Yeni albümleri “AEALO”yu çıkarmalarına kısa bir süre kala, ülkemize yakınlığı ve samimiyetiyle bilinen Yunan dostlarımız ROTTING CHRIST’la e-mail yoluyla konuştuk. Sakis’le bir ay önceden irtibata geçtiğimizde bize “çok memnun olurum ancak o dönem yeni albümün hemen öncesi olacağından çok yoğun olacağım, mümkünse çok uzun olmasın” şeklinde cevap verdi. Biz de onun talep ettiği şekilde röportajı biraz kısa tuttuk. Yine de sağolsun pek çok konuda neyi merak ediyorsak hepsini cevapladı.
Şu Ege’deki on iki ada meselesini de bilahare konuşacağız kendisiyle.
Selam Sakis. Herkes gibi biz de yeni albümü heyecanla bekliyoruz. Peki nedir bu “AEALO”? Bu albüm de “Theogonia” gibi konsept bir albüm mü?
AEALO Eski Yunan’daki ΕΑΛΩ kelimesinin Latin harflere çevirisidir ve “yıkım, yok oluş, Düşen” gibi anlamları vardır. Albümün müzikal ve lirik konseptiyle alâkalı bir isim, hatta albümü dinledikten sonra hissedeceğiniz hisler de işte bu kelimeyle özetlenebilir. AEALO aynı zamanda savaş halindeki bir savaşçının hislerine de ithaf edilebilir. Kızgınlık, korku, üzüntü gibi, bir savaşçının savaştığı sırada hissettiği duygular da bu anlamın içine katılabilir. Bu albümü dinlerken kendinizi bir savaş meydanında, bahsettiğim bu hislere karşı koymaya çalışırken bulacaksınız. Yine de bu “savaş hissi uyandıran” bir albüm değil, aksine, albümü dinledikten sonra yalnızca bir savaş tarafından yaratılabilecek izlerden kaçıp kurtulmuş gibi hissedeceksiniz.
ROTTING CHRIST’ın köklerini hiçbir zaman unutmayan bir grup olduğunu biliyoruz. “Theogonia”da hem eski albümlerinizden izler vardı hem de yeni bir ROTTING CHRIST sound’u. “AEALO” da aynı şekilde ROTTING CHRIST diskografisinden bir şeyler içeriyor mu? Ben mesela Noctis Era giriş rifini Non Serviam’ın rifine benzettim.
Köklerinizi unutursanız kendinizi de unutursunuz ve bir grup olarak bu kesinlikle bizim felsefemiz değil. Köklerimizi her zaman korururuz, ama aynı zamanda ileriye doğru adımlar da atarız. Ben her zaman ruhumun erişilmemiş köşelerini araştırmaya çalışan bir insanımdır. Gitarımı alıp bizi sevenlerin alışık olduğu tarzda ROTTING CHRIST melodilerini kolaylıkla yazabilirim, ancak bu bizi sevenleri aptal yerine koymak olur. O yüzden ben de sürekli araştırır ve bir sanatçı ve bir birey olarak sürekli gelişilebileceğine inanır, müziğimizi dinleyenlere hep daha taze şeyler ortaya koymaya çabalarım. Yeni albümümüzde de bunu göreceksiniz.
“Theogonia” da prodüktör sendin, şarkı yazımı, şarkı sözleri sana aitti, miksajı, masteringi kısacası her şeyi sen yapmıştın. “AEALO”da da öyle mi oldu? Bir de Giorgos, Andreas ve Themis şarkı yazımına katılmıyor mu?
Evet AEALO’da da durum aynı. “KENDİ İŞİNİ KENDİM YAP” sözüne çok inanan biriyim, bu yüzden de her şeyi kendim yapmak isterim ve başkalarını işime karıştırmam, çünkü bilirim ki kimse benim manyak çalışma tempoma yetişemeyecektir. Diğer grup elemanları tabii ki stüdyoda bana yardımcı oluyorlar, ama yine de bu yolda tek başıma yürüdüğümü hissederim her zaman… Diğer grup üyeleri de bunu kabul ediyorlar ve zaten onların ROTTING CHRIST haricinde de işleri var. Ama tabii ki turnedeyken falan tüm sorumlulukları paylaşırız.
“Non Serviam (A 20 Year Apocryphal Story)” DVD’si çok doyurucuydu. Bunca yıl sonra böyle bir materyal gelmesine çok sevindik. “In Nomine Sathana”ya göre Atina’daki konser daha coşkulu bir havada geçmiş.Yanlış bilmiyorsam “In Nomine Sathana”, Krakow’da kaydedilmişti. Sanırım güneye indikçe dinleyici kitlesi daha sıcakkanlı oluyor. Sen ne dersin?
“NON SERVIAM A 20 YEARS OF APOCRYPHAL STORY” gibi 2 DVD 2 CD içeren bir seti böylesine ucuz bir fiyattan sattırabilmek için çok uğraştık. Grup olarak, underground kitlemize sadık olmak adına fiyatın bu şekilde düşük ve sabit tutulmasını talep ettik. Geçmişimizin büyük bir kısmını, hayranlarımızın hak ettiği türde ve böylesi bir üründe toparlamayı başardığımıza inanıyorum.
Diğer konuya gelirsek, bizler de konserlere giden müzik severleriz, o yüzden Akdeniz izleyicisinin daha iyi olduğunu biliyoruz dostum. Zaten dinleyici kitlemizi de Akdeniz ülkelerine doğru yayma niyetindeyiz. Sen de bir Akdeniz ülkesinden olduğuna göre, neden bahsettiğimi biliyorsundur.
Albüm kapağını ilk gördüğümde aklıma hemen 300 filmi geldi. Ondan bir etkilenme var mı?
Müzikteki bu epik yapıyı albümün geneline taşımak istedik bu yüzden de firmamızın tasarımcısı Jerome’a gittik, o da kafamızdaki fikri hemen anladı ve kendi düşündüğü tarzda bir şey tasarladı, biz de beğendik. Bence bu şimdiye kadarki en iyi kapağımız olabilir ve albümünü hem müzikal, hem de şarkı sözü anlamında atmosferini çok iyi yansıtıyor.
Noctis Era’yı dinledim ve büyülendim diyebilirim. Şarkıda yine ROTTING CHRIST’ın epik, mistik ve karanlık atmosferi yerli yerinde ve tabii ki o muhteşem melodiler… Sormak istediğim, bu ROTTING CHRIST patentli melodileri şarkı yazımında planlıyor musun yoksa kendiliğinden mi ortaya çıkıyor? Mesela “bu şarkı daha melodik olsun öbürünü daha brutal yapalım” diyor musun?
Öncelikle müziğimizin sana hitap etmesinden ve yeni şarkımızı beğenmenden dolayı onur duydum. Bu şarkıyı bestelerken de tam olarak böyle bir reaksiyon almayı istiyordum. Bu şarkı da her ROTTING CHRIST şarkısı gibi büyük bir konsantrasyonun ve ruhumun derinliklerine yaptığım yolculukların eseri. Yazdığım şarkılar, yazım süreci içerisinde kimi zaman değişseler de ilk olarak kafamda kurduğum fikir her zaman için bakî kalıyor.
“Theogonia” ile başlayan Yunanca söz yazımı sanırım bu albümde kendisini bir hayli aşmış. Tracklist’ten gördüğümüz kadarıyla neredeyse bütün şarkı isimleri Yunanca. İngilizce’nin artık çok da önemli olmadığını mı düşünüyorsun yoksa konsept olarak Yunanca’nın daha uygun olduğunu mu?
Biz geçmişte Almanca, Latince, Sümerce, Eski Yunanca gibi farklı diller kullanmış çok uluslu bir grubuz. Bence İngilizce dışında diller de kullandığınzda müziğiniz daha kendine özgü oluyor. Ayrıca anadilimi kullanırken daha özgür olabiliyor, kendimi daha rahat ifade edebiliyorum. Ayrıca da İngilizce aksanım tek kelimeyle korkunç! Ne yapabilirim ki? Amerika’da değil de Yunanistan’da doğduğuma göre, sanatımı Akdenizin bu taraflarını yansıtan bir bakış açısıyla icra ediyorum.
Önceki albümlere kıyasla bu albümde konuk sanatçı sayısında artış var. ROTTING CHRIST’ın pek yaptığı bişey değil bu. Albümün daha epik bir yapıda olması için miydi bu?
Evet bu albümde daha fazla konuğumuz var. Onları seçerken daha çok deneysel işler yapan ve şahsen de bağlantımın olduğu, tanıştığım insanlardan seçtim. Şarkıları tamamlarken, “kim bu şarkıyı daha da güçlendirebilir” şeklinde düşündüm ve sonuçta da alttaki liste ortaya çıktı. AEALO’yu olduğundan daha da ilginç kıldıkları için hepsine teşekkür etmek istiyorum.
Albümdeki konuklarımız ve katıldıkları şarkılar şöyle:
Diamanda Galas – ORDERS FROM THE DEAD
Alan Nemtheanga (Primordial) – THOU ART LORD
Magus Wampyr Daoloth (Necromantia) – NEKRON IAHES
Stavros (Dirty Grandy Tales) – THOU ART LORD ve FIRE DEATH AND FEAR
Spiros & Efi (Daemoneia Nymphe) – ΔΑΙΜΟΝΩΝ ΒΡΩΣΙΣ
PLEIADES (ağıt ve ilahiler üzerine yoğunlaşan geleneksel Yunan korosu) – AEALO, dub-saĝ-ta-ke, FIRE DEATH AND FEAR, SANTA MUERTE ve ORDERS FROM THE DEAD
“Theogonia”da etnik öğeleri bolca kullanmıştın. Bu albümde de kullandığını sanıyoruz, zira Noctis Era’nın melodileri Yunan halk şarkılarını hatırlattı bize. Eski türkülerden, ezgilerden etkilendiğin oluyor mu?
Dünya çapındaki etnik müziklerin büyük bir hayranı, daha doğrusu araştırıcısıyım. Tuhaf yerlerden yalnız ırklara pek çok yerdeki müzikleri araştırıyorum. Tüm bu insanların düşüncelerini müzik yoluyla ortaya koyuyor olmaları beni büyülüyor. Bu sefer, kökleri Eski Yunan’a dayanan ve ilahiler üzerine yoğunlaşan çok sesli Yunan korolarından daha çok ilham aldım. Yani bu sefer ki etnik ilhamım Yunan kaynaklıydı. Bakalım bir sonrakinde nereden olacak?
Bu soruyu Türk olduğumuz için soruyoruz. Diamanda Galas’ın “Orders From The Dead” cover’ı var albümde. Diamanda Galas’ın politik yaklaşımını biliyoruz. ROTTING CHRIST’ın politik bir grup olmadığını da biliyoruz. Peki bu şarkıyı seçmenin nedeni nedir? Albümün konseptine uygun olması mı?
Karanlıklar Prensesi’nden bir şarkı cover’lamak istedik ve DIAMANDA GALAS’ın “Orders From the Dead”ini seçtik. Bu şarkı çok ruhlu bir parça ve albümün genel atmosferine de çok iyi uyuyor. Dostum burada tek amacımız sanat ve sanatımızda politik konulara yer yoktur. Biz insanları ayırmak için değil, birleştirmek için müzik yapıyoruz.
Tabii ki yeni albüm arifesinde birşeyler beklemiyoruz ama THOU ART LORD hâlâ devam ediyor mu? İlerde THOU ART LORD’dan yeni bir albüm beklemeli miyiz?
Gruptaki diğer elemanlar kıçlarını kaldırabilirler de konser verecek duruma gelirlerse THOU ART LORD’la bir şeyler yapacağız. Bu konuda zamansızlık en büyük derdimiz, ama ilk boş anımızda bir şeyler yapmak istiyoruz çünkü THOU ART LORD olarak çalmayı çok seviyoruz çünkü üzerimizde hiç baskı yok, yalnızca ROCK ‘N ROLL var.
Hepsi bu kadardı, eminiz “AEALO” çok iyi olacak, albümde ve turnede bol şanslar, yakın zamanda da bu taraflarda tekrar görüşmek ümidiyle.
Yakında Türkiye’de görüşmek üzere metal kardeşlerim.
Sorular: Uğur MUTLU (Konuk)
Not: Sevdiğiniz ama fazla röportajına rastlayamadığınız grupların röportajlarını sitede görmek istiyorsanız, “soruları ben hazırlarım siz aracı olun yeter” diyorsanız, bu niyetinizi yazı@pasifagresif.com adresine iletebilirsiniz. Konuşuruz, istediğiniz grupla irtibat kurmaya çalışırız.
@Burak Gür, Evet direk o dörtlüğü çıkarmışlar.Zaten albümün kitapçığında Orders from the Dead’in sözleri yok.Şarkının başlığının altı boş.Polemik olmasın, amacın sadece müzik olduğu anlaşılsın diye uğraşmış adamlar.Pek de duyarlıdır canım :D
Bu kadar çabuk beklemiyordum cevapları.Ağzına sağlık Sakis diyorum.Ayrıca Ahmet bey teşekkürlerimi sunuyorum size :D
Akdeniz insanı bir başka oluyor yahu. Pek güzel olmuş röportaj.
Ha, bi de… Alan Nemtheanga!!!
Ne demek. Zevkti. :)
oo iyi olmus bu. sarki da mis :)
sakis 10 numara bir insan, hastasıyız.
Bir albümün konseptine bu kadar uyan bir albüm sunumu daha varsa beri gelsin:
http://e-shop.season-of-mist.com/images/covers/high/22529.jpg?1264755420
Dikkat eden oldu mu bilmiyorum ama İzmir yangınıyla ilgili olan Orders from the Dead şarkısının
OUR DEAD gave birth to Turkish victories
the gurgling and then dying trophy.
on a bayonet which marked the borders of
kısmını çıkarmışlar. Büyük ihtimalle şarkının hikayesinden çok atmosferini ön plana çıkarmak amaçlı bir düzenleme olmuş.
07.07.2010
@Burak Gür, Evet direk o dörtlüğü çıkarmışlar.Zaten albümün kitapçığında Orders from the Dead’in sözleri yok.Şarkının başlığının altı boş.Polemik olmasın, amacın sadece müzik olduğu anlaşılsın diye uğraşmış adamlar.Pek de duyarlıdır canım :D
Merhabalar ,
Bu DVD yi nereden bulabilirim ? Akmarda sordum varlıklarından haberleri yok..
13.07.2010
@ömer, şurayı deneyebilirsin
http://e-shop.season-of-mist.com/en/catalog/list/14410?page=1&search_type=title