# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
BORKNAGAR – Universal
| 18.04.2010

BORKNAGAR şaşırtmıyor.

Levent MUKAN

Borknagar, kurulduğundan beri pek çok yönden değişmiş, ancak bazı temelleri değişmemiş, güzide bir grup. İlk piyasada göründüğünde Viking aromalı ve melodik bir black metal icra eden grup zamanla tarzını genişleterek tabiri caizse “hafifledi”. En son bıraktığımızda “Origin”i (arada çıkmış olan compilation’ı saymıyorum) çıkarmışlardı ve kendisi, hatırlayacağınız gibi akustik bir albümdü (bayağı iyi bir akustik albümdü).

Borknagar şanslı bir gruptur bana göre her zaman. Garm’ın üstüne ICS (Dimmu Borgir, Arcturus), onun da üstüne Andreas Hedlund, namı değer Vintersorg’un vokalistlik yaptığı bir grup bir kere kendileri. Çok gruba nasip olmuş bir bolluk değil bu vokal bakımından. Bu abiler kimdir necidir anlatma gereği duymuyorum, şu an için incelemekte olduğum albüm bakımından tek diyebileceğim Vintersorg’un kendisinden öncekileri kesinlikle aratmadığı yönünde, ki bu bile gereksiz bir cümle oldu aslında.

Sahi Vortex demişken. Yakın zamanda Dimmu Borgir parlak bir zeka örneği göstererek bana göre grupta bir işe yarama potansiyeli olan üç adamdan iki tanesini şutlamıştı ki bunlardan biri Vortex’ti. Vortex ile Mustis’in (diğer şutlanan abi, komik corpse paint’li abi) Demon Burger’dan şutlandığını öğrenmem beni iki bakımdan sevindirdi, bunlardan ilki Vortex’in boşta kalacağıydı ki buradan çıkan iki potansiyel sonuç “Ulan bu herif sıkılır eder, olmadı paraya sıkışır da toplar mı Arcturus’u” ile, “Ulan bu dallama Borknagar’a dönmesin? Gelsin Vintersorg’la takılsınlar” şeklindeydi. Diğer sevinme nedenim de açık, Mustis gibi yetenek fışkırtan bir herifi daha adam gibi projelerde görebilmekti.

El altından çaktırmadan Dimmu Borgir’i de boyadıktan sonra bu albümde üstteki öngörünün şaşırtmayacak şekilde gerçekleştiğini ve My Domain’i Vortex’in söylediğini söyleyeyim de bu uzuuuuun giriş noktalansın. Gerçi elim değmişken şarkının yarısından sonrasının inanılmaz, başının ise bayağı vasat olduğunu (bana öyle geldi yani 45. dinlememe doğru) da söyleyeyim, zira baş kısmında (şarkı temiz bir şekilde ortadan ikiye bölünmüş durumda geliyor) Vortex tabiri caizse bilgisayar programı gibi söylüyor şarkıyı. Sanki şarkının sözlerini metin olarak okumuş da sonradan ayarlamışlar melodik yapmışlar gibi. Yarıdan sonrasını koysalar daha güzel olurmuş (şarkı sözlerini falan ne kadar sallamadığım da belli oldu böylece ama olsun artık).

Genel olarak albümde birkaç dikkat çekici şey var, zaten onlar dışında şu şarkı şöyle bu şarkı böyle çok yapmıyorum malûmunuz. Öncelikle albümde gereksiz derecede iyi, daha doğrusu şöyle diyeyim, KOL GİBİ bas kullanımı var. “Origin”de de çalan Tyr asıl performansını “Universal”da ortaya çıkarıyor, ayrıca her şeyi geçtim adamın bası her ne kadar benim için çok fazla tele sahip olsa da sevişilesi bir alet ve sonuna kadar kullanıyor o 8 (sekiz) teli. Eski basçıları geri döndü diye bu adamı almayan Nile’a üzülüyorum açıkçası. Sanırım gitarları anlayamamaya devam edeceğim Nile dinlerken.

Nile’a da hafiften laf soktuktan sonra (bu aralar niyeyse böyleyim) davulların neden bu kadar kötü olduğunu sorgulamaya geçebilirim sanırım. Albümde çemkirecek bir şey bulmam istense My Domain’in ilk yarısındaki Vortex neden kendini robot zannediyor (buna çemkirdim) ve baterist neden kendini Amon Amarth çalıyormuş gibi hissediyor derdim sanırım.

Tamam, davullar kötü değil şimdi hakkını yemeyeyim adamın. Mis gibi davul var. Sorun olan kısım, bazı yerlerde gerektiğinden fazla davul olması. Hangi albümü incelerken yazdım hatırlamıyorum da davula ÇOK dikkat eden bir insan olarak iki şeyi en başta kriter alırım, biri anlaşılabilirlik, diğeri ve daha önemlisi davulun olması gerektiği kadar kullanılması. Olması gerektiğinden az kullanılan davula en temiz örnek olarak ilk akla gelen tabii ki Metallica’dır, Lars basitleştirir olması gereken davulu (iyi bateristtir, kötü bateristtir oralara gelmedim, dikkat). David Kinkade’in “Universal”daki performansı da olması gerektiğinden fazla kick kullanımına mükemmel bir örnek olmuş. Twin atabiliyor olman 9 dakika boyunca asılman gerektiği anlamına gelmiyor o pedallara, gözünün çapağını yiyeyim neden o kadar vurursun be abim. Hafiften tekrarlamalar olması ve fazla, çok fazla twin kullanılması dışında güzel davullar sonuç olarak. Ha Asgeir’i aradım ben orası ayrı.

Gitarlar klasik, gayet özenilmiş ve Borknagar’da ilk albümden beri var olan garip tarz halen mevcut. O nedenle geçiyorum içim rahat bir şekilde (çokzel gitarlar işte uzatmaya gerek yok). Aynı durum klavyeler için de geçerli tabii.

Vokallerle ilgili hiçbir Borknagar albümünde uzun cümleler kurmaya, inceleme falan yapmaya gerek yok. Çünkü dediğim gibi Garm’dan sonra Vortex’in, ondan sonra Vintersorg’un vokal olduğu bir grubun çıkaracağı herhangi bir şeyin vokallerine dil uzatırsam Allah çarpar. Zaten halihazırda Vortex’i eleştirmiş olduğumdan hafif ürkmüyor değilim, daha batmayayım yani. On numara vokal var kısacası.

Demem odur ki ufak tefek pürüzlerini dikkate almayacak olursak ki Borknagar için çocuğumu keseceğimden almam kendi adıma, mis gibi bir albüm ortaya çıkarmış abiler. Gönül rahatlığıyla dinlenebilir (?).

Millet giriş yapamaz, ben bitiremedim iyi mi.

9,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.03/10, Toplam oy: 77)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2010
Şirket
Indie Recordings
Kadro
Andreas “Vintersorg” Hedlund: Vokal
Øystein Garnes Brun: Gitar
Jens F. Ryland: Gitar
Lars “Lazare” Nedland: Klavye, geri vokal, “Fleshtower”da vokal ve davul
Jan Erik “Tyr” Torgersen: 8 telli bas
David Kinkade: Davul, perküsyon

Konuk:
Simen “I.C.S. Vortex” Hestnaes: “My Domain”de vokal
Şarkılar
1. Havoc
2. Reason
3. The Stir of Seasons
4. For a Thousand Years to Come
5. Abrasion Tide
6. Fleshflower
7. Worldwide
8. My Domain
9. Coalition of the Elements (Bonus)
10. Loci (Bonus)
  Yorum alanı

“BORKNAGAR – Universal” yazısına 26 yorum var

  1. Ahmet Saraçoğlu says:

    En sevdiğim gruplardan bi Borknagar ama daha dinlemedim albümü. Sanırım satın alıp dinliycem adam gibi. Bi işle uğraşırken dinleyebildiğim gruplardan biri değil çünkü.

    Bu albüme dair yorum yapamıyorum, mutlaka iyidir, ancak bence Empiricism’i aşabileceklerini sanmıyorum, ne bu albümle ne de gelecekte. Biliyorum Borknagar sevenler hep farklı albümleri öne çıkarıyorlar, ama ben Empiricism’ciyim. Hatta hayatta en çok sevdiğim, en çok dinlediğim albümlerden biridir o. Fırsat olduğunda kritiğini de yazıcam, her türlü şaheser bence o.

    Davul konusunda, dinlemediğim için yine bir yorum yapamam ama aynı Kinkade’den Arsis – We are the Nightmare yazısında Batuhan da şikayet etmişti sürekli bir şeyler yapıyor diye. Lakin büyük ihtimalle Borknagar’ın Kinkade’e teklif götürmesinin sebebi de o Arsis albümüdür. Yani grup öyle bir tarzı istemiş demek ki bu albüm için.

    Batuhan Bekmen

    @Ahmet Saraçoğlu, O albümde Darren Cesca çalmadı mı yahu?

    Ahmet Saraçoğlu

    @Batuhan Bekmen, evet ben de onu diyorum, bu Darren çok bozdu artık toparlanması lazım diyorum. :) Haklısın, yanlış kişiyi düşünmüşüm. Yukarki mesajın son paragrafını yok sayalım, epik feyl’dır kendisi.

  2. Aeonian_Lich says:

    Çok fazla dinleyemedim henüz bu albümü, ama bir-iki dinlememde yine kaliteli bir iş olduğunu anladım. Bu adamlar kötü bir albüm çıkartacaklar mı diye de merakım iyice arttı. Quintessence albümünün yeri bende ayrıdır, ama her zaman iyiydi bu adamlar. (Vortex ve Mustis’in ayrılmasına sevinenlerden biri de benim Borgir’den. Çok daha iyi projelerde yer alabilecek kalitede adamlar)

  3. Sambalici says:

    Farklı bir albüm, Borknagar’ın en hazmı zor albümü heralde. The Archaic Course ruhu ile yapılmış ama biraz fazla progresif olmuş, rifler falan filan çok başka alemlerden. Gerçi beğenmedim diyorum ama albümü çözebilmiş değilim hala. Ama dünyanın en kazma albüm yorumunu yapmadan duramıyorum: “fazla kasmışlar abi”

  4. nekropunk says:

    konu dışı olacak ama şu cümleye amin demek istiyorum; “Ulan bu herif sıkılır eder, olmadı paraya sıkışır da toplar mı Arcturus’u”

    amin.

  5. Berca B. says:

    “Davulculuğun yarısı nerede neye vuracağını bilmekse, diğer yarısı da nerde nereye vurmayacağını bilmektir” demişti 60′larda biri Roger Taylor’a. Son zamanlarda bu sözü hatırlatan acayip çok sayıda albüm çıktı hadi hayırlısı.

  6. b says:

    sadece “origin” albümünü dinlemiş ve beğenmiştim. bunu daha dinlemedim de yalnız kapak çok ince işçilikle yapılmış.

  7. Aeonian_Lich says:

    Bu grubu bir de şunun için seviyorum, bir ara 2004 falan olabilir tam hatırlamıyorum, bunların turnesinde en sevdiğim metal davulcusu Nicholas Barker çalmıştı. Bunlar da o albümün kapağına “drum-god” yazmışlar ve takdirimi kazanmışlardı :D

  8. Ugur says:

    Sahiden de artık Borknagar’dan kötü birşey beklemememiz gerektiğini kanıtlamıştır bu albüm.Ayrıca kapak da çok şahane olmuş.

  9. Berca B. says:

    Yahu çıldıracam, Fleshflower şarkısı size de Atatürk’le ilgili bir şarkıyı andırmıyor mu? Kaç gündür dilimin ucunda bir türlü bulamadım. Bir tek böyle düşünen ben miyim?

    Ahmet Saraçoğlu

    @Berca B., öyle bi havası var ama şu şarkı diyemiyorum.

    Bu arada Tyr ayrılmış gruptan.

    Ugur

    Bak sen söyleyince dinledim de sahiden öyle.Ben de hatırlayamadım şimdi.

    havitetty

    @Berca B., Atatürk’le ilgili bir şarkıyı andırmadı bana eheh ama buram buram Solefald kokuyor o şarkı.

    ali ihsan balı

    @havitetty, vokalleri lazere yapmış zaten..

    2 sene sonraki ben öyle dedi bana :)

    like fire

    @Berca B., İlk dinlediğimden beri aynı şeyi hissediyorum, ama bi türlü bulamadım, bulanına da rastlamadım. Bulunca çocuklar gibi şen olucam.

  10. masteroforion says:

    Tyr’ın ayrılması kötü oldu ama onun yerine Lars Norberg’i alsalar leziz olur.

  11. ali ihsan balı says:

    nile kayıtlarda basçı kullanmıyo ama turnelerde kullandıkları basçıları var bi tane (Chris Lollis). aslında tyr bu son Those Whom The Gods Detest’de çalsaydı çok ilginç olabilirdi. bass neredeyse hiç duyulmuyo albümlerde. azten Dallas Toler-Wade çalıyomuş kayıtlarda. o skulletin çaldığın nolacak dicem ama adam iyi gitarist.

  12. Ahmet Saraçoğlu says:

    Uğraştım, kendimi zorladım, ama olmadı. benim adıma hayal kırıklığı bi albüm.

    Exorsexist

    @Ahmet Saraçoğlu, spam reported. tırt albüm.

    Batuhan Bekmen

    @Ahmet Saraçoğlu, Ahmet’in metalden anlamadığının başka bir kanıtı.

  13. like fire says:

    güzel albüm ama bir empiricism değil. kanımca epic’ten daha iyi. ilk 5 dinlemede falan pek bi şey anlamamıştım. içine girmesi çok zor. şimdi gitgide seviyorum. 8/10

  14. progressive says:

    En kısa zamanda bi Borknagar-Urd kritiği bekliyorum =)

  15. b says:

    fena bir albüm değilmiş ama sanırım bir sonraki albüm bunu ikiye katlar. o ne sound öyle arkadaş.

  16. ihsanoird says:

    Çoğu platformda Borknagar’ın en zayıf albümlerinden biri olarak görülse de bende durum tersi. Yıllar geçtikçe bu albümle aramda çok özel bir bağ oluştu, Empiricism ve Urd’dan sonra en sevdiğim Borknagar albümü. Havoc da en başarılı Borknagar şarkılarından biri bence.

  17. BK says:

    Fleshflower, canım ciğerim.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.