Garip bir gruptur Bolt Thrower. “Ya çok seversiniz, ya da nefret edersiniz” geyiğinden muzdariptirler. Ya çok basit ve monoton dersiniz, ya da onları öyle kabul eder ve seversiniz. Sanırım ben ikisinin arasında, ama çok sevmek tarafına biraz daha yakın vaziyette duruyorum. Bazı şarkılarını çok seviyorum ama bir albümünü arka arkaya 4-5 kez dinleyebilir miyim pek emin değilim. Bu durum kritiklere de yansıyor. İnternet sitelerinde grubun aynı albümüne bir yazar 2/10 verirken, diğer bir yazar 10/10 verebiliyor.
20. yılını doldurmaya hazırlanan bu İngiliz grubun sekizinci stüdyo albümü “Those Once Loyal” da bu ay görücüye çıktı. Bana nedense hep bir power metal grubu çağrışımını yapan bir isme sahip olan grup, oldum olası savaşlara takmış vaziyettedir. Albüm konseptleri, kapakları hep bu yönde olan grubun son çalışması da bu yönde. Bolt Thrower’ı bilmeyenler için, en safından death metal yaptıklarını söyleyebiliriz.
Blast beat’siz davullar, güzel bir brutal vokal, her zaman için sahip oldukları kendilerine özgü sound, enerjik ve melodik tatlar ve daha fazlası. Her Bolt Thrower albümü gibi genel anlamda biraz primitif, tekniklikten uzak, ama gayet güzel ve “groovy” bir havada devam eden (bu ne demek ben de bilmiyorum) şarkılar barındıran “Those Once Loyal”, grubun son birkaç albümü içinde benim en çok beğendiğim albüm olmayı başardı. Hatta kimi kritiklerde grubun gelmiş geçmiş en iyi albümü olarak gösteriliyor. Açıkçası benim de buna katılasım var. “Granite Wall”, “Anti-Tank”, “Salvo” ve “When Cannons Fade” (manyak güzel bir şey bu) gibi leziz şarkılar, ilk dinlendiğinde insanı gaza getirebilecek yapıda parçalar. Grubun takipçisiyseniz yaşadınız diyebilirim; değilseniz ve bir bakayım diyor iseniz de başlamanız gereken albüm budur (özellikle de “When Cannons Fade” parçası). Saf, kaliteli, her şeyiyle kusursuz death metal.
bütün albümlerini deliler gibi dinlediğim bir grup. ayrıca tüm bolt thrower diskografisinde en iyi iki bolt thrower albümünden biri bence. en sevdiğim albümleri …For Victory’dir benim. ama The IVth Crusade’de olabilir. bir grubun 20. yılında böyle bir albüm yapabilmesi çok şahane.
03.08.2010
@heat, bide 5 yıldır ses seda yok. yeni albüm çıkarmadan dağılıp giderseniz çok ayıp lan
Cok deli album cidden , hastasiyim. Ne zaman Killchain’i acsam albumun sonunda buluyorum kendimi. Album degil de dagilmadan Turkiye’ye gelmeliler.
bolt thrower’ın getirilmesi gerekiyor gerçekten.
ayrıca nedenini tam olarak bilmesemde bolt thrower için “death metal aleminin en asil en saygın gruplarından biri, kimse saygıda kusur etmez, seveni efendi efendi sever sevmeyeni laf etmez” olayı var. bu yönüylede çok hoşuma giden bir grup.
Realm of Chaos’a taparım. Onunda bi kritiğini yapsanız, yapana da taparım :) Artık yeni bi albüm çıkartmaları lazım Karl ve tayfasının.
ulan açtım dinliyorum şu albümü, siteye bir bakayım bunun kritiği varmı acaba diye. sevindim aldığı puanı görünce bile. şu; “Blast beat’siz davullar, güzel bir brutal vokal” melodi üstüne kurulan kafa s.kmeyen eski kafa death metalin ciddi ciddi hastasıyım. şu günlerde dinlediğim her şey nerdeyse iç içe, karman çorman, bütün türlerin harmanı gibiyken, ara ara böyle saf şeylere dönmek adamı mutlu ediyor cidden. bir albüm daha çıkarmadıkları 8 yılda umarım warhammer dan arada kafayı kaldırıp şarkı yazalım lan biraz demişlerdir. acayip özlettiler.
Bolt Thrower’da da bu ton olsaydı keşke;
https://www.youtube.com/watch?v=lvIuSUS7Nu8
23.02.2016
@Osman Gümüş, The IVth Crusade ve sonrasında; komple sound olsun, gitar tonu olsun bu grubun yaptığı her şey kusursuzdur. ne demek istediğini anlıyorum ama ilk 3 albüm (1988-1991) dönemi zaten daha fazla oluru yoktu.
İsveç’in çıldırması karşısında (Left Hand Path, Like an Everflowing Stream, Into the Grave, Where No Life Dwells), Amerika’nın karşılık vermesi (Tomb of the Mutilated, Blessed Are the Sick, Human, Legion, Effigy of the Forgotten, Cause of Death, Mental Funeral) ile death metal fırtınası başlarken Bolt Thrower tek başına kendi soundunu yaratarak yumruğu masaya koymuştur.
misal; Entombed, Grave, Dismember dedin mi İsveç, Cannibal Corpse, Death, Obituary dedin mi Florida soundu akla gelir ama Bolt Thrower aynı senelerde hiç bir death metal akımına dahil olmadığı halde ortalığın anasını sikmiştir. ve 2016 yılında bile hala sikiyor bence. aynı hazzı veren bir grup daha dünyaya gelmedi.
Bolt Thrower’ı ne Cannibal Corpse, ne Dismember, ne de başka bi grupla kıyaslamak lazım. kusuru olmayan nadide death metal gruplarından biriler.
bu arada sitede unutulan şeylere daha fazla yorum yazın ve ben daha fazla cevap vereyim, yorumlar aksın biraz :P
23.02.2016
@ismail vilehand, Bolt Thrower’dan hoşnutsuz olmak veya hayıflanmak gibi bi durum oluşmasın kafalarda. Hatta ve hatta kimsenin beğenmediğini düşündüğüm Mercenary ve Honour – Valour – Pride’ı bile çok seven biriyim. Sadece bayağı tutulan ve halen günümüzde popüler olan bi Death Metal sounduna bürünselerdi daha da müthiş olacaklarını düşünmüştüm ancak senin söylediğin kelimelerden sonra ”kendi yarattığı sound” konusunda haklı olduğunu düşündüm.
Ayrıca yüzlerce kez dinlememe rağmen lan Bolt Thrower’da şu adamların ekmeğini yemişler, şu gruptan ne çok etkilenmişler diyemiyorum. O konuda en orjinal Death Metal grubu olabilir kesinlikle.
23.02.2016
@Osman Gümüş, Mercenary ve Honour – Valour – Pride’ı beğenmeyen bir Bolt Thrower dinleyicisiyle karşılaşmadım bugüne kadar.
23.02.2016
@Ahmet Saraçoğlu, Yurtdışı kritik sitelerinde o albümlere verilen puanların düşük olduğunu hatırlıyorum. Türkiye’yi baz alarak bi yorum yapmadım. Zaten Türkiye’de OSDM ya da herhangi Old School türleri seven var mı, bilmiyorum bile. Araştırılmadan, yüzeysel yapılan yorum benimki. Doğrusunu bilen varsa aydınlatsın.
23.02.2016
@Osman Gümüş, Türkiye’de OSDM seven baya büyük bir kitle var aslında. Baya büyük derken tabii “bolt thrower konseri olsa millet camlardan dışarı taşar” diye söylemiyorum, ancak belli bir yaş grubunun üstündeki death metal dinleyicisi çok büyük oranda eki usul grupları seviyor.
23.02.2016
@Ahmet Saraçoğlu, Müziği tek başına dinleyen bi adam olarak cidden bilmiyorum ülkedeki metal ortamını, metal müzik dinlenme oranını falan. Bira içerek ayaküstü grup övdüğüm ortamım ya da arkadaşlarım falan da olmadı. Genel olarak samimiyetsiz bulduğum için insanlardan kaçıyorum, o yüzden konser falan da izlemem. Burada yaptığım 2 – 3 tane yorum, paylaştığım 2 – 3 grup ile katkıda bulunmaya çalışıyorum, burayı samimi buluyorum.
Kendimi metalci olarak falan görmüyorum. Ancak insanoğlunun enstrümanlarla yaptığı ve bu müthiş işlerin tepe noktasına bizim jenerasyona denk gelmesine kayıtsız kalan insanoğlunun eğe kemiğini sikeyim diyorum. Samimi bi dinleyicinin bu müziğin yaptığı bağımlılıktan kurtulacağını da düşünmüyorum. İyiki 80′lerde doğup bu güzelliklere nail olmuşum, 88 değil de 98 doğumlu olsam ne olurdu bilmiyorum. O yüzden jenerasyon ilerledikçe unutulup gidecek sadece kök dinleyici kalacak diye düşünüyorum.
24.02.2016
@Osman Gümüş, ”İyiki 80′lerde doğup bu güzelliklere nail olmuşum, 88 değil de 98 doğumlu olsam ne olurdu bilmiyorum”
98′ doğumlu biri olarak burada bana söz hakkı doğuyor gibi hissettim ve gözünüzün arkada kalmaması adına bir şeyler ekleme ihtiyacı duydum. Müziğin her dalından beslenmeye çalışan biri olarak en sevdiğim tarzın OSDM olduğunu belirtmem lazım; sadece ben değil, yaşıtlarımın çoğu benimle aynı fikirde. Ben daha portakalda vitaminken çıkmış efsane albümlerin heyecanını yerinde tadamadığım için gerçekten de hayıflanıyorum fakat bu, o hisleri günümüzde yaşayamayacağım anlamına gelmiyor, hatta o dönemlerde böyle materyalin yazılabilmiş olması düşüncesini, tarihe tanıklık edebiliyor oluşumu daha cazip buluyorum. Sadece death metal için değil müziğin tüm türlerinde ”old school” tatlar bana aynı mutluluğu yaşatıyor. Eskiler çok daha samimi, çok daha içten, çok daha piyasa kaygısından uzaklar, daha bir emek kokuyorlar. Demem o ki, efsaneler karşısında önünü iliklemenin yaş ile alakası olduğunu düşünmüyorum. En az sizler kadar o albümleri sahiplendiğimi, her saniyesinde aynı heyecanı yaşadığımı bilmenizi isterim ve gözlemlerim de kendi jenerasyonum dinleyicisinin benimle aynı görüşte olduğu.
23.02.2016
@Ahmet Saraçoğlu, aynı şekilde Bolt Thrower bilen, seven birisinden “şu albümleri de ortalama” tarzı bişey hiç duymadım. ki muhtemelen yeryüzünde PA hesabıyla bütün albümleri 10 üzerinden 7-10 arası olan başka bir death metal grubu yoktur.
23.02.2016
@Ahmet Saraçoğlu, memnun oldum o halde…
23.02.2016
@antisilence, ahah, her şeyin bir ilki var.
23.02.2016
@Osman Gümüş, aynen. az önce linkini verdiğin, kör gözüne parmak gibi olan “War Master” hariç Bolt Thrower’a benzeyen grup hiç hatırlamıyorum. 80ler sonu 90lar başı dönemdeki bütün death metal gruplarına benzeyen binlerce grup var ama az önce dediğim gibi Bolt Thrower’a benzemeye çalışınca kör gözüne parmak oluyor resmen.
yanlış anlaşılmasın, Bolt Thrower dünyanın en iyi grubu gibi bir şey iddia etmiyorum ama death metal türü içindeki en özel ve en “kendine has” grup bence.
23.02.2016
@ismail vilehand, Şu grubu da koyacaktım Insect Warfare elemanlarının Bolt Thrower worship grubu. Insect Warfare anınca, haberin yoksa diye diyorum herifler tekrar birleşmişler.
https://www.youtube.com/watch?v=rsX91Kez-Tk
23.02.2016
@Osman Gümüş, şuan muhtemelen müzikle alakalı alabileceğim en iyi haberlerden birini verdin. “Insect Warfare yeniden aktif.”. diyecek söz bulamıyorum cidden…
23.02.2016
@ismail vilehand, Finlandiya’ya da Slumber Of Sullen Eyes’ı ekleyelim.
Adamın davulları cidden farklı bi güzellikteymiş yahu.
Bir başıma koyup gitme yar
Önümüzde baharlar var
Aldanma geçer ayazlar
Sensiz bana dünya dar
Kapanmıyor açtığın yaralar
Hesabını sorar yaradan
Bana sabahları kahve içmeden nasıl kendine geliyorsun diye soruyorlar bazen. Ne garip insanlar var.
Tövbe yarabbi tövbe. Bu nasıl bir şeydir. Bu nasıl bir tutkudur. En sıradan en basit riffler nasıl kulağa bu kadar güzel gelir. Baştan sona dinleyene shell shock yaşattırıyor. Süngü hücumuna çıkasım geliyor. Siperlerde ağzıma toz toprak dolsun istiyorum. Ultimate death metal albümü budur. Böyle şey mi olur abi bu ne.
Anti-Tank nefis bir şarkı
Davul tonunun hastasıyım
Salvo’nun davulları dehşet
2000 öncesi kurulmuş bir death metal grubu tarafından, 2000 sonrası yapılmış en iyi death metal albümü.
05.03.2021
@ismail vilehand, cevap veriyorum, “Destroy the Opposition”.
05.03.2021
@Ahmet Saraçoğlu, itiraz edemem ama bence bu albüm döver.
05.03.2021
@ismail vilehand, Epitaph , Monolith Of Inhumanity , Destroy The Opposition , Blood Oath , Atonement , At War With Reality ve hatta Xenosapien. Daha çok albüm yazılır ama aklıma bir çırpıda gelen bunlar var.
18.11.2023
@ismail vilehand, Close to a World Below ile beraber net imza.
Biraz önce The killchain yüzünden 2 kutu efes xtra fondipledim, şimdiden geçmiş olsun.
Bu albümü dinleyen, ben hayatımda hiç vurdurmadım demesin.
Çok tehlikeli. Öyle böyle değil.
Fırından gelen pişmek üzere olan kekin kokusu gibi albüm.
Ooooaaaah 🤤🍆💦💦💦💦
Her sarkida allahu ekber dedirtiyor mubarek
06.05.2022
@M, Dinlerken islandim. Domaltip yaliyor adeta.
Yürü bre ehli deve endamını göreyim,
Sensiz geçen gecelerin ecdadını sikeyim…
Dinleyecek bir şey bulamadıysan aç hemen. Sade, etkili, tatmin edici. Death metalin Motörhead’i, Ac/Dc’si gibi albüm.
Millet çatır çutur kafa kesiyor. Bence herkes ayağını denk alsın.
Oh be dünya varmış. Hızır bile böyle yetişmiyor.
Keşke dinleyicilerinize karşı biraz daha az saygılı olsaydınız da içinize tamamen sinmemesine rağmen bir albüm daha çıkarsaydınız.
Ne güzel demiş şair;
”0-0-0-0-0-0-0-0-1”
Anlayana…
Seni, yalnız seni yaşamak isterken kendimce
Bize, aşkı haram etmişim bilmeden delice
Ah çekip ağırlığımca seni özlemek hata değil
Ah çekip ağırlığımca seni özledim şaka değil
Sığınıp anılara geçilmiyor ki uykulara
Susma çığlık çığlığa dön dayanamıyorum
Sevemedim ayrılığı gel alışamadım
Bak gözlerime bağışla bitmesin
Sevemedim ayrılığı gel alışamadım
Bak gözlerime bağışla bitmesin
Aşka yenik düştüm ayıplandım senin uğruna
Senin için kovdum kalan gururumu sonunda
Ah çekip ağırlığımca seni özlemek hata değil
Ah çekip ağırlığımca seni özledim şaka değil
Sığınıp anılara geçilmiyor ki uykulara
Susma çığlık çığlığa dön dayanamıyorum
Sevemedim ayrılığı gel alışamadım
Bak gözlerime bağışla bitmesin
Sevemedim ayrılığı gel alışamadım
Bak gözlerime bağışla bitmesin…
Dünyanın en iyi death metal albümlerinden biri. Kemiksiz 10.
The Killchain nasıl bir parça ya. Death metalin tanımı resmen.
20.01.2024
@deadhouse, ben bu parçayı hayatında hiç Metal dinlememiş birinin bile seveceğini düşünüyorum. Herhangi bir Death Metal parçası için geçerli olamayacak bir şey normalde amma The Killchain başka işte.
5. biradayım youtubedan eski konser kayıtlarını izliyorum.
https://pbs.twimg.com/media/CnexjWbWEAAiu27.jpg
Martin Kearns, sen kalk ben yatam.
Lan şu When Cannons Fade’in yavaş yavaş uzaklaşırcasına bitmesi falan.
Güne bu albümle başladım, an itibariyle cinsel organım:
https://youtu.be/sl393H97OV4