Melodik death metalin genel olarak sevdiğim bir özelliği var, eğer icra edenler bariz bir biçimde kötü olmaya çabalamıyorlarsa ortaya çıkan müzik, tanımı itibariyle illaki bir şekilde dinleyiciyi oyalıyor. Dünyanın en tırt melodik death metal albümü bile ilk dinleyişte “Öff bu ne be!” dedirtmez, arızalarını zamanla ortaya döker. Bu açıdan hem bir avantajı, hem de dezavantajı var melodik death metal gruplarının.
Avantajları bahsettiğim üzere melodik yapıları sayesinde müziklerinin ilk başta “tanım itibariyle” kulağa hoş gelmeleri, dezavantajları ise gene bu melodik halin kısa bir süre sonra dinleyiciyi bayması ve müziklerinden soğutması. Çok az grup bu dezavantajı aşıp zamanının ötesinde albümler yapabiliyor, büyük çoğunluğu en iyi ihtimalle kendi döneminde çokça dinlenip sonrasında unutulacak albümler yapıyor.
Degradead İsveçli bir melodik death metal oluşumu olarak hali hazırda zaten maça 1-0 önde başlamış bir grup. Bir de üzerinde grubun In Flames’in tam desteğini aldığını eklersek iş 5-0 falan oluyor. Zira “Til Death Do Us Apart” In Flames elemanlarının teknik desteği ve gözetiminde, In Flames’in kendi stüdyosunda kaydedilmiş bir albüm. Jesper’dan hemen “Melodik death metal’in geleceği” övgüsünü almışlar tabii, ama en son bu tip övgüyü Eventide almıştı ve sonrasında elde patlamıştı, lakin onların bir türlü dikiş tutturamamaları başka bir hikaye.
Gene de Jesper’in gelecek melecek sözlerinden korkmamak lazım (yaşasın eski usül), öyle “modern metal” tadında bir şey yapmıyorlar, müziklerinde klavye katkısı çok çok az ama son dönem gaz In Flames şarkılarına yakın bir üslupları var, özellikle şarkı boyunca öküzleme gidip nakaratlarda temiz vokale dönme işinden bunlar da kurtulamamışlar. Esas In Flames etkisi lead gitar tonlarında var. Arada “Björn gitarı kapıp araya mı karışmış?” diyor insan ama melodiden ziyade çata-çuta bodoslama gitmek üzerine vatandaşların şarkı anlayışları dolayısıyla öyle In Flames tipi melodi sağanağı beklentisi hayalkırıklığıyla sonuçlanacaktır. Aslında genel üsluplarını nedense böyle iyice seyreltilmiş-basitleştirilmiş Arsis’e benzetiyorum ben, o tip bir düzeyli öküz metal anlayışı (daha ziyade düzeyli ilişki) içindeler.
Özetle, yazının başında bahsettiğim ayırımı hatırlarsak, kendi dönemi içerisinde zevkle dinlenecek bir albüm yapmış gençler. “Melodik death metal’in yeni yüzü!” denecek bir iş yok daha ortada, orası abartı. Görece düz bir müzikleri var ama gelecekte daha da iyi albümler yapmaları mümkün . Ancak dediğim üzere, eğer bariz bir aydınlanma yaşamazlarsa bu tarzda gidebilecekleri nokta zaten sınırlı. Zira mevzu melodiklik ise çok daha iyi melodiler yazabilen, yok eğer mevzu thrash/death ise çok daha gaz rifler yazabilen gruplar hali hazırda mevcut. Bakalım ileride bu çıkmazı nasıl çözecekler. (Bu arada grubun hali hazırda 2. albümünü çıkardığını ancak benim daha dinlemediğimi de belirteyim, albüm genel olarak başarılı bulunmuş durumda.)
sambalici
Melodik death metal kulvarında kendini dinleten gruplardan Degradead.O kadar.İlerde ne yaparlar bilmem tabi.Keşke şaşırtsalar, yeni bir soluk getirseler.İkinci albümleri de güzel daha fazla melodi kullanmışlar.Bu albümü sevdiyseniz onu da seversiniz büyük ihtimalle.Bir de “Relations To The Humanity”i In Flames bestelese grubun en büyük hitlerinden biri olabilirdi.
fena grup değilmiş ama clean vokal kullandıkları kısımları cok düşük kalmış pek sevmedim bu sene de albüm cıkarcaklarmış ona da bakarız bi. bide the absence var onlar da cıkarsın artık şu albümü lan şahane grup onlarda.
ilk çıktıklarında in flames bunları baya bir pohpohlamıştı. hatta kayıt ve miksajı direkt in flames üstlenmişti desek yanlış olmaz. bu albümlerini dinledim, ama pek bir olaylarını göremedim. son albümleri daha iyi diyolar. bi bakmak lazım.