“Sanırım biri beni öldürmeye çalışıyor” diye başlar bu albüm. 2000′ler sonrasının en önemli albümlerinden birinin, bir kere dinlendi mi unutulmayacak açılışı bu şekilde yapılır. “Balinayı gördüğünde ciğerlerini kanla ve şimşekle yar… Zıpkını tam alnının ortasına nişan aldığın sırada gözlerinin içine bak“.
MASTODON 2000′lerin başıyla birlikte nasıl patladı arkadaş. Önceki işleriyla başta ana kucağı Atlanta olmak üzere yerel ve üzeri başarılar elde eden ve bulunduğu çevrede adını duyuran MASTODON’un dünyaya malolması, 2004 yılındaki bu ispermeçet balinasıyla olmuştu. Bu albümün ardından neler çıkmadı ki; bire bire MASTODON müziği yapan onca grup mu dersiniz, MASTODON’un işlediği bu Moby Dick temasını genel grup konseptine bağlayan gruplar mı dersiniz… MASTODON bir şekilde çıktı, yumruğunu masaya koydu ve 2000′lerin ilk standart belirleyen gruplarından biri oldu.
Öncelikle bahsedilmesi gereken, MASTODON’u farklı kılan ve bu sayede diğer sayısız gruptan ayrılmasını sağlayan kimi unsurlar var. Bir kere grup çok süper müzisyenlerden oluşuyor. Her eleman enstrümanına gayet hakim ve bu sayede enstrümanları üstünde pek fazla grubun ayak basmadığı mecralarda gezinebiliyorlar. Gruba özgü kimi farklı nota bileşimleri, MASTODON’un kendine özgü sound’unun yaratılmasına ön ayak oluyor ve ilk andan “Aha da MASTODON” dedirtebiliyorlar. İkincisi, grubun etkilenimlerini çok iyi seçmiş oluşu. MASTODON müziğinde METALLICA’yı duymak da mümkün, MOTÖRHEAD’i de, MELVINS’i de, NEUROSIS’i de. Gerektiği zaman daha atmosfer bazlı işler yapıyorlar, gerektiğinde duygunun dibine vurup, gerektiğinde de hikayenin geçtiği okyanus gibi dalgalanıyor, esip gürlüyorlar.
MASTODON teknik elementleri olması gerektiği kadar kastırıp hep şarkıya hizmet etme yoluna gittiğinden, parçalar hiçbir zaman nereye doğru gittiği bilmeyen avare bir ruh haline bürünmüyorlar. Bu da MASTODON’un her zaman için ne yaptığının farkında olarak görülmesini sağlıyor.
Şimdiye kadarki dört albümünde dört farklı elementi konu eden grup (“Remission”: Ateş, “Leviathan: Su, “Blood Mountain”: Toprak, “Crack the Skye: Hava), “Leviathan”da bu su atmosferini bir şekilde vermeyi başarıyor. Daha dumanlı kafayla yazıldığının belli olduğu kısımlarda, sözlerde anlatılan hikayeyi bir şekilde hissediyorsunuz. Okyanusun ortasındaki yalnızlığı, o çileli bekleyişi tadıyorsunuz.
Albümde birçok MASTODON klasiği var elbet. Blood and Thunder zaten yeni milenyumun en önemli ve bilinen metal klasiklerinden biri olmayı kısa sürede başardı. Onun dışında I am Ahab, Seabeast ve Iron Tusk da albümden single olarak çıkan diğer parçalar. Ancak albümde parça ayırmayı imkânsız kılacak bir gövde gösterisi olduğu da hepimizin malûmu.
Albümü zengin kılan daha bir çok element var. Dailor’ın tüm boşlukları dolduran mükemmel davulculuğu; albümdeki dinamizmi, çeşitliliği besleyen farklı tarzda vokaller; sludge kavramını olduğundan bambaşa boyutlara taşıyan bir progresif anlayış; ve hepsinden önemlisi gruptaki benzersiz şarkı yazma becerisi. Hepsi, “Leviathan”ın nasıl böyle önemli bir albüm olduğu sorusuna cevap niteliğinde unsurlar.
MASTODON’un özellikle bu albümle çıkan önemine de azıcık değinip sona yaklaşalım. Bilindiği gibi sludge metalin asıl temellerinin atıldığı yer Kuzey Amerika. Seksenlerde türü icra eden pek çok grup, hep buradan çıktı ve Amerika country müziğinden, blues’dan ve southern rock’tan etkiler barındıran, kısacası her şeyiyle A.B.D.’yi hissettiren bir heavy metal yaptılar.
Bence MASTODON’un bu denli tutulmasının ve özellikle Kuzey Amerika’da böylesi benimsenmesinin nedenlerinden başlıcası, grubun kendi toprağından bir müzik yapıyor oluşu. Hem her şeyiyle Amerika’ya ait gibi gelen, hem içindeki progresif öğelerle çılgınlarcasına zenginleşen, hem de barındırdığı üstün müzisyenlikle yanına yaklaşılmaz gözüken MASTODON, tüm bu öğeleri harika bir konseptle desteklediği bu albümüyle zincirlerini kırdı ve yeni milenyumun en önemli birkaç metal grubundan biri olmayı başardı, Warner Bros.’la anlaşacak, Hollywood filmlerine müzik yapacak kadar büyüdü.
Metal dinleyip de bu zamana kadar bu albümü, en azından albümden bazı şarkıları duymamış insanlar elbette ki vardır; ancak onlar bilirler mi ki çok yanlışlardadırlar, onlar bilirler mi ki metal tarihinde yer eden bir şeyi kaçırmaktadırlar.
“Yılın Albümü” (Kerrang!)
“Yılın Albümü” (Revolver)
“Yılın Albümü” (Terrorizer)
“Yılın En İyi 2. Albümü (Metal Hammer)
“Son 20 yılın en önemli 3. albümü” (Metal Hammer)
“Blood and Thunder: Son 10 Yılın En Önemli 50 şarkısından Biri” (NPR)
Konuklar:
Scott Kelly (NEUROSIS): "Aqua Dementia"daki ana vokaller
Neil Fallon (CLUTCH): "Blood and Thunder"ın sonundaki vokaller
Şarkılar 1. Blood and Thunder
2. I Am Ahab
3. Seabeast
4. Ísland
5. Iron Tusk
6. Megalodon
7. Naked Burn
8. Aqua Dementia
9. Hearts Alive
10. Joseph Merrick
http://www.lolwut.com/pics/mobydick.png eheh.
bir de blood and thunder klibindeki yeşil sakallı palyaço abinin kim olduğunu biliyor muyuz? pek bir karizma abidesiymiş kendisi.
bu albüm çok kısa gelirdi bana şimdi fark ettim son 2 şarkı eksikmiş bende :)
2 şarkı eksik haliyle güzel albüm. son albümlerinden geriye doğru dinlemeye başlamıştım geldiğim en son albüm bu. call of mastodon’u pek sevememiştim. blood mountain’la crack the sky çok güzeller zaten.
Şu görseller ne kadar güzel yahu. Carnivale’da hikayedeki önemli olayların simgeleştirildiği, dizideki rüyalarla, görülerle falan bağlantılı ürkünç bir boyut vardı. Oradan çıkmış gibi geliyor bu grubun her artworku.
metal dinleyip de mastodon’u sevmeyen kimse görmedim. en fazla dinlerim de fanı değilim e kadar gidenleri gördüm ama ben cidden mastodon’u hiç sevmiyorum lan. harbiden dinlemeye dayanamıyorum. mastodon’u sevmem için ne yapmam lazım yardın edin bana pls.
@caksu, ooov yardım çağırıma cevaplar gelmiş güzel:) o zaman tekrar bi crack the sky dan başlıyorum dinlemeye. bi kere dinlemiştim onda da fena gelmemişti açıkcası. gerçi baya insan pek oyle beğenmemişti son albümü.
bu albümü çok iyi hatırlıyorum ahmet saraçoğlu’nun aksakritim.com’daki davul albümleri makalesinde görüp, indirmiştim. sonra çok beğenip orijinalini sonra da moby dick kitabını almıştım:=) moby dick’i okuma fırsatı bulmadım ama bir gün moby dick’i okurken, arka planda bu albümü dinleyeceğim, yapıcam bunu inşallah bir gün:)
onun dışında fazla söze gerek yok mastodon’ın “bence” en iyi albümüdür. ayrıca hearts alive kadar underrated bir parça da yoktur.
Modern metalin kural koyan albümü budur cidden. Üstüne koydukları Blood Mountain ve Crack the Skye efsanevidir, ama Leviathan grubu underground sulardan mainstream’e ulaştırması açısından mihenk taşıdır. Bir nevi Ride the Lightning sendromu. Fanboy detected: Son yıllarda metal müzik çift gitar işçiliğini Bill Kelliher ve Brent Hinds kadar ekol oluşturan tarzda kullanan bir ikili daha görmedi.
@masteroforion, yok dinledim zaten albüm keyifli baya ama en iyisi gibi de gelmedi bana pek. Akabinde winampime 2004 yazınca gördüm, ne verimli yıl olmuş yahu.
Behemoth-Demigod, Marduk-Plague Angel, Necrophagist-Epitaph, Enslaved-Isa, Bloodbath-Nightmares made Flesh, Evergrey-The Inner Circle ilk göze batanlar. Yuh lan. tabi bunların çoğu extreme olduğu için en iyi listelerine girmeleri zor. Gönüllerin şampiyonları diyelim =)
tüm mastodon diskografisi içinde en harika artworkleri barındıran albüm. hatta hayatımda gördüğüm en harika artworkler ! keşke şu adamla çalışmayı bırakmasalardı, hunter’ın kapağına acayip kıl oluyorum.
@Ahmet Saraçoğlu, Abi biz seni gitarist bilirdik, davulda da gayet iyiymişsin ama bu kesmez Scavenger of Human Sorrow’u da bekleriz. Blood and Thunder’ı da ayrı severim, Mastodon ile tanışma şarkımdır. (bkz: NFS Most Wanted)
Sabah sabah tekrar çevirip artworklerine sözlerine filan da bakınca Blood Mountain’dan daha çok sevdiğime karar verdim. Tabi birinci hep Crack the skye olacak ama buradaki ciddiyet, karanlık ve yağmurlu okyanus atmosferi, balina gibi çok sevdiğim hep sarılasım olan bir hayvan konsepti(kitabı da seviyorum) , şarkıların direktliği, gitarı daha az banjo gibi kullanmaları filan benim için daha çekici.
Yalnız Hearts Alive son 4-5 dakikasında bu kadar süründürülmese daha iyi olurdu yoksa gözümde 10′luk albüm. Mastodon bunu bazen yapıyor, Blood Mountain’da da sleeping giant öyle mesela. Şarkının ilk kısmı müthiş duygu yüklü ama sonrasında banjolu progresif delirmeler parçayı boğuyor. Hearts Alive da öyle, iyi şarkı evet ancak bence 8.dakikadan sonra akmıyor.
Bir de her dinlediğimde Megalodon’un orta kısımlarının Welcome home(sanitarium)’un son kısmındaki hızlanan rifften direkt aparma olduğunu düşünmeden edemiyorum ama olsun basit bir riff zaten, şarkıya da gidiyor.
@Twat, benimse en sevdiğim 3. Mastodon işi. Ama Hearts Alive ve Sleeping Giant olayına katılmıyorum. O progresif delirmeceler Mastodon’ı, Mastodon yapan ana elementlerden biri diye düşünüyorum.
@TanSolo, @çaksu ikiniz de haklısınız, sevenlerin çoğu bu girift yapı yüzünden de seviyor mastodon’u. Ama ben genel metal zevki olarak da asfalt gibi zift gibi uzatmalı çamur stoner sevmediğim için bu kısımlarda biraz yabancılaşıyorum müziğe.
Yine de aşırı rahatsız olduğum bir olay değil, tutup da albümü kapatamıyorum her türlü candır mastodon.
Çok net bugun metal dinliyorsam daha doğrusu dinlemeye devam ediyorsam başlıca sebeplerinden biri bu albüm, bakış açısı hayat görüşü ne varsa derinden etkilemiş bir şahaser. Duyduğum ilk saniyeden nasıl yüce bir şey olduğunu belli eden iki albümden biri benim için. Diğeri için bkz: Converge – Jane Doe
Seabeast dinlerken daşşaklarımda bir şişkinlik hissediyorum. Hani öyle böyle değil, sanki sikimin altında billur değil de 2 tane kaz yumurtası taşıyormuşum gibi hissediyorum. Anadan üryan gezmediğim zamanlar dinlediğimde bel altımda hissettiğim acı tarif edilemez.
Leviathan ve Blood Mountain’daki Mastodon bambaşka. Yalnız bu albümdeki Brann Dailor performansı yer yer çok fazla bence. Bu adamlar bu davulların üzerine konserlerde falan iyi çalıp üzerine vokal yapıyorlar. Adam arkada drum solo takılıyor.
ahmet nabıyon abi öle siteye bi girdim nile, sayfayı yeniledim mastodon, rüştü görmüş ertem şener gibi oldum yeminle bak.
blood mountain daha iyi ama..
blood and thunder demişken ehehe,
http://youtu.be/bpoAcXu65TM
http://www.lolwut.com/pics/mobydick.png eheh.
bir de blood and thunder klibindeki yeşil sakallı palyaço abinin kim olduğunu biliyor muyuz? pek bir karizma abidesiymiş kendisi.
31.07.2010
@nekropunk, ahahahah abi su karikaturun hastasiyim ya. /b/ de ilk gordugum zaman cigerim sokuluyodu gulmekten hahahah
01.08.2010
@Batuhan Bekmen, ebedi neşe kaynağım abi ehah.
31.07.2010
@nekropunk, scott kelly sanki..
album kapağı efsane
bu albüm çok kısa gelirdi bana şimdi fark ettim son 2 şarkı eksikmiş bende :)
2 şarkı eksik haliyle güzel albüm. son albümlerinden geriye doğru dinlemeye başlamıştım geldiğim en son albüm bu. call of mastodon’u pek sevememiştim. blood mountain’la crack the sky çok güzeller zaten.
davulcusuna her türlü popoyu rezerve etmeye hazırım.
Şu görseller ne kadar güzel yahu. Carnivale’da hikayedeki önemli olayların simgeleştirildiği, dizideki rüyalarla, görülerle falan bağlantılı ürkünç bir boyut vardı. Oradan çıkmış gibi geliyor bu grubun her artworku.
şu artworkler beni öldürecek şerefsizim.
metal dinleyip de mastodon’u sevmeyen kimse görmedim. en fazla dinlerim de fanı değilim e kadar gidenleri gördüm ama ben cidden mastodon’u hiç sevmiyorum lan. harbiden dinlemeye dayanamıyorum. mastodon’u sevmem için ne yapmam lazım yardın edin bana pls.
30.07.2010
@heat, crack the sky dan başla.sarmadı mı (saracak inan bana:) biraz zaman tanı birkac kere daha dinle
31.07.2010
ben “blood mountain” ile sevmiştim mastodon’u, adamlara alışması biraz zor gelebilir tabi doğal ama bir yerden yakalayınca bırakamıyorsun.
31.07.2010
@heat, Crack The Skye limited versiyonda enstrumantel halleri var şarkıların. Deneyebilirsin.
31.07.2010
@caksu, ooov yardım çağırıma cevaplar gelmiş güzel:) o zaman tekrar bi crack the sky dan başlıyorum dinlemeye. bi kere dinlemiştim onda da fena gelmemişti açıkcası. gerçi baya insan pek oyle beğenmemişti son albümü.
bu albümü çok iyi hatırlıyorum ahmet saraçoğlu’nun aksakritim.com’daki davul albümleri makalesinde görüp, indirmiştim. sonra çok beğenip orijinalini sonra da moby dick kitabını almıştım:=) moby dick’i okuma fırsatı bulmadım ama bir gün moby dick’i okurken, arka planda bu albümü dinleyeceğim, yapıcam bunu inşallah bir gün:)
onun dışında fazla söze gerek yok mastodon’ın “bence” en iyi albümüdür. ayrıca hearts alive kadar underrated bir parça da yoktur.
21.12.2010
@baldur, tesadüfen bunu buldum. :)
http://i26.photobucket.com/albums/c141/Brainworm666/davulcuifresi-01.gif
12.04.2011
@Ahmet Saraçoğlu, efsenevi :))
12.04.2011
@deyyus, Alevleri koymasaymisim iyiymiş. :) herhalde birisi ismini oradan kolayca silip sahiplenmesin diye yapmisim. Gençlik tabi.
Modern metalin kural koyan albümü budur cidden. Üstüne koydukları Blood Mountain ve Crack the Skye efsanevidir, ama Leviathan grubu underground sulardan mainstream’e ulaştırması açısından mihenk taşıdır. Bir nevi Ride the Lightning sendromu. Fanboy detected: Son yıllarda metal müzik çift gitar işçiliğini Bill Kelliher ve Brent Hinds kadar ekol oluşturan tarzda kullanan bir ikili daha görmedi.
selam ben senay, gercekten super bir site, eger facebook veya twitter varsa eklemek isterim…
last fm vardı sanki ama facebook yok heralde.
nese Metal Hammer’ın dediği ilk albüm ne bilen var mı?
28.09.2010
@Blakkheim, Velvet Revolver – Contraband
28.09.2010
@havitetty, öeh.
28.09.2010
@havitetty, iyi hatırlattın, onun da kritiğini yazmam lazım bir ara.
01.10.2010
@Blakkheim, Contraband de yakaroğlu bi albümdür ya :)
01.10.2010
@masteroforion, yok dinledim zaten albüm keyifli baya ama en iyisi gibi de gelmedi bana pek. Akabinde winampime 2004 yazınca gördüm, ne verimli yıl olmuş yahu.
Behemoth-Demigod, Marduk-Plague Angel, Necrophagist-Epitaph, Enslaved-Isa, Bloodbath-Nightmares made Flesh, Evergrey-The Inner Circle ilk göze batanlar. Yuh lan. tabi bunların çoğu extreme olduğu için en iyi listelerine girmeleri zor. Gönüllerin şampiyonları diyelim =)
gelmiş geçmiş en iyi konsept albümler sıralamasına kafadan girer. mükemmel bir anlatım mükemmel bir konu. tüm övgüleri hakediyor.
en iyi konsept albümler sıralamasına 70′lerin progresif rock grupları girebilir. bu grup ancak sonlarda yer bulur.
15.01.2011
Sokayım sıralamalara da, şahane albüm.
29.05.2011
@masteroforion, yanlız senin şu mastodonşinaslığına hastayım aga. böyle devam hep. :)
29.05.2011
@b, onları da bilirim ama bunun konsepti de çok başarılı tasarlanmış, gayet güzel bir yer alır bence öyle bir sıralama olsa.
ulan valla sevmeye başladım artık mastodon’u, çok başarılı albüm burdan da herkesle paylaşayım dedim =)
yalnız şu brann dailor davulculuğu hala bazı yerlerde kulağıma feci batabiliyor, onun dışında kusursuz albüm
29.05.2011
@heat, Leviathan’ı Leviathan yapan öğelerden biri bana göre o sıradışı davullardır. Bence döktürüyo adam.
Bakın ne buldum..
http://www.youtube.com/watch?v=6wy_mXuEsP0
15.06.2011
@caksu, Hahaha çok iyiymiş. Reklamda Melvins tişörtüyle salınan adamdan ne bekliyosun zaten :d
Seabeast şaheserdir kanımca.
“BLOOD AND THUNDER: YILIN EN GAZ PARÇASI” (BLACKROSEIMMORTAL)
“DEMIGOD: BU YILIN EN İYİ ALBÜMÜ” (EXORSEXIST)
“PİNK FLOD:BU YILIN EN İYİ GRUBU” (SAKLANAN SAMAN)
“MEGALODON : ŞUKULARIMI KURBAN EDİYORUM” (COMING SOON)
o değil de, NAKED BURN!
tüm mastodon diskografisi içinde en harika artworkleri barındıran albüm. hatta hayatımda gördüğüm en harika artworkler ! keşke şu adamla çalışmayı bırakmasalardı, hunter’ın kapağına acayip kıl oluyorum.
02.10.2011
belki bu video fikrini…
http://www.youtube.com/watch?v=hwgqenxNUfs
http://youtu.be/h85KV5e6t-E
şöyle birşey var tüm albümü piyanoyla çalmış eleman.
22.03.2012
@bloodshower, evet, mükemmel olmuş
22.03.2012
@bloodshower, Para verip almak istiyorum bu versiyonu. Sahip olmalıyım. Benim olmalı.
22.03.2012
@bloodshower, Seabeast’in büyüklüğüne bir delil daha. :)
Şöyle bir şey yaptım: http://www.youtube.com/watch?v=YGo1S8AO-8Q
23.10.2013
@Ahmet Saraçoğlu, Abi biz seni gitarist bilirdik, davulda da gayet iyiymişsin ama bu kesmez Scavenger of Human Sorrow’u da bekleriz. Blood and Thunder’ı da ayrı severim, Mastodon ile tanışma şarkımdır. (bkz: NFS Most Wanted)
23.10.2013
@atoutlemonde, davulda tek kick pedalı olduğu için fazla double kick olan grupları çalamıyorum. Ama zaten olsa da çalamam Scavenger’ı.
23.10.2013
@Ahmet Saraçoğlu, az çok bilirim, elim ayağım birbirine dolanmıştı. Birgün çalıcam ama kararlıyım. Bkz: expect the unexpected.
23.10.2013
@Ahmet Saraçoğlu, Artık her davul cover videonu gördüğümde aklıma şu video geliyor
http://www.youtube.com/watch?v=9MIjp4tNPuc
23.10.2013
@Exorsexist, maşallah.
24.10.2013
@Ahmet Saraçoğlu, Tip / gözlük cemaat evlerindeki abiler gibi, harbiden hiçbir şey gördüğü gibi değil :)
Muhteşem bi albüm gerçekten.Naked Burn Mastodon’un ne kadar güzel vokal melodisi yazdığını gösteren en güzel bi kaç şarkı arasında.
04.07.2017
@akanker, Mastodonun en iyi albümü konusunda Blood Mountain ile fena şekilde kapışırlar
Sabah sabah tekrar çevirip artworklerine sözlerine filan da bakınca Blood Mountain’dan daha çok sevdiğime karar verdim. Tabi birinci hep Crack the skye olacak ama buradaki ciddiyet, karanlık ve yağmurlu okyanus atmosferi, balina gibi çok sevdiğim hep sarılasım olan bir hayvan konsepti(kitabı da seviyorum) , şarkıların direktliği, gitarı daha az banjo gibi kullanmaları filan benim için daha çekici.
Yalnız Hearts Alive son 4-5 dakikasında bu kadar süründürülmese daha iyi olurdu yoksa gözümde 10′luk albüm. Mastodon bunu bazen yapıyor, Blood Mountain’da da sleeping giant öyle mesela. Şarkının ilk kısmı müthiş duygu yüklü ama sonrasında banjolu progresif delirmeler parçayı boğuyor. Hearts Alive da öyle, iyi şarkı evet ancak bence 8.dakikadan sonra akmıyor.
Bir de her dinlediğimde Megalodon’un orta kısımlarının Welcome home(sanitarium)’un son kısmındaki hızlanan rifften direkt aparma olduğunu düşünmeden edemiyorum ama olsun basit bir riff zaten, şarkıya da gidiyor.
15.08.2020
@Twat, Benim de en sevdiğim Mastodon icraatlarından biri, Hearts Alive’ın son 4 5 dk sı. :) Hipnoz ediyo beni.
15.08.2020
@Twat, benimse en sevdiğim 3. Mastodon işi. Ama Hearts Alive ve Sleeping Giant olayına katılmıyorum. O progresif delirmeceler Mastodon’ı, Mastodon yapan ana elementlerden biri diye düşünüyorum.
15.08.2020
@TanSolo, @çaksu ikiniz de haklısınız, sevenlerin çoğu bu girift yapı yüzünden de seviyor mastodon’u. Ama ben genel metal zevki olarak da asfalt gibi zift gibi uzatmalı çamur stoner sevmediğim için bu kısımlarda biraz yabancılaşıyorum müziğe.
Yine de aşırı rahatsız olduğum bir olay değil, tutup da albümü kapatamıyorum her türlü candır mastodon.
Hayatımın albümlerinden
Çok net bugun metal dinliyorsam daha doğrusu dinlemeye devam ediyorsam başlıca sebeplerinden biri bu albüm, bakış açısı hayat görüşü ne varsa derinden etkilemiş bir şahaser. Duyduğum ilk saniyeden nasıl yüce bir şey olduğunu belli eden iki albümden biri benim için. Diğeri için bkz: Converge – Jane Doe
25.03.2022
@owlbos, ismini görmesem bu yorumu ben yazmışım sanırdım.
Seabeast dinlerken daşşaklarımda bir şişkinlik hissediyorum. Hani öyle böyle değil, sanki sikimin altında billur değil de 2 tane kaz yumurtası taşıyormuşum gibi hissediyorum. Anadan üryan gezmediğim zamanlar dinlediğimde bel altımda hissettiğim acı tarif edilemez.
Hearts Alive, son nefesime kadar en sevdiğim parça olarak kalacak.
Mastodon diskografisinin en iyi parçası.
Iron Tusk’ın giriş riffi genel olarak en sevdiğim rifflerden biri. Çalınış şekline ayrı bayılıyorum
06.11.2022
@woodenpint, ilk sevdiğim mastodon şarkısı. Muazzam!
Son zamanlarda bu albüme sardım sürekli açıp dinleme isteği geliyor.
Leviathan ve Blood Mountain’daki Mastodon bambaşka. Yalnız bu albümdeki Brann Dailor performansı yer yer çok fazla bence. Bu adamlar bu davulların üzerine konserlerde falan iyi çalıp üzerine vokal yapıyorlar. Adam arkada drum solo takılıyor.
Bugün, bu müthiş albümün, piyasaya çıkışının 20. yılı.
Hayatımın albümü.
2004′te Blood and Thunder NFS’de çok severek dinlerdim ama albümlerini hiç merak etmedim. Flatout’da da Megadeth falan çalardı.