# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
DISENCHANT – Dilemma Demo
| 02.04.2009

Olmadı çocuklar.

Öncelikle şöyle sıkı bir “Oh be!” diyorum. Yıllar yılı bu müziği dinledikten sonra, artık benim de heyecanla takip edeceğim bir yerli grup bulabildim (bir diğeri de, hiç alakaları olmamasına rağmen Cenotaph). Daha dün, bir arkadaşımla kimi zaman Türk gruplarının albüm kritiklerinde objektif davranılmadığından ve pek çok kişinin ayıp olmasın diye vasat gruplara bile yüksek puanlar verdiğinden bahsediyorduk. Ama neyse ki gönül rahatlığıyla ve objektif bir bakış açısıyla övebileceğim bir çalışma var karşımda.
Belirtmek isterim ki, Disenchant’ın demosu “Dilemma”yı ardarda yaklaşık 20 kez dinledikten sonra, bu arkadaşların bugüne dek dinlediğim en heyecan verici Türk gruplarından biri olduğunu söyleyebilirim. Hatta ilk iki, üç arasına da hiç tereddüt etmeden sokabilirim.

Grubun adını açıkçası demoyu dinleyene dek duymamıştım. Ancak böyle başarılı bir demonun ardından yapacaklarını düşündüğüm albümle adlarını daha fazla duyuracaklarına inanıyorum. Çünkü bunu kesinlikle hak ediyorlar.
Şarkılardan bahsetmeden önce, grubun gayet aklı başında, ne yaptığını bilen ve profesyonel bir yaklaşımı olduğunu ve şarkılarındaki her şeyi planlı bir şekilde yapmaya çalıştığını belirtmek istiyorum. Şarkıları dinlerken ve demonun sunum tarzına bakarken bu hemen anlaşılıyor.
Grup progresif metal yapıyor ve bunu da oldukça samimi bir şekilde yapıyor. Progresif metalden hoşlanan herkesin, yurtdışındaki pek çok türdaşından hiçbir eksiği olmayan bu grubu dinlemesi gerektiğini düşünüyorum.

Şimdi de şarkılardan bahsedelim. İlk olarak söylemeliyim ki, albümün açılışını yapan “Dilemma”, tek kelimeyle nefis bir şarkı. Dinlerken kimi yerlerde tüylerim ürperdi. Gerçekten de gurur duyulası bir parça. Bu yüzden kendilerini kutluyorum. Davulcu Serkan özellikle bu şarkıda çok sağlam işler yapıyor; özellikle zil ve alto kullanımını çok beğendim. Gitarların uyumu da son derece iyi. 2.09’da, vokalin “i see you dying” dediği kısımda tüm enstrumanların bir anda susması çok hoş olmuş. 2.44’te giren tapping melodisini de yüzümde bir tebessüm oluşmasını sağlayacak kadar yaratıcı buldum. Dördüncü dakikanın başındaki bas gitar partisyonunu da çok beğendim. Böylesine etkili bir parçayla açılan albüm, hiç susmadan ikinci parça “Confusion” ile devam ediyor.
“Confusion”, yer yer doğu ezgileri barındıran çok güzel bir şarkı. İlk şarkıya oranla biraz daha düz bir yapıda devam eden parça, 2.21’de çehresini değiştiriyor. Çift kroslar eşliğinde tüm altoları dolaşan bir davulun ve delişmen gitarların kısa bir geçişinin ardından, tam kafa sallamalık, oldukça groovy (biri şu kelimenin Türkçe’sini bulsun artık) bir bölüm bizleri bekliyor. Ayrıca bu şarkının 1.23-1.38 arası, hoş Daniel Gildenlöw tadları barındırıyor ve akla Pain Of Salvation’ı getiriyor. Güzel bir fikir.
Şimdilik iki de iki.
Üçüncü şarkı “Agression”, albümün en sert riff’lerindan bazılarını barındırıyor. Çok hoş geçişler ve gitar melodilerine sahip olan bu şarkıdaki vokaller ve özellikle de vokal melodileri, bana Winds vokalisti Lars Eric Si’yi hatırlattı (1.17-1.42 arası). Zaten vokalist Burak’ın sesi yer yer Lars Eric Si’ye oldukça benziyor. Bu şarkının nakarat melodisi, tıpkı Winds şarkılarında rastlanabilen melodileri andırıyor ve gerçekten de çok güzel.
Vokalden bahsetmişken söylemeliyim ki, albümde öyle çığlık çığlığa ve yüksek perdelerde dolanan bir vokal performansı yok. Onun yerine, tam da benim sevdiğim türde, daha kederli bir vokal var. Grubun müziğine çok iyi uyan bir sese sahip olduğunu düşündüğüm Burak’ın, daha sert, örneğin hafif Phil Anselmo’msu tarzda şarkılar söylerse de oldukça başarılı olabileceğini düşünüyorum. Eğer demodan sonra çıkartacaklarını umduğum albümdeki şarkılarda, yer yer bu tarz sert ve duygulu haykırışlar da varsa, gerçekten tadından yenmez bir şey ortaya çıkabilir. Zira grubun müziği anlık agresifleşmelere oldukça müsait ve kimi yerlerde bahsettiğim tarzdaki hafif çatlayan sert vokaller müziğe dinamizm katabilir diye düşünüyorum (örneğin Blind Guardian’dan Hansi’nin veya Nevermore’dan Warrel’ın kimi zamanlar yaptığı gibi).
Son sıradaki “Gray Tomorrow”, akustik ve clean gitarlarla süslü, sakin bir kapanış şarkısı. Yer yer kullanılan atmosferik klavyelerin zenginleştirdiği bu şarkıda özelikle davulcu çok güzel zil oyunları yapmış (1.40-1.55). Diğer şarkılara oranla daha basit ve sakin yapıda olması amaçlanan bu şarkının en sonunda vokalin ritm tam tamamlanmadan susması ve şarkının bir anda bitiyormuş hissi vermesi de güzel düşünülmüş (yine bir tebessüm uyandırdı). Bence buradaki son “lost” bölümünde vokale biraz daha fazla yankı katılabilir.

Albümün sunumu, CD kitapçığı, grup logosu, internet sitesi gibi ayrıntılara bakıldığında da grubun son derece aklı başında olduğunu görmek mümkün. Demonun kayıt kalitesi, son dönemlerde dinlediğim pek çok yerli albümden daha iyi. Her enstruman ayrı ayrı duyulabiliyor ve hiçbiri kulağa batmıyor.

Sonuç olarak, “Dilemma”yı progresif metalden hoşlananlar başta olmak üzere, tür ayrımı yapmadan “iyi” ve “samimi” müzik dinlemek isteyen herkese hiç düşünmeden tavsiye ediyorum. Çünkü Disenchant, gurur duyulacak düzeyde kaliteli bir müzik yapıyor ve bu desteği hak ediyor. Demoya bir not vermem gerekirse ve demo standartlarına göre düşünürsem, hiç düşünmeden bir 10 verebilirim. En başta da dediğim gibi yerli grupları yorumlarken kimi zaman subjektif davranılıp fazlasıyla yüksek puanlar verilebiliyor. Ama puan kıracak bir noktaya rastlamadığım böylesi kaliteli ve doyurucu bir çalışmada, hiçbir ikilem yaşamadan gruba yüksek puan veriyorum. En azından benim gözümde bu türde Türkiye’de bundan daha iyi bir çalışma ortaya konmamıştı.
Albümü sabırsızlıkla bekliyorum.

Yolunuz açık olsun.

Yıllaaaar sonra gelen edit: Grup albümünü bile çıkaramadan maalesef dağıldı… Her şey bok oldu (ama albümü dinledim taş gibi).

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.31/10, Toplam oy: 29)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2005
Şirket
Kendi İmkanlarımızla Prodüksiyon
Şarkılar
1. Dilemma
2. Confusion
3. Aggression
4. Gray Tomorrow
  Yorum alanı

“DISENCHANT – Dilemma Demo” yazısına 2 yorum var

  1. Burak Gür says:

    Hala üzülürüm dağılmalarına. Masstivalde güzel muhabbet etmişliğimiz vardır kendileriyle. Ertesi sene unirock’da görüp de “hacı noldu sizin” diye sorduğumda “ohooo” cevabını aldığımda pek üzülmüştüm. Bi yayınlayıvereydiniz bari albümü be =((

  2. Godless Killing Machine says:

    Bu elemanlar bence dünya çapında çok başarılı olabilecek çok az sayıda Türk metal grubundan biriydi. Ben de zamanında Masstival’de izlemiştim, hatta Masstival’e onlar için gitmiştim diyebilirm. Albümü resmi olarak çıkarmadılar ama internete koymuşlardı, erişilebiliyordu. Hem demo hem albüm çok iyiydi. Solitude vardı bir de Ankaralı thrash metal grubu, onlar da harika bi demo çıkarmışlardı, sonra kayıplara karıştılar. Bu ikisine için hep hayıflanırım.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.