Oldum olası akustik gitar severim. Her ne kadar bu aralar çok aranmasam da bir dönemimde sardığım akustik gitardan ibaret albümlerden sonra bulduğum, (o dönemde) tüm işleri akustik olan ilk grup October Falls olmuştu. Tam istediğim şekilde karanlık, soğuk ama huzurlu ve aynı zamanda hiç kastırmayan bir tarzı vardı Mikko Lehto abimin.
Opeth’in “Damnation”ı, Pain of Salvation’ın “Remedy Lane”i veya ne bileyim, Empyrium’un “Weiland”i gibi albümleri/grupları/solo projeleri arandım durdum hep o dönemlerimde. Opeth ve Pain of Salvation dışında ilk çarptığım Empyrium oldu, ama çok doom olduğu için yoruyordu. Daha sonrasında bu abiye çarptım ve bayağı bir süre idare ettim.
“Marras” Mikko’nun çıkardığı ilk albüm. Öncesinde “Tuoni” adında bir de EP’ciği var (daha öncesinde promo falan da çıkarmış sanırım ama henüz bulamadım kendilerini). Benim October Falls’la tanışmam bu EP ile oldu, Marras sonradan elime geçti. Her ikisinin de yaratmak istediği hava ve bu havayı yaratış şekilleri aşağı yukarı aynı aslında, en belirgin iki farklarından biri “Marras”ta şarkıların Marras I, II… şeklinde sıralanması, ama Tuoni’de isimlere sahip olmaları. Diğeri ise Marras’ın müzikal anlamda biraz daha dolu olması. Doludan kastım gitarla beraber birazcık piyano, azıcık da flüt var. Belki azıcık davul girebiliyor işin içine ama anlamıyorsunuz bile ki hatırladığım kadarıyla o da yalnızca son şarkıda (VIII) mevcut.
Albüm genel olarak bir hayli sade. Vokal yok, bas yok (gerek de yok), gitara bazen dediğim gibi kah piyano kah flüt eşlik etmiş. Kısacası genel olarak ortada kır bayır, orman, ne bileyim bayır, mera gibi temalar mevcut.
Şu noktaya kadar çok güzel her şey, ancak bir, iki ufak pürüz var. Öncelikle albümü adam gibi dinleyebilmek için havanızın yerinde olması gerekiyor. Böyle kafayı kırmak istemeniz falan lazım yani. Öbür türlü mükemmel bir uyku getirgeci kendisi, tecrübeyle sabit (ben değil, eve gelen mevzuyla alakasız bir arkadaş sızıverdiydi. Uyansın diye Gorgasm açmam gerekti). Yani albüm size dinlemeye başladığınız an vermiyor bayırı ormanı, sizin de almak istemeniz lazım biraz biraz. Bir de uykunuzu almış olmanız lazım sanırım.
Ufaktan toparlayalım. Hafif melankolikken ve mevsim kışken, üstüne ufak ufak gece oluyorken dinlenecek ideal albümlerden biri “Marras”. Belli dönemlerde ve belli ruh hallerinde numarası ortaya çıkan, bunlar dışında sıkabilen bir kişinin yaptığı yarım saatlık bir eser.
Şartlar uygun olduğunda mutlaka denenmesi tavsiyedir.
albüm tek kelimeyle mükemmel. yaklaşık 1 haftadır yatmadan önce dinleyip akabinde bebek gibi uyuyorum. bu abilerin 2008de çıkmış bir albümü daha var lakin edinmeye korkuyorum bundan kötüdür falan diye, vokal falan girmiş işin içine bu sefer çünkü. ve fakat 2007de çıkan sarastus EP’si de bu ayardaymış, denemek lazım.
albüm tek kelimeyle mükemmel. yaklaşık 1 haftadır yatmadan önce dinleyip akabinde bebek gibi uyuyorum. bu abilerin 2008de çıkmış bir albümü daha var lakin edinmeye korkuyorum bundan kötüdür falan diye, vokal falan girmiş işin içine bu sefer çünkü. ve fakat 2007de çıkan sarastus EP’si de bu ayardaymış, denemek lazım.
(october falls seven, library tapes de sevdi)
Olağanüstü
Su gibi ışıl,ışıl ve ormandada bir bahar günü gibi huzur verici bir albüm
perfection….
10/10