Hayatımda önemli yer tutan albümler çok fazla değildir (Nasıl bayık girdin belli değil). Hatta bayağı azdır. Bugünden itibaren bir daha dinlemezse ölecek hastalığına yakalansam, seçeceğim albüm sayısı yirmiyi zor bulur (Zamanında oturup hayatındaki en önemli 20 albümü listelemişliğin de var, biliyoruz). Bu yirmi albüm içerisinde hayatımın belli dönemlerini simgeleyen albümler vardır. Tek notasını duysam mekansal ve zamansal birtakım depreşimler olur içimde (Nerede o LAMB OF GOD konserinde ipini koparan öküz, nerede bu duygusal ibiş). O albümlerden biri de şu an elimde tuttuğum bu CD’dir (Buraya kadar hep tek elle yazdın o yüzden. Mal olduğun için CD’yi elinden bırakmıyosun).
“En iyi albümü şudur” diye uzlaşılamayan gruplardan biridir BORKNAGAR (“Anketimize katılmak ister misiniz?”). Her albümüne gerekli özeni, şefkati göstermişliğim varsa da, konu “Empiricism” olunca benim için akan sular durur (Kim bilir daha kaç albüm için söyledin bunu).
“Empiricism” ne demek bir kere onu bilelim (Meali, wikipedia’yı açalım). Gerçi ben yıllardır biliyorum ama (Öhöm…), siz de bilmiyorsanız öğrenmiş olursunuz. Empirisizm, bilginin deneyimlerden edinilen kanıtlarla elde edileceğini öneren felsefi bir teoridir. Evet. Bu böyledir.
Bir süre önce İstanbul’da düzenlenen felsefe kongresi için yapılan halk röportajlarındaki abinin de dediği gibi, “Ne? Fesleğen mi?” diyor, devam ediyoruz.
Albüme dalınca görüyoruz ki karşımızda bir önceki albüme oranla yeni bir BORKNAGAR var. BORKNAGAR şimdi yenilendi! Artık yeni pakedinde çok daha güvenli, çok daha hesaplı! Neden, çünkü artık karşımızda önemli bir insan, Vintersorg var. Tabii “artık” derken, grup sonunda önemli bir vokalist buldu anlamında demiyorum. İlk iki albümde Garm’ı, sonraki iki albümde de ICS Vortex’i vokalist koltuğuna oturtmuş bir gruptan bahsediyoruz burada. Millet bir tanesini konuk olarak ağırlayınca bas bas bağırınıp reklamını yapıyor, bu haysiyetsizler üçünü birden kadrolarına katıyorlar. (Şerrrrrrrrefsizsiniz olm).
Vintersorg dedik, vokal dedik, oradan devam edelim. Abartmış olmayayım ama, toplu halde bakarsam, sanırım hayatım boyunca bu kadar sıradışı, benzersiz vokal melodisini bir arada duyduğum bir albüm daha olmayabilir (Abartı falan değil lan kesin böyle bu). Yani elbette ki müzikâl zevkler, şunlar bunlar tümüyle görecelidir, genel geçer bir yüksek müzikalite kavramı yoktur belki, ancak bu albümdeki vokal melodileri ve yorumu kadar etkileyici, şarkılara boyut atlatıcı vokalleri gerçekten çok az albümde duymuşumdur. Vintersorg “Empiricism”de adeta sesine hayat verir, onu yaşayan bir varlığa dönüştürüp gayet güzel sözler eşliğinde anlatır durur. Kâh içinde yanan deniz tuzuna veryansında bulunur, kâh ortamındaki tanrıların alayına isyan eder (Çarşı ist krieg).
Onun dışında bu albüm bas gitarın Tyr’e teslim edildiği de bir albümdür. Bence BORKNAGAR diskografisinin en güzel basları da bu albümdedir. Çok güzel bas tonu, nefis bas gitar partisyonlarıyla birleşince, ortaya albümü her enstrümana olduğu gibi sadece bas gitarları için de dinletecek düzeyde bir bas işçiliği çıkar. Davul desen zaten Asgeir Mickelson adlı yaratıcılık timsali oturuyor setin arkasında. O ne güzel bir zil kullanımıdır, o ne güzel bir trampet tonudur… Albümün kapağından da sorumlu olan Mickelson, “Empiricism”in bu denli ilgi çekici olmasını sağlayan unsurlardan birini, davul kullanımını bileğinin hakkıyla en tepelere taşımıştır (Bu paragrafta alter ego parantezi olmadı hiç, bari bunu açayım da format devam etsin).
Ama hepsi bir yana, bu albümün asıl olayı besteleridir. Herkes için öyle midir bilmem ama (Sana ne ki zaten), benim için “Empiricism”deki şarkıların tümü birer başyapıttır. Öylesine, yuvarlamak için falan söylemiyorum. Ciddi anlamda “Empiricism”deki HER şarkı albümdeki favori şarkımdır. Bu sebepten de “Empiricism” hayatımda dinlediğim en iyi albümlerden biridir, tüm sözlerini baştan sona ezbere bildiğim tek albümdür, BORKNAGAR’a tapma sebebimdir, bugüne kadar en çok dinlediğim albümlerdendir (Adam haklı).
Az da müziğe değinip kapatalım (Üstte 7 tane paragraf var hâlâ az diyo). “Empiricism”, Norveç folk ezgilerini anımsatan melodilerle bezeli, şahane şekilde dengelenmiş bir progresiflik barındıran, black metal tabanı kullanıyor olmasına rağmen bunu olabilecek en epik ve sanatsal şekilde yapan, ama hepsinden öte bir şekilde yarattığı gizemli (Ya bırak işte anlatamıyosun), uzaysal (Bi şey demiyorum), garip bir kozmiklik barındıran (Yandı devreler), nasıl diyeyim böyle ruhani bir albümdür (Tadım kaçtı yemin ederim).
“Empiricism”i bir gün yazacağımı biliyordum da böylesi yavşak bir yazı olacağını tahmin etmiyordum. Her neyse, metal dünyasında genel geçerlik kazanmamış olsa da, adı sıkça anılmasa da, “Empiricism” benim için bir başyapıttır. Not veremeyeceğim birkaç albümün ardından, not veremeyecek düzeyde görmeme en çok yaklaşan albümlerden biridir. BORKNAGAR candır (BORKNAGAR “Ragnarok”un tersten okunuşunun az değiştirilmiş halidir bu arada [Babayı öyledir. Alâkası bile yoktur ] Oha alter egonun alter egosu lan bu! [Aklını alırım valla ] Vay başıma gelen. [Ya işte böyle sıçırtırlar adamı {Nooluyo lan burda.}]).
Kadro Vintersorg: Vokaller
Øystein G. Brun:Gitar
Jens F. Ryland: Gitar
Asgeir Mickelson: Davul
Tyr: 6 telli ve perdesiz bas
Lars A. Nedland: Piyano, klavye, geri vokaller
Şarkılar 1. The Genuine Pulse
2. Gods of My World
3. The Black Canvas
4. Matter & Motion
5. Soul Sphere
6. Inherit the Earth
7. The Stellar Dome
8. Four Element Synchronicity
9. Liberated
10. The View of Everlast
bütün albümleri birbirinden farklı güzellikte olduğundan herangi birisi x kötü y daha iyi dese hak veririm şahsen. progresif bir albüme göre prodüksiyonu zayıf. en iyisi mi bilemem ama iyi albüm.
borknagar’in her albumu gibi bu albume de isinmasi, sindirip benimsemesi zaman alir. ilk dinlemelerde sadece davullar ve vokaller carparken inat eder dinlemeye devam ederseniz sonradan gomulup gidersiniz albume.
bu arada yazidaki ego, bilincalti geyigini de yillar once level dergisinin efsane yazari maddog yapmisti hey gidi..(hafizanin neler hatirladiga cidden sasiyorsun bazen)
@northern darkness, borknagar’a ısınma konusu bence de doğru ama bu albüm bende ilk andan köpeği olma şeklinde gelişti. Albüm bitene kadar hangi şarkıyı en çok sevdiğime karar veremedim.
yazı konsepti olarak da, hiç Level dergisi almışlığım yok ama merak ettim valla o dediğin yazıyı.
@Ahmet Saraçoğlu, abi yillar onceydi 99-2000 falan olabilir. iste o zamanlar bilgisayar dergileri arasinda uslup ve felsefe yazilariyla efsane olan maddog (berker gungor) bu kritik gibi bir yazi (oyun icelemesi) yazmisti. iki kisinin (ego) konusmasiyla basliyor, sonlara dogru baska egolar da karisip kopup gidiyordu yazi.
neyse albume gelirsek, genuine pulse, gods of my world suratta patliyor evet ama dikkati birakirsan o muzikal yogunluk sonlara dogru yorabiliyor, konsantre gerek yani. gunu gunune calismak, not tutmak lazim (bence tabi). sonra cok seviliyor. ben bu acidan borknagar albumlerini enslaved albumlerine benzetiyorum.
sözünü dinlediğimiz abilerimiz yok ki “oğlum keko musun yapıldı bunun aynısı yıllar önce” diyecek. Bilgisayar oyunlarına ilgim olmaması başıma bunu da getirecekti demek.
@Berca B., Kabus gördüm için uykum kaçtı az önce. Kafamı dağıtmak için bakayım dedim nete. Four Element Synchronicity dinleyince iyice kafam karıştı. Boş boş ekrana bakıyorum.
@Berca B., Biraz geç oldu ama bugün muhabbetini ettik senle, sonradan hatırladım lan. Soul Sphere’in girişindeki bas partisine ölüyorum anasını satayım.Uyku da tutmadı zaten yine. 2 saattir bi Gods of My World bi Soul Sphere dinliyorum.
For The Elements (1996-2006) dışında sadece 1 albümleri var bende. bunu da dinleyelim hemen. biraz ters gelen bir grup bana ama madem bu kadar baş yapıtmış deneyelim görelim. (kırmızılı paranteziçi: efferim denyo)
Galileo – İki Kainat Üzerine Konuşmalar’ını okuyorum sandım bi an. Bu albüm var da dinlemeye fırsat bulamamıştım,youtube şeysileri güzel diyo albüm için ama bi dinleyeyim ben.
Ya bu Borknagar grubu isminden dolayı mıdır nedir artık bir türlü şans veremediğim talihsiz gruplardandır. Ama bu yazı önyargımı kırdı, hemen amazon.com’a girip albümü order ediverdim (Şu an %29′ı gelmiş durumda). Adam haklı mı değil mi göreceğiz bakalım.
yaw ben de bu adamları hiç dinleyemedım çok çok enteresandır ama yuzlerce kez karşıma çıktı yeminlen
Ahmet yazdığın kritiği okurken altıma işeyecektım nasıl akıcı geyik bir kritiktir ya çok yaşa valla ben bu kritiği okumasam bir 100 fırsat daha kaçardı ben gene dınleyemezdım bu adamları
heeemmmen dinliyorum
azınlıktamıyım bilmiyorum ama ics vortex’in vintersorg’dan daha iyi bir vokal olduğunu düşünüyorum. en azından borknagar standartları çerçevesinde bakarsak böyle gibi. buradan yola çıkınca empiricism’in hastası olmama rağmen en sevdiğim albümleri quintessence.
Hayatımda bu kadar mükemmel ve epik bir albüm dinlemedim ben . İçine girildiğinde gerek klavye melodileri gerek vokal melodileri , gerekse sözler aklınızın içinde dönüp duruyor.. Her şarkısını ayrı ayrı ve çocuğum gibi seviyorum lan ! Müzikal bir başyapıt bu albüm. 10/10
2000ler listeme aldıktan sonra albümü bir daha dinliyip, bir daha kritiğe yorum bırakmaya geldiğimde üstteki arkadaşın tam olarak aklımdakini yazdığını görmüş oldum.
Hakikaten Vintersorg’un bu albümdeki vokalinin akla yatkın herhangi bir mantığı açıklaması yok. Bu kadar dev vokal melodilerini nerden buldun be arkadaşım? Akıl almaz, aşırı uç seviye vokaller cidden.
Bunca senedir bu müziği dinliyorum. Soul Sphere, Inherint The Earth, Stellar Dome, Four Element bir albümde sıralı şekilde arka arkaya dinlediğim en lezzetli dörtlü olabilir
(8.35/10, Toplam oy: 137)
Loading ...
Inception yapmışız? :) (Albüm mü? Güzel)
albüm mü deneysel yazı mı deneysel anlamadık. (deneysel ne lan 2 dakka adam ol)
bütün albümleri birbirinden farklı güzellikte olduğundan herangi birisi x kötü y daha iyi dese hak veririm şahsen. progresif bir albüme göre prodüksiyonu zayıf. en iyisi mi bilemem ama iyi albüm.
borknagar’in her albumu gibi bu albume de isinmasi, sindirip benimsemesi zaman alir. ilk dinlemelerde sadece davullar ve vokaller carparken inat eder dinlemeye devam ederseniz sonradan gomulup gidersiniz albume.
bu arada yazidaki ego, bilincalti geyigini de yillar once level dergisinin efsane yazari maddog yapmisti hey gidi..(hafizanin neler hatirladiga cidden sasiyorsun bazen)
14.09.2010
@northern darkness, borknagar’a ısınma konusu bence de doğru ama bu albüm bende ilk andan köpeği olma şeklinde gelişti. Albüm bitene kadar hangi şarkıyı en çok sevdiğime karar veremedim.
yazı konsepti olarak da, hiç Level dergisi almışlığım yok ama merak ettim valla o dediğin yazıyı.
14.09.2010
@Ahmet Saraçoğlu, abi yillar onceydi 99-2000 falan olabilir. iste o zamanlar bilgisayar dergileri arasinda uslup ve felsefe yazilariyla efsane olan maddog (berker gungor) bu kritik gibi bir yazi (oyun icelemesi) yazmisti. iki kisinin (ego) konusmasiyla basliyor, sonlara dogru baska egolar da karisip kopup gidiyordu yazi.
neyse albume gelirsek, genuine pulse, gods of my world suratta patliyor evet ama dikkati birakirsan o muzikal yogunluk sonlara dogru yorabiliyor, konsantre gerek yani. gunu gunune calismak, not tutmak lazim (bence tabi). sonra cok seviliyor. ben bu acidan borknagar albumlerini enslaved albumlerine benzetiyorum.
14.09.2010
@northern darkness, vay anasını, hiç farkında olmadan çakma olmuşuz. neyse sağlık olsun.
14.09.2010
@Ahmet Saraçoğlu, yazılarını beğenerek okuyordum da bu arak yakışmadı sanki sana ahmet. (vay ezik sonunda laf çakacak bi açık yakaladın mutlu musun)
14.09.2010
@Ahmet Saraçoğlu, bir dönem Level’da sıklıkla kullanılan, sevdiğim bir tarz bu. “Çakma” demek yersiz ama.
sözünü dinlediğimiz abilerimiz yok ki “oğlum keko musun yapıldı bunun aynısı yıllar önce” diyecek. Bilgisayar oyunlarına ilgim olmaması başıma bunu da getirecekti demek.
18.10.2010
@Ahmet Saraçoğlu, sorun diil, ben de yıllar önce yapılmış bir sürü şeyi aynen aldım..
Soul Sphere’in vokal melodisinin köpeğiyim hakikaten de. Bir de Four Element Synchronicity nedir arkadaş ya, nedir? NE?
14.09.2010
@Berca B., Four Element Synchronicity dünyanın en acayip şarkılarından biri lan kimse farkında değil bunun. çok üzülüyorum.
14.09.2010
@Ahmet Saraçoğlu, o kadar dinledim, her seferinde şok oluyorum tüylerim diken diken oluyor ya. Dinlemeyen çok şey kaybediyor hakikaten de.
15.09.2010
@Berca B., Kabus gördüm için uykum kaçtı az önce. Kafamı dağıtmak için bakayım dedim nete. Four Element Synchronicity dinleyince iyice kafam karıştı. Boş boş ekrana bakıyorum.
18.10.2010
@Berca B., Biraz geç oldu ama bugün muhabbetini ettik senle, sonradan hatırladım lan. Soul Sphere’in girişindeki bas partisine ölüyorum anasını satayım.Uyku da tutmadı zaten yine. 2 saattir bi Gods of My World bi Soul Sphere dinliyorum.
02.05.2011
@Berca B., Four Element Synchronity ve The Stellar Dome mükemmel parçalar hapsediyor adamı yahu !!11!1!
For The Elements (1996-2006) dışında sadece 1 albümleri var bende. bunu da dinleyelim hemen. biraz ters gelen bir grup bana ama madem bu kadar baş yapıtmış deneyelim görelim. (kırmızılı paranteziçi: efferim denyo)
Galileo – İki Kainat Üzerine Konuşmalar’ını okuyorum sandım bi an. Bu albüm var da dinlemeye fırsat bulamamıştım,youtube şeysileri güzel diyo albüm için ama bi dinleyeyim ben.
Ya bu Borknagar grubu isminden dolayı mıdır nedir artık bir türlü şans veremediğim talihsiz gruplardandır. Ama bu yazı önyargımı kırdı, hemen amazon.com’a girip albümü order ediverdim (Şu an %29′ı gelmiş durumda). Adam haklı mı değil mi göreceğiz bakalım.
16.09.2010
@kantele, ya ben de parantez içinde cümle kurdum ama iç ses gibi olmadı, nasıl yapıyorsunuz onu?
Yorumsuz 10/10
Gelmiş geçmiş en iyi black metal albümü.
yaw ben de bu adamları hiç dinleyemedım çok çok enteresandır ama yuzlerce kez karşıma çıktı yeminlen
Ahmet yazdığın kritiği okurken altıma işeyecektım nasıl akıcı geyik bir kritiktir ya çok yaşa valla ben bu kritiği okumasam bir 100 fırsat daha kaçardı ben gene dınleyemezdım bu adamları
heeemmmen dinliyorum
azınlıktamıyım bilmiyorum ama ics vortex’in vintersorg’dan daha iyi bir vokal olduğunu düşünüyorum. en azından borknagar standartları çerçevesinde bakarsak böyle gibi. buradan yola çıkınca empiricism’in hastası olmama rağmen en sevdiğim albümleri quintessence.
Hayatımda bu kadar mükemmel ve epik bir albüm dinlemedim ben . İçine girildiğinde gerek klavye melodileri gerek vokal melodileri , gerekse sözler aklınızın içinde dönüp duruyor.. Her şarkısını ayrı ayrı ve çocuğum gibi seviyorum lan ! Müzikal bir başyapıt bu albüm. 10/10
four Element Synchronicity’de 4:30 civarı piyano , bas gitar ve davulun dansına ne demeli ya ne demeli !?
Vintersorg’un bu albümdeki vokalinin bir izahı var mı? En çok dinlediğim albümlerden 10/10
2000ler listeme aldıktan sonra albümü bir daha dinliyip, bir daha kritiğe yorum bırakmaya geldiğimde üstteki arkadaşın tam olarak aklımdakini yazdığını görmüş oldum.
Hakikaten Vintersorg’un bu albümdeki vokalinin akla yatkın herhangi bir mantığı açıklaması yok. Bu kadar dev vokal melodilerini nerden buldun be arkadaşım? Akıl almaz, aşırı uç seviye vokaller cidden.
Son olarak Soul Sphere’in nakaratı 🤯🤑🤤🤤🤤
Kış sabahı insanın içini ısıtıyor.
Vintersorg ne büyük adamsın aq. Öyle söyleyesim geldi.
Gods of My World.
Bunca senedir bu müziği dinliyorum. Soul Sphere, Inherint The Earth, Stellar Dome, Four Element bir albümde sıralı şekilde arka arkaya dinlediğim en lezzetli dörtlü olabilir
Dünyanın en az kıymeti bilinen albümleri listesi yapılsa ilk 3′ü garanti. 10/10