PAIN OF SALVATION’ı severim. Hem de çok. Kanımca dünyadaki sayılı gruplardan biridirler ve şimdiye kadar da çoğunlukla çok iyi işler ortaya koydular. “Scarsick“e kadar yaptıklarını, karne coşkusuyla yanıp tutuşan ilkokullu bir kız edasıyla yalayıp yutmuş olsam da, “Scarsick”i grubun ilk geri adım albümü olarak görmekten kendimi alamıyorum.
Şu an elimizde tuttuğumuz çalışma ise, bir grubun kendini fazla ciddiye almasının kötü sonuçlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Bir ürünün sunumunun, içeriğinin önüne geçmesinin ne denli kötü bir şey olduğunu işte bu DVD’de rahatça görüyoruz.
Bir televizyon dizisi DVD’si gibi tasarlanan bu yapıt, elinize aldığınız anda beklentilerinizi yükselten bir tarz benimsemiş. İçinde bir hikaye anlatılıyor ve her bir yanı konsepte uygun olarak çekilmiş onlarca fotoğrafla bezeli sayfalarca yazıyla dolu. “Episode I”, “Chapter III” türü konsept oluşturma çabaları, aralarda grubun yakın geçmişinin sanki bir senaryoymuşçasına ve karakterizasyonlarla desteklenen özeti gibi pek çok element, bu DVD’yi içinde çok başka şeyler barındıran bir şeymiş havasına sokuyor.
Episode I: Yapmayın canlar
Bu yorumun böylesi olumsuz başlamasının tek sebebi, ilk DVD’deki belgeseldir. Bu denli büyük ve detaylı bir konsept içinde, “belgesel” adı altında bize sunulan, grubun ufak bir Avrupa turnesi için hazırlanması, otobüste yolculuk yapması, konserlerden önceki psikolojik hazırlık evreleri ve konser sonrasındaki rahatlama anlarını içeren, dünyada otobüse doluşup turneye çıkan her grubun yaşadığı şeylerden ibaret. Grup yanına bir kameraman almış ve hiçbir şaşırtma, heyecanlandırma, empati kurma fırsatı vermeyen, sadece oturup “hmmm…” diye izlediğiniz bir görüntüler bütünü ortaya koymuş. Sizi temin ederim youtube’da bundan daha heyecan verici studio diary’leri var (albümlerin kayıt aşamalarını gösteren video serileri).
Episode II: Ya da yapın ne bileyim
Böyle mal gibi izlenen bu DVD’nin ardından, ikinci DVD’yi yerleştiriyoruz ve grubun Amsterdam’da verdiği bir konseri izliyoruz. Neyse ki PAIN OF SALVATION’ın sahnesinin ne kadar iyi olduğu ortada ve ilk DVD’nin olumsuz havasına rağmen bu DVD’ye hiçbir önyargı olmadan başlayabiliyoruz. 16 parçalık setlist’in üçte biri “Scarsick”ten olsa da, müzikal anlamda grup kusursuz bir iş ortaya koyuyor. Özellikle gitarların uyumu ve Daniel’in vokalleri muazzam denebilecek düzeyde.
Lakin bu olumlu havanın bir artı puan sayılabilmesi açıkçası zor, çünkü zaten grubun işi bu ve birisini işini yaptığı için övmek pek de anlamlı değil. Yine de müzikal anlamda konserin doyurucu olduğu aşikar. Çekimler konusundaysa aynı şeyleri söylemek mümkün değil. “BE” DVD’sinin nefis çekimlerinin yanında, bu konserin çekimleri pek de başarılı sayılmaz. Uzaktan çekimlerin fazlalığı, elemanlara yapılan zoom’ların yersiz ve zamansızlığı yüzünden, sahnedeki müzisyenlerin surat ifadelerini çoğu zaman istediğimiz gibi göremiyoruz. Işıklandırmanın da harika olduğunu söyleyemeyeceğim. Bu sebeplerden dolayı, konserin müzik yönü ne kadar iyiyse, görsel tarafı da bir o kadar vasat.
Episode III: Yaparmış gibi yapın
Konserin sonrasında bir ton bonus materyal var. Bunlar çoğunlukla eğlenceli, merak uyandırıcı şeyler. Grubu seven arkadaşlar bu kısımları beğeneceklerdir.
Daha fazla uzatmadan, hayal kırıklığından hallice diyebileceğimiz bu DVD tanıtımını bitirelim. Yapılan müzik çok iyi olsa da, içinde tonla iyi müzisyenlik barındırsa da, bu DVD kendi gölgesi altında ezilmekten kurtulamıyor. Umarım PAIN OF SALVATION bundan sonraki albümünde hakikaten iyi bir şeyler yapar da bu deneyimi unuturuz. Çünkü dört saat süren bir DVD’nin daha ilk on dakikasında “hadi canım, belgesel dedikleri bu mu?” diye düşünmeye başlamak, kolay onarılamayan önyargılar yaratmak için yetiyor da artıyor bile.
Ulan çok iyi ya. Özlemişim de nasıl. Şimdi bitirdim.
https://youtu.be/X0siPj1Z0UU
Pain of Salvation – Ending Themes (On the Two Deaths of Pain of Salvation)
480p ama vitamini yerinde.