Şu anlamsız besteler ve görünürde çılgın atıp özünde mal gibi olan müzikaliteyle, Children of Bodom’un neresini savunalım, “Blooddrunk”ın elle tutulur hangi yanından bahsedelim, maalesef bilemedim.
Tür, tarz fark etmeksizin, müzik dergilerinde yazı yazan bazı müzik yazarları, kimi zaman büyük ve şöhretli gruplara, sansasyon amacıyla çok düşük not verirler. “Siz genç kaplanların tapındığı bu grubun/sanatçının olayı bu kadarmış” veya “ben olayı çoktan çözdüm ve herkesin bayıldığı bu albüme/gruba düşük not vererek adımı duyurmak istiyorum” türü bir durumdur bu. Sivrilme heveslisi “selebriti” yazar psikozu dediğimiz durumun bir yansımasıdır. Ama dostlarım, emin olun bu o sansasyon amaçlı yazılardan biri değil. Zira albüm, gerçekten, ama gerçekten kötü.
Sansasyonel yorum yazmak için güzel bir gün aslında. Bir yandan günden güne devasa hayran kitleleri yaratırken, diğer yandan da eleştiri oku manyağı olmuş, (şüphesiz ki) dünyanın adı en çok duyulan gruplarından biri var karşımızda. İlk üç albümünden sonra müzikal anlamda gözle görülür bir gerileme/çökme/sıvama sergileyen bu grup, iştahlı ve agresif yorumcular için bulunmaz bir aşağılama, alay etme, laf sokma hazinesine dönüştü bilindiği üzere. Peki yorumculardaki bu yaklaşımın eleştirilecek bir yanı var mı? Hmmm… yok. Az bile.
Children of Bodom’a dair kişisel görüşümün netleşmesi açısından, grubu ilk albümden beri takip eden ve tüm değişimine bire bir tanık olmuş biri olarak, “Something Wild” ve “Follow the Reaper”ı çok sevdiğimi, “Hatebreeder”ı ise dinlediğim en iyi yirmi albüm içinde saydığımı belirterek başlayayım. Grup kariyerinin ilk üç yılında çıkardığı üç albümde mükemmel bir iş ortaya koyarken, sonraki sekiz yıldaki üç albümdeyse vasat, vasat altı ve kötü işlere imza attı.
Her ne kadar albümdeki olumsuz yanları doyumsuzca yerden yere vurmak oldukça çekici gelse de, böyle bir niyetim (bu seferlik) yok. Onun yerine “Blooddrunk”ı şöyle bir özetleyerek, grubu seven ama sadece bu sevgi adına, bu albüme para verip vermeme konusunda kararsız olan arkadaşlara yardımcı olmak istiyorum. Hani bazı gruplar vardır sevdiğimiz. “Osurup kaydetseler gider alırım” falan der, çıkardıkları her şeyi iyi ya da kötü olduğunu bile bile alırız nefis bir memur edasıyla (bu tarz hisler beslenen grupların bayraktarı Metallica’dır tabii). Herkesin vardır böyle “özel” grupları. Bodomcanlar da benim için böyleydi, 2003 yılına kadar; ve sizi temin ederim, bu albüm, bu tür bir “almak zorundayım” alışkanlığını sona erdirmek için mükemmel bir fırsat.
O zaman bakalım albüm bize ne vermiyor, verdiklerini de niye veriyor. En basitinden başlayalım. Children of Bodom dendiğinde akla gelen ilk şey nedir, tabii ki melodiler; albümü on kez dinledikten sonra bile ağzıma dolanan tek bir melodi olmamış olması, grubun bu birincil dinamiğinin başarısız olduğunun açık bir kanıtı. Albüme vurucu bir açılış yapması gereken “Hellhounds on My Trail”in ana klavye melodisi, bugüne dek gruptan duyduğum en kötü melodi. Beklenmedik olmasının amaçladığını anlayabiliyorum, ama o kadar alakasız bir nota değişimi var ki, rahatsız edici olmaktan öteye gidemiyor.
Buyrun kendi gözlerinizle duyun (ne bileyim mutantsınızdır falan).
İkinci özellik, Children of Bodom’da çok deli sololar vardır, böyle bol notalı motalı; “Blooddrunk”taki çoğu solo, tartışmasız Alexi’nin en kötü, en baştan savma soloları. Bazılarının ne kadar kötü olduklarına gerçekten inanamıyorum. Doğaçlama desem, doğaçlama da değil, belli.
Klip demişken, bir de bu var ilkinden daha bir konulu.
Neyse devam edelim. Bu iki ana konu, albümün vermedikleri, veremedikleri. Peki ya verdikleri?
Öncelikle Alexi, “Hate Crew Deathroll”da keşfettiği şu “groove” olayını her ne hikmetse pek bir sevdi. Grubun thrash yanını öne çıkaran ve kanımca Bodom’a hiç yakışmayan bu sert tonlu gitarlar (ecnebi dostlar bu tarz gitarlara “chugga chugga” diyorlar), “Blooddrunk”ta da sıkça kullanılmış, ancak bu kadar melodi ve klavyenin arasında, bu sert tonlarla amaçlanan kodu mu oturtan ağır abi tandası, elbette ki havada kalmış. Grubun hakkının yenmemesi gereken konu, her zaman olduğu gibi yarattıkları Bodom sound’unu sonuna kadar koruyor olmaları; yani eğer grubun yaptığı her şeyi seven biriyseniz, grup “Blooddrunk”ta da sizi elinden kaçırmayacaktır, zira daha birinci notadan Children of Bodom dinlediğinizi anlıyorsunuz. Grubu katıksız seven için güzel olan bu durum, grubu eskiden seven ama artık CoB dinlerken ötenazi talebinde bulunan kitle için son darbe olacaktır. Gerçekten, grup eğer “Follow the Reaper II”yi yapsa, onu geçtim, bari “Hatecrew Deathroll II”yi yapsa, ona bile razı olacak, en azından kusası gelmeyecek çok sayıda insan var. Ama şu anlamsız besteler ve görünürde çılgın atıp özünde mal gibi olan müzikaliteyle, Children of Bodom’un neresini savunalım, “Blooddrunk”ın elle tutulur hangi yanından bahsedelim, maalesef bilemedim.
Albümde hoşuma giden iki şarkı var, onlar da eski Bodom’u hakikaten anımsatan ve kepaze ismiyle canımdan can alan “LoBodomy” ve hoş rifler barındıran “Done With Everything, Die For Nothing”. Bu ikisi haricinde iki üç vasat üstü melodi, sağlamca bir de davul performansı… gerisi, gerisi yalan.
Nota bakıp da, ne olursa olsun Children of Bodom’a bu kadar düşük not verilmez, ayıp etmişsin diyenlere, o “buçuk” notun da hafif bir nükte, bir dalga geçme barındırdığını belirteyim. Çünkü böylesi bir gruptan çıkan şu albüme, inanın istesem de 4 bile veremiyorum.
Bir grup düşünün. Eskiden onu gerçekten de çok seven bir kitle vardı. Zaman geçti. Artık o kitle grubun halinden üzüntü duyuyordu. Yine zaman geçti. Şimdi o kitle, grubun ne yaptığını umursamıyor bile.
Şarkılar 1. Hellhounds On My Trail
2. Blooddrunk
3. LoBodomy
4. One Day You Will Cry
5. Smile Pretty For The Devil
6. Tie My Rope
7. Done With Everything, Die For Nothing
8. Banned From Heaven
9. Roadkill Morning
10. Ghost Riders In The Sky (Stan Jones cover)
11. Lookin' Out My Back Door (CCR cover)
11. Just Dropped In (Kenny Rogers cover)
10. Silent Scream (Slayer cover)
Gerçekten bir fanı olarak söylüyorum, COB’un en kötü albümüydü.. Dinlenebilecek tek şarkı ”Tie My Rope”tu. Melodiklik çok azdı bu albümde hiç tat yoktu bence.
Arada giren bir kaç güzel riff, bir kaç güzel nakarat dışında hiç bi numarası olmayan bom boş çöplük bi albüm. Bodom diskografisinin açık ara en kötü albümü. Bodomun en kötü albümü olmak şöyle dursun hayatımda dinlediğim en kötü albümlerden birisi. Risk ve st. Angerla yarışır yani o derece kötü düşünün. Hayatımda dinlediğim en güzel albümlerden biri olan Hatebreederla en rezil albümlerden biri olan Blooddrunk’ın aynı gruba ait olması ne garip di mi Güntekin?
çok abartmışsın be hocam. bu sitede herkes wooaaw süper albüm deseydi, yada ahmet saraçoğlu bu albüme güzel deseydi, seninde yorumun aynı bu şekilde olurmuydu merak ettim.
@Chuck Reis, Yok panpa yorumumun Ahmetle bi ilgisi yok harbi çok boktan bi albüm bu. Ahmetle düşüncelerimiz aynı diye illa onun yorumundan etkilendiğim anlamına mı geliyor? cık cık cık yakıştıramadım sana bunca zamandır tanıyamamışsın sen beni. ;)
panpa, rock tarihinin en rezil albümü riskten daha kötü diyince oha dedim. yorumlar olumlu olsa, sen gene kötü albüm derdin de bu kadar abartmazdın diye düşündüm :))) yoksa kastım yorumlardan etkilenmek değil ”abartma sanatı” :)
@Chuck Reis, Panpa olm gene yanlış anlamışın ya :) Riskten daha kötü demedim Riskle yarışır hangisi daha boktan çıkar bilemem dedim, hayatımda dinlediğim en berbat albümlerden biri dedim, en berbat albüm demedim. Gene yanlış anlamışın ya ne adamsın. :))
önceleri iğrenç berbat diyordum. tabi herkesin bu albüme bok atması ve insanın içinde oluşan feci biçimdeki önyargı buna çok büyük bir etken. ama bu albümü dinledikçe sevmeye başladım. ısınmak için zaman istiyor. örneğin blooddrunk şarkısını 10-15 kere dinleyişimde gayet hoş bir şarkı olduğunu fark ettim, özellikle o klavye melodisine hastayım.
hellhounds on my trail, blooddrunk, lobomdy, tie my rope ve d.f.e.d.f.n güzel şarkılar bana göre. arada açıp dinlemek istiyorum bu albümü.
ahmet’in suçu var diyen kim :) COB’a hatebreeder ve follow the reaper gibi albümlerle tanışan insanların bu albüme siktiri çekmesini gayet doğal buluyorum. fakat bu kadar abartılacak kadar rezalet bir albüm değil.
peki çok mu güzel bir albüm? tabiki hayır ama are you dead yet saçmalığından daha çok daha iyi bir albüm.
2011 yılına kadar hayatımda dinlediğim en kötü albüm ünvanına sahipti kendileri. sonra lulu denen ucube çıktı sağolsun bu ünvanı bi anda ele geçirdi. hadi gene yırttın cob.
@Nightwing, valla, Blooddrunk’a en kötü albüm diyorsan, daha çok albüm dinlemen lazım. Benim gene bu albümden keyif aldığım şarkılar ama mesela death metalden örnek vermek gerekirse bir Illud Divinum Insanus var. Blooddrunk onun yanında still life gibidir :D
Hatebreeder ile birlikte en iyi CoB albümü. Var mı yan bakan? Smile Pretty For The Devil dışındaki tüm şarkılara 10 veririm. hepsi şahane. bunu yalandan söylüyorsam en adi topum.
Valla something wild dıda bloddrunk ıda severek dinliyorum çünkü genel olarak bu adamların tarzını gitar tonlarını, beste yapılarını ve tabikide alexi nin vokalini seviyorum.
Bana göre de albümün en yetersiz şarkısı Smile Pretty For The Devil…Onun dışında albümü beğendim.
bence tam anlamıyla 10/10 bir albüm.Geç yorum yapıyoruz,affola :) smile pretty for devil da dahil gayet hoş, yeri gelince melodileriyle de coşturan bir albüm.zaten şu dünyaya lulu dan kötü bir albüm dünyaya da gelmediği için……
Gerçekten bir fanı olarak söylüyorum, COB’un en kötü albümüydü.. Dinlenebilecek tek şarkı ”Tie My Rope”tu. Melodiklik çok azdı bu albümde hiç tat yoktu bence.
Bu albüme 5 üzerinden 5 veren revolver dergisine selam ederim…
Arada giren bir kaç güzel riff, bir kaç güzel nakarat dışında hiç bi numarası olmayan bom boş çöplük bi albüm. Bodom diskografisinin açık ara en kötü albümü. Bodomun en kötü albümü olmak şöyle dursun hayatımda dinlediğim en kötü albümlerden birisi. Risk ve st. Angerla yarışır yani o derece kötü düşünün. Hayatımda dinlediğim en güzel albümlerden biri olan Hatebreederla en rezil albümlerden biri olan Blooddrunk’ın aynı gruba ait olması ne garip di mi Güntekin?
-Evet Rıdvan hocam.
01.04.2011
çok abartmışsın be hocam. bu sitede herkes wooaaw süper albüm deseydi, yada ahmet saraçoğlu bu albüme güzel deseydi, seninde yorumun aynı bu şekilde olurmuydu merak ettim.
02.04.2011
@Chuck Reis, Yok panpa yorumumun Ahmetle bi ilgisi yok harbi çok boktan bi albüm bu. Ahmetle düşüncelerimiz aynı diye illa onun yorumundan etkilendiğim anlamına mı geliyor? cık cık cık yakıştıramadım sana bunca zamandır tanıyamamışsın sen beni. ;)
02.04.2011
panpa, rock tarihinin en rezil albümü riskten daha kötü diyince oha dedim. yorumlar olumlu olsa, sen gene kötü albüm derdin de bu kadar abartmazdın diye düşündüm :))) yoksa kastım yorumlardan etkilenmek değil ”abartma sanatı” :)
02.04.2011
@Chuck Reis, Panpa olm gene yanlış anlamışın ya :) Riskten daha kötü demedim Riskle yarışır hangisi daha boktan çıkar bilemem dedim, hayatımda dinlediğim en berbat albümlerden biri dedim, en berbat albüm demedim. Gene yanlış anlamışın ya ne adamsın. :))
02.04.2011
Özgür gel içelim. birbirimizi yanlış anlamaya devam edelim hıjjckkk…
http://www.itusozluk.com/goster.php/pasifagresif+com/@6703450
Ahmet niye vasıfsız diyormuşsun. Adam beğenmiş sen de beğeneceksin, lütfen. : )
önceleri iğrenç berbat diyordum. tabi herkesin bu albüme bok atması ve insanın içinde oluşan feci biçimdeki önyargı buna çok büyük bir etken. ama bu albümü dinledikçe sevmeye başladım. ısınmak için zaman istiyor. örneğin blooddrunk şarkısını 10-15 kere dinleyişimde gayet hoş bir şarkı olduğunu fark ettim, özellikle o klavye melodisine hastayım.
hellhounds on my trail, blooddrunk, lobomdy, tie my rope ve d.f.e.d.f.n güzel şarkılar bana göre. arada açıp dinlemek istiyorum bu albümü.
01.04.2011
@Chuck Reis, Hayır.COB,Metallica ve In Flames’in yeni albümleri kötü olmak zorunda tamam mı? :) Peki bunda Ahmet’in suçu var mı? Pek sanmıyorum.
02.04.2011
ahmet’in suçu var diyen kim :) COB’a hatebreeder ve follow the reaper gibi albümlerle tanışan insanların bu albüme siktiri çekmesini gayet doğal buluyorum. fakat bu kadar abartılacak kadar rezalet bir albüm değil.
peki çok mu güzel bir albüm? tabiki hayır ama are you dead yet saçmalığından daha çok daha iyi bir albüm.
2011 yılına kadar hayatımda dinlediğim en kötü albüm ünvanına sahipti kendileri. sonra lulu denen ucube çıktı sağolsun bu ünvanı bi anda ele geçirdi. hadi gene yırttın cob.
24.04.2012
@Nightwing, valla, Blooddrunk’a en kötü albüm diyorsan, daha çok albüm dinlemen lazım. Benim gene bu albümden keyif aldığım şarkılar ama mesela death metalden örnek vermek gerekirse bir Illud Divinum Insanus var. Blooddrunk onun yanında still life gibidir :D
Hatebreeder ile birlikte en iyi CoB albümü. Var mı yan bakan? Smile Pretty For The Devil dışındaki tüm şarkılara 10 veririm. hepsi şahane. bunu yalandan söylüyorsam en adi topum.
Valla something wild dıda bloddrunk ıda severek dinliyorum çünkü genel olarak bu adamların tarzını gitar tonlarını, beste yapılarını ve tabikide alexi nin vokalini seviyorum.
Bana göre de albümün en yetersiz şarkısı Smile Pretty For The Devil…Onun dışında albümü beğendim.
bence tam anlamıyla 10/10 bir albüm.Geç yorum yapıyoruz,affola :) smile pretty for devil da dahil gayet hoş, yeri gelince melodileriyle de coşturan bir albüm.zaten şu dünyaya lulu dan kötü bir albüm dünyaya da gelmediği için……