“Master of Puppets’ı Transilvanian Hunger’dan daha çok dinlemişimdir“.
Bu cümle WATAIN lideri E.’ye ait.
Black metalin yeryüzündeki en iyi uygulayıcılarından biri, şüphesiz ki WATAIN. DISSECTION ve eski usül thrash metali iç içe geçirerek yarattıkları kendilerine özgü sound’ları, her ne kadar thrash metal ve black metali harmanlayan sayısız grup olsa da, bir şekilde onları diğerlerinden ayrı bir yerde tutuyor. 2003′teki “Casus Luciferi” ve özellikle de 2007′deki “Sworn to the Dark”la adını black metal komünitesi içinde epey bir insana duyuran WATAIN, yılın en çok beklenen black metal albümlerinden birini Haziran başında çıkardı.
“Sworn to the Dark” gibi bir sanat eserinin ardından çıkaracakları albüm, pek çoklarınca merak ediliyordu elbet. Zira “Sworn to the Dark”ın, kimilerince fazla ticari bulunsa da, son yıllarda yapılan en iyi black metal albümlerinden biri olduğu su götürmez bir gerçekti.
“Lawless Darkness”a baktığımızda ne görüyoruz peki.
“Lawless Darkness”, “Casus Luciferi” ile “Sworn to the Dark”ın bir karışımı gibi aslında. “Sworn to the Dark”a oranla daha iyi bir kaydı olsa da, şarkılar ondaki kadar duyulduğu anda benimsenici değiller. Adeta black metal hit’leri barındıran “Sworn to the Dark”ın aksine, “Lawless Darkness” daha çok emek sarf ettiren, daha çok dinlenmeyi mecbur kılan bir çalışma. Bu ilk anda çarpmama, başlarda kafanızda soru işaretleri yaratabilir. Zira bir önceki albümü açan Legions of the Black Light gibi bir klasik arayan kulaklar, Death’s Cold Dark’ta aynı tadı bulamayabilirler. Ancak dinledikçe, grubun karakteristiklerini oluşturan tüm güzelliklerin albümü baştan sona sardığını görüyorsunuz.
Bir kere “Lawless Darkness” grubun önceki albümlerine oranla daha melodik bir çalışma. DISSECTION’a aç kulakların çok hoşuna gidecek olan bu durum, grubun SODOM ve KREATOR bazlı eski usül thrash metal ilhamlarıyla birleşerek, WATAIN’in o hem melodik hem yırtıcı sound’unun oluşmasını sağlıyor. Şarkılar sıradan bir black metal albümüne oranla uzun olmalarının yanı sıra, WATAIN’i WATAIN yapan o şeye de her anlarında sahipler. Nedir o şey?
WATAIN’in tıpkı (onlar kadar olmasa da) bir DISSECTION gibi, DEATHSPELL OMEGA gibi olayın ruhani boyutuna geçebilen gruplardan diye düşünüyorum. Müziklerinin karanlığında, uğursuzluğunda, gerçek anlamda bir içerik barındırıyorlar. Bu da onları belki de olduklarından bile daha güçlü, daha “inanılır” gösteriyor. Bir şekilde hiç kasmadan, farklı denemelere girmeden “majestelerinin” yeryüzündeki müzikâl temsilciliğini yapmayı başarıyorlar. Bu haliyle “Lawless Darkness”, almak isteyenlere gayet karanlık bir dünya çiziyor .
Onun dışında, bence albümü ve dolayısıyla WATAIN’i iyi yapan şey, müziklerinde herhangi bir yönü çok öne çıkarmadan, iyi black metal neyi gerektiriyorsa onu yapabilmeleri. “Lawless Darkness”ı dinlerken fark ediyorsunuz ki, albüm gayet melodik olmasına rağmen atıyorum bir NAGLFAR gibi “melodik black metal” adı altında değerlendirilecek bir yapıt değil. Diğer yandan thrash metal etkilenimli olmasına rağmen bir DEAD TO THIS WORLD gibi “thrash/black metal” de denemez. Tüm bunların üstüne bir şekilde hissettirdikleri heavy metal elementleri ve zaman zaman blues’a dahi kaçan sololar eklenince, elimize her anlamda zengin bir black metal albümü çıkıyor.
Dokuz dakikalık Lawless Darkness ve on beş dakikaya varan Waters of Ain gibi epiklikten ölen şarkıların da olduğu albüm, zaman tanıdığınız, üstüne gittiğiniz takdirde size ortada hayvani güzel bir black metal albümü olduğunu hissettirecektir. “Casus Luciferi” veya “Sworn to the Dark”tan iyi mi, kötü münün kararını albümü sayısız kere dinlemiş olmama rağmen veremediğime göre, “Lawless Darkness” da grubun elinden kötü bir iş çıkmayacağını gösteren diğer bir albüm.
Birtakım hayvan adamlar gelip “Bu yıl tek bir black metal albümü dinleyeceksin yoksa hayatı sana zindan ederiz” derlerse, bence çok düşünmenize gerek yok.
Kadro E. (Erik Danielsson): Vokal, bas
P. (Pelle Forsberg): Gitar
H. (Håkan Jonsson): Davul
Şarkılar 1. Death's Cold Dark
2. Malfeitor
3. Reaping Death
4. Four Thrones
5. Wolves Curse
6. Lawless Darkness
7. Total Funeral
8. Hymn to Qayin
9. Kiss of Death
10. Waters of Ain
son zamanların yükselen değeri ortodoks bm’i en iyi icra eden grubu dso ile birlikte. her ne kadar tamamiyle dinlememiş olsam da Sworn to the Dark’dan iyi olduğnu tahmin etmiyorum. olabilr de.. adamların konserleri çok iyi albümleri çok iyi. saygı duymak lazım.
Albümün daha melodik olduğu görüşüne pek katılamayacağım.Sworn to the dark daha melodikti sanki.Yazıda da değilnildiği gibi bir anda vuran parçalar yok.Bununla birlikte şarkı bazında değil de bence albümün tamamı “epiklikten ölüyor”.Sonuç olarak halen daha STTD benim favori Watain albümüm olsa da Lawless Darkness kesinlikle yılın en başarılı albümlerinden bir tanesi.
Sworn to the Dark’ın esir ediciliği yok bunda, özellikle (en azından beni) ilk dinleyişimde kalbimden vuran bir Serpent’s Chalice etkisi yaratmadı hiçbir şarkı. Yine de hayvan gibi güzel bir albüm, son yıllarda kendini en fazla belli etmeye başlayan birkaç Black Metal grubundan biri kesinlikle Watain (Urgehal ile birlikte. Deathspell Omega bambaşka bir boyutta).
albümü 2 haftadır aralıksız dinliyorum.resmen bağımlılık yaptı diyebilirim…Watain’in zor alışılan ancak alıştıktan sonra en başarılı albümü diyeceğiniz bir albüm bence…bu arada malfeitor dinlediğim en iyi black işlerinden biri…10/10
@burzum, “Watain’in zor alışılan ancak alıştıktan sonra en başarılı albümü diyeceğiniz bir albüm bence.” katılıyorum buna. pek mümkün görmezdim ama Seorn to the Dark’ı geçtiler bu albümle. ihsahn – after’la birlikte bu sene dinlediğim en iyi birkaç albümden biri.
albüm bookletinde, Mayhem’in kült fotoğrafı varya, şamdanlı olan. onun aynısı bir pozları var. bir gönderme mi söz konusu yoksa ‘olm bu poz çok iyimiş, biz de aynısından yapalım’ mı demişler merak ettim.
bi de Emperor’un Wrath of the Tyrant’ına çok benzer bir resim (atlı dayı ve arkasındakiler falan aynı) var. nedir ne değildir fikri olan ya da bilen var mı?
@janslore the celebrity, evet o resim mayhem tribute’u. o resmin emperor ile alakası yok. bildiğin grim reaper resmi. qayin(cain) ile özdeştirilmiş. albümde bookletinde her şarkıya uygun konseptte resimler var, farketmişsindir heralde. kullanılan semboller mfo’nun sitesinde tarifleri vs var.
@Exorsexist, emperor’la alakası olmadığını biliyorum. ben 2 ayrı resimden bahsettim. daha doğrusu biri grup fotosu, diğeri resim. resim olan Emperor kapağın aynısı. ünlü bir resim ama mayhem, emperor falan noluyo dediydim.
yeterince dinledikten sonra ki kararım; sworn to the dark’a takla attırır. casus luciferi ile aynı kulvarda değiller, bu nedenle karşılaştırma yapmak saçma olur. bu albümde olan karanlık, satanik atmosfer sworn to.. da yok. bunda da stellavore gibi bi şarkı yok gerçi.
bir yigido da lifelover kritiği yapsın la.
@Exorsexist, “sworn to the dark’a takla attırır” kısmı başta mümkün değil gibi geliyodu, yüzüncü dinlememde bile “yok ya sworn kadar iyi değil galiba” falan diyodum ama artık kabul ediyorum. baya hayvan bi şey bu. ama bunu da geçeceklerdir eminim.
kritikte yazılanların tamamına katılmakla beraber Sworn To The Dark’ın hastası olmuş bir dinleyici olarak bu albüme ilk birkaç dinlemede ısınamamış olsamda şuan hastalık derecesinde tutulmuş bulunmaktayım. ara ara giren alman thrash etkisi çok bariz ve şahane. birde tam muadili olmasada Malfeitor albümün hiti olma açısından Legions Of Ohe Black Light’a kafa tutabilecek güçte bir şarkı.
bu albümdeki gitar soloları çok mu şahane yoksa bana mı öyle geliyor anlamadım. normalde gitar solosuna takık biri değilimdir hatta dinlediğim şeyi değerlendirirken en son baktığım ayrıntılardan biridir ama bu albümdeki sololara dikkat kesilmemek mümkün değil. gerçekten enfes. Watain’i zaten çok severdimde bu albümle beraber o sevgi katlandıkça katlandı. kesinlikle yılın en iyi albümlerinden biri.
@Ahmet Saraçoğlu, Bi yerlerden bulursan Sworn To The Dark’ın digipack versiyonunu edin. Gerçi limited sanırım ama muazzam. Ben ankara’da tolga’dan alacaktım, satmadı adam ben bunu arşivime katıcam lan süpermiş bu diyip. ühü ibne…
Watain dünyanın en pahalı black metal grubu sanırım. Kasaptan kan, dalak, böbrek filan almak için ekstra ücret mi alıyolar napıyolar bilmiyorum ama pazar günü Göteborg’da verecekleri konser 370 kron, bu da aşağı yukarı 100 TL (!) yapıyor. Öyle küçük festival tarzı falan da değil, normal tek Watain konseri. Gitmeyi istiyodum, eminim de değişik bi tecrübe olur ama, o kadar parayı çıkarıp da vermeye kıyamadım valla. Arch Enemy’e kaldım yine.
@TAAKE, http://www.hellbound.ca/wp-content/uploads/2010/05/watain-2.jpg
niye ya bu poz cok eglenceli ve anlamli gibidir bence? :) digerleri tamam da bu fotograf her zaman gulumsetmistir beni. uppsala kalesinin orda bu toplar, hala da kiliseye dogru donuktur. john barry’nin “zulu main theme” parcasi esliginde bakilasi bi fotograftir bu. :) niyeyse aklima bu parcayi getirir.
abi malfeitor’un son iki dakikasını yazan adam satanistim diye takılmasın yahu :) sen belli ki baya içli,duygusal adamsın be..
espri bi tarafa son kısım beni epey hüzünlendirir valla…ühü :,(
waters of ain gerçekten nasıl bi sanat eseridir ya…her dinleyişimde hala müthiş heyecanlandırıyor…albüm çıkalı 4 yıl oldu ve hala müthiş keyif veriyor…
Waters of Ain son 1000 yılın en muhteşem, en yanına yaklaşılamayacak eseridir. Bizler de bu mükemmelliği kavrayabilenler ve kavrayamayanlar olarak ikiye ayrılıyoruz, bu kadar.
Ortalama 10 yıldır metal müzik dinliyorum, mutlu gününde adamı hüzünlendiren, ortada hiçbir şey yokken derbedere bağlatan, tribe sokan yüzlerde şarkı dinledim. Ancak hiçbiri, HİÇBİRİ Waters of Ain’ın bana yaşattıklarını yaşatmadı. Hatta bir ara şarkının büyüsünün bozulması için özellikle çabaladım, bir şarkının benim üzerimde bu kadar büyük etkisi olmasını kabullenemiyorum, ancak yine o galip geldi. Çok fazla sevdiğim için dinlemeyi bırakmayı esaslı esaslı düşündüğüm ilk ve tek şarkıdır. Sayfalarca yazı, yüzlerce albüm, binlerce sanat eseri, bu başyapıtı tasvir etmek için yetersiz kalır benim gözümde. Büyüttükçe büyütüyorum ancak asla net biçimde düşündüklerimi, bu şarkının bendeki yerini betimleyemiyorum.
For thou art the wisdom’s keeper
The shoreline where truth shall unwind
A truth that in life I am doomed to search
But shall die to find
So now, I must leave these shores
Never to return
So I set my sail towards the setting sun
At the end of the world!
Waters of Ain’i ayda bir dinleyebilecek kadar duygusal dayanıklılığım var. Daha sık dinlersem durduk yerde mahzunlaşıyorum. Hatta abartmak gibi olmasın, benim gibi 5 arkadaşım daha özellikle son zamanlarda bu şekilde ayda 1-2 kez dinliyoruz. Çoğunlukla da bir araya geldiğimizde. Koca koca adamları umut sarıkaya’nın bir karikatüründeki “çalma o parçayı çalma, anısı var laağn!” diyip yumruğunu masaya vuran meyhaneci ağır abi durumuna sokuyor.
Sadece hüzünlendirdiğinden değil, parçanın güzelliği de dayanılamayacak cinsten.
Şöyle ki;
Stendhal sendromu: kişinin genellikle özgün, yaratıcı, olağanüstü vb. ölçüde yüksek estetik özelliklere sahip bir sanat eseri karşısında duyduğu çaresizlikle karışık hayranlık/beğeni hissi. (Stendhal, floransa’daki kutsal haç bazilikasını gezdiğinde oradaki fresklere o kadar hayran kalır ki baygınlık geçirecek gibi olur.)
Aynı şekilde Waters of Ain de, yukarıda DrAqa’nın dediği gibi “waters of ain’i kavrayabilen” sınıfa giren insanları her dinleyişte stendhal sendromuna sokuyor.
Bu da son iki yorumdan devam. Eğer biri dünyanın en iyi şarkısını soracak olursa vereceğim cevap her zaman Waters of Ain olacaktır. En iyi black metal ya da en iyi metal şarkısı değil, EN iyi şarkı. Şu şarkının bende, bizde yarattığı duyguyu net bir şekilde başka hiçbir şarkı yaratmıyor. Zaten kendini aynen de ayda 1-2 defa dinletebiliyor, daha fazlasından uzak durmaya çalışıyoruz mümkün olduğunca. Tabii ki abartı gelecektir bu cümleler, ama cidden de değil. Şarkı girdiği an AAAH BEEE yakarışlarında bittiği anda da sessizlikte bırakıyor, öylece kalakalıyoruz. Sonrasındaysa dakikalarca asık ve de iki el tarafından kapatılan suratlar. Zilyonuncu defa “İnsanoğlu nasıl böyle birşeyi yaratır” denmesi de cabası.
Hayatımın geri kalanında hiçbir şarkının beni bu kadar etkileyeceğini, dinlediğimde gün boyu belamla ilişkiye geçeceğini sanmıyorum. Sanat, başka birşey değil.
Waters of Ain övme şenliklerine ben de katılayım o halde. Ben de hayatımda dinleyip dinleyebileceğim en iyi şarkının bu olduğunu düşünüyorum. Bu şarkının güzelliğinin yanına yaklaşabilecek bir tek Deathspell Omega – Abscission var sanırım. Bir de belki Opeth – In Mist She Was Standing.
Bana Stendhal Sendromunu yaşatan tek şarkı da yine bu lanet eser.
Sanırım dünyanın en iyi şarkısı amk ya… Gerçekten müzik dinleyenler Waters of Ain’i kavrayabilenler ve kavrayamayanlar olarak ikiye ayrılmalı. Her dinleyişte orgazm oluyorum.
Üç üstte bir arkadaş da belirtmiş. Abscission çok yaklaşıyor ama Waters of Ain farklı bir olay. İkisi de canlarım.
@Yiğit, iyi şarkı ama öyle abartmaya gerek yok. 50 tane daha iyi BM şarkı sayarım. müzik hakkında kendi görüşünü bildirmiş olabilirsin ama müzik hislerle alakalı bir şey bazen 2 akorlu bir şarkıda öyle dahice birşey yapmışlardır ki geberirsin.bu şarkıda mesela bende öyle bir durum oluşmadı…
Kafam bayağı iyi, 3 aydır her şey sik gibi, hayatıma en çok şeyi katan insandan ayrıyım, çocuğum olsun istiyorum, yaş otuza geldi, 4 ay sonra askerim, sonrasında ne bok yicem bilmiyorum ve Waters of Ain övmeye geldim.
lawless darkness parçasındaki solo dissection’ı diriltir :)
son zamanların yükselen değeri ortodoks bm’i en iyi icra eden grubu dso ile birlikte. her ne kadar tamamiyle dinlememiş olsam da Sworn to the Dark’dan iyi olduğnu tahmin etmiyorum. olabilr de.. adamların konserleri çok iyi albümleri çok iyi. saygı duymak lazım.
Albümün daha melodik olduğu görüşüne pek katılamayacağım.Sworn to the dark daha melodikti sanki.Yazıda da değilnildiği gibi bir anda vuran parçalar yok.Bununla birlikte şarkı bazında değil de bence albümün tamamı “epiklikten ölüyor”.Sonuç olarak halen daha STTD benim favori Watain albümüm olsa da Lawless Darkness kesinlikle yılın en başarılı albümlerinden bir tanesi.
albümün yarattığı atmosferdir beni her seferinde play tuşuna bastıran güç. çok ağır çok güzel.
Sworn to the Dark’ın esir ediciliği yok bunda, özellikle (en azından beni) ilk dinleyişimde kalbimden vuran bir Serpent’s Chalice etkisi yaratmadı hiçbir şarkı. Yine de hayvan gibi güzel bir albüm, son yıllarda kendini en fazla belli etmeye başlayan birkaç Black Metal grubundan biri kesinlikle Watain (Urgehal ile birlikte. Deathspell Omega bambaşka bir boyutta).
WATers of AIN muazzam bir şarkı bu arada.
07.08.2010
@havitetty, Aynen.Serpent’s Chalice apayrı bişey.
yukarda o kadar anlattım bıdı bıdı ama doyamadım lan. baya enfes bi albüm bu. dinlemediğim gün olmadı kaç haftadır.
Malfeitor’un ne manyak bir melodisi var arkadaş. çok bitirici.
Where Dead Angels Lie’ın üvey kardeşi gibi.
28.12.2010
@janslore the celebrity,
Albümdeki favorilerimden biri. Nedense bana deli gibi Opeth’i çağrıştırıyor. Her gördüğüm müziğe de Opeth’e benziyo demeyi sevmiyorum aslında :)
albümü 2 haftadır aralıksız dinliyorum.resmen bağımlılık yaptı diyebilirim…Watain’in zor alışılan ancak alıştıktan sonra en başarılı albümü diyeceğiniz bir albüm bence…bu arada malfeitor dinlediğim en iyi black işlerinden biri…10/10
19.08.2010
@burzum, “Watain’in zor alışılan ancak alıştıktan sonra en başarılı albümü diyeceğiniz bir albüm bence.” katılıyorum buna. pek mümkün görmezdim ama Seorn to the Dark’ı geçtiler bu albümle. ihsahn – after’la birlikte bu sene dinlediğim en iyi birkaç albümden biri.
05.11.2010
@Ahmet Saraçoğlu, ahmet abi şimdi dikkat ettim bu albüme 8.5 az olmuş sanki…
21.12.2010
@burzum, di mi. :)
albüm bookletinde, Mayhem’in kült fotoğrafı varya, şamdanlı olan. onun aynısı bir pozları var. bir gönderme mi söz konusu yoksa ‘olm bu poz çok iyimiş, biz de aynısından yapalım’ mı demişler merak ettim.
bi de Emperor’un Wrath of the Tyrant’ına çok benzer bir resim (atlı dayı ve arkasındakiler falan aynı) var. nedir ne değildir fikri olan ya da bilen var mı?
21.12.2010
@janslore the celebrity, albümü sipariş ettim, gelsin bakıp çeşitli çıkarımlar yapayım, fikirler yürüteyim.
21.12.2010
@Ahmet Saraçoğlu, nerden verdin siparişini?
21.12.2010
@janslore the celebrity, amazon. geçen hafta verdim, ocak ortası gibi gelir herhalde.
21.12.2010
@janslore the celebrity, evet o resim mayhem tribute’u. o resmin emperor ile alakası yok. bildiğin grim reaper resmi. qayin(cain) ile özdeştirilmiş. albümde bookletinde her şarkıya uygun konseptte resimler var, farketmişsindir heralde. kullanılan semboller mfo’nun sitesinde tarifleri vs var.
21.12.2010
@Exorsexist, emperor’la alakası olmadığını biliyorum. ben 2 ayrı resimden bahsettim. daha doğrusu biri grup fotosu, diğeri resim. resim olan Emperor kapağın aynısı. ünlü bir resim ama mayhem, emperor falan noluyo dediydim.
ahmet abi senden casus luciferi yazısı bekliyoruz…
yeterince dinledikten sonra ki kararım; sworn to the dark’a takla attırır. casus luciferi ile aynı kulvarda değiller, bu nedenle karşılaştırma yapmak saçma olur. bu albümde olan karanlık, satanik atmosfer sworn to.. da yok. bunda da stellavore gibi bi şarkı yok gerçi.
bir yigido da lifelover kritiği yapsın la.
02.11.2010
@Exorsexist, “sworn to the dark’a takla attırır” kısmı başta mümkün değil gibi geliyodu, yüzüncü dinlememde bile “yok ya sworn kadar iyi değil galiba” falan diyodum ama artık kabul ediyorum. baya hayvan bi şey bu. ama bunu da geçeceklerdir eminim.
kritikte yazılanların tamamına katılmakla beraber Sworn To The Dark’ın hastası olmuş bir dinleyici olarak bu albüme ilk birkaç dinlemede ısınamamış olsamda şuan hastalık derecesinde tutulmuş bulunmaktayım. ara ara giren alman thrash etkisi çok bariz ve şahane. birde tam muadili olmasada Malfeitor albümün hiti olma açısından Legions Of Ohe Black Light’a kafa tutabilecek güçte bir şarkı.
Pek güzel.
bu albümdeki gitar soloları çok mu şahane yoksa bana mı öyle geliyor anlamadım. normalde gitar solosuna takık biri değilimdir hatta dinlediğim şeyi değerlendirirken en son baktığım ayrıntılardan biridir ama bu albümdeki sololara dikkat kesilmemek mümkün değil. gerçekten enfes. Watain’i zaten çok severdimde bu albümle beraber o sevgi katlandıkça katlandı. kesinlikle yılın en iyi albümlerinden biri.
20.01.2011
@ismail vilehand, evet. blues tabanlı soloları çok sevmem açıkçası ama bu kadar karanlık müziğe manyak yediriyolar.
albümde diğer bi hasta olduğum şey de E.’nin bas gitara yaptığı baş parmak vuruşları. bilmem fark eden oldu mu ama arada “pıt pıt” diye duyuluyor.
Waters of Ain dinlerken gebercem yakında…
Bu albüme HALA çok fazla ısınamadım ama Waters of Ain’in son 4 dakikası inanılmaz.
02.01.2011
Anasını satayım senin yüzünden başka bir şey dinleyemez oldum… Çok sitemkarım.
albümün kitapçığı, kartoneti, sanat tasarımı mükemmel. uzun zamandır gördüğüm en başarılı albüm sunumu diyebilirim.
28.12.2010
@Ahmet Saraçoğlu, Bi yerlerden bulursan Sworn To The Dark’ın digipack versiyonunu edin. Gerçi limited sanırım ama muazzam. Ben ankara’da tolga’dan alacaktım, satmadı adam ben bunu arşivime katıcam lan süpermiş bu diyip. ühü ibne…
29.12.2010
umarım kızmazsın böyle bir harekete. maksat site faydalansın.
(herhangi bir art niyet yok inan)
http://cover-paradies.to/?Module=ViewEntry&ID=528752
29.12.2010
@nordson, niye kızayım ki? :)
Watain dünyanın en pahalı black metal grubu sanırım. Kasaptan kan, dalak, böbrek filan almak için ekstra ücret mi alıyolar napıyolar bilmiyorum ama pazar günü Göteborg’da verecekleri konser 370 kron, bu da aşağı yukarı 100 TL (!) yapıyor. Öyle küçük festival tarzı falan da değil, normal tek Watain konseri. Gitmeyi istiyodum, eminim de değişik bi tecrübe olur ama, o kadar parayı çıkarıp da vermeye kıyamadım valla. Arch Enemy’e kaldım yine.
@TAAKE, http://www.hellbound.ca/wp-content/uploads/2010/05/watain-2.jpg
niye ya bu poz cok eglenceli ve anlamli gibidir bence? :) digerleri tamam da bu fotograf her zaman gulumsetmistir beni. uppsala kalesinin orda bu toplar, hala da kiliseye dogru donuktur. john barry’nin “zulu main theme” parcasi esliginde bakilasi bi fotograftir bu. :) niyeyse aklima bu parcayi getirir.
@TAAKE, Boşversene. Lawless Darkness gibi albüm yapan adamlar isterse içlik don, boğazlı kazak ve mullet stili saçlarla gezip dolaşabilir.
10.02.2012
@Exorsexist, o da doğru :)
abi malfeitor’un son iki dakikasını yazan adam satanistim diye takılmasın yahu :) sen belli ki baya içli,duygusal adamsın be..
espri bi tarafa son kısım beni epey hüzünlendirir valla…ühü :,(
O değil de watain türkiyeye gelseydi muhteşem olurdu.
waters of ain gerçekten nasıl bi sanat eseridir ya…her dinleyişimde hala müthiş heyecanlandırıyor…albüm çıkalı 4 yıl oldu ve hala müthiş keyif veriyor…
Waters of Ain son 1000 yılın en muhteşem, en yanına yaklaşılamayacak eseridir. Bizler de bu mükemmelliği kavrayabilenler ve kavrayamayanlar olarak ikiye ayrılıyoruz, bu kadar.
Ortalama 10 yıldır metal müzik dinliyorum, mutlu gününde adamı hüzünlendiren, ortada hiçbir şey yokken derbedere bağlatan, tribe sokan yüzlerde şarkı dinledim. Ancak hiçbiri, HİÇBİRİ Waters of Ain’ın bana yaşattıklarını yaşatmadı. Hatta bir ara şarkının büyüsünün bozulması için özellikle çabaladım, bir şarkının benim üzerimde bu kadar büyük etkisi olmasını kabullenemiyorum, ancak yine o galip geldi. Çok fazla sevdiğim için dinlemeyi bırakmayı esaslı esaslı düşündüğüm ilk ve tek şarkıdır. Sayfalarca yazı, yüzlerce albüm, binlerce sanat eseri, bu başyapıtı tasvir etmek için yetersiz kalır benim gözümde. Büyüttükçe büyütüyorum ancak asla net biçimde düşündüklerimi, bu şarkının bendeki yerini betimleyemiyorum.
For thou art the wisdom’s keeper
The shoreline where truth shall unwind
A truth that in life I am doomed to search
But shall die to find
So now, I must leave these shores
Never to return
So I set my sail towards the setting sun
At the end of the world!
03.05.2014
@DrAQA, cok guzel yazmissin…gercekten tarifsiz bit zevk, sanat eseri, saheser artik ne denirse aq…hele o son 5 dakkasi yok mu?? Abboowww…
Waters of Ain’i ayda bir dinleyebilecek kadar duygusal dayanıklılığım var. Daha sık dinlersem durduk yerde mahzunlaşıyorum. Hatta abartmak gibi olmasın, benim gibi 5 arkadaşım daha özellikle son zamanlarda bu şekilde ayda 1-2 kez dinliyoruz. Çoğunlukla da bir araya geldiğimizde. Koca koca adamları umut sarıkaya’nın bir karikatüründeki “çalma o parçayı çalma, anısı var laağn!” diyip yumruğunu masaya vuran meyhaneci ağır abi durumuna sokuyor.
Sadece hüzünlendirdiğinden değil, parçanın güzelliği de dayanılamayacak cinsten.
Şöyle ki;
Stendhal sendromu: kişinin genellikle özgün, yaratıcı, olağanüstü vb. ölçüde yüksek estetik özelliklere sahip bir sanat eseri karşısında duyduğu çaresizlikle karışık hayranlık/beğeni hissi. (Stendhal, floransa’daki kutsal haç bazilikasını gezdiğinde oradaki fresklere o kadar hayran kalır ki baygınlık geçirecek gibi olur.)
Aynı şekilde Waters of Ain de, yukarıda DrAqa’nın dediği gibi “waters of ain’i kavrayabilen” sınıfa giren insanları her dinleyişte stendhal sendromuna sokuyor.
Bu da son iki yorumdan devam. Eğer biri dünyanın en iyi şarkısını soracak olursa vereceğim cevap her zaman Waters of Ain olacaktır. En iyi black metal ya da en iyi metal şarkısı değil, EN iyi şarkı. Şu şarkının bende, bizde yarattığı duyguyu net bir şekilde başka hiçbir şarkı yaratmıyor. Zaten kendini aynen de ayda 1-2 defa dinletebiliyor, daha fazlasından uzak durmaya çalışıyoruz mümkün olduğunca. Tabii ki abartı gelecektir bu cümleler, ama cidden de değil. Şarkı girdiği an AAAH BEEE yakarışlarında bittiği anda da sessizlikte bırakıyor, öylece kalakalıyoruz. Sonrasındaysa dakikalarca asık ve de iki el tarafından kapatılan suratlar. Zilyonuncu defa “İnsanoğlu nasıl böyle birşeyi yaratır” denmesi de cabası.
Hayatımın geri kalanında hiçbir şarkının beni bu kadar etkileyeceğini, dinlediğimde gün boyu belamla ilişkiye geçeceğini sanmıyorum. Sanat, başka birşey değil.
Waters of Ain övme şenliklerine ben de katılayım o halde. Ben de hayatımda dinleyip dinleyebileceğim en iyi şarkının bu olduğunu düşünüyorum. Bu şarkının güzelliğinin yanına yaklaşabilecek bir tek Deathspell Omega – Abscission var sanırım. Bir de belki Opeth – In Mist She Was Standing.
Bana Stendhal Sendromunu yaşatan tek şarkı da yine bu lanet eser.
Waters of ain övüp gidecem. mutlu yıllar herkese
Eskimiyor aq çok abartı seviye lan bu albüm. Çıkışına tanıklık edebildiğim için gurur duyuyorum resmen.
Sanırım dünyanın en iyi şarkısı amk ya… Gerçekten müzik dinleyenler Waters of Ain’i kavrayabilenler ve kavrayamayanlar olarak ikiye ayrılmalı. Her dinleyişte orgazm oluyorum.
Üç üstte bir arkadaş da belirtmiş. Abscission çok yaklaşıyor ama Waters of Ain farklı bir olay. İkisi de canlarım.
28.08.2021
@Yiğit, iyi şarkı ama öyle abartmaya gerek yok. 50 tane daha iyi BM şarkı sayarım. müzik hakkında kendi görüşünü bildirmiş olabilirsin ama müzik hislerle alakalı bir şey bazen 2 akorlu bir şarkıda öyle dahice birşey yapmışlardır ki geberirsin.bu şarkıda mesela bende öyle bir durum oluşmadı…
Masterpiece 🖤
Çok fazla alkol, otuza merdiven ve Waters of Ain. İyi ki varsın PA.
Kafam bayağı iyi, 3 aydır her şey sik gibi, hayatıma en çok şeyi katan insandan ayrıyım, çocuğum olsun istiyorum, yaş otuza geldi, 4 ay sonra askerim, sonrasında ne bok yicem bilmiyorum ve Waters of Ain övmeye geldim.
Bu arada PA ve Ahmet Abi iyi ki var, gerçekten.
06.12.2023
@Koray, kolaylıklar Koray. Belli ki zor bir dönemdesin ama işler mutlaka yoluna girecektir. Güçlü kalmaya çalış yeter. 🖤