CARCASS’ın 1993′te çıkan davayı satma albümü var bugün kucağımızda. Davayı satmak. Ne güzel bir tabir. Özellikle de bir türün yaratımında rol oynamış ve sayısız grubu etkilemiş bir gruptan bahsediyorsanız.
Hayatı odasından ibaret bir sürü adamın, CARCASS gibi ceket ilikleten bir grubun bu başyapıtını davayı satma albümü olarak görmesi tez konusu olarak bile işlenebilir gerçekten. Elbet büyük çoğunluk “Heartwork”ün death metal tarihindeki öneminden haberdar, ancak pek çok “sert” abinin de “Heartwork”ü sadece “yumuşama” olarak gördüğünü biliyoruz. Biz önce olay nedir kısaca hatırlayalım.
NAPALM DEATH’le birlikte doğumunda rol aldıkları grindcore’un iki adet doğuş albümünün ardından, CARCASS daha kompleks bir tarza kaymış ve öküz gibi bir death metalin sunulduğu “Necroticism-Descanting the Insalubrious”u çıkarmıştı. Bu albümde gruba katılan Michael Amott’un da katkısıyla, “Necroticism” dönemi için gayet güçlü, tarzı yakından takip edenler için klasik bile denebilecek bir albümdü.
Columbia’nın 1993′te Earache ve Roadrunner’ı satın almasıyla, death metalin daha geniş bir kesime yayılması da başlamış oldu diyerek “Heartwork bir önceki albümden neden böylesi farklı?” açıklamamıza girişelim. 1993 yılında çıkan diğer önemli Earache ve Roadrunner albümlerine bakmak bile, “Heartwork”ün neden CARCASS’ın sound değiştirdiği albüm olduğu görmeye yetiyor. Misal dönemin adı sıkça anılan gruplarından ENTOMBED, Earache’den çıkardığı “Clandestine”in ardından, Columbia’nın devreye girmesiyle 1993 yılında adını çok geniş bir kitleye duyurduğu “Wolverine Blues”u çıkarmıştı (ve belli kesimlerce eleştirilmişti). Aynı şekilde SEPULTURA, “Arise“la coşmuşken, şirket telkinleri sonucunda 1993 yılında “Chaos A.D.”yi çıkarmıştı (yine eleştirenler olmuştu). NAPALM DEATH bile Columbia etkisindeki Earache altında daha az ekstrem bir yola girmiş, “Fear Emptiness Despair”le birlikte adeta öncesinden farklı bir dönemi başlatmıştı. Tüm bu albümlerin kapaklarını, grupların bir önceki albümlerindeki kapaklarla ve logolarla kıyaslamak bile, yukarıdan gelen bu “akıllı olun” emrini gösterir nitelikte.
Uzatmayalım, “Heartwork” de böyle bir şirket “tavsiyesinin” sonucu aslında. Lakin olayı burun kıvrılacak bir duruma dönüştürmeyen bir detay var, o da “Heartwork”ün bir başyapıt oluşu.
Öncelikle söylemek lazım ki, Bill Steer yaratıcı rif yazma konusunda gerçek bir dahi. “Heartwork”teki eksiksiz her rif, hem son derece akılda kalıcı, hem de bu uğurda death metalden ödün vermekten çok uzakta. Hiçbiri birbirine benzemiyor ve CARCASS müziğine yeni katılan melodilerle de nefis bir birliktelik kuruyorlar.
“Heartwork”, elbette ki death metal sınıfı içerisinde yer alsa da, içerisinde klasik heavy metal ve melodik metalden de tatlar barındırıyor. Kimi yazılarda “death metal çalan IRON MAIDEN” olarak latife yapılsa da, ben böylesi bir benzeşme göremiyorum. Lâkin, konu melodiklikse, “Heartwork”, Göteborg tarzı hissi vermeyen, dönemin en önemli melodik death metal albümü olarak bile görülebilir.
Albümdeki müzisyenlikler tek kelimeyle ders niteliğinde. Davulda -artık davul çalamayan- Ken Owen’ın birbirinden ilginç ve zeki partisyonlarla alt yapıyı oluşturduğu, artık dediklerini anlayabildiğimiz -ve parçalanan bağırsaklardan bahsetmeyen- Jeff Walker’ın Shakespeare’den dahi alıntılar yaptığı şarkı sözleri ve elbette ki Steer-Amott ikilisinin death metal tarihinde benzeri az görülen hayvani rif saldırısı. Bu anlamda “Heartwork”de şikayet edilecek hiçbir şey yok. Şarkılara bakınca yine her biri bir başkasının favorisi on adet parça var. Çoğu yorumda adı geçen şarkılar, elbette ki ilk şoku yaşatan Buried Dreams, her anı başka bir fikirle dolu No Love Lost, boyun kıran Embodiment ve albüme adını veren klasik şarkı olsa da, eminim on kişiye favorilerini sorsak, adı anılmayan şarkı kalmaz. Hepsi de -benim gibi- rif bazlı müziğin köpeği olan dinleyiciler için birer kulak ziyafeti.
Alien dahil pek çok kült tasarımla ve heykelle bildiğimiz H.R. Giger’ın “Life Support” adlı heykelini gördüğümüz albüm kapağından, Death Certificate‘ın girişindeki o pek çok grup tarafından aynen araklanan meşhur melodiye, Blind Bleeding the Blind‘ın artçı şoklarını “Swansong”da göreceğimiz stakato riflerinden, Steer’in sonradan ANATHEMA’dan Danny Cavanagh’a hediye ettiği gitarının o boru gibi tonuna, “Heartwork” her anlamda, eksiksiz bir başyapıt.
Biliyorum böyle düşünmeyenler, bu albüme benim ve benim gibi düşünenlerin verdiği değeri vermeyenler var, olsun, açıkçası umrumda değil. Bilen biliyor. “Heartwork” çıkışından on yedi yıl sonra bile tazeliğini, ilham vericiliğini koruyor, değil bugün, 2050 yılında çıksa bile anlamını kaybetmeyeceğini hissettiriyor.
en sevdiğim carcass albümü jeff walker ın vokalleri gerçekten süper gitar riffleride mükemmel daha nolsun lan yumşama falan sinirlendirmesinler adamı:) bu arada birisi at the hearth of winter mı dedi…
death-human ve obituary-cause of death le bu albumu aynı anda kesfetmiştim(dusunun artık şoku:) hepsine ayrı ayrı taparım.embodiment da nasıl bir hayvanlıktır nasıl bir oldurmeyip surundurmektir anlatamam(o ride vurusları var ya icimden bişeyler koparıyo).sadece embodiment mı her sarkısı asmıstır kelimenin tam anlamıyla.
25.04.2010
@Emre, Embodiment’ta kafa sallamayanı dövüyorlarmış. Bir de Embodiment demişken, sizi Dimension Zero’nun şu şarkısının 2.30′una alalım.
03.06.2010
@Ahmet Saraçoğlu, bu olay düzgün yapıldığında süper oluyo bu da süper olmuş ;)
30.03.2012
@Ahmet Saraçoğlu, Ya çok güzel bi geçiş de şarkı vasat ötesi olunca çok da bişey ifade etmiyo :\
bir de bendeki versiyonunda “this is your life” adlı 11. bir sarkı var o da cok guzel dinlemeyen varsa bir goz atsın derim
26.04.2010
@Emre, senin dediğin o şarkı albümle aynı yılda ama albümden daha önce çıkan “heartwork ep”de vardı. hatta ek olarak “rot ‘n’ roll” şarkısı da var idi.
mükemmel ötesi bir albüm, sitede olmaması büyük bir eksikti zaten. kritik için Ahmet Saraçoğlu’na çok teşekkür ederim.
25.04.2010
Rica ederim, görevimiz. :)
death metal dinlememe rahmen ısrarla diyorumki”93 sonrası carcass kesinlikle death metal değil, ama benim en zevk aldığım ve hatta taptığım dönemidir”
eski carcass lıların komik bir lafı vardır klasik,”carcass ı no love lost dan ibaret sayanlar carcass lı değildir”ki beni çok güldürürler….iyi kardeşim sen part1 bölümüne tap!!
böyle bir albüme yumuşama albümü demek fazlaca yüzeysel kaçar. aslında öyle diyene hiç rastlamadım ve umarım da rastlamam. müziğe bakış açımı değiştiren 3 albümden biridir.
bunun üstüne swansong da isteriz. iki albümü aynı derecede (çok) severim.
müthişoğlu müthiş bir albüm , bir başyapıttır !
konser öncesinde carcass çalındığında genelde ya “heartwork” çalar ya da “no love lost” çalar. bu albümde diğerlerine göre daha az sevdiğim tek şarkı varsa o da no love lost’tur.
bu arada konuyla tam ilgili değil ama;
06.11-06.15 arası: http://www.youtube.com/wa…lwFFg&feature=related
41. saniyede giren melodi: http://www.youtube.com/watch?v=HPgSV5N7Bzw
galiba michael amott kendi bulmuş rifleri. hem carcass’ta hem de arch enemy’de kullanmış.
üstteki yorumumda ilk link hatalıymış.
doğrusu bu: http://www.youtube.com/watch?v=wevkyUlwFFg&feature=related
bu arada grub un birleşme durumu varmı..bide bu flesh ripping symhpony olayı nedir 2003 tarihli??
“Güzel’ Death metal nasıl yapılır” ın bir örneğidir symbolic ile birlikte. Death Certificate en iyi parçası kesinlikle ve ayrıca bill steer’ın bir ‘Death’ tributu’dür. Ayrıca bu albüm Carcass için küçük, death metal için büyük bir adımdır bana göre.
Grup ’08 de çoktan birleşmişti. tabi sadece turlar için. albüm yapma olasılığının olduğunu sanmıyorum.
yaa bırakın şarkıların mükemell olmasını,albüm ismiyle bile ”böyle albüm yapmak yürek cesaret işidir” demiş adamlar resmen…heartwork-swaansong:double impact!
My cousin recommended this blog and she was totally right keep up the fantastic work!
özellikle death metal gruplarının “davayı satma albümleri” bence iyi oldu. entombed’un wolverine blues’u içinde bi sürü insan aynı şeyi düşünmüştü. ama dikkat edilirse bu albümler aslında “adam gibi prodüksiyon yapabilir olduk artık” albümleridir. eski carcass ya da entombed’a falan lafım yok, ama bugün clandestine falan dinlenemiyor yani bu rezil kayıtlar yüzünden.
buried dreams girişindeki melodi, slaves of yesterday in nakaratındaki melodiye nasıl da benziyo? bence onu da mike amott bulmuş ve kullanmış. riff tasarrufu böyle bişey heralde.
ha albüm 10 numara, grindcore sevmediğim için dinlediğim tek carcass albümüdür. darısı swansong un başına
bazen ağırbaşlı bazen oynak riffleriyle, muhteşem davul tonu ve bu tonla birleşen muhteşem yaratıcılıkla, şimdiye kadar tek benzerini jari maenpaa’dan duyduğum üstün-orjinal vokaliyle ve de asıl beni vurduğu yer olan, albüm boyunca öten aşırı yaratıcılıkla üretildiğini düşündüğüm sololarıyla gönlümde ayrı bir yere sahip olan albüm. hele o blind bleeding the blind’da solodan sonraki 2-3 saniyelik, dalga geçer gibi yazılan melodiyi her duyduğumda olay bitmiştir derim, ilk duyduğumda ciddi ciddi gülmüştüm o melodiyi.
Necroticism-Descanting The Insalubrious kadar aşmış değil ama Swansong ile de kafa kafaya bir albümdür benim gözümde. Incarnated Solvent Abuse, Corporal Jigsore Quandary yada Inpropagation kadar iyi şarkılar yok bu albümde. tabiki çok severim bu albümü her şarkısını ezbere bilirim ama Necroticism-Descanting The Insalubrious yerine asla koyamadım, koyamam da bu albümü.
bana vokaller daha çok black metal gibi geliyor
Uzun zamandır bu deli dehşet albüme yorum yapmayı düşünüyordum kısmet bugüneymiş. Az önce bir doz aldım bu albümden ve o gazla yorumumu yapayım ehe :)
Yorum yok dağılın. Şaka lan.
Çok klas bi albüm bu. Hayatımda dinlediğim en iyi Death Metal albümlerinden biri. Her şarkısı ayrı bi bomba, prodüksiyon cayır cayır, vokaller müthiş, davul müthiş, riffler desen zaten almış başını gitmiş. Riff bakımından aşırı zengin bi albüm. Değişken riffleriyle boyut atlıyorsun, gitarlardaki müthiş uyumla kafayı yiyorsun. Kafadan 10 üzerinden çok rahat 9.5 i hak eder. Tek kelimeyle bir başyapıt bu albüm. Daha da överdim de bu albümü şimdi boku çıkmasın biraz da olduğu gibi kalsın bu efsane dedim.
death metal janrı içersinde gönül rahatlığıyla “en sevdiğim grup” olarak insanlara tanıtabileceğim muazzam bir gruptur carcass. incelenmiş heartwork ise, bir death metal albümü olarak beni en çok etkilemiş, müzikal ufkumu epeycene geliştirmiş 10 üzerinden 100 numara bir albümdür. her şarkısı ayrı bir olaydır bu albümün; boşu boşuna yazılmış hiçbir riff, gereksiz basılmış tek bir nota yoktur. metal müzik dinleyen herhangi birinin illa ki dinlemesi gereken albümlerdendir. dinlenmeli, dinlettirilmeli, unutulmamalı, yaşatılmalı
Albüm kapağı neyi sembolize ediyor bilen var mı?
28.03.2012
@like fire, barış?
29.03.2012
@Osman, hiç öyle düşünmemiştim. nedense zıtlığı simgeleyen bişey olduğunu düşündüm hep. yok mu yeni bir fikri olan?
29.03.2012
@like fire, şöyle ki:
Why did you choose H. R. Giger’s sculpture “Life Support” for the cover?
It’s the antagonistic elements in me; I knew it would freak a lot of people out, seeing a kind of peace symbol on a Carcass sleeve. People wouldn’t understand why. I think the main thing is it’s emetical as a symbol for what’s going on in the lyrics. It’s not necessarily a peace symbol; it could be a very negative image as well. So it’s kind of an equilibrium of two things, which is what I try to inject in the lyrics. It’s a hard image, it’s not really pleasant. It’s cold, it’s metallic, it’s still things that people connect with Carcass, like the IV bag from a hospital. It makes a transition from what people expect of Carcass, and new things.
To you the sculpture represents a type of Yin and Yang concept.
Yeah definitely. You can look at it as one big peace symbol, or a negative image, the way the arms are almost crucified on it. Even if it is a peace symbol, it’s peace at some price. It is called “Life Support” after all.
http://www.goddamnbastard.org/carcass/interviews/pit.html
29.03.2012
@like fire, Mercedes amblemini de andırıyor sldşfk :D
29.03.2012
Teşekkürler, aydınlandım.
29.03.2012
@like fire, yaklaşmışım…
http://i0.kym-cdn.com/photos/images/newsfeed/000/166/752/soclose.jpg?1314381160
bence de carcass ın en iyi albümü necroticism. bu albümde fazla entel kuntel konulara değinmişler şahsen death metale pek yakıştıramıyorum bunu. halbuki necroticsm albümünde iltihaplı beyin tümöründen girip, parçalanmış anüs deliğinden çıkmış, gore öğelerinin ve insan anatomisinin dibine vurmuşlardı.. sadist miyim neyim bilmiyom da en en manyak albümleri necroticism dir bence. ha müzikal olarak swansong da müthiş bi albümdür tabi ama carcass dedin mi necroticismi tek geçerim.
12.05.2012
@Nightwing, ay son cümle de heartwork diyeceğime swansong demişim amk. kafa güzelken yazarsam böyle olur :)
carcassın en sevdiğim albümlerinden biridir carcass enstruman kullanımında çok başarılı gerek bass gerek bateri gerek gitarlar olsun doyuruyor insanı
This mortal coilin rifi neil youngun keep on rockinginden araklanmış gibi yine de carcass en sevdiğim grup
23.07.2012
@Hanneman44, şaka yaptığını söyle.
23.07.2012
@Lefthandpath, Swansingda keep on rotting diye şarkı yazdılar walker da sonradan solo albümünde o şarkıyı coverladı etkilenmiş olabilirler
Hoydohoyratatatata diye gazı verirken, hönkürterekten ağlatıyor canını sevdiğimin albümü. Müthiş kere müthiş. Quo Vadis albümleri de aynı hissi bırakıyor bende. Ki bu durumun ağa babası da Death’tir bana kalırsa. Bir de, aynı yıl çıkan “şirket telkinli” albümlerin bayağı kemik kıran, oruç bozduran cinsi hayvanlık barındırması. \m/
23 yıllık albümü hala köpek gibi dinliyoruz. işte buna tarihe imza atmak denir.
27 sene oldu bu albüm çıkalı. şaka gibi cidden.
Sakinlikle bahsedilemeyecek derecede manyak bir albüm.
Adam hayvan gibi melodik albüm de bile crust ritimlerini bırakmıyor. Acayip bi gitarist.