Farmakon, Finlandiya’nın Tampere şehrinden gelen, gerçekten de ilginç bir grup. Gerek müzik, gerek oluşum, gerek de başlarına gelenler anlamında. Grup, Opeth’in “Still Life” albümünü dinleyen iki arkadaşın “böylesine güzel brutal vokal yapabilsek ne iyi olurdu” düşüncesiyle ortaya çıkmış. Zamanla, yine başka arkadaşlarına da Opeth dinlete dinlete, bir grup kuracak sayıya ulaşmışlar. Yani grubun müziğini “Opeth taklidi” olarak görenler, bunun grubun kuruluş sebebi olduğunu da unutmasınlar ve grubun gizli işler çevirmediğini bilsinler. Adamlar kendi ağızlarıyla söylüyorlar çünkü.
2003’teki “A Warm Glimpse” ile, başta Opeth delileri olmak üzere belli bir dinleyici kitlesinin dikkatini çeken Farmakon, ardından, bir grubun başına gelebilecek en kötü şeylerden biriyle, şirket bulma sorunuyla karşılaştı. İlginç olan, grubun gerçekten de iyi bir müzik yapıyor oluşu ve alışılmadık elementleri müziklerine katarak farklı bir sound yaratmayı başarmış olmasıydı. Ta iki yıl önce tamamlanan “Robin”in yayınlanamadan öylece bekliyor olması bu açıdan tuhaf bir durumdu. Bu sene, grubun değimiyle “iki yıllık işkence ve belirsizlik periyodu” nihayet bitti ve grup yeni albümünü bir şekilde piyasaya sürdü. Albümden önce yayınlanan “A Temporary Death” single’ının Fin single listelerinde 15 numaraya kadar çıkması da, gruptan yeni çalışmalar bekleyen bir kitle olduğunun kanıtıydı.
Grubun müziğini duymamış olanlar için kısa bir açıklama yapalım. Opeth etkisi, Farmakon müziğinin yüzde yetmiş beşini falan rahat kaplıyor. Özellikle brutal vokal konusunda, “Still Life” öncesindeki Akerfeldt brutaline bu kadar benzeyebilecek biri daha olduğunu sanmıyorum. Gerçekten de Mike’ın konuk vokal olduğunu sanacağınız kadar büyük bir benzerlik söz konusu. Bunun üstünde de, zaman zaman daha teknik, zaman zaman da tümüyle caz ve funk etkilerinin eklendiği bir müzik var karşımızda. Davulcunun caz ve metal davulculuğunu kaynaştırdığı stili, gitarların clean çaldıkları sırada yakaladıkları caz tadı, müziği oldukça farklı bir hale sokuyor. Ortada Ephel Duath kadar denemelerle dolu bir müzik olmasa da, clean vokalin ani, hatta kimi zaman kasıtlıya yakın detone çıkışları, brutal ile atışmaları ve hatta aralara giren saksafon pasajları, grubun müziğini, “avantgarde etkilenimli cazımsı progresif death metal” gibi ucubik bir hale sokuyor. Neyse ki grup bu tür karmaşası karşısında “şarkı yazdığını” unutmuyor ve deneysel takılma uğruna beste yapmayı bir kenara bırakmıyor, şarkılar kişiliksiz nota yığınları olarak kalmıyorlar.
Farmakon’un tavsiye edileceği kitle belli, açıkçası bayağı da sınırlı. Öncelik Opeth hayranlarında olsa da, açık fikirli ve denemelere girişmekten korkmayan müzikler dinlemeyi sevenler de Farmakon’a bir göz atabilirler. Dağıtım sorunları yaşayan “Robin”i bulmanız konusunda garanti veremesem de, ilk albüm “A Warm Glimpse”i ülkemizdeki çeşitli müzik dükkanlarında bulabilirsiniz.
kendi müziklerini yapsalar belki çok daha orjinal ve güzel birşeyler çıkacak kadar potansiyel bir grup ama bu halleriyle kötü bir tribute grubu gibiler bence
İnceleme yazılalı bir yılı geçmiş ama bu albüme haksızlık edildiğini düşündüğümü söylemeden edemeyeceğim. Farmakon’un ilk albümü için “Opeth klonu” yaftalaması doğrudur, hatta bazen Opeth’e Opeth’ten daha çok benzer :). Fakat insanların bu albümü de Opeth klonu olarak görmeleri önyargılarından kaynaklanıyor. Grubun iki albüm arasında dağlar kadar fark var.
monster ve Loosely of Amoebas isimli 2 şarkıdan başlayabilirsiniz. gayet mikael akerfeldt şarkılar :))