Kendileri bile öyle olmadığını iddia etse de Artillery bence gelmiş geçmiş en iyi thrash metal grubudur. Seksenli yılların başında niteliğini ve de niceliğini kazanan bu türün bazı spesifik özelliklerine değinelim ki bu bodoslama başlangıcımda ne derece destekli atıyorum, görelim.
Öncelikle belirtmekte fayda var ki rif kullanımı esas olandır. Anam soloya bak demek değil de, daha çok denizin buz gibi suyundan çıkan çelik riflerle coşulması mümkündür. Bu nedenle hokkabazlıktan ziyade yetenek, zekâ, en önemlisi de ruh söz konusudur. Gitarlar yeterince hızlı, yaratıcı ve güçlü olamazsa, ortaya da kofti şarkılar çıkar. Ve bir diğer önemli konu da vokal kullanımıdır. Dinleyicinin aldığı zevke göre değişebilse de genel olarak söylemek gerekir ki anlaşılır ve güçlü vokal tercih sebebidir. Exodus seven adamın Overkill sevmemesi de, Megadeth’le hoşlaşmaması da gayet görülebilen hadiselerdendir. Tüm bunlar bir kenarda dursun, Artillery thrash metal diye bilinen şeyi en iyi şekilde icra eden nadir gruplardan. Rif zenginliği dendiğinde akla ilk gelen grup olması bir yana tüm resmi albümlerin kayıtlarındaki vokal Flemming’in o şahane sesi grubun müziğinin en karakteristik özelliği(ydi).
İyi müzisyen/vokal olmak kadar işini ciddiye almak, iyi insan olmak, en önemlisi de grupla uyum içinde olmak da çok önemli. Bu yüzdendir ki ismi çok büyük ama mütevazı olan birini gördüğümüz anda sevgimiz kat be kat artıyor. Artillery’nin de çeşitli basiretsizlikler sonrası çıkardığı B.A.C.K albümüyle birlikte artık bahtsız bedeviyle sidik yarıştırdığına kanaat getirmişken Flemming’in çeşitli denyoluklarıyla neredeyse Artillery olmadan hayatımıza devam edecektik. Gruba yeterince vakit ayırmayan ve belli ki gruptan da neredeyse ümidini kesmiş olan Flemming başka bir vokalle yola devam edildiğini bir sene önce resmi forumdan öğrenmiş. O ana dek youtube vs sitelerde gruba dönebileceğine dair şeyler yazan Flemming’in yeni albümdeki şarkıları dinlediği anda kafasını duvarlara vurduğunu düşünüyorum.
Aradan geçen onca seneye rağmen bu kadar güçlü, bu kadar güzel şarkılar yapabilmeleri için, her türlü probleme ve hatta kuruş kazanamayışlarına aldırmadan, bu müziği çok fazla sevmelerinden başka hiçbir şeye ihtiyaçları yokmuş resmen. Ellerindeki tüm materyalleri düzenleyip hazırlamış, yeni vokalimiz Nico’yu da eve kapatıp her şeyi tamamlamışlar. 2008 yılında Polonya’da gerçekleşen konserin görüntülerinden oluşan “One Foot in the Grave, The Other One in the Trash” DVD’sinde (Live albüm olarak da yayınlandı) endamını ve de çıplak sesini görüp de “olmamış” demiştik ama albümde resmen tükürdüğümüzü yaladık. Artillery öncesinde çeşitli power gruplarında söyleyen Nico’nun gayet çıtır olduğunu, bununla birlikte üçgen ve de seksi olma sınırını çoktan geçmiş vücudunun da epey genç olduğunu düşünüyordum ki, yanılmışım. Grubun geri kalanın çirkinlikte birbiriyle yarıştığı düşünülünce boncuk gözlü Nico’nun şarkıları ciddi ciddi kotardığından eminsem de görsel anlamda denge sağladığını sanmıyorum.
Normalde eski ve büyük bir grubun, kendiyle özdeşleşmiş vokali gruptan ayrıldığında/kovulduğunda yerine seçilen vokal kendisine ses rengi olarak yakın biri olur. Ama Flemming’in öyle özel bir sesi var ki, ona yakın bir vokal bulmalarına imkan yoktu. Bu nedenle de Flemming’ten ziyade, örnek vermeye çalışırsak Bruce Dickinson ve Messiah Marcolin arası bir sesi var Nico’nun. Artillery’den önce olduğu gibi hâlâ da devam ettiği proje Black Sabbath Tribute grubu ile de harikalar yaratan Nico’nun en büyük ayıbı myspace sayfasında yayınlandığı bir video. Kritiğin devamını okumayıp adamın porno film çevirdiğini sanan ve heyecanla myspace sayfasına bakıp hüsranla kritiğe yeniden dönenler varsa öpüyorum onları. Video’da Judas Priest’in “Riding On The Wind” şarkısında Halford’un sesinin kısıldığını ve onun yerine Nico’nun şarkıyı söylediğini belirtirsem neden ayıp olduğunu anlarsınız sanıyorum.
Tüm bunları bir kenara koyalım ve albümü yere göğe sığdıramama bölümüne gelelim. Fear Of Tomorrow’un 9/10, Terror Squad’ın 9/10, By Inheritance’in 10/10, B.A.C.K’in 9,5/10 olduğu koşullarda aşağıda gördüğünüz puanı vermem hiç de abartı değildir sanıyorum. Bonusları hariç on şarkı var albümde ve tek bir tane boşu yok. Normalde toplumsal sorunlara hafif dokundursa da gruptan genellikle hayat üzerine sözler dinlemeye alışmışken, bu albümde karşımıza “ölüm” çıkıyor. Bu yüzdendir ki “When Death Comes” ile başlayıp “The End” ile bitişi de göz önüne alınca Nico’nun bütünlük babında gayet güzel iş çıkardığını söyleyebilirim. Albümün çıkış parçası “10000 Devils” için zaten söyleyecek söz bulamıyorum. Klasik bir de video klip çekilen bu şarkıda iki binli yıllarda dinlediğimiz muhtemelen en şahane vokal melodilerini bulabilirsiniz.
Albümdeki şarkıların hepsi birbirinden güzel olsa da naçizane favorim, “Bombfood” ve de “By Inheritance” benzeri bir başlangıca sahip olduğundan ve açıkçası albümü her dinleyişimde bu şarkıya sıra geldiğinde tekrar tekrar dinleyip, sonra devam etmemden kelli “Delusions Of Grandeure”.
Genel olarak bakıldığında Avrupa’daki thrash metal gruplarından ziyade Amerikalı (hep bir ağızdan söylüyoruz: Bay Area) olanlarla benzer özelliklerinin gözlerden kaçmayacağı, buna rağmen klasik Artillery özelliklerinin de bulunduğu bir albüm bu. Grubun belirlenen Avrupa ve Amerika turnelerini, albümdeki bonus şarkılarla jest yapılan Avrupa ve Japonya’yı da düşününce, Rusya’da konserden ziyade dev bir protestoya dönüşen ve bu yüzden de sınır dışı edildikleri o günlere dönmeleri için çok büyük fırsat var ellerinde. Umarım şirketle de bu sefer işleri yolunda gider, ellisinden sonra gelen şan şöhretin tadını çıkarırlar.
Şarkılar 1. When Death Comes
2. Upon My Cross I Crawl
3. 10.000 Devils
4. Rise Above It All
5. Sandbox Philosophy
6. Delusions of Grandeur
7. Not a Nightmare
8. Damned Religion
9. Uniform
10. The End
Açıkçası bu yeni vokalistin dış görünüşü beni tereddüte düşürmüştü ama şarkıları dinleyince yanıldığımı farkettim. Sanki Post grunge vokalisti gibi duruyor ama o nasıl bir yorum gücüdür çok şaşırdım. Albüm de genel olarak iyi, şarkıları belli standardın çok üzerinde. Kritiği de çok beğendim okuması zevkliydi. Teşekkürler.
Bu grubu bilmeyen biriydim. Nasıl bilmediğime ben de şaşıyorum. Beni tek başına thrash sevdalısı yapmaya yetecek olan grup Kreator’un hemen yan tarafına eklememem için hiçbir sebep görmüyorum. Ayrıca, metal kritikleri bulunan sitelere ne kadar ihtiyacım olduğunu yeniden anlıyorum. Bana kalırsa aslında tüm metal tutkunlarının ihtiyacı var bizimki gibi sitelere. Sebebi çok açık, kendilerine hitap edecek ve müthiş hislere gark ettirecek birçok yeni grup bulmak. Bence en çok bu yönden faydalı. Diğer bir yön ise bildikleri ya da bilmedikleri albümler hakkında fikirlerini geliştirebilmeleri, çakralarını açabilmeleri. Çok faydalıyız lan, süper siteyiz sevin bizi lan! demek istiyorum ayrıca. Duygulandım. Yazı için ve bu müthiş grubu bulmama vesile olduğun için sağol var ol Ayşe Nur.
Konserden önce kendilerini Yunanistan-Türkiye sınırında bekleyeceğimden, muhtemelen sınırda atomlarıma ayrılırım. Konsere de benden bir şeyler kalırsa artık, keyiften ölürüm sanırım.
Albüm 10 numara, vokalist beklediğimden çok daha başarılı (albüm öncesi konser videolarında çok umut vermemişti açıkçası) ama prodüksiyon olmamış. B.A.C.K.’in prodüksiyonu süperdi mesela, imkansızlıktan ziyade tercih meselesi heralde. Bu arada bu yaşta bu gaz’a da şapka çıkarıyorum arkadaş, helal olsun.
Arkadaşlar sanırım sizler de benim gibi Şebek HMF dönemi dinleyicilerisiniz yani en azından şöyle söyleyeyim ben o yılları hatırladım sizleri görünce. Öncelikle bunun için teşekkür ediyorum ve bunca yıldır bu müziğe ara verdiğim için 2 gün boyunca Artillery dinleyerek kafamı kapıya vurmaya gidiyorum… STAY METAL!
Yukarıdaki yorumu iltifat kabul ediyorum. Kendim adıma konuşursam yaşadığım küçük şehirde Şebek bir dönem hayatımdaki tek güzel şeydi. Bildiğim nice grubu da oradan öğrendim. Daha iyi dergiler, daha doğru bilgi verenler, daha eğlenceliler de oldu elbet daha sonra ama Şebek HMF’nin yeri apayrıdır. Teşekkür ederim.
@Ayşe Nur,
aha biri şebek mi dedi Küçüçük kasaba Şile’de beni de hayatta tutan her hafta nasıl gelmeyi başardığını anlamadığım ŞEbek Dergisiydi.Çoğu gurubu orada öğrendim kritik okumanın ne denli zevkli olduğunu farkettim.Şimdi tekrar kritik okumak eski bir dosta rastlamak gibi bişey.
son derece güzel bi albüm ha beni kestimi kesmedi (ayşenur kafamı patlat:D) socialized hate gibi bi albümden sonra kesmedi işte arkadaş (Flemming babayı tanzih ediyorum) çok iyi albüm ama 2009 un thrash albümü kesinlikle bu değil ayşeğğ
ya by inheritance yüzünden bu adamların çok etkisinde kaldım ben zamanında. çok efsanevi adamlar bunlar, ne yazık ki pek insan bilmez. herneyse bu son albüm de çok sağlam, dinlemeyen varsa ve thrash gitarı nedir diyen varsa beklemesin edinsin.
saygısızlık olucak ama ilk cümleyi okuyup sayfayı kapattım sadcece bunu söylemek istedim :D bu her dyers eve dinleyenin ulrich rules demesi gibi bişey olmuş :D albümü de tekrar dinleyip yaptığım (yine olsa yine yapacağım :D ) terbiyesizliği düzeltmeye çalışacağım
Özellikle bu grubu dinleyenleri görmek çok güzel Ayşe Nur’un profilinde de yazdığı gibi Artillery gereken değerin verilmediği underground olarak kalmış bi grup oldu.Riff bahçesinde hissettiren Artillery nin aslında bilinmez olarak kalması bozulmamasını da sağladı diye düşünüyorum.Uzun zaman aradan sonra bu albüm ilaç gibi geldi.Özellikle Not a nightmare albüm çıktığından beri loop ta duruyo vazgeçemiyorum
@Avcı, hadi yaa adamlar daha yeni gelmişti demek tekrar geliyolar bu sefer kaçırmamalak lazım gerçi aksi gibi o gün eğitimim var ama saat uygunsa kesin gelirim kaçmaz
bu grubu kimsenin bilmemesi çok kötü, ben de 3 5 ay öncesine kadar bilmiyodum, albüm mükemmel, when death comes ve not a nightare şarkıları bildiğin yarıyo, durduramıyorz…
Açıkçası bu yeni vokalistin dış görünüşü beni tereddüte düşürmüştü ama şarkıları dinleyince yanıldığımı farkettim. Sanki Post grunge vokalisti gibi duruyor ama o nasıl bir yorum gücüdür çok şaşırdım. Albüm de genel olarak iyi, şarkıları belli standardın çok üzerinde. Kritiği de çok beğendim okuması zevkliydi. Teşekkürler.
Leziz, tadından yenmeyecek bir thrash metal albümü. 2009 çok bereketli başladı çoookkk!
oh sonunda okuduk şu kritiği :)
bu albüm ilerde klasik olacak. when death comes, sanırım bu sene en çok dinlediğim ve dinleyeceğim şarkı.
Yeni vokalin sesini ben beğendim,bu albüm ileride dinledikçe artillery hatırlanacak. Konserede şunun şurasında ne kaldı ki.:D
Beynelminel bir site olmamızın sebebi bu kritik olmuştur. Haydi hayırlısı!
Bu grubu bilmeyen biriydim. Nasıl bilmediğime ben de şaşıyorum. Beni tek başına thrash sevdalısı yapmaya yetecek olan grup Kreator’un hemen yan tarafına eklememem için hiçbir sebep görmüyorum. Ayrıca, metal kritikleri bulunan sitelere ne kadar ihtiyacım olduğunu yeniden anlıyorum. Bana kalırsa aslında tüm metal tutkunlarının ihtiyacı var bizimki gibi sitelere. Sebebi çok açık, kendilerine hitap edecek ve müthiş hislere gark ettirecek birçok yeni grup bulmak. Bence en çok bu yönden faydalı. Diğer bir yön ise bildikleri ya da bilmedikleri albümler hakkında fikirlerini geliştirebilmeleri, çakralarını açabilmeleri. Çok faydalıyız lan, süper siteyiz sevin bizi lan! demek istiyorum ayrıca. Duygulandım. Yazı için ve bu müthiş grubu bulmama vesile olduğun için sağol var ol Ayşe Nur.
Ne demek efendim, vazifem. Artillery Türkiye distribütörü diye namım yürümüş. Gayet vazifem. :)
Konserden önce kendilerini Yunanistan-Türkiye sınırında bekleyeceğimden, muhtemelen sınırda atomlarıma ayrılırım. Konsere de benden bir şeyler kalırsa artık, keyiften ölürüm sanırım.
Albüm 10 numara, vokalist beklediğimden çok daha başarılı (albüm öncesi konser videolarında çok umut vermemişti açıkçası) ama prodüksiyon olmamış. B.A.C.K.’in prodüksiyonu süperdi mesela, imkansızlıktan ziyade tercih meselesi heralde. Bu arada bu yaşta bu gaz’a da şapka çıkarıyorum arkadaş, helal olsun.
Arkadaşlar sanırım sizler de benim gibi Şebek HMF dönemi dinleyicilerisiniz yani en azından şöyle söyleyeyim ben o yılları hatırladım sizleri görünce. Öncelikle bunun için teşekkür ediyorum ve bunca yıldır bu müziğe ara verdiğim için 2 gün boyunca Artillery dinleyerek kafamı kapıya vurmaya gidiyorum… STAY METAL!
Yukarıdaki yorumu iltifat kabul ediyorum. Kendim adıma konuşursam yaşadığım küçük şehirde Şebek bir dönem hayatımdaki tek güzel şeydi. Bildiğim nice grubu da oradan öğrendim. Daha iyi dergiler, daha doğru bilgi verenler, daha eğlenceliler de oldu elbet daha sonra ama Şebek HMF’nin yeri apayrıdır. Teşekkür ederim.
29.09.2010
@Ayşe Nur,
aha biri şebek mi dedi Küçüçük kasaba Şile’de beni de hayatta tutan her hafta nasıl gelmeyi başardığını anlamadığım ŞEbek Dergisiydi.Çoğu gurubu orada öğrendim kritik okumanın ne denli zevkli olduğunu farkettim.Şimdi tekrar kritik okumak eski bir dosta rastlamak gibi bişey.
son derece güzel bi albüm ha beni kestimi kesmedi (ayşenur kafamı patlat:D) socialized hate gibi bi albümden sonra kesmedi işte arkadaş (Flemming babayı tanzih ediyorum) çok iyi albüm ama 2009 un thrash albümü kesinlikle bu değil ayşeğğ
Cezalısın Alp. Git odanın köşesine tek ayak üstünde ağla. Ya da bekle Salı günü okulda kafanı kırdıktan sonra ağlarsın. :P
ya by inheritance yüzünden bu adamların çok etkisinde kaldım ben zamanında. çok efsanevi adamlar bunlar, ne yazık ki pek insan bilmez. herneyse bu son albüm de çok sağlam, dinlemeyen varsa ve thrash gitarı nedir diyen varsa beklemesin edinsin.
saygısızlık olucak ama ilk cümleyi okuyup sayfayı kapattım sadcece bunu söylemek istedim :D bu her dyers eve dinleyenin ulrich rules demesi gibi bişey olmuş :D albümü de tekrar dinleyip yaptığım (yine olsa yine yapacağım :D ) terbiyesizliği düzeltmeye çalışacağım
Özellikle bu grubu dinleyenleri görmek çok güzel Ayşe Nur’un profilinde de yazdığı gibi Artillery gereken değerin verilmediği underground olarak kalmış bi grup oldu.Riff bahçesinde hissettiren Artillery nin aslında bilinmez olarak kalması bozulmamasını da sağladı diye düşünüyorum.Uzun zaman aradan sonra bu albüm ilaç gibi geldi.Özellikle Not a nightmare albüm çıktığından beri loop ta duruyo vazgeçemiyorum
29.09.2010
@swedish, 30 Ekim’de İstanbul’a geliyorlar.Konserine gitmeyi düşünüyor musun?
Ben para denkleştirirsem gideceğim.
29.09.2010
@Avcı, hadi yaa adamlar daha yeni gelmişti demek tekrar geliyolar bu sefer kaçırmamalak lazım gerçi aksi gibi o gün eğitimim var ama saat uygunsa kesin gelirim kaçmaz
nasıl bi albüm anlamadımki ? ilk görüşte aşk bu olsa gerek …
metal tarihinin en underrated gruplarından biri
çok talihsizler tabi internet vs yokken danimarka da metal yapmaya başlamaları vs
bu grubu kimsenin bilmemesi çok kötü, ben de 3 5 ay öncesine kadar bilmiyodum, albüm mükemmel, when death comes ve not a nightare şarkıları bildiğin yarıyo, durduramıyorz…
by inheritance kritiği isteriz ayrıca…
kısaca en iyi thrash metal grubu.
ayrıca by inheritance albümünü dinlemenizi tavsiye ederim.
Bir Psychotic Waltz bir de Artillery. Bu iki grubun bu kadar az bilinmesini aklım almıyor.