“Far Beyond Driven“la Amerikan ve Avustralya albüm listelerine bir, İngiltere listelerine ise üç numaradan giren PANTERA, bu noktadan sonra yavaş yavaş karanlık sulara doğru yol almaya başlamıştı. Phil Anselmo’nun sırt ağrılarını eroinle yenme denemesi ve kendini gruptan soyutlama çabası, beraberinde sorunları da getirmiş, grubun üzerindeki kara bulut yoğunluğunu da arttırmıştı. “Far Beyond Driven”da kendisi ve geçmişiyle hesaplaşan Anselmo, şimdi hedef olarak başka şeyleri, daha büyük düşmanları seçmişti.
Grubun uzlaşmaz tavrı gereği her albümünde daha ekstrem bir müziği amaçlayan grup, PANTERA’nın hiçbir zaman o “istenen”, basın dostu rock yıldızları olmayacağını, yüceltilen her neyse onun tersini yapacağını gösteren bir albümle daha dönüyordu. Yaptığım uzun yıllara dayanan araştırmalara göre Türkiye sınırları içerisinde en sevilen PANTERA albümü olan “The Great Southern Trendkill”, ilk saniyesinden itibaren bir tepki kusma, diş bileme ve siktir çekme manifestosu olarak dikkat çekiyordu.
Böylesine öküzümsü bir sertliğe sahip olup da Amerikan listelerine dört numaradan girmesiyle PANTERA’nın neden bir fenomen olduğunun sebeplerinden belki de birincisi olan albüm, neredeyse her şarkısıyla belli bir hedefe yönelmekteydi. War Nerve metal basınına yönelikken, okunuşu “tense” (gergin) kelimesiyle aynı olan 10′s sakinleştirici ilaçları (spesifik olarak valium’u), Hell’s Wrath (Living Through Me) uyuşturucuyu, Suicide Note Pt. 1 ve 2 intiharı, albümle aynı adı taşıyan The Great Southern Trendkill ve Sandblasted Skin trendleri hedef alıyordu. Drag the Waters gibi kişisel ve Floods gibi ütopik sözleri olan şarkıların yanı sıra, 13 Steps to Nowhere ve Underground in America gibi sosyal sözleri olan şarkılar da vardı. Rolling Stone gibi cici dergilerden hep düşük puanlar alan ve fazla yaramaz bulunan albüm, grubun yaklaşmakta olan sonunun da başlangıcıydı bir yerde.
Albümün öncesinde ve sonrasında fazlasıyla üstüne gidilmeye başlanan Phil Anselmo, tepkisini her fırsatta gösterdiği ancak boy göstermekten de çekinmediği metal basınınca her türlü açığı gözlenen, sahnede ağzından çıkan her şey sonradan aleyhinde kullanılan bir insana dönüşmüştü. Olayı “ırkçı” boyutuna kadar getiren metal basınına cevap olarak yazılan “War Nerve”de Anselmo, “acınası medyanın beni kötülediği her geçen saniye ve beni yargıladığı her bir paragraf için: hepinizin ta amına koyayım, bu koduğumun dünyasındaki tüm paraları bana verseler yine size bir saniye olsun inanmam, tek bir kelimenize güvenmem” diyor, ancak medyanın bir şeyi yücelttiği gibi bir anda yok edebilme gücünü de fazlasıyla hiçe sayıyordu. Uzun yıllar sonra “PANTERA’yı müzik basını bitirdi, Dimebag’i müzik basını öldürdü” cümlesini de kuracak olan Anselmo, oyunu hiçbir zaman kurallarına göre oynamadı, kaybedeceği hiçbir şeyi önemsemedi; PANTERA dahil.
Vokal kayıtlarını gruptan ayrı olarak Trent Reznor’un Nothing adlı stüdyosunda yapan Anselmo, bu albümde daha önce yapmadığı kadar çok kanallı vokal kullanmış, sinirini, nefretini üst üste kaydettiği bir kaç Anselmo vokaliyle pekiştirmiş, bununla da yetinmemiş yanına konuk olarak ANAL CUNT kurucusu Seth Putnam’ı da almıştı. Putnam’ın geri vokalleri (çığlıkları) albümdeki dört şarkıda duyulabilir.
Şarkılara bakacak olursak, dediğim gibi PANTERA’nın kariyerinde yaptığı en sert ve en yumuşak şarkılara bu albümde rastlıyoruz. Kapaktaki engereği anımsatan zehirli, ürkütücü riflerle dolu olan albüm, yeri geldiğinde tamamen gürültüden ibaret olması amaçlanan bölümler barındırdığı gibi (albümle aynı addaki şarkının girişi), grubun en duygusal anlarını da barındırmaktaydı.
Çok sayıda gitar dergisi tarafından gelmiş geçmiş en güzel sololar listesinde hep adı geçen Floods bu duygusal anların başında geliyor. Bilen bilir, gerçekten de duygu anlamında tarifsiz güzellikte bir soloya sahip olan Floods’un bu ünlü solosu ve dolayısıyla da kapanış melodisi, ilginçtir ki Dimebag henüz 22 yaşındayken, ta 1988′de yazılmıştı (Dimevision DVD-1).
Müzisyenlik anlamında her zaman olduğu gibi Dimebag’in döktürdüğü, Anselmo’nun sinirini en rahat şekilde yansıtmasını sağlayacak alt yapıyı oluşturduğu “The Great Southern Trendkill”de, Vinnie Paul de kariyerindeki en bodos ve vahşi performansını sergilemişti. “The Great Southern Trendkill” ile PANTERA, partici çılgın metalciler imgesini yırtıp atmış, adeta korku salan bir müzikal güç olmuştu.
Artık televizyon ve radyoda çok daha az yer alıyor, demeçleri olsun, imajları olsun (DARKTHRONE, CELTIC FROST tişörtleriyle poz veren ve uzattığı saç ve sakallarıyla giderek daha hırpani ve mainstream’likten uzak görünen Anselmo), adeta kendi iplerini çekiyorlardı.
Albümün çıkışından bir buçuk ay sonra Phil Anselmo ilk altın vuruşunu yapacak ve eroin komasına girecek, beş dakikalığına ölecek, uyandırıldığında çevresindeki herkesten özür dileyecek, bunun bir daha olmayacağını, kendine çeki düzen vereceğini söyleyecek, ancak ne yazık ki ilerleyen günlerde de Abbott kardeşleri utandıran hareketler yapmaktan, PANTERA imajına ciddi zararlar verecek demeçler vermekten geri kalmayacaktı.
PANTERA hâlâ dünyanın en büyük gruplarından biriydi, ancak tünelin ucundaki ışık da giderek parlaklığını yitiriyordu.
Kadro Phil Anselmo: Vokal
Dimebag Darrell: Gitar
Rex Brown: Bas
Vinnie Paul: Davul
Şarkılar 01. The Great Southern Trendkill
02. War Nerve
03. Drag The Waters
04. 10's
05. 13 Steps To Nowhere
06. Suicide Note, Pt. I
07. Suicide Note, Pt. II
08. Living Through Me (Hell's Wrath)
09. Floods
10. The Underground In America
11. (Reprise) Sandblasted Skin
kimse yorum yazmamış ben yazayım. bana göre cowboys from hell’den sonra pantera’nın yaptığı en iyi albümdür. floods olsun, the great southern trendkill olsun mükemmel şarkılar barındırır.
zamanın bozuk psikolojisi içinde suicide note’ları sanki bana yazmışlar gibi gelirdi. salakça bir dönemdi hayatımda, ama bunu albümle ilgili söylemiyorum, sadece arabada suice note’u köklediğim günleri hatırladım da…
@Ahmet Saraçoğlu, evet bence de öyle. ama floods’un gölgesinde kalıyor. The Sleep solosunun her tarafı orjinallik, yeni fikirler kokuyor. Sanırım ‘müzisyen’ olmak bunları başarmakla mümkün hale geliyor.
War Nerve nasıl bir şarkıdır lan öyle. gerek vokal, gerek sözler olsun Anselmo gövde gösterisi. neredeyse 20 sene sonra insan dinlerken hala şaşırıyor.
@Ouz, Yazarsanız okurum hocam, beklemedeyim. Benim bu albüm ile ilgili en aksiyon dolu ve unutumadığım anım, yaklaşık 3 sene önce Suicide Note Pt.2′yi ilk kez keşfedip, takıntılı bir şekilde üst üste dinlediğim günlerde, nakarat kısmındaki riff’in verdiği gaz ile bilgisayar başında headbang yapar iken, oturduğum sandalyeyi kırmam olabilir sanırım.
The Great Southern Trendkill dinleyerek 14.-15. yy. Türk Dili çalışıyorum. Müthiş deneyim. Kıpçak sahası, Çağatay Türkçesi, 13 Steps to Nowhere, The Underground in America… Resmen kalçır şak.
@Ahmet Saraçoğlu, Test yapmak kebab. 300 sayfalık eserin herhangi bir yerinden 10 cümlelik “transkribe ediniz” sorusu gelseydi, Panzer Division Marduk dinleyecektin. Anca o keserdi :)
En zorlandığım ders Harezm Türkçesi olmuştu. Kıpçakça ve Çağatayca nispeten daha kolaydı.
Biliyorum, herkes hayatının bir döneminde ‘ütü fişi’ne bastı. O lanet olası anı yaşadınız. Peki ben ne yaptım? Bir odanın tamamını bu item ile doldurdum, ‘Living Through Me (Hell’s Wrath)’ açtım, şu an çıplak ayakla bu odada koşturuyorum. Siz de deneyebilirsiniz arkadaşlar.
Ya da, https://bit.ly/37ZZhvU bundan evde bir tane vardır kesin. dik olarak bi yere sabitleyin, davul pedalı gibi ritim tutun, o da olur, kolay gelsin.
kimse yorum yazmamış ben yazayım. bana göre cowboys from hell’den sonra pantera’nın yaptığı en iyi albümdür. floods olsun, the great southern trendkill olsun mükemmel şarkılar barındırır.
zamanın bozuk psikolojisi içinde suicide note’ları sanki bana yazmışlar gibi gelirdi. salakça bir dönemdi hayatımda, ama bunu albümle ilgili söylemiyorum, sadece arabada suice note’u köklediğim günleri hatırladım da…
Hazır Anal Cunt demişken midesi sağlam biri onların bir kritiğini siteye koyabilir mi acaba?
(:
Picnic Of Love albümünü ezbere biliyorum. Zaten dünyanın en duygusal albümü. İnceleme listeme alayım.
sup niggaz?
http://img.photobucket.com/albums/v291/alteredstate/omg.jpg
solo atmak demenin saniyede 250 tane nota basmak demek olmadığını öğretir ‘Floods’..
23.06.2011
@V.Kaan, Floods kadar damar bir şarkı yok be abi ! Bu alemde adı çok çok az geçen bir parça..
23.06.2011
@V.Kaan, The Sleep’in solosu da enfestir, unutulur genelde.
http://www.youtube.com/watch?v=lNwbJBj9wdg
24.06.2011
@Ahmet Saraçoğlu, evet bence de öyle. ama floods’un gölgesinde kalıyor. The Sleep solosunun her tarafı orjinallik, yeni fikirler kokuyor. Sanırım ‘müzisyen’ olmak bunları başarmakla mümkün hale geliyor.
08.11.2011
@Ahmet Saraçoğlu,
cidden ortaokul zamanlarıma döndüm…ilk gitar kahramanım..
abim olsa bu kadar severdım sanırım..
dime gibi gelmedi gelmeyecekte sanırım..
ne güzel paylasım olmus..
War Nerve nasıl bir şarkıdır lan öyle. gerek vokal, gerek sözler olsun Anselmo gövde gösterisi. neredeyse 20 sene sonra insan dinlerken hala şaşırıyor.
dibe vurmanın soundtracki, Floods.
Anselmo’nun askerleriyiz
10′s un hastasıyım…
“The Great Southern Trendkill ile PANTERA, partici çılgın metalciler imgesini yırtıp atmış, adeta korku salan bir müzikal güç olmuştu.”
Güzel albüm, güzel kritik, harika özet.
Uzun zamandan sonra Floods’u dinliyorum. 18 yaşında da seviyordum bu şarkıyı ama 38 yaşındayken daha başka seviyorum.
Albüme yorum yaptığımı sanıyordum, yapmamışım. Eşek yüküyle anım var bu albümle ilgili. Bir ara bir şeyler karalayayım.
07.09.2020
@Ouz, Yazarsanız okurum hocam, beklemedeyim. Benim bu albüm ile ilgili en aksiyon dolu ve unutumadığım anım, yaklaşık 3 sene önce Suicide Note Pt.2′yi ilk kez keşfedip, takıntılı bir şekilde üst üste dinlediğim günlerde, nakarat kısmındaki riff’in verdiği gaz ile bilgisayar başında headbang yapar iken, oturduğum sandalyeyi kırmam olabilir sanırım.
The Great Southern Trendkill dinleyerek 14.-15. yy. Türk Dili çalışıyorum. Müthiş deneyim. Kıpçak sahası, Çağatay Türkçesi, 13 Steps to Nowhere, The Underground in America… Resmen kalçır şak.
18.05.2022
@Ahmet Saraçoğlu, Test yapmak kebab. 300 sayfalık eserin herhangi bir yerinden 10 cümlelik “transkribe ediniz” sorusu gelseydi, Panzer Division Marduk dinleyecektin. Anca o keserdi :)
En zorlandığım ders Harezm Türkçesi olmuştu. Kıpçakça ve Çağatayca nispeten daha kolaydı.
18.05.2022
@Ahmet Saraçoğlu, zamanında kıpçak ve çağatay türkçesi’ne sırf meraktan teyzemin kitaplarıyla dalmış ama tabii ki çıkamamıştım.
Biliyorum, herkes hayatının bir döneminde ‘ütü fişi’ne bastı. O lanet olası anı yaşadınız. Peki ben ne yaptım? Bir odanın tamamını bu item ile doldurdum, ‘Living Through Me (Hell’s Wrath)’ açtım, şu an çıplak ayakla bu odada koşturuyorum. Siz de deneyebilirsiniz arkadaşlar.
Ya da, https://bit.ly/37ZZhvU bundan evde bir tane vardır kesin. dik olarak bi yere sabitleyin, davul pedalı gibi ritim tutun, o da olur, kolay gelsin.
18.05.2022
@P L A G U E, nihayet.
18.05.2022
@Ahmet Saraçoğlu, 🙂
Metal bir insan olsaydı bu albüm olurdu. Merhaba metal kardeş nasılsın.
Sabahtan beri 3 kere dinledim üstüne playliste yazdım. Alkol almadan önce muhteşem, alkol kana karıştıktan sonra sikişşş. Evet. Sikişşş. Sex. Cima.
25.06.2022
@P L A G U E, Cinsel seks.
Suicide Note Pt. II dinliyorum, ofisin ortasında kafa sallamamak için kendimi zor zaptediyorum.
02.01.2023
@owlbos, Pantera standartları için bile aşırı sert bir eser. İlk dinlediğim zamanı hiç unutmuyorum.