Artık her sene bir albüm yayınlamayı gelenek haline getirdiğini söyleyebileceğimiz Korpiklaani, “Korven Kuningas” (“Ormanların Kralı”) ile 2008’i de bir bira şenliğine çevirmek için elinden geleni ardına koymamış. İskandinavya başta olmak üzere Avrupa’da ve dünyada belirli bir dinleyici kitlesine ulaşmış olan Finlandiyalı grup, artık yüksek dinleyici beklentisini karşılayabilmek için bir hayli çaba sarfetmek zorunda.
Avrupalı folk metal dinleyicisi nankör, tempo düştü mü, bir önceki albümü aşamadı mı, yönelecekleri grup sayısı denizdeki kum miktarına eşit olduğu için (Avrupa’da geçerli bu tabii), bu kulvardaki bir albümde gerek çeşitlilik gerek mutluluk hormonu salgılatma oranı düşük olursa anında gözden düşme ihtimali var. Korpiklaani bunu biraz kurnaz ama hoş karşılanabilir bir formülle savuşturmuş durumda.
Albümdeki çoğu parça neredeyse önceki albümlerdeki parçaların özdeşi sayılır nitelikte. Yine yaylı ve üflemeli enstrüman cümbüşü, yine zıplayan trolleri dinlediğiniz mekana dolduran melodilerle sarılmış vokal. Neredeyse tümü yüksek tempolu parçalardan oluşan albüm adeta bir neşe pınarı, fakat önceki albümlere göre pek de değişik bir şey sunulmaması ve bazı bölümlerin gereğinden fazla uzatılması, bizleri yorgun neşeli şirinler haline getiriyor.
Oldukça hızlı başlayan ve baş döndürücü yaylılarla “işte bizim orman klanı yine yardırmış!” diye gülümseten albüm, daha ilk dinleyişte bolca tanıdık melodilerle cazibesini yitirir gibi olsa da alkollü bünyelerin işine gelecektir. Bu hususta belirgin bir farklılık gösteren parça olan “Kipumylly”, son derece değişik fakat akılda kalıcı ezgisiyle albümde ön plana çıkıyor. Aslında folk metal gruplarının halk şarkılarından alıntı yaptıkları bilinen bir şey, hatta işi bu götürüyor denilebilir.
Halk şarkılarının tükenmesi ise imkansız olduğundan (bkz: ülkemizde her gün türkülerin iyi ya da kötü yorumlansa da gün ışığına çıkarılması) grupların tıkanması ya da bu albümde olduğu gibi tekrarlayan melodilerle idare edilmesi ne kadar hoş görülmeli tartışılır. Albümdeki bir diğer ilginç ayrıntı ise, son parçanın ilk beş dakikasından sonra 15 dakika boyunca huşu ile çalan davul, ki büyük ihtimalle şaman ritüellerinden bir örnek arz ediyor.
Enstrüman kullanımı ve çeşitliliğinde başından beri bir yanlışını görmediğimiz grubun, bu albümde gereğinden fazla zil kullandığı dikkatlerden kaçmıyor. Buna rağmen her şarkıda neredeyse her saniye duyabileceğimiz yerel Fin yaylıları rahatsız edici nitelikte değil, nitekim bu Korpiklaani’nin en karakteristik özelliği.
Bir çok klibi bulunan grubun çoğunlukla Fince şarkısının olması pek de olumsuz bir durum gibi görünmüyor. Bir diğer ilginç özellikleri de, Shaman adı ile müzik yaptıkları dönemden bu yana albüm kapaklarında kullanmış oldukları “davul çalan şaman” simgesi. Ayrıca “Vaari” adını verdikleri yaşlı bilge, “Tales Along This Road” ve bir önceki albümleri olan “Tervaskanto”’da olduğu gibi, bu albümün kapağında da arz-ı didar ediyor. Pagan / Folk metal açısından bir hayli hareketli geçen 2007’nin ardından 2008 de, bu albümün yardımıyla karaciğere zararlı olacak.
Şarkılar 1. Tapporauta
2. Metsämies
3. Keep on Galloping
4. Northern Fall
5. Shall We Take a Turn
6. Paljon On Koskessa Kiviä
7. Ali Jäisten Vetten
8. Gods on Fire
9. Kantaiso
10. Kipumylly
11. Suden Joiku
12. Runamoine
13. Syntykoski Syömmehessäin
14. Korven Kuningas