Death metalden emekliye ayrıldıktan sonra her türden korku filmine merak salan, Massacre’dan tanıdığımız Kam Lee, old school death metal piyasasının da yeniden canlanmasıyla gaza gelip death metal yapmak için elemanlar aramaya başlar. 2006’da Denial Fiend’ı toplasa da grup içi sorunlar nedeniyle gruptan ayrılır. O sıralarda internet denen bir şeyin olduğunu duyar (evet, o sıralar) ve MySpace’i keşfeder. Bunun üzerine eleman arayışlarını kendi muhitinin dışına taşırarak İsveç piyasası takipçilerinin Ribspreader’dan tanıdığı Rogga Johansson’la tanışır. Bu hikayeyle bizi on yıl öncenin ilgi alanına göre arkadaş aramalı ICQ’suna götürüp nostalji yaptıran ikili, böylece grubun temelini atmış olur. Naglfar’dan bildiğimiz Morgan Lie ve yine Ribspreader’dan yakınımız olan Ronnie Björnström’ün de katılımıyla iki kişilik bir proje olmaktan çıkan İsveç – Amerika kırması grup, Bone Gnawer adını alarak kayda girer.
Şarkılar, Rogga Johansson’un MSN’den yolladığı kayıtlara Kam Lee’nin vokal yazmasıyla kısa sürede ortaya çıkmış. Kam Lee’nin kendine özgü vokalinin ve korku sineması kaynaklı sözlerinin albümün önce çıkmasına yaptığı katkı büyük olmuş. Domuz sesleriyle açılan albümün sözlerinde bol bol yamyama, çekiçlenen kafatasına, seri katile, elektrikli testereye ve envai çeşit sakatata rastlamak mümkün. Kam Lee, yazdığı sözlerde korku sinemasının değişik alt dallarının atmosferlerini müziğe yansıtmayı çok iyi başarmış. Ayrıca şarkıların en akılda kalıcı kısımlarının da vokal bölümleri olduğunu da söylemek lazım. Cannibal Cook-Out, Make You Die Slowly ve Hammer To The Skull bunun en güzel örnekleri… İnternette yazılan yorumlarda da albüm çıkalı kısa süre olmasına rağmen herkes şarkıların nakaratlarından bölümler yazıyor. Ben bile birkaç dinleyişten sonra ortalıkta “cook-out, cook-out, cannibal cook-out” diye dolanmaya başladım.
Gitarlara dönersek, Rogga Johansson, Ribspreader’da kullandığı testere İsveç tonunu biraz yumuşatıp gitarının akordunu da yukarı çekerek burada da Sunlight geleneğini az çok devam ettirmiş. Riflere baktığımızda old school İsveç death metaliyle Florida death metalinin tam bir karışımıyla karşılaşıyoruz. Genellikle orta tempoda veya biraz daha üstünde ilerlerken kendi içinde inip çıkan rifler nadiren çok hızlanıyor fakat vokallerle birleşince kafa sallatmadan bırakmıyor. Ayrıca genellikle sözlerden hemen sonra giren kısa lead gitarlar hem bu açıdan, hem de melodileri bakımından bizleri onbeş yirmi yıl öncesine götürüp efkârlandırıyor(!).
Konu old school death metal olunca nispeten en az beklenti davul ve bastan yana oluyor. Morgan Lie’nin davulculuğu bestelere cuk oturan cinsten. Kros, trampet ve alto arasındaki ton uyumu ve bunların da tarzla olan birlikteliği çok iyi yakalanmış. Sadece zillerde (özellikle “crash”lerde) sıkıntı var, zira yapay ve sönük kalmışlar. Bas gitar öyle ön planda olmasa da derinden gelip rahatça duyuluyor. Basları çalan Ronnie Björnström’ün ayrıca albümün prodüktörlüğünü yaptığını da ekleyeyim.
Ayrıca bu albümde de imece geleneğimiz yaşatılmaya devam edilmiş ve Necrophagia’dan Killjoy, Impetigo’dan Stevo ve Machetazo’dan Dopi kod adlı eski tayfadan vokalistler Kam Lee’yi kırmayıp buralara kadar gelmişler ve sırasıyla Defleshed And Skinned, Feast Of Flesh ve Hammer To The Skull parçalarına eşlik etmişler.
Uzun zamandır, dinlerken tempo tutturan ve sözlerine eşlik ettiren bir old school death metal albümü dinlememiştim. Siz de old school İsveç death metali veya Florida death metali veya her ikisini de seviyor ve yanında korku sineması da tadından yenmez diyorsanız, Cannibal Corpse’undan Grave’ine, Six Feet Under’ından Entombed’una kadar old school death metalin klasiklerinden tatlar barındıran, dışı deri kaplı iki dalak arasında bol kanlı bu albümü kaçırmayın.
Uyarı: Grubun myspace sayfası kanlı pis kaka resimler barındırmaktadır, rahatsız olabilecekleri uyaralım.
Şarkılar 1. Feast of Flesh
2. Sliced and Diced
3. Cannibal Cookout
4. Make You Die Slowly
5. Hammer to the Skull
6. The Saw is Family
7. Hatchet Face
8. Defleshed and Skinned
9. Anthropophagus Beast
10. The Lucky Ones Die First
Six Feet Under seven bunuda her türlü sever. albümdeki şarkılar o kadar akılda kalıcı ki, ilk birkaç dinlemeden sonra günlerce içinizden mırıldanır durursunuz.
Six Feet Under seven bunuda her türlü sever. albümdeki şarkılar o kadar akılda kalıcı ki, ilk birkaç dinlemeden sonra günlerce içinizden mırıldanır durursunuz.
bunu da