1993 senesinde CYNIC “Focus”u çıkardığında, sebep olacakları dalgalanmanın ne kadar bilincindeydiler, ya da o tarihten 15-16 sene sonra kült bir grup olarak anılacaklarını kestirebilmişler miydi bilemiyorum, ancak bir gerçek var ki “CYNIC birdir diğer gruplar onun kulu ve elçisidir” (hehe).
Genel bilinen adıyla fusion, ilk çıktığı dönemlerde anıldığı şekliyle jazz-fusion ya da jazz-rock, Miles Davis’in öncülüğünde 1960′ların sonlarına doğru yaratılmış bir tarzdır. Caz ve rock elementlerinin bir arada kullanıldığı, uzun doğaçlamalarla bezeli beste yapılarına sahip bu tarz, birçok caz müzisyenini etkileyip, peşinden sürüklemiştir. John Mclaughlin ve Alan Holdsworth da bu eşsiz müzisyenlerden bazılarıdır.
Paul Masvidal’in fusion’a olan ilgisi; Miles Davis, Alan Holdsworth ve Mahavishnu Orchestra’ya olan hayranlığı, daha önce heavy metal sahnesinde görülmemiş bir şeyi denemesine sebep oldu ve sonuç olarak efsanevi albüm “Focus”, cömert bir şekilde biz dinleyicilere sunuldu.
Death metal ile cazın eşsiz bir şekilde bir araya getirildiği Focus, günümüzde dinlediğimiz birçok progresif death metal, progresif metal, teknik death metal, math metal (kategori örnekleri daha da çoğaltılabilir) grubunun en büyük ilham kaynaklarındandır.
Kimdir bu Exivious?
4 Temmuz günü CYNIC’i canlı izleme şansı yakalayan birçok kişi, aynı zamanda bu yetenekli Hollandalılar’ın kadrosunun dörtte ikilik kısmını da canlı izlediğinin ne kadar farkındaydı bilmiyorum, ama grubun kurucusu Tymon Krudeiner’ın, “Traced In Air”in kayıtlarında yer aldığını, 2008′den beri CYNIC’in ikinci gitaristi olduğunu ve growl vokalleri de üstlendiğini söylemem, basçı Robin Zielhorst’un da perdesiz bas gitariyla 2008′den bu yana CYNIC ile turladığını belirtmem, Exivious hakkında verilebilecek en önemli referanslardan. Grubun davulcusu Stef Broks’un da, Hollanda’nın günümüz modern death metaline sunduğu en leziz gruplardan biri olan Textures’ın davulcusu olduğunu da hemen ekleyelim.
Exivious’un geçmişi 1997 yılına kadar uzanıyor. 2001 ve 2002 yıllarında iki adet demo yayımlayan grup, debut albümünü ancak geçtiğimiz aylarda piyasaya çıkarmayı başardı. Grubun kadrosunda yaşadığı problemler kuşkusuz bu durumun en önemli sebeplerinden biri. Demolardaki kadro ile yollarını tamamen ayıran Tymon, 2005 yılında Textures davulcusu Stef Broks ile kontağa geçerek grubun yeni oluşumuna startı veriyor. Sengaia’dan (Hollandalı bir başka progresif death metal grubu) Miches Nienhuis’in ikinci gitarist olarak gruba dahil olması ve ardından Robin Zielhorst’un da katılımıyla Exivious bugünkü halini alıyor.
Fusionmetal?!
9 şarkıdan oluşan albüm, grubun kendi deyimiyle bir fusionmetal albümü. Nefis caz altyapısı üzerine çalınan metal rifleri ve fusion sololarıyla, gerçek bir müzikal ziyafet sunmakta dinleyiciye. Yer yer CYNIC ve Gordian Knot’u anımsatan pasajlara sahip, teknik kapasitenin ve enstrüman hakimiyetinin en üst seviyeye çıktığı, enstrümanlar arasındaki ahengin kusursuzluk sınırlarında dolaştığı, oldukça başarılı bir albüm bu debut.
Geneli doğaçlama seanslarında yapılan bestelerden oluşan albümde, Paul Masvidal’in de Embrace The Unknown isimli şarkıda çaldığı gitar solosuyla konuk olduğunu belirtip, biraz da albümün konseptinden bahsedelim.
Albümün konsepti “seçenekler” üzerine kurulu. Hayata yön veren seçeneklerin sonsuzluğunu irdeleyen Tymon, bu konudaki düşüncelerini albümün artwork’üne yansıtmayı da uygun görmüş. Sınırlı sayıda (1000 adet) basılan albümün her kopyası içinde farklı bir poster barındırıyor. Posterlerde seçeneklerin oluşturduğu sonsuz ağlar resmedilmeye çalışılmış. İlk kopyada sadece tek bir çizgi varken, kopya sayısı arttıkça çizgi sayısı da
artıyor ve bu şekilde evrenin sonsuz seçenekler üzerine kurulu olduğu simgelenmiş oluyor.
Son sözler…
Oldukça yetenekli müzisyenlerin elinden çıkma bu dört dörtlük albümü, Gordian Knot ve Canvas Solaris tarzı enstrümantal grupları seven herkese şiddetle tavsiye ediyor, ayrıca teknik metal, progresif metal ve iyi kötü caza ilgi duyan herkesin de bir göz atmasında fayda olacağını belirtip, noktayı koyuyorum.
Şarkılar 1. Ripple of a Tear
2. Time And Its Changes
3. Asurim
4. All That Surrounds pt.1
5. Waves of Thought
6. The Path
7. All That Surrounds pt.2
8. Embrace The Unknown
9. An Elusive Need
ilk izlenim “şahane” yönünde. ayrıntılı dinlemeden öyle fonda çaldım bir defa. büyük ihtimalle bir sonraki dinlemede “oha”lara ve küfürlere yerini bırakacak bu “oo iyimiş” yorumları.
Scale the Summit, Animals As Leaders ve Cloudkicker ile karşılaştırıyorum bu grubu hep. Her defasında 4. geliyor. Öbürlerinde olan ruh yok, sadece teknik, Cynic’n ruhsuz ve sözsüz hali gibi.
Bu “jazz influenced” olayı yavaştan kabak tadı vermeye başlamadı mı yahu. Doğduğumdan beri jazz ve jazz influenced metal/rock dinlediğimden değil de sanki artık çıkış yolu olarak görüyor gruplar.
Enstrümantal müzik yapan grupların fusion, jazz gibi türlerden etkilenmemesi garip olurdu zaten. Çıkış yolu olarak gören ve hayli başarısız olan gruplar var ama olay iyi kavrandığı zaman ortaya Exivious gibi birşey çıkıyor.
kritik çok güzel olmuş, eline sağlık. exivious’la liminal albümüyle tanıştım, çok da beğendim bir grup oldu açıkçası. sitede de aratınca bu kritiğe rastladım. kapaktaki çizgilerin anlamını da şimdi öğrenmiş oldum. bu debut albümlerini de mutlaka dinleyecem, bakalım hangisi daha güzel.
Hemen dinleyeceğim. Çok heveslendirdin beni hoca eline sağlık.
ilk izlenim “şahane” yönünde. ayrıntılı dinlemeden öyle fonda çaldım bir defa. büyük ihtimalle bir sonraki dinlemede “oha”lara ve küfürlere yerini bırakacak bu “oo iyimiş” yorumları.
2009 yılının en heyecanlandırıcı albümlerinden biri. hastasıyım, evet.
Scale the Summit, Animals As Leaders ve Cloudkicker ile karşılaştırıyorum bu grubu hep. Her defasında 4. geliyor. Öbürlerinde olan ruh yok, sadece teknik, Cynic’n ruhsuz ve sözsüz hali gibi.
Bu “jazz influenced” olayı yavaştan kabak tadı vermeye başlamadı mı yahu. Doğduğumdan beri jazz ve jazz influenced metal/rock dinlediğimden değil de sanki artık çıkış yolu olarak görüyor gruplar.
Enstrümantal müzik yapan grupların fusion, jazz gibi türlerden etkilenmemesi garip olurdu zaten. Çıkış yolu olarak gören ve hayli başarısız olan gruplar var ama olay iyi kavrandığı zaman ortaya Exivious gibi birşey çıkıyor.
Cynic kadar ilgimi çekmedi bu grup. albümlerini defalarca dinlememe rağmen bir türlü istediğim tadı alamadım. iyi grup ama çok sevememiştim yine de.
Bi gordian knot değil tabi ama genede döktürüyorlar tabi orası ayrı.
04.06.2011
Jazz-Fusion olaylarını sevenler için güzel bir çalışma hakkaten,Cynic vari değil pek ama Cynic seven bence bunu da sever.
http://www.youtube.com/watch?v=aLbHrupfr8c&feature=relmfu
Seyretsin, sevsin insanlar.
Şu klavyenin ortalarında çalınan palm mute lu çıkı çıkı Cynic riffleri beni benden alıyor, nerde duyarsam duyayım.
Uzun süre aldı alışmam ama sağlam girdiler kanıma. Tymon büyük adam.
kritik çok güzel olmuş, eline sağlık. exivious’la liminal albümüyle tanıştım, çok da beğendim bir grup oldu açıkçası. sitede de aratınca bu kritiğe rastladım. kapaktaki çizgilerin anlamını da şimdi öğrenmiş oldum. bu debut albümlerini de mutlaka dinleyecem, bakalım hangisi daha güzel.