# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
REDEMPTION – Snowfall On Judgment Day
| 05.01.2010

Kıyamet gününde kar yağışı.

1990’ların başlarında Dream Theater ile başlayan progresif metal fırtınası zaman zaman “süper grup” fikirleriyle donatılıp dururken bu türde Amerika’nın ciddi üstünlüğü her hâlinden belli olmaktaydı. Dream Theater’ın “Images And Words” ile başlattığı bu yolda, kendi müziklerinde oluşturduğu geleneksel kalıpları kullanması, yani thrash metal etkisi, yoğun klavye pasajları ve virtüöziteye varan teknik müzikal yaklaşımlar sonucunda gelinen nokta tek bir şeyi gösteriyordu: öncü olmak. Zaman içerisinde Dream Theater bu geleneksel kalıpları bırakıp çok farklı nehirlere kendini atınca, geride kalanlar da bu eski fikirleri daha da genişletmek için canla başla çalışmaktalar.

Şöyle baktığımızda önümüzde çok fazla örnek yok. Progresif metalde bir yandan Blotted Science, Canvas Solaris ve Degree Absolute gibi deneysel ve teknik müzik projeleri varken bir yandan da bu klasik fikirleri devam ettirmeye çalışan Vanden Plas, Threshold ve Shadow Gallery gibi gruplar mevcut. Amerika çıkışlı Redemption’ı da bu bağlamda klasik fikirleri sürdüren gruplar mertebesine dâhil edebiliriz. Redemption, grup elemanlarının Symphony X, Fates Warning, Prymary ve Balance Of Power gibi nitelikli topluluklardan oluştuğu bir “süper grup” projesi. Gitarist ve klavyeci Nicolas van Dyk’in patronu olduğu bu topluluk 2003 yılındaki kendi adlarını taşıyan ilk albümleriyle (Symphony X desteği ile) bir yerlere gelmeyi amaçlamıştı. Ardından 2005 yılındaki “The Fullness of Time”ın başarısı ve sonraki albüm olan “The Origins of Ruin” ile bunu devam ettirmesi sonucunda geldikleri nokta ise “Snowfall On Judgment Day”i gösteriyor.

snowfall_1

Redemption’ın müziği hiçbir zaman teknik öğelerle çok fazla süslenmemiştir. Power metalden aldıkları bazı kalıpları “teknik-düz-teknik-düz” şeklinde beste içerisine adapte edip klavyelerle beraber kompleks öğelerle süslemeyi amaçlarlar. Bunun en güzel örneğini “The Fullness of Time” albümünde çok iyi görmüştük. “Snowfall On Judgment Day” albümünde de bu yapı aynen korunmakta, fakat bu sefer bunu daha da geliştirerek önümüze çok açık bir şekilde sundular. Vokalist Ray Alder’in müthiş performansı, gitaristlerin zaman zaman thrash metal etkilerini göz ardı etmeyip o kesik kesik rifleri kullanışı, yeni alınan klavyeci Greg Hoshariah’ın grubun sound’unu daha da çeşitlendirmesi bize bu albüm hakkında ipuçları sunuyor.

snowfall_fullness

Öncelikle bu albümün en dikkat çekici yanı ses kalitesi olmakla birlikte grubun önceki albümleri dikkatle dinlendiğinde bu konuda hep bir şeyler eksikmiş gibi görünmekteydi. Sonuç olarak bu sorunun bu albümle çözülmesi ve artı olarak bestelerin hepsinin deyim yerindeyse “yağ gibi akması”da çok önemli bir özellik ihtiva ediyor. Bu düşünceden hareketle “Snowfall On Judgment Day”in Vanden Plas’ın “Christ 0”sundan veya Dali’s Dilemma’nın “Manifesto For Futurism” şaheserinden hiçbir eksiği yok.

snowfall_origins

İlk şarkı Peel’in güzelliğine dikkat çekerek buradaki gitar melodilerinin nakarat bölümlerindeki vokal melodilerine uyarlanması sonucunda klasik bir Redemption bestesi dinliyoruz. Davulcu Chris Quirarte’nin ritmik ve kompleks ataklarıyla birlikte gitar-klavye oyunlarının da albümün açılışındaki bu şarkıya çok yakıştığını düşünüyorum.

İkinci şarkı Walls ise albümün gidişatındaki en iyi bestelerden olduğu, klavyelerin ve ritim gitarların birlikte çok iyi açılımlar sergilediği bir şarkı. Ray Alder’in vokal melodileri çok zekice yazılmış ve bu sayede de albüme çok rahat alışabiliyorsunuz. Leviathan Rising özellikle ritim gitarlarda power metal etkilerinin olduğu, klavyeci Greg Hoshariah’ın kendini bir nebze gösterdiği iyi bir çalışma olmuş.

Ardından gelen Black And White World ise bu albümün en iyi bestesi olarak karşımıza çıkıyor. Bir Redemption sound’u ortaya çıkarıldıysa bunun en güzel örneğini yaşatıyor bu şarkı. Symphony X etkileri, Alder’in içten vokalleri ve klavyelerin klasik tonları bu besteyi daha da öncelikli bir konuma getirmiş.

Dream Theater’dan James Labrie’ın konuk olduğu Another Day Dies, Hammond org tonlarının kullanıldığı Keep Breathing ve 11 dakikalık epik Love Kills Us All/Life in One Day ise albümün keskin şarkılarından üç tanesi.

“Snowfall On Judgment Day” ile grup kariyerinin en başarılı albümlerinden birisine imzasını attı. “The Fullness of Time”ın sound’unun daha da geliştirildiği, çok tatmin edici gitar soloların bulunduğu, gruptaki bütün müzisyenlerin birbirleriyle uyumunun had safhada olduğu ve bu sebeple de başarının kaçınılmaz olarak sergilendiği, geçtiğimiz senenin en iyi albümlerinden birisiydi.

snowfall_snowfall

Ve evet, kapağı çok güzel, hem de çok!

Baha ÖZER

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.57/10, Toplam oy: 42)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2009
Şirket
Inside Out Records
Kadro
Ray Alder: Vokal
Nick van Dyk: Gitar, klavye
Bernie Versailles: Gitar
Sean Andrews: Bas
Greg Hosharian: Klavye
Chris Quirarte: Davul
Şarkılar
01. Peel
02. Walls
03. Leviathan Rising
04. Black And White World
05. Unformed
06. Keep Breathing
07. Another Day Dies [James LaBrie ile]
08. What Will You Say
09. Fistful Of Sand
  Yorum alanı

“REDEMPTION – Snowfall On Judgment Day” yazısına 2 yorum var

  1. Sambalici says:

    çok güzel bir albüm, progresif metal bana alerji yapıyor genelde ama güzel bir dengesi var albümün, türü çok bilmem etmem ama ben dream theater/pain of salvation arası bir tat aldım. boş şarkı yok albümde esas o çok hoşuma gitti. bir tek prodüksiyonu albümün tarzı için biraz “kirli” buldum. şu albümü atıyorum bi “black clouds and silver linings” temizliğinde dinlemek isterdim.

    bir de davulcu albüm boyunca mike portnoy tadı veriyor gibi geldi ama çok iddialı değilim, biraz daha dinlemem lazım.

  2. agalloholic says:

    Geçtiğimiz senenin en iyi albümleri arasında olduğu yadsınamayacak bir gerçek.. Geç kalmış bir keşif olarak, Redemption’la tanışmamı sağlayan albüm de oldu ayrıca.. “Black and White World” infinit lûp’un babasıdır, parçaya beklediğim antr parantezin açılmış olmasını görmek de güzel oldu..
    Güzel kritik, süper albüm.. Albüm notuna da aynen katılıyorum..
    Ayrıca albümün doruğa ulaştığı sekans için, yukarıdaki videodan Black and White World’ün 6:38′ine sarıyoruz..
    Run together, along the beach
    Tumble laughing..
    That dream’s not out of reach for me
    Fading shadows on the sand
    Don’t give up now
    Simply put your hand in mine
    At the ocean, touch the sea
    Feel my presence
    As though you’re standing next to me
    On other shores, where you’re my girl
    And pull me out of this black and white world

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.