Elbette ki “grindcore” muhabbeti yapılan bir ortamda, Napalm Death adının geçmemesi gibi bir vaziyet düşünülemez. Şüphesiz, onlarda bilenler için nice ibretler vardır.
Rotten Sound; kapağından, adından, yazı tipinden ve cover’lardan da gözümüze soktuğu gibi Napalm Death’ten ibret almakla yetinmeyip “ibadetimizi de yerine getirelim” temalı bir EP ile sevaba girmeye niyet etmiş.
Önceki albümlerde de bariz etkilerini gördüğümüz Napalm Death’in üç adet cover’ını içeren EP’de üç de yeni şarkı bulunuyor. Öncelikle onlara değinelim.
Relapse Records’un yolladığı promo EP’yi, Winamp’te “Cycles”ın arkasına eklediğim zaman, “Cycles”ın bitip “Napalm”ın başladığını fark etmedim bile, çünkü “Cycles” kritiğinde bahsettiğim prodüksiyon öğeleri, hiç değişmeden burada da kullanılmış. Yeni şarkılar olan Mindkill, Dead Remains ve Brainload’un da “Cycles”daki parçalarla hemen hemen aynı kalite ve çizgide olduğu, ancak ondaki “Entombed groove’u” olarak isimlendirdiğim bölümlerden ve breakdown’lardan yoksun olduğu göze çarpıyor. Tabii bu da parçaların daha direkt ve bodos olmasına yol açıyor. Üç şarkı için sorun olmasa da bütün bir albümün bu yapıda olması “Cycles”daki etkinin azalmasına neden olabilir. Bu şarkılardaki Napalm Death etkisinden bahsetmeme gerek olduğunu sanmıyorum ve cover’lara geçiyorum.
Albümdeki üç Napalm Death parçası, “Scum” albümünden The Kill, “Mentally Murdered” EP’sinden The Missing Link ve “Harmony Corruption”dan Suffer The Children… İlk bakışta üç şarkının da 1990 ve öncesi dönemden seçildiği göze çarpıyor. Tabii ki grindcore gibi bir tarzda cover müessesesinden fazla bir beklentiye girmemek lazım. EP’deki bu üç parça için Rotten Sound filtresinden geçmiş demek daha doğru olabilir. Orijinallerinden farklı olarak, daha düşük akortlu gitar ve yer yer daha ahtapotumsu davul kullanımından bahsedebiliriz. Özellikle düşük akort kullanımı, 90’lar dönemi riflerini bambaşka bir atmosfere taşıyabildiği için cover’ların en büyük farklılığının buradan kaynaklandığını söyleyebiliriz. Diğer bir fark da yeni şarkılarda “Cycles”daki tonlar kullanılırken, cover’larda daha kirli bir sound’un seçilmiş olması. Vokaldeki hafif efekt de artırılmış -hatta bazı yerlerde abartılmış- ve sonuç olarak “lo-fi” tabir edilene yakın, daha düşük bütçeli bir sound elde edilerek Napalm Death’e yaraşır bir iş kotarılmış.
Hemen kapağa baktığımızda Napalm Death’in “Scum” albümünün kapağına yoğun göndermeler göze çarpıyor, hatta bildiğin baya aynısını yapmışlar. Farklı olarak, kuru kafaların yerini bolca haçın aldığı da dikkatlerden kaçmıyor. EP’nin adının Napalm Death logosunun “Napalm” bölümüyle yazılmasıysa bardağı taşıran son damla…
Unutmadan, EP’nin içinde Obscene Extreme festivalinde kaydedilmiş bir DVD olacağını da ekleyeyim. Relapse’in gönderdiği promoda bu DVD olmadığı için bu bölümü atlayıp sadede geliyorum.
“Cycles”ın çıkmasının ardından geçen iki yılda yeni albüm için krize giren dinleyiciye yatıştırıcı olması bakımından gerekli ve yeterli bir EP olmuş. İşbu EP, Napalm Death’in hakkını ödemekle beraber bir sonraki Rotten Sound albümü hakkında da bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Şüphesiz ki dinleyenler için bunda nice ibretler vardır.
Kadro G (Keijo Niinimaa): Vokal
Q (Mika Aalto): Gitar
T (Toni Pihlaja): Bas
Sami Latva: Davul
Şarkılar 1. Mindkill
2. Dead Remains
3. Brainload
4. The Kill (Napalm Death cover’ı)
5. Missing Link (Napalm Death cover’ı)
6. Suffer The Children (Napalm Death cover’ı)
Napalm Death denince aklıma hep Koldborn geliyo. Bi röportajlarında “sevdiğin sevmediğin gruplar neler” diye soruyolardı, gitaristleri “Şunları şunları severim, sevmediklerime gelince, Limp Bizkit ve Napalm Death gerçekten çok ama çok kötüdür” diyodu.
Bi de Barney’nin çok zeki ve genel kültürü zengin bi adam olması var tabi.
Hayır Koldborn röportajıydı. Quo Vadis’in tüm röportajlarını veren kişi Bart ve kendisiyle yıllardır temasta olan biriyim, öyle bi şey diyecek bi adam değil. İlla ki kanıt isterseniz dergiyi bulur scan’leyip buraya koyarım. :)
@Ahmet Saraçoğlu, yok yahu belki de farklı röportajlardan bahsediyoruzdur :) ya da belki biz yanlış hatırlıyoruzdur. ben zor’dan bir quo vadis röportajı olarak hatırlıyorum.
@Ahmet Saraçoğlu, akşam dergiyi bulamadım ama benim hatırladığım röp ilk zor’dan quo vadis röportajıymış. sende kesin bir bilgi varsa aydınlatır mısın en azından suçsuz yere kin beslemeyelim bu arkadaşlara :)
Napalm Death denince aklıma hep Koldborn geliyo. Bi röportajlarında “sevdiğin sevmediğin gruplar neler” diye soruyolardı, gitaristleri “Şunları şunları severim, sevmediklerime gelince, Limp Bizkit ve Napalm Death gerçekten çok ama çok kötüdür” diyodu.
Bi de Barney’nin çok zeki ve genel kültürü zengin bi adam olması var tabi.
25.03.2010
@Ahmet Saraçoğlu, Quo Vadis röportajı değil miydi o ? Neyse.. Çok büyük günaha girmiş acıların çocuğu.
25.03.2010
@Ahmet Saraçoğlu, evet quo vadi röportajıydı ve metal tarihinin en gerizekalı demeçlerinden biri olarak kayıtlara geçti.
25.03.2010
Hayır Koldborn röportajıydı. Quo Vadis’in tüm röportajlarını veren kişi Bart ve kendisiyle yıllardır temasta olan biriyim, öyle bi şey diyecek bi adam değil. İlla ki kanıt isterseniz dergiyi bulur scan’leyip buraya koyarım. :)
25.03.2010
@Ahmet Saraçoğlu, yok yahu belki de farklı röportajlardan bahsediyoruzdur :) ya da belki biz yanlış hatırlıyoruzdur. ben zor’dan bir quo vadis röportajı olarak hatırlıyorum.
26.03.2010
@Ahmet Saraçoğlu, akşam dergiyi bulamadım ama benim hatırladığım röp ilk zor’dan quo vadis röportajıymış. sende kesin bir bilgi varsa aydınlatır mısın en azından suçsuz yere kin beslemeyelim bu arkadaşlara :)
Buyrunuz:
http://i26.photobucket.com/albums/c141/Brainworm666/koldborn1.jpg
http://i26.photobucket.com/albums/c141/Brainworm666/koldborn2.jpg
http://i26.photobucket.com/albums/c141/Brainworm666/koldborn3.jpg
“Brainworm666″yı mazur görün… Bir zamanlar hepimiz ergendik. :)