İsveç’in krallarından Dark Tranquillity, 2005 şubatında çıkması beklenen yeni albümleri “Character” öncesi çıkardığı “Lost To Apathy” ile “Ben burdayım.” dercesine kısa bir hatırlatma yapıyor. “Projector” ile dev bir değişime giden, “Haven” ile birazcık olsun sertleşen, “Damage Done” ile daha da sertleşen ancak müzikalite olarak kanımca büyük adımlar atamayan grup; umarım “Character” albümünde bu adımları atar.
Biz tekrar değerlendirmemize dönelim. “Lost To Apathy” yanlızca dört adet parça içeriyor ve bunlardan bir tanesi, “Projector” albümünden bildiğimiz ”Undo Control”un konser versiyonu. Diğer üçü ise yeni parçalar.
Bunlardan ilki, EP’ye adını veren “Lost To Apathy”. Şarkı çok yoğun klavye bombardımanı altında güzel melodilerle başlıyor ve açıkçası “Haven” albümünden fırlamış gibi duruyor. O albümdeki parçaları hatırlatan bir gitar kullanımı var. Stanne’in vokalleri her zamanki gibi muhteşem. Zaten onun gibi söyleyebilen vokalist sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Şarkıda “The Gallery”yi hatırlatan melodiler görmek bile mümkün. (02.26-bbsfatih) Bence “Damage Done”daki bütün parçalardan daha iyi, gerçekten çok güzel bir parça.
İkinci parça “Derivation TNB”; yavaş, atmosferik, elektronik davul ve synth altyapılı bir parça ve güzel melodisi ile yaratılan atmosferi gayet hoş. Mikael’in brutale yakın vokalleri de parçayı güzelleştiren diğer bir unsur tabii ki. Damar denebilecek bir şarkı.
Üçüncü sıradaki “The Endless Feed” ise orta tempolu ama coşkulu bir şarkı. Yine klavye tarafından yönlendirilen bu parçanın; yeni nesil In Flames’i çağrıştıran yanları da var. Efektler kimilerine biraz fazla gelebilir ama açık fikirli olarak dinlendiğinde çok güzel bir şarkı olduğu görülebilir.
Stanne’in “Why here, a mighty cheer…” sözleriyle duygusal boşalmasını yapan parça, Mikael’in nasıl hayvan bir vokalist olduğunu gözler önüne seriyor. Bence bu adam kendi tarzında dünyada ilk beş arasında.
EP’de ayrıca “Lost To Apathy”nin videosu ve bir de Dark Tranquillity ekran koruyucusu var.
Eğer Dark Tranquillity’nin yeni gidişatı bu yönde ise (ki öyle gözüküyor); grup çok büyük bir değişikliğe gitmemiş denebilir. Ama az bir değişim olsa bile bu üç yeni parçanın üçü de mükemmel diyebilirim. Ama tabii ki şubatı bekleyip “Character”ı görüp yorum yapmakta yarar var.
Dark Tranquillity hepimizin bildiği gibi İsveç/Avrupa death metalini en çok etkileyen dört, beş gruptan biri. Ancak açık konuşmak gerekirse grubun gitar ağırlığını azaltıp klavye altyapısına dönmesi, melodileri klavye ile çalması benim çok hoşuma giden bir olay değil. Klavye tabii ki grubun müziğini zenginleştiriyor, ama “The Gallery”yi düşününce, gitarla çalınan Dark Tranquillity melodilerinin kulağa çok daha güzel ve vurucu geldiği de bir gerçek. Neyse ki bu EP’de grubun gitar müziği kısmı biraz artmış gibi gözüküyor. Özellikle EP’ye adını veren parçada çok sağlam riff’ler var.
“Lost To Apathy EP” ana yemek öncesi iştah açıcı olarak sunulan kısa ama hoş bir çalışma.
Kısa oldukları için EP’lere tam puan verilmez genelde ama, üç şarkıda da üçlük atarak yüzde yüz ortalamayla oynayan Dark Tranquillity’ye bu puanı çok görmüyorum. “Lost To Apathy”; “Character” için heyecanımızın artmasını sağlayan çok başarılı bir EP. Umarım şubat ayında da “fragmanı filmden iyiydi” demeyiz.
Dark tranquilli’ty nin en olgun ve en iyi albümünün habercisi. Character’da Derivation TNB’den riffler içeren bir çok şarkı bulunmakta.