyi ve en kötü şarkılar bu albümde mi? Evet ve hayır. Bu albümde kötü şarkıya kesinlikle yer yok. Vasat parçalar barındırsa da herhangi kötü bir şarkı bulamadım. Bana göre grup tarihinin en iyi parçalarından bazıları da bu albümde yapılmış. Daha kabacası slamler, breakdown’lar gırla gitmiş. Özellikle The Purge, In Human Form ve The Rapture of Ghosts kendini belli eden ve ön plana çıkan parçalar. Vasatın belki üstü belki altı kalan parçalar da yok değil. A Token of Malice, Power and Shame, A Thunderous Consequence gibi şarkılar albümün büyüklüğü yanında zayıf kalanlar.
Peki bu albümde eksikler yok mu? Tabii ki var. Bence bunların ilki fazla blast beat olması. Immolation’ın önemli özelliklerinden birisi olan karmaşık rif yapısının içindeki daha karmaşık davul ritimleri olduğundan bazı yerlerde Steve Shalaty sanki kolaya kaçmış. İkincisi ise Bob Vigna’nın bir anda giren ve beyine şok etkisi yapan sololarının fazla olmaması. Bir de “Harnessing Ruin” albümünde sıkça kullanılan fısıltı vokaller ve ardından giren brutal vokalleri duyamamak da, bir eksiklik olmasa da üzdü.
Yeniliklerden dikkat çeken kısımlara gelirsek, death metalin en iyi vokallerinden biri olan Ross Dolan’ın şimdiye kadar yaptığı en sert ve öfkeli vokallerinden söz edebiliriz. Bu sefer insanlara olan nefretini her zamankinden daha fazla kusmuş, sitem etmiş. Grubun beyni gitarist Bob Vigna yine yaratıcılık sınırlarını zorlayan rifler bulmuş. Baterileri Alex Hernandez üstaddan devralan Steve Shalaty’ın performası ise tek kelimeyle mükemmel.
Albüm çok iyinin ötesinde bir prodüksiyona sahip, bu nedenle Paul Orofino’ya değinmeden geçersem büyük ayıp olur. Kendisi grubun 10 yılı aşkın süredir prodüktörlüğünü yapıyor. Grubu iyi tanıdığı ve grubun ne istediğini bildiğinden, inanılmaz bir iş çıkarmış. Bateri, gitar, vokal, hepsini birbirinden iyi kaydetmiş, eksiksiz iş yapmış. Tahminimce bunda Nuclear Blast kadrosuna katılmalarının da büyük bir etkisi var.
Belirtmek gerekirse içine kolay girilebilen bir albüm değil. Çok karmaşık, çok kompleks. İnsanın canı çıkabiliyor derinlemesine dalabilmek için. Özellikle Immolation olduğu için daha fazla kulak vermek ve dikkatli dinlemek gerekiyor. Gerisini zaten onlar hallediyor.
Kadro Ross Dolan: Bas, vokal
Bob Vigna: Gitar
Bill Taylor: Gitar
Steve Shalaty: Davul
Şarkılar 01. Intro
02. The Purge
03. A Token Of Malice
04. Majesty And Decay
05. Divine Code
06. In Human Form
07. A Glorious Epoch
08. Intro
09. A Thunderous Consequence
10. The Rapture of Ghosts
11. Power And Shame
12. The Comfort of Cowards
Dinlerken dersler çıkarılabilecek ender death metal gruplarından biri. Black metali anımsatan akorlar ve disarmonik rifler death metale çok şey katıyo ama nedense pek az grup kullanıyo o türde şeyleri. bu konuda bi şeyler yapmak lazım.
Bu arada yazıdaki şarkı yorumlarına da katılıyorum. a token of malice’in giriş rifi mesela gayet bayık bence. divine code’u da sevemedim. the rapture of gods çok iyi (girişindeki davullara ve sonundaki epik tatlara hastayım), the purge çok iyi. keşke bu adamların bazı riflerini gösterdikleri eğitim videoları olsa. denediklerimi kulaktan çıkarıyorum ama bazı akorları çok garip (garip = immolation akoru). ya 2 gitarla bi şeyler yapıyolar ya da başka bi numaralar çeviriyolar alt tellerde.
bi de ross’un vokalleri bana akerfeldt’le vader’dan peter’ın vokalinin bir potada eritilmiş hali gibi geliyo nedense. garip şeyler hep bunlar.
oh sonunda gelmiş kritik. çıktığı günden beri deli gibi dinliyorum ki grubu bu albümle tanımak iyi oldu sanırım benim için. divine code’un da girişi oldukça iyi bence ehah.
Ulan bir de şu Obituary de sevebilsem Amerikan Death Metaline tapacam be. Deicide, Morbid Angel (biraz tuhaf bulsam da), Immolation, Death, Cannibal Corpse (bazı parçaları)…
ya arkadaslar lutfen dalga gectigimi falan dusunmeyin. bu sitede biri acemice bir mesaj yazinca herkes dalga geciyor saniyor. dalga gecmiyorum. simdi mesele su. muzikten pek anlamiyorum ama cok severim, niye sevdimi anlamadigim gibi niye sevmedimi de pek anlamam.ben genellikle isvec melodik metali severim brutal death metal pek sevmem.niye derseniz bilmiyorum.ama immolationin close to a world below albumu gecti elime birkac hafta once. gunde en az iki uc kez dinliyordum abartmiyorum cok hosuma gitmisti hala da dinliyorum. neden derseniz yine bilmiyorum. cok sevmem uzerine sitede kritiklerine baktim var mi diye bunu buldum. sonra bu albumu de aldim cok sevdim. cok hizli bir sekilde sardi beni. kritigi tekrar okuyup belki neyi seviyorum onu anlarim dedim ama bir kismini anladim sadece. anlamadigim tonla terim var bu yazida. neyse bu bir elestiri degil yanlis anlasilmaasin. ben bundansonra bir arkadasimla konustum brutal death seven. immolation cok severmis. bana ilk albumleri en iyilerdir sonrasi da iyidir ama ilkinden daha kotu dedi.ben de albumu gittim aldim.ama birkac gundur israrla dinlememe ragmen koca bir can sikintisindan baska bir sey bulamadim albumde.internette baktim nereye baktıysam albumu oven, allah eden yazilar yaziyor.simdi benim anlamadigim sey su. ben niye bu albumu sevemiyorum.ve en onemli soru su. bu albumu sevebilmek icin nasil dinlemem gerekiyor. albumun adi dawn of posession siz biliyorsunuzdur tabi.gercekten bu albumu sevmek istiyorum ama sevemiyorum.vazgecmekte istemiyorum acikcasi.neye dikkat etmem gerekiyor tam olarak.yeterince tukettigimi dusunuyorum hatta ilk iki sarkiyi kafamda ezbere calabiliyorum ama yinede sarmiyor.bu sorularima cevap verir misiniz.bir de cok rahatsız edici gibi gorunmus olabilirim bilgisizligime verin lutfen.
@lutfen yardim, dawn of possesion, here in after gibi albümleri hazmetmesi daha zor albümler. dinlemek için aşina olmak gerekiyor. başka birşey gerektiğini sanmıyorum.
Majesty And Decay’in girişindeki kısmı, nedense Atheist’i anımsattı bana. Hatta son albümden Live and Live Again’e benzettim ilk başta. O kadar da değil, ama anımsatıyor hani.
Hastasıyım, bilemezsin. Şimdiye kadar dinlediğim hiç bir albümlerinde “sıktı artık kapatayım” hissi duymadım, bir grubun her albümünün her parçasımı mükemmel olur arkadaş..
10/10
Bu grubu 10 yıl önce falan dinleyip sevmemiştim, içine girmesi kolay değil evet. Kendine has ağır bir temposu var, genel death metal grupları gibi hızlı değiller, farklı bir stilleri var
Şimdi 2-3 gündür dinliyorum çok sevdim demek ki zaman geçmesi gerekiyormuş. Suffocation i da aynı sebepten hiç dinlemedim, belki onları da dinlerim şimdi
Dinlerken dersler çıkarılabilecek ender death metal gruplarından biri. Black metali anımsatan akorlar ve disarmonik rifler death metale çok şey katıyo ama nedense pek az grup kullanıyo o türde şeyleri. bu konuda bi şeyler yapmak lazım.
17.09.2010
@Ahmet Saraçoğlu, Yine geyiğine gireyim. Öyle uyduruk ürkünç akorlar bulup oynamak çok eğlenceli oluyor. Yapıyorum yani. Çok pis..
17.09.2010
@Ahmet Saraçoğlu, evet doğru. bu işin veliahtı olarak birtek ulcerate’yi görüyorum . yeni albümleri gelir ayak iken reklam da yapayım.
Bu arada yazıdaki şarkı yorumlarına da katılıyorum. a token of malice’in giriş rifi mesela gayet bayık bence. divine code’u da sevemedim. the rapture of gods çok iyi (girişindeki davullara ve sonundaki epik tatlara hastayım), the purge çok iyi. keşke bu adamların bazı riflerini gösterdikleri eğitim videoları olsa. denediklerimi kulaktan çıkarıyorum ama bazı akorları çok garip (garip = immolation akoru). ya 2 gitarla bi şeyler yapıyolar ya da başka bi numaralar çeviriyolar alt tellerde.
bi de ross’un vokalleri bana akerfeldt’le vader’dan peter’ın vokalinin bir potada eritilmiş hali gibi geliyo nedense. garip şeyler hep bunlar.
en son resimde soldan ikinci vatandaşın ense traşı mı gelmiş yoksa saç mı onlar?
17.09.2010
@kantele, http://www.mulletjunky.com/webimages/criminalskull.jpg
oh sonunda gelmiş kritik. çıktığı günden beri deli gibi dinliyorum ki grubu bu albümle tanımak iyi oldu sanırım benim için. divine code’un da girişi oldukça iyi bence ehah.
sırf kapağına hasta olduğumdan dolayı dinledim bu albümü, pişman değilim.
Ulan bir de şu Obituary de sevebilsem Amerikan Death Metaline tapacam be. Deicide, Morbid Angel (biraz tuhaf bulsam da), Immolation, Death, Cannibal Corpse (bazı parçaları)…
Hit:
04 – Majesty and Decay
05 – Divine Code
07 – A Glorious Epoch
10. The Rapture of Ghosts
Gerisini beğenmedim ama müzisyen olanlar yani bu işin içinde olanlar farklı düşünebilir.
albüm kapağı 3d mi?
19.12.2010
@Ertuna Yavuz, bence değil. galiba gölge oyunlarıyla öyle gibi olmuş.
ya arkadaslar lutfen dalga gectigimi falan dusunmeyin. bu sitede biri acemice bir mesaj yazinca herkes dalga geciyor saniyor. dalga gecmiyorum. simdi mesele su. muzikten pek anlamiyorum ama cok severim, niye sevdimi anlamadigim gibi niye sevmedimi de pek anlamam.ben genellikle isvec melodik metali severim brutal death metal pek sevmem.niye derseniz bilmiyorum.ama immolationin close to a world below albumu gecti elime birkac hafta once. gunde en az iki uc kez dinliyordum abartmiyorum cok hosuma gitmisti hala da dinliyorum. neden derseniz yine bilmiyorum. cok sevmem uzerine sitede kritiklerine baktim var mi diye bunu buldum. sonra bu albumu de aldim cok sevdim. cok hizli bir sekilde sardi beni. kritigi tekrar okuyup belki neyi seviyorum onu anlarim dedim ama bir kismini anladim sadece. anlamadigim tonla terim var bu yazida. neyse bu bir elestiri degil yanlis anlasilmaasin. ben bundansonra bir arkadasimla konustum brutal death seven. immolation cok severmis. bana ilk albumleri en iyilerdir sonrasi da iyidir ama ilkinden daha kotu dedi.ben de albumu gittim aldim.ama birkac gundur israrla dinlememe ragmen koca bir can sikintisindan baska bir sey bulamadim albumde.internette baktim nereye baktıysam albumu oven, allah eden yazilar yaziyor.simdi benim anlamadigim sey su. ben niye bu albumu sevemiyorum.ve en onemli soru su. bu albumu sevebilmek icin nasil dinlemem gerekiyor. albumun adi dawn of posession siz biliyorsunuzdur tabi.gercekten bu albumu sevmek istiyorum ama sevemiyorum.vazgecmekte istemiyorum acikcasi.neye dikkat etmem gerekiyor tam olarak.yeterince tukettigimi dusunuyorum hatta ilk iki sarkiyi kafamda ezbere calabiliyorum ama yinede sarmiyor.bu sorularima cevap verir misiniz.bir de cok rahatsız edici gibi gorunmus olabilirim bilgisizligime verin lutfen.
03.01.2011
@lutfen yardim, dawn of possesion, here in after gibi albümleri hazmetmesi daha zor albümler. dinlemek için aşina olmak gerekiyor. başka birşey gerektiğini sanmıyorum.
Majesty And Decay’in girişindeki kısmı, nedense Atheist’i anımsattı bana. Hatta son albümden Live and Live Again’e benzettim ilk başta. O kadar da değil, ama anımsatıyor hani.
Hastasıyım, bilemezsin. Şimdiye kadar dinlediğim hiç bir albümlerinde “sıktı artık kapatayım” hissi duymadım, bir grubun her albümünün her parçasımı mükemmel olur arkadaş..
10/10
bu albümün içine girmesi zorsa gorguts un herhangi bir albümü ne oluyor acaba o zaman :D
Bu grubu 10 yıl önce falan dinleyip sevmemiştim, içine girmesi kolay değil evet. Kendine has ağır bir temposu var, genel death metal grupları gibi hızlı değiller, farklı bir stilleri var
Şimdi 2-3 gündür dinliyorum çok sevdim demek ki zaman geçmesi gerekiyormuş. Suffocation i da aynı sebepten hiç dinlemedim, belki onları da dinlerim şimdi