Retrospective 2005 yılında Polonya’nın Lezsno kentinde kurulan bir progresif rock grubu. Yola Dream Theater ve King Crimson gibi progresif rock ve metal dünyasının iki mihenk taşından etkilenerek çıkan bu genç Polonyalılar, Riverside’ın da en büyük takipçilerinden.

2006 yılında kaydettikleri “Hollow” isimli demo ve 2007′de çıkardıkları “Spectrum of the Green Morning” EP’sinin ardından, 2008 senesinde çıkan debut albümleri “Stolen Thoughts” ile grup ilk ciddi adımını atmış oldu.

Çocukluk günlerini özleyen mutsuz insanların hikayelerinin anlatıldığı “Stolen Thoughts”, sahip olduğu konseptin buruk atmosferini 50 dakikayı aşan süresi boyunca dinleyiciye hissettirmeyi başarıyor. Bunu yaparken de günümüz progresif rock gruplarına özgü birçok öğeden yararlanmaktan da çekinmiyor.
Kullanılan synth’ler ve çeşitli ses efektleriyle yaratılan yoğun atmosfer, hüzünlü gitar soloları ve piyano melodileri ile destekleniyor. Bu açıdan aslında fazlasıyla Riverside’ı (“Out of Myself” dönemlerini özellikle) anımsatıyor grup. Vokalistin sesinin de Mariusz Duda’nın sesine olan benzerliği bu durumu kaçınılmaz kılıyor fakat kimi şarkılarda grup, Riverside’ın çizgisinden uzaklaşmayı ve biraz olsun kendine has bir “sound” yaratmayı da başarıyor (bu noktalarda da hafif bir King Crimson etkisinden söz etmek mümkün mesela).

Albümün başarılı bir bütünlüğe sahip olmasından kelli öne çıkan bir şarkı ismi söylemek zor, ama akustik gitarlı Stupid Joke ve albümün geneline göre biraz daha farklı tınlayan Sitting In The Red Train beğendiğim şarkılardan oldu. Yeri gelmişken albümde beğendiğim bir başka nokta ise albümün kapağı.
“SotGM” EP’sinin kapağında kullanılan temalara bu çalışmada da rastlıyoruz. Kapalı bir hava, yeşil çimenlerle kaplı bir arazi, sislerin arasında kendini gösteren, yaprakları dökülmek üzere olan ağaçlar, kara bulutların arasından süzülen zayıf güneş ışığı ve tüm bunların ortasında duran küçük bir çocuk figürü… Etkili bir foto manipülasyon çalışması olduğu tartışılmaz. Albümün atmosferine de oldukça uygun ve grubun bu konudaki hassasiyetini göstermesi açısından artı bir puan.

Lafı daha fazla uzatmadan “Stolen Thoughts”un başarılı bir albüm olduğunu söylemek istiyorum. Barındırdığı fikirlerin orijinallikleri tartışılır, türe de yeni bir soluk getirmediği aşikâr ancak günümüz progresif rock gruplarını seven ve iyi müzisyenlik ile melankolinin bir arada olduğu çalışmalardan keyif alan dinleyicilerin ilgisini hak ettiği de bir gerçek.

Gençay AYTEKİN