# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
HEAD CONTROL SYSTEM – Murder Nature
| 29.10.2009

Yalarım.

Levent MUKAN

Önce, kuru olacak ama, biraz ön bilgi.

Head Control System 2003 yılında Portekizli Daniel Cardoso (eski-Sirius, eski-Re:actor) tarafından kurulmuş tek kişilik bir proje. Daniel abimizin davulda hafif Meshuggah aroması, basta hafif Korn tadı ve gitarda, hmm neye benzetebileceğimi bulamadım… Normal bir gitar tarzı var diyelim hadi. Head Control System kurulduğunda, Daniel’in çıkardığı “Severe Damage on Reason and Equilibrium” adındaki EP’nin akronimi olarak SiNDromE adında bir proje grubu idi. Buradan Daniel’in yetenekli olduğu kadar 1337 olduğu sonucunu da çıkarabiliyoruz.

Buraya kadar bir şey yok, zaten gördüğünüz gibi söz konusu EP’nin incelemesi de değil bu yazı. Asıl olay 2006 yılında çıkardıkları (bir kişi daha ekleniyor yani) “Murder Nature”da, zira bu eklenen kişi Garm’dan başkası değil.

Garm artık muhtemelen çoğunluğun bildiği üzere Ulver’i, Arcturus’u ve Borknagar’ı kuran hayvan vokalist/prodüktör/Jester Records’un sahibi abimiz.

EP’yi dinlemediğimden “Murder Nature”a kadarki süreçte nasıl bir tarz değişikliği oldu, veya oldu mu, bilemeyeceğim. kaldı ki müziği “Murder Nature”da da tamamen Cardoso üstlenmiş. Garm sadece söz yazımı ve vokallerde aktif. EP ile ilgili son söylenebilecek şey sözleri Cardoso’nun bir arkadaşının yazdığı (André Vasconcelos adında bir yazarmış kendisi).

Şimdi albüme geçiyoruz (çok mekaniğim bu aralar niyeyse):

murder1

Albüm için tam olarak ne tarz olduğunu söylemem biraz zor gibi. Groove da denebilir, zorlarsak progresif bile diyebiliriz. Başka gruplardan aromalar alabildiğiniz harman bir tarzları var. Söz yazımında Garm gavurun “automatic writing” (bilinçsiz yazım) dediği tekniği kullanmış. Bu konuda üniversitede sahip olduğum garip İngilizce hocam sağolsun iyi kötü bilgi sahibi olduğumdan, Wikipedia’dan görülenleri de pekiştirerek kısa bir tanım yapmak gerekirse kağıdı önünüze koyuyorsunuz, kalemi elinize alıyorsunuz ve durmadan yazıyorsunuz. Ben düz yazı olarak (“free writing” diyordu bizim İngilizce hocası buna) uyguladım kendisini, şiir şeklinde, dahası şarkı sözü şeklinde bu stille yazıp üstüne müzik oturtabilmek gerçekten kolay değil. Ama Garm’dan söz ediyor olduğumuzdan bir şekilde becermiş. Şarkı sözleri edebiyat, sinema, politika vb. şeyler içeriyor ve yer yer, saçma demeyelim de hadi, garipleşebiliyor.

Hazır sözlerden bahsetmişken vokallere de bir gireyim. Öncelikle bir albümü benim için iyi veya kötü yapan en önemli şeylerden biri “ancak canlı çalabileceksen albüme yasla” kuralıdır. Albümde fırtınalar estirip konserde aynısını yapmaya çalışıp batıranından tut kuşa çevirerek çakmasını yapmaya çalışan zilyon tane grup var malumunuz. Head Control System kesinlikle “biz konser vermeyeceğiz” demiyor ama Garm fi tarihinden beri halihazırda konsere çıkmıyor olduğundan (aslında Aethenor ile çıkacağını okudum bir yerlerde ama Head Control System ile çıkmayacağı kesin gibi bir şey) bu yönde bir çabaları olmamış.

murder4

Kısacası vokaller tek başına ve efektsiz olarak icra edilebilecek vokaller değil. bir sürü üst üste kayıt, geri vokal tatları vesaire mevcut. Efekt ile kast ettiğim, tabii ki Garm’ın sesinde herhangi bir oynama yok (adını bilmediğim megafon efekti türevi şeyler dışında tabii) ama canlı olarak bu şekilde söylemesi de fiziken mümkün değil. Şarkıları 4-5 tane Garm hep beraber söylüyor gibi anlayacağınız. Vokallerin ne kadar güzel olduğunu haliyle belirtme gereği duymuyorum.

murder3

Geri kalanını komple aradan çıkartacağım açıkçası. Cardoso dediğim gibi vokaller ve şarkı sözleri dışında kalan her şeyi üstlenmiş (prodüksiyon dahil). Öncelikle adam anladığım kadarıyla aslında baterist, çünkü gerçekten kendine has bir tarzı var. Ama Metallica tadı da aldım, Meshuggah da. Öyle aşırı hızlanma veya aşırı bir teknik yok ama “garip” bir tarzı olduğu kesin. Baslar da olması gerektiği kadar ama arada sırada slap‘ler duyabiliyorsunuz, ortalamanın üzerinde bir bas olduğunu söyleyebiliriz yani.

murder2

Ancak albümdeki muhtemelen en zayıf noktayı gitarlar teşkil ediyor. Albümün genelinde şarkılara spesifik olmak üzere devamlı olarak loop’ta olan bir ana melodi mevcut ki bunu gitarlar yapıyor zaten, hafif bir trans havası yok değil. Ancak bunlar dışındaki gitarlar çok özgün gibi gelmedi bana. Bayağı basit çalınmış diyebilirim hatta. Bu kadar komplike görünüme (duyuluma?) tezat olabilecek basitlikte ritim gitarlar var albümde. Ha çok yormuyor ama gitar iyidir diyen adamı sarması çok zor gibi geliyor bana. Sololar da keza basit ama idare eder diyebilirim.

Toparlarsak genel olarak albümün ilginç bir tarzı var. Beklenmedik vokaller, garip şarkı sözleri, sürekli tekrarlanan melodiler ve hafif sololarla 2-3 dinlemede belki ısınılabilen bir albüm olmuş “Murder Nature”. Yer kaplasın diye konmuş 2-3 şarkı dışında kalan şarkıların aşağı yukarı aynı kalitede olmasını artı hanesine ekleyebiliriz, pek boş şarkı yok gibi. Ama “Murder Nature” ile aynı mantıkta bir başka albümün kritiği daha bir negatif olacaktır, Garm söz konusu olsa bile.

murder_murder

Groove iyidir diyorsanız, Garm kraldır diyorsanız ve Meshuggah dendi mi “hmm” oluyorsanız bir bakılası.

8/10
Albümün okur notu: 12345678910 (9.08/10, Toplam oy: 24)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2006
Şirket
The End Records
Kadro
Garm: Sözler, vokal
Daniel Cardoso: Müzik, prodüksiyon
Şarkılar
1. Baby Blue
2. Skin Flick
3. Masterpiece (Of Art)
4. Blunt Instrumental
5. It Hurts
6. Watergate
7. Seven
8. Kill Me
9. Wonderworld
10. Rapid Eye Movement
11. Falling On Sleep
  Yorum alanı

“HEAD CONTROL SYSTEM – Murder Nature” yazısına 9 yorum var

  1. Bir bakılası ne yahu, kaya gibi albüm.

  2. Ahmet Saraçoğlu says:

    Kiss From a Rose cover’lanmamalı bence. Olmuyo. Olmaz. Aslının yanına yaklaşılamaz.

    (Aslı da kim?)

  3. Sambalici says:

    garm’ın vokali çok çılgın olmuş bu tarz müziğin üzerine, oh yeah man.

  4. Ugur says:

    Tam da bir ay önce “aha Garm varmış lan koş” diyerek (kendi kendime evet) dinlemeye başlamıştım.2 hafta başka birşey dinleyemedim o derece.Rapid Eye Movement ve Seven ayrı ayrı sevilesidir.Bir de A Perfect Circle sevenler bunu da sever diyorlar.Nasıl A Perfect Circle’ın tadı tuzu Maynard’sa burda da tadı tuzu Garm’dır.O olmasaydı…cık.

  5. hysteresis says:

    İlk dinlediğimde ben de kritikteki gibi “beş Garm aynı anda söylüyo gibi olmuş” demiştim. Bu tarz kaotik şeyleri kafası kaldırmayan birisi olduğum için albümle ilgili yorumum şudur:

    Arkada dönüp duran melodileri çıkar, Garmlar’dan dört tanesini gruptan at, gitarları coştur, o zaman ben de dinleyebilirim. Ama kalite albüm tabi, o ayrı.

  6. Dynun says:

    Müziği dinlemedim ama levent diyorsa bi bildiği vardır.
    sdfsd

  7. ismail vilehand says:

    işin ilginç kısmı Garm denen adamı Ulver, Arcturus ve Borknagar’ı hiç sevmediğim ve dolayısıyla bu gruplarla ilgilenmediğim için tanımıyorum. sitede dolaşırken tesadüfe gördüm bu kritiği ve okuyunca kesin severim diyerek edindim albümü. baya da sevdim hakikaten.

    birde albüm groove metalden öte deneysel ve progresif metalin biraz serti gibi geldi bana. kısacası çok atarlı bir albüm. aynen kritikteki gibi 8/10 alır benden de.

  8. BK says:

    Garm’ın sesinin yakışmadığı hiçbir müzik türü yok herhalde. Çok sevdiğim bir albümdür; geçen evde çiziklerle dolu cd’sini buldum, nostalji amaçlı tekrardan dinlemeye başladım. Tabii artık Spotify’dan. Hala mis gibi albüm.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.