Dinlerken duyduğu hayranlık, saygı zedelenecek şimdi izleyen insanın. Linoleum ne güzel, ne orjinal, ne zekice bir işti. Rush falan gibi diğer gruplara tepeden bakıyordu Pos zihnimde. Şimdi böyle olunca.. şey oldu.. kötü oldu..
Elvis atletli eleman yeni basçı, evet. bana kalırsa daniel dalga geçiyor fakat keşke dalga geçmenin daha iyi bir yolunu bulsaydı. dizi çekseydi mesela. zaten manyak gibi dizi izliyor, yaratsaydı bir şeyler..
Yeni basçı arkadaşımızın adı Per Schelander. Oldukça başarılı bir basçı olmasının yanı sıra genç kızların sevgilisi pozisyonunu Daniel’den devralan bir arkadaşımız göründüğü üzere. Öte yandan sunum =/ olsa da beni olumsuz etkilemedi. Ne fanboymuşum arkadaş.
yeni basçı per schelander bir kaç ay önce royal hunt’da çalıyordu. oradan ayrıldığına üzülmüştüm fakat şimdi pain of salvation’a geçmiş daha da fazla üzüldüm. pos’un akibeti belli değil, daha ne yapacaklarına karar verememişler. “be” albümünden sonra gildenlöw şahsiyetine bir haller oldu. “scarsick” gibi bir hezimetten sonra olacağı buydu. daha da kötü olacaklar. yani isveç’ten bu kadar yaratıcı ama bu kadar boş bir grup çıktığına ilk defa şahit oluyorum. yazık!
O kadar da abartma yahu PoS taş gibi grup sonuçta. Tamam Scarsick geri adım falan ama Be de dahil ondan öncesine kadarki gibi bi müzik yapan başka bi grup daha yok. Acayip şeyler yaptı adamlar progresif metal adına.
geçmişte iyi şeyler üretmiş olabilirler ama bu gelecekteki müziklerinin iyi olduğu veya olacağı anlamına gelmiyor. zaman değişiyor müzikler de değişiyor ve işte durum ortada. seni bile şaşırmışsın yani. ki herkesi de şaşırtıyorlar. insanlar çok sevdiği gruplar konusunda hep temkinli yaklaşır. kötü bir şey çıkardıkları zaman bile iyi yanlarını görmeye bakar. ama ikilemde kalmak çok da sağlıklı bir durum değil. yani durum ortada. :)
Hatalar, anlam verilemeyen şeyler elbette olur da, “PoS şu anda bitmiştir, ilerde de ne yaparlarsa yapsınlar değersizdir” demek fazla oluyor bence. Evet şu Eurovision filmini görünce içim cız etti, ama bu onların bundan sonra kötü müzik yapacakları anlamına gelmiyor.
Hani çok sevdiğiniz, her şeyiyle idolünüz olmuş bir sanatçının facebook’ta falan izini bulursunuz da fotoğraflarda, şurda burda yaptığı yorumlarda “aga bu çok kusel bişi yaww :D:D:D:D:D:D:D” veya “cnms bende seni çok özledim ;);)” gibi yazıları olduğunu keşfedersiniz de içinizden bir parça kopup gider ya, şu erovizyon olayını görünce öyle bir his kapladı içimi.
Ben ilk önce klibi görünce “…ama? bu ne hal?” dedim ve gerçekten hoşuma gitmedi klip, tabi ki o presentation olayında da dumur oldum. Ama Road Salt’un hala kötü bir albüm olacağını düşünmüyorum, ki Scarsick’i de gayet beğenerek dinlemiştim. Kısacası hala güveniyorum Gildenlöw’e, ama bir yandan da içim cız etmiyor değil… gerçekten Eurovision’da da çalarlarsa, yakında Hey Girl Justin Timberlake’in yanında Daniel posteri verirse şaşırmamak gerekecek.
Yeni basçının ve yine Johan’ın 0:20′deki bakışları da iyiymiş.
Ama yine de davulcunun şarkı söylerkenki “napıyoruz lan biz?!” tavrı ve 0:50′de Johan’ın Daniel’e “kocasını onaylayan Türk hanımı” bakışları günümü neşelendirmedi değil. PoS’ı çok severim ondan videonun güzel taraflarını bulup çıkardım.
Yapacakları işi beklemek lazım, Scarsick bence sağlam, Linoleum da sağlam, Daniel’in bir hesabı vardır diyorum. Ben hayalkırıklığına uğramış falan değilim şu an misal.
Gençay’a bağlanıyoruz, söz sende Gençay.
bilginiz ola, sunumda söyledikleri şarkı Lena Philipsson’un “Dansa i neon” adlı bir şarkısıymış. road salt’ın adı gibi ingilizce olması bekleniyor. well… duh.
Bu arada Daniel Gildenlöw’ün eurovisionla alakalı görüşleri olduğunu hatırlıyodum, son İstanbul konserlerinden sonra bişeyler yazmıştı hatta diye de hatırlıyodum myspace’inde, buldum çıkardım, buyrun.
Yazının sonundaki
”So, Serbia, it will be an honor to visit you at the end of this week, and present some Swedish music that will never make it to the Eurovision Song Contest!”
bölümü manidar. :)
Sanatçının istediği şeyi yapma fikrine saygı duyuyorum da bi türlü sevemiyorum şu “yeni” Pain of Salvation’ı.
bu adamları en son ‘be’ zamanından sonra dinlemediydim aman yarebbim ne hale gelmişler..
Peki ya buna ne demeli?
Oh shi…
Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa! Ömer bitirdin beni şu anda. Çok kötü çok… Ya yapma be Pos bu kadar kötü olamazsın.
gerçek mi lan bu. laaan!
nası ya.
Dinlerken duyduğu hayranlık, saygı zedelenecek şimdi izleyen insanın. Linoleum ne güzel, ne orjinal, ne zekice bir işti. Rush falan gibi diğer gruplara tepeden bakıyordu Pos zihnimde. Şimdi böyle olunca.. şey oldu.. kötü oldu..
Elvis atletli arkadaş yeni basçı mı?
tokyo hotel
Elvis atletli eleman yeni basçı, evet. bana kalırsa daniel dalga geçiyor fakat keşke dalga geçmenin daha iyi bir yolunu bulsaydı. dizi çekseydi mesela. zaten manyak gibi dizi izliyor, yaratsaydı bir şeyler..
Ben pek bir ironi göremedim açıkçası. Johan falan gayet coşkuyla söylüyo şarkıyı. Ama davulcunun utanması ve klavyecinin hiç söylememesi komik.
Yeni basçı arkadaşımızın adı Per Schelander. Oldukça başarılı bir basçı olmasının yanı sıra genç kızların sevgilisi pozisyonunu Daniel’den devralan bir arkadaşımız göründüğü üzere. Öte yandan sunum =/ olsa da beni olumsuz etkilemedi. Ne fanboymuşum arkadaş.
Genç kızların sevgilisi Gildenlöw’ün dev posteri bu ay derginiz Cosmo-Girl’de!
yeni basçı per schelander bir kaç ay önce royal hunt’da çalıyordu. oradan ayrıldığına üzülmüştüm fakat şimdi pain of salvation’a geçmiş daha da fazla üzüldüm. pos’un akibeti belli değil, daha ne yapacaklarına karar verememişler. “be” albümünden sonra gildenlöw şahsiyetine bir haller oldu. “scarsick” gibi bir hezimetten sonra olacağı buydu. daha da kötü olacaklar. yani isveç’ten bu kadar yaratıcı ama bu kadar boş bir grup çıktığına ilk defa şahit oluyorum. yazık!
O kadar da abartma yahu PoS taş gibi grup sonuçta. Tamam Scarsick geri adım falan ama Be de dahil ondan öncesine kadarki gibi bi müzik yapan başka bi grup daha yok. Acayip şeyler yaptı adamlar progresif metal adına.
geçmişte iyi şeyler üretmiş olabilirler ama bu gelecekteki müziklerinin iyi olduğu veya olacağı anlamına gelmiyor. zaman değişiyor müzikler de değişiyor ve işte durum ortada. seni bile şaşırmışsın yani. ki herkesi de şaşırtıyorlar. insanlar çok sevdiği gruplar konusunda hep temkinli yaklaşır. kötü bir şey çıkardıkları zaman bile iyi yanlarını görmeye bakar. ama ikilemde kalmak çok da sağlıklı bir durum değil. yani durum ortada. :)
Hatalar, anlam verilemeyen şeyler elbette olur da, “PoS şu anda bitmiştir, ilerde de ne yaparlarsa yapsınlar değersizdir” demek fazla oluyor bence. Evet şu Eurovision filmini görünce içim cız etti, ama bu onların bundan sonra kötü müzik yapacakları anlamına gelmiyor.
Hani çok sevdiğiniz, her şeyiyle idolünüz olmuş bir sanatçının facebook’ta falan izini bulursunuz da fotoğraflarda, şurda burda yaptığı yorumlarda “aga bu çok kusel bişi yaww :D:D:D:D:D:D:D” veya “cnms bende seni çok özledim ;);)” gibi yazıları olduğunu keşfedersiniz de içinizden bir parça kopup gider ya, şu erovizyon olayını görünce öyle bir his kapladı içimi.
burcucum çok güzel çıkmışsın.
Ben ilk önce klibi görünce “…ama? bu ne hal?” dedim ve gerçekten hoşuma gitmedi klip, tabi ki o presentation olayında da dumur oldum. Ama Road Salt’un hala kötü bir albüm olacağını düşünmüyorum, ki Scarsick’i de gayet beğenerek dinlemiştim. Kısacası hala güveniyorum Gildenlöw’e, ama bir yandan da içim cız etmiyor değil… gerçekten Eurovision’da da çalarlarsa, yakında Hey Girl Justin Timberlake’in yanında Daniel posteri verirse şaşırmamak gerekecek.
Yeni basçının ve yine Johan’ın 0:20′deki bakışları da iyiymiş.
Ama yine de davulcunun şarkı söylerkenki “napıyoruz lan biz?!” tavrı ve 0:50′de Johan’ın Daniel’e “kocasını onaylayan Türk hanımı” bakışları günümü neşelendirmedi değil. PoS’ı çok severim ondan videonun güzel taraflarını bulup çıkardım.
Incubus olmuşlar resmen.
Yapacakları işi beklemek lazım, Scarsick bence sağlam, Linoleum da sağlam, Daniel’in bir hesabı vardır diyorum. Ben hayalkırıklığına uğramış falan değilim şu an misal.
Gençay’a bağlanıyoruz, söz sende Gençay.
Valla benim diyecek pek bir şeyim yok. Eurovision’a yollayacakları şarkı güzele benziyor ama. Klip de normal bi klip gibin.
bilginiz ola, sunumda söyledikleri şarkı Lena Philipsson’un “Dansa i neon” adlı bir şarkısıymış. road salt’ın adı gibi ingilizce olması bekleniyor. well… duh.
Bu arada Daniel Gildenlöw’ün eurovisionla alakalı görüşleri olduğunu hatırlıyodum, son İstanbul konserlerinden sonra bişeyler yazmıştı hatta diye de hatırlıyodum myspace’inde, buldum çıkardım, buyrun.
Yazının sonundaki
”So, Serbia, it will be an honor to visit you at the end of this week, and present some Swedish music that will never make it to the Eurovision Song Contest!”
bölümü manidar. :)