Bu İskandinav müzisyenler enteresan insanlar. Bizim daha ziyade Dan Swanö ve Peter Tagtgren ile aşina olduğumuz “multi enstrumentalist, zibilyon tane grupla çalışan manyak insan” şeklinde bir ekol var oralarda. Tabii herkes Dan Swanö gibi deha olmuyor, Jari Stefanovic gibi gayet kolpa vatandaşlar olabildiği gibi Christian Alvestam gibi (vokalistliği bir kenara) daha orta karar insanlar da olabiliyor. Tuomas Saukkonen de böyle orta karar insanlardan. İlk olarak nasıl, hangi grubuyla parladı bilmiyorum ama sanırım en meşhur projesi gelişimi enteresan grup Before The Dawn olsa gerek.
Tuomas’ın solo projesi olarak başlayan bu grup Fin işi gotik metal türünde iki sağlam albümle piyasaya çıktıktan sonra türü tamamen değiştirip (modern) melodik death metal yapmaya başladı. Before The Dawn’la iyice melodik death metal’e sardıktan sonra tahmin ediyorum “melankolik” damarı depreşen Tuomas “gene” bir solo proje olarak Black Sun Aeon hadisesini başlatmaya karar verdi, bu sefer bütün enstrumanları da çalıp vokal yaparak hem de.
Black Sun Aeon dibine kadar melankolik bir grup, önce bunda anlaşalım. Before The Dawn’ın ilk zamanlarındaki halindan daha da karanlık bir müzik var ortada. Tarz için illa doom metal de demek gerekmiyor, Finlandiyalı dark metal gruplarına aşinalığınız varsa grubun tarzını iyi kötü çıkarabilirsiniz. Aslında grubun müziği Before The Dawn’dan izler de taşımıyor değil, neticede Tuomas var ikisinin arkasında evet ama rif ve melodi yapıları olarak Before The Dawn’ın ilk dönemleriyle oldukça benzeşiyor denilebilir grup için, burada daha ağırlaştırılarak kullanılmış o hadiseler tabii.
Mesela arada şarkılarda tempo artsa bile atmosferik yapı korunuyor, karanlık hava bozulmuyor. Bu açıdan gayet tutarlı bir albüm olmuş. Zaten şarkı isimlerine de bakarsanız Tuomas’ın meseleyi ne kadar kişisel aldığını ve albümü belli bir konsept üzerine oturttuğunu da görürsünüz. Bir de bunların üsüne albümde şahane konuk vokalistler var; Amorphis’den Tomi Koivusaari, Sinamore’dan Mikko Heikkilä, Moonsorrow’dan Ville Sorvali ve Sotajumala’dan Mynni Luukkainen arada bazı şarkılarda kendilerini göstermişler. Ama albümün genel gidişatında çok fark edilmediklerini söyleyeyim.
Netice itibariyle karanlık ve melankolik, atmosferi yerinde ama dinleyiciyi o kadar sıkmayan, boğmayan güzel bir albüm çıkarmış Tuomas Saukkonen. Dozunda melankolisi, değişken şarkı yapıları, konuk vokalistleri derken kişiyi oldukça “eğlendirecek” dolu bir albüm bu, dinleyiniz.
Şarkılar 1. Chapter 1: A Song for the Introduction
2. Chapter 2: A Song for My Wrath
3. Chapter 3: A Song for My Demise
4. Chapter 4: A Song for My Sorrow
5. Chapter 5: A Song for My Weakness
6. Chapter 6: A Song for This Winter
7. Chapter 7: A Song for My Illness
8. Chapter 8: A Song for My Funeral
9. Chapter 9: A Song for the One Who Passed Away 4.9.2008
Myspace’den birkaç parçalarını dinledim, pek aşina olduğum veya hoşlandığım bir tarz değil, ama hoşuma gitti dinlediklerim.