Selam Gus. Nasılsın? Sanırım geçen seneye göre daha yoğunsun.
Teşekkürler, iyiyim. Evet bu sene geçen seneye oranla epey yoğun geçiyor.
İlk olarak, OZZY olayı için seni kutlarım. Neler hissediyorsun? Metalin en ünlü ikonuyla çalacak olma fikrini benimsedin mi, yoksa hâlâ şaşalamış bir halde misin?
Sağol! Tabii ki böylesi büyük bir olayı henüz tam anlamıyla kanıksamış değilim. Hâlâ bunun gerçek olduğuna inanamayacak kadar heyecanlıyım! Bu olanlar gerçek mi, yoksa rüya mı görüyorum diye düşündüğüm oluyor, gerçekten! Sanırım kısa sürede özümsenecek bir durum değil bu.
OZZY konusuna birazdan döneceğiz elbet, ancak önce kendi grubuna değinelim. OZZY’nin gitaristi olman FIREWIND’i nasıl etkileyecek? “The Premonition” 2008′de çıkmıştı ve şimdi OZZY OSBOURNE’un gitaristisin, yeni FIREWIND albümünün kaderi ne olacak?
Yeni FIREWIND albümü neredeyse hazır aslında. Sanırım sonbaharda raflardaki yerini alacak. Önümüzdeki haftalarda albümle ilgili tüm ayrıntıları duyuracağız zaten.
“The Premonition”a yönelik tepkiler nasıldı peki? Umduğunuzdan iyi miydi?
“The Premonition” tartışmasız en başarılı FIREWIND albümüydü. Pek çok harika yorum yayınlandı ve Fransız Rock Hard ile İtalyan Metal Hammer dahil kimi önemli dergiler tarafından ayın albümü seçilmişti. Aynı zamanda 15 ay boyunca turladık ve 110 tane konser verdik. ARCH ENEMY, DARK TRANQUILLITY, KAMELOT, STRATOVARIUS gibi pek çok harika grupla konserler verdik. Ayrıca Download 2008 gibi bazı önemli Avrupa festivallerine katıldık. Aynı zamanda efsanevi Donington Festivali’nde çalan ilk Yunan grup olma onurunu da yaşadık. Yine bu albümle headliner statümüzü kazandık ve Avrupa’daki ilk headliner turumuzu yaptık.
FIREWIND, içinde Yunan, İngiliz ve Amerikalı müzisyenler olan çok uluslu bir grup izlenimi veriyor. Bu durum provalarda ve konserlerde bir sorun yaratıyor mu?
Aslında şu anki kadro, davulcumuzun Alman olması dışında tamamen Yunan müzisyenlerden oluşuyor. Genelde dünya çapında bir tura çıkmadan önce prova yaparız. Öyle haftada üç kez buluşup prova yapan gruplardan değiliz. Sadece turlardan önce olur bu. Bu yüzden farklı yerlerde yaşıyor olmak gibi bir sorun yaşamıyoruz. Turne öncesi hazırlık için buluşuruz, sonra da tura çıkarız.
OZZY’ye dönelim. OZZY seni nasıl buldu? Seni ona kim önermiş? Çağırılıp denendin mi yoksa bir gün telefonun çaldı ve “OZZY’nin gitaristi olmak ister misin?” diye bir soruyla mı karşılaştın?
Sanırım muhtemel yeni gitarist listesine bir şekilde benim adım da girmiş. Geçen sene sonlarında OZZY’nin ekibinden birisi benimle irtibata geçti ve böyle bir şey için denemeye gelmek isteyip istemeyeceğimi sordu. Birkaç hafta sonra Los Angeles’a uçtum ve deneme provasına katıldım. Çalışımı beğendiler ve BlizzCon’daki ilk konserde çalmamı istediler. Bu geçen Ağustos civarlarında Anaheim, Kaliforniya’da gerçekleşti.
Bildiğimiz gibi OZZY gerçek anlamda bir marka. Sahnedeyken veya OZZY’nin çevresindeyken sana nasıl davranman gerektiğini söyleyenler oldu mu? Bize bahsedebileceğin türde “OZZY Kanunları” var mı?
Bu tarz kurallar falan yok. Sadece kendim gibi olmaya ve çalabildiğimin en iyisini çalmaya çalışıyorum. Bu bir rock n’ roll grubu dostum, Buckingham Sarayı’nda yaşayan lordlar değiliz biz. Senden beklenen tek şey, gereken zamanda gereken yerde olmak ve ORTALIĞI DAĞITMAK!
OZZY’nin yeni alümü “Scream“e bir katkın oldu mu? OZZY’nin gitaristleri haricinde bir şarkı yazım ekibi var mı?
Ben olaya dahil olduğumda albüm çoktan yazılmıştı. Sadece rifleri çalıp solo atacak bir gitariste ihtiyaçları vardı. Gerektiği kadar “gitarlı” olmayan kimi yerleri tekrardan düzenledim ve kariyerimde çaldığım en iyi soloları çalmaya çalıştım.
ZAKK WYLDE’ın stilini sever misin? OZZY’ye katılmadan önce onun şarkılarını çalmayı biliyor muydun, yoksa sonradan mı öğrendin?
Elbette ZAKK’in bir hayranıyım! Onun çaldığı albümlerle büyüdüm. “No Rest for the Wicked”ı, “No More Tears”ı, “Ozzmosis”i falan çok severim. Randy ve Jake’in de hayranıyım. Bu adamlar genç gitaristlerin izlemeleri gereken yolu açan adamlar dostum.
OZZY OSBOURNE’u birkaç kelimede özetle desem onu nasıl tarif edersin? Ekranda gördüğümüzün aynısı mı, yoksa aslında çok daha farklı biri mi?
Hepimiz OZZY’yi olduğu gibi seviyoruz ve ekranda nasıl görüyorsanız aynen öyle biri.
Geçen seneki Unirock Festivali’nde FIREWIND ile ülkemizdeydin. Nasıldı? Türkiye’ye gelmeden önceki beklentilerinle Türkiye’den ayrıldıktan sonraki fikirlerin ne derece değişikti?
Açıkçası nasıl karşılanacağımızı bilmiyorduk, çünkü belli ki Türkiye’deki en popüler metal grubu değildik haha! Ancak çalmaya başladığımızda, seyircinin reaksiyonu aklımızı başımızdan aldı. Kariyerimizin en mutlu konserlerinden biriydi. Türk metal kitlesini gerçekten çok sevdik ve bir kez daha ülkenize konuk olacağımız günü iple çekiyoruz!
Yunanistan, FIREWIND haricinde ROTTING CHRIST ve SEPTIC FLESH gibi uluslararası üne kavuşmuş gruplar da çıkaran bir ülke. Aynı şekilde Yunanistan menşeili NIGHTRAGE‘le de çalmışlığın var. Yunanistan’daki metal ortamı nasıldır? Sakis’le veya SEPTIC FLESH’deki elemanlarla tanışıyor musun?
Açıkçası Yunanistan piyasasını çok iyi bildiğim söylenemez. Duyduğum kadarıyla pek çok genç ve umut vaad eden grup varmış, onlara bol şans diliyorum. ROTTING CHRIST ve SEPTIC FLESH doksanların başından beri ortalıkta olan gruplar. Onları tanıyorum, hepsi de iyi insanlar ve iyi müzisyenler.
Bir gitarist olarak, müzisyenlikte teknikalite ve ruh dengesini nasıl değerlendiriyorsun? Etkilendiğin isimleri düşünürsen, daha çok “shredder” dediğimiz hız delisi olanlar mı, yoksa ruhla çalan orta karar gitaristler mi seni daha çok cezbediyor?
Önemli olan tam olarak senin dediğin şey aslında: Denge. Teknik çalmak çok önemli ve güzel bir şey, ancak bu kendini tatminden öte bir amaca da hizmet etmeli. Çılgınlar gibi hızlı çalın, ama ortaya zevkli, kaliteli bir sonuç çıksın. Yavaş çalmak da teknik gerektirir elbet. Notaların “şakımasını” sağlamanız gerekir. Bir perdeden gerekli notayı çıkarabilmek, örneğin benim için en önemli tekniklerden biri olan vibrato‘yu nasıl yapacağınızı bilmek, bunlar hem önemli, hem de kendi stilinizi yaratmanızı sağlayan şeyler. İlhâm kaynaklarım arasında hem teknik olanlar, hem de ruhla çalanlar var. Çalış tarzımı belirleyen en önemli isimler Tony Iommi, Yngwie Malmsteen, Michael Schenker, Uli Jon Roth, Gary Moore, Al Di Meola, Peter Frampton ve Paul Gilbert diyebilirim.
Peki günümüz gitaristlerinden en çok sevdiklerin?
ARCH ENEMY’den Amott biraderler sanırım benim zevkime en çok hitap eden modern gitaristler.
Son olarak, OZZY OSBOURNE Eylül ayında İstanbul’da olacak. Nasıl bir konser olacağına dair ipuçları verebilir misin?
Şimdiden bir şey söylemek zor, çünkü henüz provalara başlamadık ve sahne şovu anlamında neler yapacağız bilmiyorum. Ama eminim ki size çığlık attıracak (make you “Scream” diyor) şeyler olacaktır!
Hepsi bu kadardı, tekrar kutluyor ve yeni kariyerinde bol şanslar diliyorum.
Teşekkürler dostum! Oradaki tüm sevenlerimize selamlar!
Not: Röportajı ayarladığı için Adnan TEFİKOĞLU’na teşekkür ederiz.
Röportaj
Ahmet Saraçoğlu
Güzel insan.. Yalnız kalıbını atmayı unutmuşlar kullandıktan sonra.
http://www.daemonstv.com/wp-content/uploads/2008/11/supernatural_409c.jpg
aa supernatural…hastasıyım o hatunun yalnız:)
Bu adamın yazdığı melodileri çok seviyorum ben.Power metal türünde dinlediğim tek grup Firewind zaten.Bir de Nightrage’den ayrılmasaydı iyiydi.
:))))))