Bir grubun adını duyduğunuzda tüyleriniz ürperiyorsa, o işte bir iş vardır sevgili gönül dostları. Ya tam o ismi duyduğunuz sırada bir yerde cam açıktır, üşüyorsunuzdur, ya da o grup önemli anlarınızda, dönemlerinizde size eşlik etmiş, olumlu anlamda destek olmuş, her grupla yaşamadığınız birtakım şeyler hissetmenize neden olmuştur. Böylesi gey duygular yaşayıp sevimli gibi satırlar düzmeme sebep olan LOST HORIZON, hayatta en çok sevdiğim, en çok dinlediğim gruplardan biridir.
2001′de “Awakening the World”, 2003′te de “A Flame to the Ground Beneath”i çıkaran grup, vokalistleri Daniel Heiman’ın ayrılmasının ardından,tam altı yıldır suskunluğunu korumakta. Dağılmayan, ancak bir aksiyonda da bulunmayan grup, tam altı yıldır vokalist arayışını sürdürmekte. Nasıl sürdürmesin ki?
İddialı açıklamaları seven bir bünye olarak olaya girişimi yapıyorum: DANIEL HEIMAN (bence) GELMİŞ GEÇMİŞ EN İYİ POWER METAL VOKALİSTİDİR.
Hayatımda duyduğum en güzel ve güçlü seslerden biri olan Heiman, sırf kimsenin çıkamadığı notalara çıkabildiği için değil, aynı zamanda akıllara zarar güzellikte bir ses rengi olduğu için de, adeta taptığım bir vokalisttir. Oya-Bora ikilisinin, hatta Çılgın Sedat’ın şarkılarını söylese bile dinleyebileceğim Heiman, bu yetmiyormuş gibi bir de bugüne dek yapılan en güzel power metallerden birini yapan manyak bir de grubu arkasına alınca, ortaya iki albümlük bir kült olma durumu çıktı.
LOST HORIZON, duyduğum en iyi power metal grubu olmasını nelere borçlu, nasıl oluyor da böylesi olağanüstü olabiliyor, bakmaya çalışalım.
Vojtec Lisicki adlı Polonyalı ibişin önderliğini yaptığı grup, sıkışmışlığını ve kendini tekrar ederliğini kırmanın çok zor olduğu bir tür olan power metal içerisinde, tek kelimeyle destansı güzellikte iki albüm yaptı. “Daha yapılmamış şeyler olduğunu gösterdi…” geyiğine girmiyorum; olayın aslı, LOST HORIZON, Heiman’ın ses rengi ve gücünün de yardımıyla, diğer tüm power metal gruplarından ayrı, apayrı bir sound’la, sırf kendilerinde görülen bir gücü yaratmayı başardı. Farkındayım, fazlasıyla subjektif yorumlar yapıyorum, ancak eminim ki yalnız değilim. LOST HORIZON’ı ve Heiman’ı bu şekilde, hatta daha fazla kutsayan o kadar çok yorum, yazı okudum ki, “acaba bana mı öyle geliyor” şeklinde bir düşünce yaşamadan yoluma devam ediyorum.
Bugüne dek altısı geçiş parçası, intro, outro olmak üzere on dokuz resmi şarkı yayınladı grup. Şahsen bu şarkılar içinde çok iyi ile olağanüstü arasında bir yerlerde gezinmeyen tek bir şarkı bile olmadığını düşünüyorum. “Şu mu daha iyi, bu mu?” düşüncelerini çoktan bırakmış biri olarak, hepsine aşık olduğum bu şarkılardan bazılarınıysa, bildiğin ruh hastası düzeyinde fazla seviyorum, Yani açıklamaya çalışsam saçmalayacağım, o yüzden hiç girişmiyim; ölüp bitiyorum diyeyim yeter.
Fan boy donumu çıkarıp biraz da nedir ne değildire geçeyim. Grubu benzer türdeki milyonlarca power metal grubundan farklı gruplar klasmanına sokan birtakım şeyler var. Bir kere grup “bir melodi bulduk ve arkasını da dıgıdıgıdıgıdıgı diye gitar ve şarkı boyu devam eden çift krosla doldurduk” düsturundan tümüyle uzak takılıyor. Çatır çatır rifler ve bu rifleri tamamlayan muazzam melodilerle ilerleyen müzik, arkadan destekleyen nefis klavyeler ve türün en varyasyonlularından birini sergileyen davul ile birleşince, ortaya bu epik, ihtişamlı LOST HORIZON müziği çıkıyor. Wojtek’in her şarkıda hayretler uyandıran besteleme gücü ve Heiman’ın bahsettiğim dünya dışılığı da eklenince, işitsel orgazmlarla dolu, olduğunuz yerde infilak etmek isteyeceğiniz, ciğerlerinizi parçalayana kadar haykırma isteği uyandıran, vokalin bir nota değişimiyle bile sizi dünyanın tepesine çıkarabildiği bu güç meydana geliyor.
Teknik özelliklerden bahsetme niyetiyle giriştiğim bir üstteki paragrafın iki cümlede nasıl kendini şaşırıp duygusala, kişisele bağladığını görünce, daha fazla devam etmemin anlamsız olduğunu düşünüyorum aslında. Duyduklarımı ve bana yaşattıklarını tarif edemeyeceğimi biliyorum çünkü. Yine de grubu bilmeyenler adına biraz daha dışarıdan bakmaya çalışarak birkaç kelam daha edeyim.
LOST HORIZON’a katılmadan önce ya da katıldıktan sonra tek bir vokal dersi dahi almadığını söylüyor Heiman. Kendi kendini nasıl bu denli olağanüstü eğitmiş bilemiyorum tabii ama, sonuçta ortaya bu terbiyesizlik, kadir kıymet bilmezlik çıkmış. Ne acıdır ki bu mükemmel bileşim yalnızca iki albüm sürdü ve benim gibi grubu seven binlerce kişi, “yavrım ya daha neler yapacağılardı kim bilir vıyyyy” şeklinde inleyen kitleye dahil oldu. Heiman’ın LOST HORIZON’dan ayrıldığı haberini okuduğum anı hatırlıyorum da, evde salonda oturmaktaydım ve içerisi de yaşını başını almış bilimum teyze, amca ve dedeyle doluydu. Tamamen istemsiz bir şekilde “yaaaaaaaa!” diye çığırıp mouse’u masaya vurmuş, yaşlı güruhunda “bizim oğlan da ergenlik stresini atamadı” havası uyandırmıştım. Beni de bitirdin kendini de Heiman…
Fark ettim ki yazıya bir şey katmayan şeylerden bahsediyorum. Aksini yapmam da pek mümkün gözükmüyor, zira grubu sanki kendi grubummuş, şarkıları da sanki kendi yazdığım şarkılarmış gibi seviyorum. Şu ana dek söylediklerime katılan olur olmaz, ama LOST HORIZON bir şekilde bana çok acayip güzel geliyor ve aynı türdeki hiçbir grupla da karşılaştıramıyorum; ne öncesinde çıkanlarla, ne de günümüzdekilerle.
Yazıyı, en naif ve kişisel duygularım ve bugüne dek yazılmış en iyi power metal şarkılarından biriyle bitiriyorum. Gelmiş geçmiş en güzel müziklerden birini yaptınız, bana da tarif etmeye çalışıp böyle sıçtığım duygular yaşattınız, sağolun ne diyeyim.
Anam duramiycam… “Nan naaaaaa nananaaaa nananaaaaaaaa nananaaaaa nananaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa!”
Kadro Wojtek Lisicki: Gitar
Christian Nyquist: Davul
Daniel Heiman: Vokal
Attila Publik: Klavye
Martin Furangen: Bas
Fredrik Olsson: Gitar
Şarkılar AWAKENING THE WORLD:
01. The Quickening
02. Heart Of Storm
03. Sworn In The Metal Wind
04. The Song Of Air
05. World Through My Fateless Eyes
06. Perfect Warrior
07. Denial Of Fate
08. Welcome Back
09. The Kingdom Of My Will
10. The Redintegration
A FLAME TO THE GROUND BENEATH:
01. Transdimensional Revelation
02. Pure
03. Lost In The Depths Of Me
04. Again Will The Fire Burn
05. The Song Of Earth
06. Cry Of A Restless Soul
07. Think Not Forever
08. Highlander (The One)
09. Deliverance
vay anam… bu grupla ilgili tek hayal kırıklığım, daniel heiman’ın uzun saçlı olduğunu hayal edip, grup fotoğrafına baktığım anda kısa saçlı olduğunu görmemdir. onun dışında ben de hastasıyım grubun. özellikle daniel heiman kişisinin. ama keltoş power metal vokalisti mi olurmuş! öyle sahneye pelerinle felan inmeler, bi havalar.
epeydir dinlemiyordum iyi oldu bak hatırlamış oldum, “A Flame to the Ground Beneath” gibi albüm yok hakikaten. Heiman’sız da olsa yeni albümü bi an önce çıkarsalar da artık beklemekten heder olmasak.
kaliteli power metal’i çok severim, ortalama olanları da bir nebze eğlenceli gelir çoğu zaman. işin hem kötü, hem de süper kısmı bu grubu daha önce duymamıştım. şu anda bir şarkısını dinliyorum ve birazdan beyin orgazmı yaşayacağım biliyor musun desem yeridir. Böyle bir grubu paylaştığı için sevgili Ahmet’e bir adet savaş kalkanı gönderiyorum (yalan).
Ya o değil de, böylesine çılgınsal yeteneklere sahip vokallerin genelde kel olduğu dikkatimi çekti. Alvestam olsun, Halford olsun, Heiman olsun hepsi kel. Aslında 3 kel aklıma geldi, çok tırt bir genelleme yaptım ama olsun havalı gibi oldu. Vitamin saça gideceğine ses tellerine gitsin demiş heralde agalar (aha bilimsel tespitimi de yaptım tam oldu)
9 yıl oldu, hala vokal yok. muhtemelen umudu kesmek lazım. yeni power albümlerine yelken açayım diyorum, ama pek de bişey göremedim. eskilerden gideceğiz…
80′lerde 1-2 albüm yapıp dağılmış sonra kült olmuş grupların bile çoğu döndü, bir şu adamlar kaldı. Şu gruba para yatıracak hiç mi yapımcı çıkmadı. Buradan Andy Sneap’i göreve çağırıyorum. Kendi niyetleri yoksa bir şey diyemem tabii. Ya da derim la ne demicem, power metal tarihinin en iyi 2 albümü yapıp ortadan kaybolmak ne demek … sizi ben affetsem tarih affetmez.
Bu grubun ve albümlerinin incelemesine yer verilmesi gerçekten sevindirici ve zaten olmazsa olmaz bir durum bence, teşekkürler :) Diğer gruplara nazaran daha az bilinmesine rağmen ve bir nevi kült sayılabilecek, ama bilenler arasında çoğunluğun taptığı yegane gruplardandır bence Lost Horizon, şahsımca da öyledir. Bana göre metal müzik, özellikle de heavy/power sevenlerin mutlaka dinlemesi gereken, belki de çoğu kişinin sadece İnternet üzerinden bilgi sahibi olduğu bir gruptur, ki bu durum ve grubun yıllardır yeni materyal yayınlamaması da oldukça üzücü… Daniel Heiman da kesinlikle metal tarihinin en iyi metal vokalistleri arasında ilk 10-15 arasında rahatça yer alabilir bence… Ahmet Saraçoğlu reis de kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir durumda olayı özetlemiş zaten, elinize, dilinize sağlık :)
12 yıl önce bu iki albümü neden bir arada yazdığımı hâlâ anlayamıyorum. Lost Horizon’dan 2 kere bahsetme fırsatı varken mal gibi tek yazıya indirgemişim.
Bu iki albümden biri 2001′de biri 2003′te çıktı. O günden beri daha iyi power metal dinlemedim, daha iyi power metal vokali duymadım.
Türün mucitlerine saygısızlık etmeyeyim ama benim için uzak ara gelmiş geçmiş en iyi iki power metal albümü. İkisi de hayatımda dinlediğim en iyi albümler arasında. Kulaklarım işittiği sürece doyamayacağım Lost Horizon’a.
Wojtek Lisicki, Daniel Heiman ve diğerleri; power metal söz konusu olduğunda hepiniz birer dahisiniz ama bu grubu devam ettirmediğiniz için de topunuz götün önde gidenisiniz.
Highlander (The One), Lost Horizon’ı bilenler için zaten kült bir şarkıdır ama şu cover’da 11.20′den sonrasına eklediği çığlıkları ilk duyduğumda neredeyse gözümden yaş gelecekti. İnanılmaz bir şey.
Saat gece 3, Think Not Forever dinliyorum, hayatım film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiyor sanki.
“If you think forever
Things will never change
When you find your sense again
You should follow it’s way
If you think forever
It is hard to see
When you find you truly believe
You should follow your spirit as your guide”
vay anam… bu grupla ilgili tek hayal kırıklığım, daniel heiman’ın uzun saçlı olduğunu hayal edip, grup fotoğrafına baktığım anda kısa saçlı olduğunu görmemdir. onun dışında ben de hastasıyım grubun. özellikle daniel heiman kişisinin. ama keltoş power metal vokalisti mi olurmuş! öyle sahneye pelerinle felan inmeler, bi havalar.
epeydir dinlemiyordum iyi oldu bak hatırlamış oldum, “A Flame to the Ground Beneath” gibi albüm yok hakikaten. Heiman’sız da olsa yeni albümü bi an önce çıkarsalar da artık beklemekten heder olmasak.
Süper gruptur.Nedende power metalcilerin baştacı yapamadığı grup olmuştur.Hakkını teslim ettiğiniz için teşekkürler…
Bu yazı ile keşfetmiş oldum Lost Horizon’u. Vokal şahane.
kaliteli power metal’i çok severim, ortalama olanları da bir nebze eğlenceli gelir çoğu zaman. işin hem kötü, hem de süper kısmı bu grubu daha önce duymamıştım. şu anda bir şarkısını dinliyorum ve birazdan beyin orgazmı yaşayacağım biliyor musun desem yeridir. Böyle bir grubu paylaştığı için sevgili Ahmet’e bir adet savaş kalkanı gönderiyorum (yalan).
Ya o değil de, böylesine çılgınsal yeteneklere sahip vokallerin genelde kel olduğu dikkatimi çekti. Alvestam olsun, Halford olsun, Heiman olsun hepsi kel. Aslında 3 kel aklıma geldi, çok tırt bir genelleme yaptım ama olsun havalı gibi oldu. Vitamin saça gideceğine ses tellerine gitsin demiş heralde agalar (aha bilimsel tespitimi de yaptım tam oldu)
Şöyle bir şey gördüm, “oldu gözlerim doldu” dedim başlığını görünce, ama oğlan manyak çıktı, aynısını söyledi. :) Kapak diye buna derim.
20.12.2010
@Ahmet Saraçoğlu, çalışmalarına evde devam etseymiş, iymiş.
izlemiştim bu videoyu. sağlam hakkaten. ben de evde denedim de yemiyor :)
oha dondum lan kimmis neciymis bu oglan:)
o eleman bayağı coşkulu bir arkadaşmış.
http://www.youtube.com/user/Unflexablegrace
yeni albüm çıkarmasını en çok istediğim grup.
21.12.2010
@Ahmet Saraçoğlu, var mı öyle bi ihtimal?
21.12.2010
@Enver Yılmaz, sanmıyorum. 8 yıldır vokalist arıyolar.
power metalle pek ilgili olmadığım için yeni dinliyorum. dragonforce dan falan sonra ilaç gibi geldi.
9 yıl oldu, hala vokal yok. muhtemelen umudu kesmek lazım. yeni power albümlerine yelken açayım diyorum, ama pek de bişey göremedim. eskilerden gideceğiz…
80′lerde 1-2 albüm yapıp dağılmış sonra kült olmuş grupların bile çoğu döndü, bir şu adamlar kaldı. Şu gruba para yatıracak hiç mi yapımcı çıkmadı. Buradan Andy Sneap’i göreve çağırıyorum. Kendi niyetleri yoksa bir şey diyemem tabii. Ya da derim la ne demicem, power metal tarihinin en iyi 2 albümü yapıp ortadan kaybolmak ne demek … sizi ben affetsem tarih affetmez.
Bu grubun ve albümlerinin incelemesine yer verilmesi gerçekten sevindirici ve zaten olmazsa olmaz bir durum bence, teşekkürler :) Diğer gruplara nazaran daha az bilinmesine rağmen ve bir nevi kült sayılabilecek, ama bilenler arasında çoğunluğun taptığı yegane gruplardandır bence Lost Horizon, şahsımca da öyledir. Bana göre metal müzik, özellikle de heavy/power sevenlerin mutlaka dinlemesi gereken, belki de çoğu kişinin sadece İnternet üzerinden bilgi sahibi olduğu bir gruptur, ki bu durum ve grubun yıllardır yeni materyal yayınlamaması da oldukça üzücü… Daniel Heiman da kesinlikle metal tarihinin en iyi metal vokalistleri arasında ilk 10-15 arasında rahatça yer alabilir bence… Ahmet Saraçoğlu reis de kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir durumda olayı özetlemiş zaten, elinize, dilinize sağlık :)
12 yıl önce bu iki albümü neden bir arada yazdığımı hâlâ anlayamıyorum. Lost Horizon’dan 2 kere bahsetme fırsatı varken mal gibi tek yazıya indirgemişim.
Bu iki albümden biri 2001′de biri 2003′te çıktı. O günden beri daha iyi power metal dinlemedim, daha iyi power metal vokali duymadım.
Türün mucitlerine saygısızlık etmeyeyim ama benim için uzak ara gelmiş geçmiş en iyi iki power metal albümü. İkisi de hayatımda dinlediğim en iyi albümler arasında. Kulaklarım işittiği sürece doyamayacağım Lost Horizon’a.
Wojtek Lisicki, Daniel Heiman ve diğerleri; power metal söz konusu olduğunda hepiniz birer dahisiniz ama bu grubu devam ettirmediğiniz için de topunuz götün önde gidenisiniz.
Highlander (The One), Lost Horizon’ı bilenler için zaten kült bir şarkıdır ama şu cover’da 11.20′den sonrasına eklediği çığlıkları ilk duyduğumda neredeyse gözümden yaş gelecekti. İnanılmaz bir şey.
https://www.youtube.com/watch?v=-0Z7NVvCM9s&ab_channel=RegainProduction
Yukarıdaki cover’ı tekrar paylaşıyorum. Şu şarkıyı bu şekilde cover’layabilmek için çeşitli uzuvlarımı satmaya hazırım.
https://www.youtube.com/watch?v=-0Z7NVvCM9s&ab_channel=RegainProduction
Saat gece 3, Think Not Forever dinliyorum, hayatım film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiyor sanki.
“If you think forever
Things will never change
When you find your sense again
You should follow it’s way
If you think forever
It is hard to see
When you find you truly believe
You should follow your spirit as your guide”
29.03.2022
@Rust in Peace., birilerinin bir yerlerde Lost Horizon dinliyor olması fikri bile beni mutlu ediyor.
Canım Lost Horizon. <3